Generallerin, seçim savaşına katılması İranlıları endişelendiriyor

İran rejiminin lideri Hamaney’in Askeri İşler Danışmanı General Hüseyin Dehkan (AFP)
İran rejiminin lideri Hamaney’in Askeri İşler Danışmanı General Hüseyin Dehkan (AFP)
TT

Generallerin, seçim savaşına katılması İranlıları endişelendiriyor

İran rejiminin lideri Hamaney’in Askeri İşler Danışmanı General Hüseyin Dehkan (AFP)
İran rejiminin lideri Hamaney’in Askeri İşler Danışmanı General Hüseyin Dehkan (AFP)

İran, bugün, bir yandan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani diğer yandan da Anayasa Koruma Konseyi arasında seçimlere aday olma koşulları hususundaki görüş ayrılıkları çerçevesinde cumhurbaşkanlığı seçimleri için yapılacak adaylık başvuruları kapısını açtı.
Ruhani, 10 Mayıs’ta adayların başvurularını inceleyen Anayasa Koruma Konseyi’nin adaylık koşullarına ilişkin kararını reddederken, İçişleri Bakanı Abdurrıza Rahmani Fadli de mevcut yasalar uyarınca kriterlerin uygulanmasını emretti.
Ruhani, Bakana hitaben yaptığı açıklamada “İçişleri Bakanlığının talepleri, kanun ve Cumhurbaşkanlığı talimatları çerçevesinde uygulanmalıdır” dedi. Cumhurbaşkanı, uygulanabilir yasalar değiştirilerek, seçimlerde uygulanması onaylanmış yasalar sisteminin değiştirilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi.
Anayasa Koruma Konseyi’nin yaptığı açıklamaya göre adaylıklar, en az yüksek lisans derecesine sahip, 40 ila 70 yaşları arasındakilerle sınırlı tutulacak. Ayrıca geçen hafta 2009 cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra Yeşil Hareketi protestoları da dahil ‘temiz bir sabıka sicilinin’ yanı sıra, idari pozisyonlarda en az 4 yıl deneyime sahip olmaları ve her aday için danışmanlar listenin sunulması gerekiyor.
Konsey, rejimin zirvesindeki “Devrim Rehberi” makamında bulunan Ali Hamaney’in tavsiyelerini içeriyor. Hamaney’in tavsiyeleri, konsey üyelerinin seçim yasası ve anayasaya uygun olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olmak için yerine getirilmesi gereken koşulları ‘belirlemesinin’ istendiği 2016 yılına dayanıyor.
Yeni kriter, genç İletişim Bakanı Muhammed Cevad Azar Cehremi veya 2019 protestoların en önde gelen tutuklularından biri olan reformist Mustafa Taczade gibi belirli sayıda potansiyel adayı veya muhbiri seçimlerden uzak tutuyor.
Koşullar, iki milyondan fazla nüfusa sahip şehirlerde bakanların, valilerin ve belediye başkanlarının, ayrıca silahlı kuvvetlerdeki üst düzey generallerin adaylığına izin veriyor.
Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre bu durum, adaylıklarını ilan eden veya muhtemelen İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerine katılmayı düşünen ‘Devrim Muhafızları’ generallerinin sayısının artmasına neden olacak.
Askeri alandaki isimlerin aday olması, İran’da yeni bir durum değil. 18 Haziran seçimleri için beklenen sayı, önceki seçimlerde kaydedilen sayıyı aşıyor. Reformist gazeteci Ahmed Zayed Abadi, askeri geçmişleri olan adayların katılımının yeni bir durum olmadığını söylerken, askeriyeden adayları eleştirenlerin, ‘askeri cumhurbaşkanlığının benzeri görülmemiş bir güç yoğunlaşmasına neden olmasından korktuğunu’ dile getirdi.
Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Ali Şamhani, Düzenin Maslahatını Teşhis Konseyi Genel Sekreteri ve eski Devrim Muhafızları lideri Muhsin Rızai ve Şura Konseyi Başkanı Muhammed Bakir Galibaf ve eski Şura Konseyi Başkanı Ali Laricani gibi tanınmış subaylar, daha önce seçimlerde mücadele etmişti.
Devrim Muhafızları’na bağlı Fars Haber Ajansı’ndan Habib Tarşakavend, “Bu adayların hiçbiri ‘henüz’ askeri bir güce üyeyken seçim yarışına girmedi” derken, duyulan endişelerin önemini de küçümsedi.
