Suudi Arabistan, Ramazan ayında 15 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı

Teravih namazı sırasında Kabe’nin havadan görünümü (AFP)
Teravih namazı sırasında Kabe’nin havadan görünümü (AFP)
TT

Suudi Arabistan, Ramazan ayında 15 milyondan fazla ziyaretçiyi ağırladı

Teravih namazı sırasında Kabe’nin havadan görünümü (AFP)
Teravih namazı sırasında Kabe’nin havadan görünümü (AFP)

Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı, alınan tedbirler ve düzenleyici sağlık prosedürlerinin yardımıyla bu istisnai dönemde başarılı bir umre sezonu geçirdiklerini belirterek, dünden itibaren umre süreci ve şartları konusunda bilgilendirmede bulunan web siteleri ve diğer platformlar aracılığıyla bir sonraki aşama için özel umre izinleri vereceklerini açıkladı.
Kovid-19 tedbirleri kapsamında Ramazan ayı boyunca Mescid-i Haram, 5,1 milyonu umreci olmak üzere toplamda 15,5 milyon ziyaretçi ağırladı. Yetkili makamlar konuyla ilgili açıklamasında, ziyaretçiler arasında herhangi bir koronavirüs vakasına rastlanmadığını belirtti.
Şarku’l Avsat’a konuşan Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı Yardımcısı Dr. Abdulfettah Meşat “Bakanlığımız, Ramazan ayında umre organizasyonunun sağlıklı biçimde yürütülebilmesi için tüm taraflarla koordineli biçimde yoğun çaba sarf ediyor. Bu nedenle, olumsuz herhangi bir olay yaşanmaması için belli bir zaman planlaması yapılarak çeşitli stratejiler ve proaktif planlar geliştirildi. Bu planların en önemli özelliklerinden biri de Ramazan ayını umre ziyaretleri için iki aşamaya bölmek. İlk aşama ilk yirmi günü kapsamakta olup bu süreye özgü planlar belirlenmiştir, ikinci aşama ise son on günü kapsamaktadır” dedi.
Meşat, bu süre zarfında milyonlarca ibadet eden arasında tek bir koronavirüs enfeksiyonunun bildirilmemesinin uyguladıkları planların başarısının kanıtı olduğunu vurguladı.
Hazırlanan planlar kapsamında umreciler ve ziyaretçiler için dört noktada karşılama merkezleri ve otobüs durakları kurularak nakil için yaklaşık 700 otobüsün tahsis edildiği bildirildi.
Meşat, Bakanlığın Ramazan ayında umre ve ibadet etmek için gelenleri ağırlamak üzere bir strateji geliştirdiğini ve bu dönemde merkez noktaların, özellikle de Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi bölgesinin kalabalık olma ihtimaline dikkat çekti.
Umrecilerin 2 doz aşı yaptırmalarının zorunlu olduğunu söyleyen Meşat, “Yönetmelik gereği umrecinin bir veya iki doz aşı yaptırması zorunludur. Söz konusu prosedür, bu aşamada tamamıyla herkesin güvenliğini sağlamak için yeterli oluyor” açıklamasında bulundu.
Meşat, Bakanlığın, tüm bu konularda süreci yakından takip ettiğini ve bilgileri anlık olarak güncellediğini de sözlerine ekledi.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.