Öte yandan bazıları askeri yapıyla bir şekilde bağlantıları bulunmasına rağmen seçim rekabetine dahil olması planlarken, Mart ayı başına kadar Devrim Muhafızları’nın ekonomik kolu Hatemu’l Enbiya grubu başında olan Said Muhammed de bu isimlerin arasında yer alıyor.
Muhammed, görevinden istifa ettiğini açıklasa da Devrim Muhafızları komutanının resmi danışmanı olmaya devam ediyor. Benzer bir isim de Kudüs Gücü’nün ekonomik işlerden sorumlu komutan yardımcısı olan eski Petrol Bakanı Tuğgeneral Rüstem Kasimi. Ancak askeri adayları bu iki isimle sınırlı değil.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ilk döneminde (2013- 2017) Savunma Bakanı ve Rehber’in danışmanı olan Hüseyin Dehkan, 2020 sonlarında seçimlere aday olma niyetlerini ilk açıklayanlar arasındaydı.
Dehkan’ı, Devrim Muhafızları’nda eski bir subay olan ve aynı zamanda resmi radyo ve televizyon kurumunun denetimi görevini üstlenen İzzetullah Dargami ve ardından Tuğgeneral Muhsin Rızai takip etti. Şamhani, Kalibaf ve Laricani’nin henüz niyetlerini açıklamamasına rağmen isimleri, olası adaylar arasında yer alıyor.
Aday olmak isteyenlerin dosyalarını İçişleri Bakanlığı’na teslim etmeleri sonrasında Anayasa Koruma Konseyi, adayların isimlerini inceleyerek uygun isimlere onay verecek. Aynı şekilde askeri isimlerin aday olabilmesi, İran’ı siyasi tartışmalara yol açtı. Muhafazakâr ‘Cumhuri Eslami’ gazetesi, askeri bir ismin hükümetin başına seçilmesinin, olumsuz sonuçları olabileceğini açıkladı. Ancak Anayasa Koruma Konseyi tarafından adaylığının onaylanma olasılığı düşük olan eski reformist Milletvekili Ali Mutahhari ise Türkiye ve Pakistan’daki eski askeri rejimlerle bir kıyaslama yaparak, bu iki ülkenin ‘askeri hakimiyetten kurtulmak için büyük zorluklarla mücadele ettiğini’ vurguladı.
Ancak bazı kesimler de (içlerinden biri cumhurbaşkanlığını kazanırsa) ordunun, sıkı yönetim uygulayacağını ve özgürlükleri kısıtlayacağı inancını eleştirdi. İlk Dini Lider Humeyni, askeriyeyi siyasete müdahale etmemeye çağırmıştı. Ama Rehber Hamaney dönemi ise Devrim Muhafızları’nın artan rolüne ve politik ve ekonomik alanları içerecek şekilde genişlemesine tanık oldu. Bu da analistleri, bu kurumun devlet içindeki bir devlete paralel bir yapıya sahip olduğuna inanmaya yöneltti.
Anayasa Koruma Konseyi Sözcüsü Abbas Ali Kadhadai, AFP’ye yaptığı açıklamada, askeri isimlerin adaylığının ve ordunun siyasete müdahalesinin iki ayrı konu olduğunu dile getirdi. Kadhadai, “Yasalar, ordunun seçimlere katılmasını engellemiyor, aksine müdahaleyi engelliyor” derken, müdahalenin ‘askeri güç ilan etmek, bir adayın ismini vermek veya seçim sonucunu değiştirecek şekilde hareket etmek’ şeklinde olabileceğini açıkladı.
Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif’in Nisan ayı sonlarında alanın diplomasi üzerindeki önceliğinden söz ettiği ve yaygın tartışmalara yol açan bir ses kaydının sızmasının ardından, ordunun siyasetteki rolü hakkındaki tartışma, geçtiğimiz dönemde arttı. Hamaney, Bakanın ifadelerinin ‘büyük bir hata’ olduğunu belirtirken, Zarif de üzüntüsünü dile getirdi. Ses kaydının sızdırılmasından kısa bir süre sonra Rızai, Zarif’i eleştirerek ve üstü kapalı şekilde aday olma niyetini açıkladı.
Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami, anlaşmazlıkların ışığında, askeri isimlerin adaylıklarının kendilerine bağlı bir karar olduğunu ve bağlantılı oldukları kurum tarafından yönlendirilmediklerini söyledi. 6 Mayıs’ta bir devlet kanalına açıklamada bulunan Selami, Devrim Muhafızları’ndan veya ordudan herhangi bir ismin seçimlere aday olmasının, kişisel isteklerini yansıttığını belirtti.
Bu eleştiriler, halkın 2017 ve 2019’da yaşam koşullarının kötüleşmesi ve halk protestolarının bastırılmasından duyduğu hayal kırıklığı ışığında, 2020 parlamento seçimlerindeki büyük zaferinin ardından avantajlı bir konumda görünen muhafazakâr akımı etkileme girişimleriyle ilişkilendiriliyor.



İçişleri Bakanı Yerlikaya: Yalova'da düzenlenen terör örgütü DEAŞ operasyonunda 3 polisimiz şehit oldu

Türk polisi (Arşiv- Reuters)
Türk polisi (Arşiv- Reuters)
TT

İçişleri Bakanı Yerlikaya: Yalova'da düzenlenen terör örgütü DEAŞ operasyonunda 3 polisimiz şehit oldu

Türk polisi (Arşiv- Reuters)
Türk polisi (Arşiv- Reuters)

Pazartesi gününün ilk saatlerinde Yalova'da düzenlenen DEAŞ operasyonu sırasında şüphelilerin polise ateş açtığı ve çatışma çıktığı bildirildi. İçişleri Bakanlığı olayda üç polisin şehit olduğunu sekiz polis ile bir bekçinin de yaralandığını açıkladı.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, altı DEAŞ üyesinin ölü ele geçirildiğini söyledi. Yerlikaya öldürülen DEAŞ üyelerinin Türk vatandaşı olduğu bilgisini verdi. Gece 02:00 sıralarında başlayan operasyonun sabah 09:40 sıralarında tamamlandığını belirten Yerlikaya, adreste bulunan beş kadın ile altı çocuğun sağ olarak tahliye edildiğini söyledi.

TRT haberinde, Yalova yakınlarında militanların saklandığı bir eve operasyon düzenlediğini bildirdi. Yaralanan polis memurlarının durumlarının kritik olmadığı ifade edildi.

NTV televizyonu, şüphelilerin operasyon sırasında polise ateş açtığını bildirdi. Yetkililere göre Bursa’dan bölgeye destek sağlamak üzere özel polis güçleri sevk edildi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Türk polisi, geçen hafta DEAŞ’a mensup olduklarından şüphelenilen 115 kişiyi gözaltına aldı ve bu kişilerin ülkede Noel ve Yeni Yıl kutlamaları sırasında saldırılar planladığını belirtti.

İstanbul savcılığı o dönemde militanların özellikle gayrimüslimleri hedef alan saldırılar planladığını belirtti. Yaklaşık on yıl önce, militan grup Türkiye'de sivilleri hedef alan bir dizi saldırıdan sorumlu tutulmuştu; bunlar arasında İstanbul'daki bir gece kulübüne ve şehrin ana havaalanına düzenlenen ve onlarca kişinin ölümüne yol açan silahlı saldırı da yer alıyordu.


Macron: Kiev'in müttefikleri, güvenlik garantilerini görüşmek üzere ocak ayı başlarında Paris'te bir araya gelecekler

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, geçen yıl Elysee Sarayı'nda düzenlenen üçlü toplantı öncesinde (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, geçen yıl Elysee Sarayı'nda düzenlenen üçlü toplantı öncesinde (DPA)
TT

Macron: Kiev'in müttefikleri, güvenlik garantilerini görüşmek üzere ocak ayı başlarında Paris'te bir araya gelecekler

ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, geçen yıl Elysee Sarayı'nda düzenlenen üçlü toplantı öncesinde (DPA)
ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron, geçen yıl Elysee Sarayı'nda düzenlenen üçlü toplantı öncesinde (DPA)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bugün yaptığı açıklamada, Ukrayna ile Rusya arasında yapılacak bir barış anlaşmasının parçası olarak Ukrayna'ya sunulacak güvenlik garantilerini görüşmek üzere ocak ayı başlarında Paris'te Kiev'in müttefiklerinin bir araya geleceğini duyurdu.

Macron, Amerikalı mevkidaşı Donald Trump ve Ukraynalı mevkidaşı Volodimir Zelenskiy ile yaptığı görüşmenin ardından Facebook sayfasında şunları yazdı: "Her bir ülkenin somut katkılarını sonuçlandırmak için ocak ayı başlarında Paris'te 'istekli ülkeler koalisyonunu' bir araya getireceğiz."

Zelenskiy ile ikili görüşme de gerçekleştiren Macron, "Adil ve kalıcı bir barışın inşası için hayati önem taşıyacak güvenlik garantileri konusunda ilerleme kaydediyoruz" ifadelerini kullandı.

Bu açıklama, Zelenskiy ile Trump arasında dün Florida'daki ABD başkanlık konutunda yapılan görüşmenin ardından geldi. Trump, Şubat 2022'den beri devam eden savaşa yakın vadede bir çözüm bulunması konusunda iyimserliğini dile getirmişti.

Donald Trump, "müzakerelerin çok zor geçtiğini" kabul etti ancak "büyük ilerleme" kaydedildiğini de belirtti.


Netanyahu, Trump ile görüşmeden önce Refah sınır kapısını açmayı düşündü ancak bu fikirden vazgeçti

ABD Başkanı Donald Trump, 4 Şubat 2025'te Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu kabul etti (Arşiv- EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, 4 Şubat 2025'te Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu kabul etti (Arşiv- EPA)
TT

Netanyahu, Trump ile görüşmeden önce Refah sınır kapısını açmayı düşündü ancak bu fikirden vazgeçti

ABD Başkanı Donald Trump, 4 Şubat 2025'te Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu kabul etti (Arşiv- EPA)
ABD Başkanı Donald Trump, 4 Şubat 2025'te Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'yu kabul etti (Arşiv- EPA)

İsrail gazetesi Haaretz, dün bir kaynağa dayandırdığı haberinde, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmesinden önce iyi niyet göstergesi olarak Mısır ve Gazze arasındaki İsrail kontrolünde bulunan Refah sınır kapısını her iki yönde de açmayı teklif ettiğini bildirdi.

Ancak kaynak, Netanyahu'nun Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'in muhalefeti üzerine bu fikirden vazgeçtiğini belirtti.

Amerikan haber sitesi Axios, Beyaz Saray yetkililerinin Netanyahu'nun barış sürecini engelleyeceğinden ve Hamas'la savaşı yeniden başlatacağından endişe duyduklarını söylediklerini ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanlığı Enformasyon Servisi Başkanı Ziya Raşvan da Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasını engellemek için çalıştığını belirtti.

Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasını ilerletmek için görüşmeler devam ediyor.

Plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor.