Husiler Yemen’in üç şehrinde yeni bir vergi toplama kampanyası başlattı

Husi liderleri tüccarları yağmalamakla suçlandı.

Sana'daki bir çarşı. (AFP)
Sana'daki bir çarşı. (AFP)
TT

Husiler Yemen’in üç şehrinde yeni bir vergi toplama kampanyası başlattı

Sana'daki bir çarşı. (AFP)
Sana'daki bir çarşı. (AFP)

Husiler başkent Sana, İbb ve Hudeyde valiliklerinde zekat ve vergi adı altında, savaş çabalarına destek amacıyla yeni bir para toplama kampanyası başlattı. Büyük tüccarları, sokak satıcılarını ve bölge halkını hedef alan yeni uygulamanın yanı sıra yoksullara ve muhtaçlara kendi kontrolleri dışında zekat dağıtan tüccarlara para cezası keserek hapis tehdidinde bulundu.
Sana'dan kaynaklar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda darbeci grubun bu haftanın başından bu yana istisnasız tüm tüccarları, market, restoran ve kafe sahipleri ile başkent Sana'nın farklı bölgelerindeki seyyar satıcıları hedef alarak vergi toplama ve yağmalama kampanyası uyguladığını aktardı.
Kaynaklara göre grubun Ramazan Ayı’nın başından bu yana başlattığı keyfi kampanyalar, birçok tüccar ve küçük işletme sahiplerinin kendilerine yönelik temelsiz iddialar ve tehditler altında devam eden Husi eylemlerini protesto etmek amacıyla dükkanlarını kapatmalarına ve ticari faaliyetlerinin durması tehdidiyle karşı karşıya gelmelerine neden oldu. 
Şarku’l Avsat’a konuşan işletme sahipleri, seyyar satıcılar ve vatandaşlar, grubun amirlerinin keyfi uygulamalarından ve milislerin yasa dışı olarak kararlaştırdığı parayı ödemeyi reddetmeleri halinde tutuklamaya yönelik sürekli tehditlerinden şikayet ettiler. Ayrıca Husilerin vatandaşların büyük bir kısmını etkileyen uygulamasının grubun genel olarak tüccarları, özellikle de aileleri için geçim kaynağı arayan sıradan vatandaşları hedefleyen önceki kampanyalarının devamı niteliğinde olduğu kaydedildi.  
Kaynaklar, Husilerin son 5 gündür hız kazanan baskıcı uygulamaları kapsamında yaklaşık 50 tüccarın ve bir dizi sokak satıcısının tutuklandığını bildirdiler. Söz konusu vatandaşların yüksek miktarda para ödemelerinin ardından serbest bırakıldıkları bilgisini verdiler.
Sana'nın 170 kilometre güneyindeki İbb kentideki vatandaşlara ve tüccarlara yönelik ihlaller ve Husilerin sürekli artan baskı kampanyaları nedeniyle bölge halkı zulümden ve yağmadan  kurtarılmaları için yardım çağrısında bulundu. Vatandaşlar geçim kaynaklarının hedef alındığını belirtirken Yemen hükümetinin İbb vilayetindeki İnsan Hakları Ofisi de milisler tarafından işlenen ihlalleri kınadı.
Ofis tarafından yapılan açıklamada grubun sözde Zekat Otoritesi ve diğer kurum ve yetkilileri aracılığıyla tüccarlara ve vatandaşlara yasa dışı vergiler uyguladığını ve bunların zekat ile hiçbir ilgisinin olmadığı vurgulandı. Ayrıca Husilerin geçen yıla göre bu yıl vergi miktarını iki katına çıkardığına işaret edildi. 
Husilerin bu uygulamalarının kabul edilemez olduğunu belirten İnsan Hakları Ofisi, tüccarları zekatlarını darbe nedeniyle zor koşullarda yaşayan toplumun hak eden kesimlerine vermeye çağırdı. Ayrıca uluslararası toplumu darbeci Husi milislerinin bölge halkına yönelik baskısına acilen müdahale etmeye ve ihlalleri belgelemeye çağırdı.
Hudeyde’nin batısındaki el-Luhayye bölgesindeki balıkçılar da Husi milislerin son zamanlarda kendilerine zorla dayattığı yasa dışı vergilerden şikayet ettiler. Bu durumun birçoğunun mesleği bırakmasına ve balık fiyatlarının artmasına neden olduğunu ifade ettiler.
Yerel raporlara göre el-Luhayye’nin el-Hube bölgesindeki balıkçılar, grubun hem balık toplama alanlarında hem de merkezlerde harç adı altında çifte vergi tahsilatı uyguladığını aktardılar.
Grubun yollardaki güvenlik noktalarında gerçekleştirdiği yağmalamanın başta el-Luhayye ve el-Hube olmak üzere balıkçıların ve halkın yoksulluğunu artırdığı kaydedildi.
Darbeci grubun içinden de söz konusu duruma dair görüş ayrılıkları artıyor. Husilerin Yönetim Kurulu’na atanan Sultan es-Samii sosyal medyadan yaptığı paylaşımda grubun yetkililerini ve amirlerini tüccar ve küçük satıcıları yağmalamakla suçladı.
Sanadaki kaynaklar, darbeci grubun zekat verilmesini engellemesine ilişkin Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda milislerin bu fonları toplamaktan sorumlu Husi yetkililerine teslim etmeyerek kendi başına zekat dağıtan her tüccar için hapis cezasına ek olarak 300 bin riyale kadar para cezası verdiğini bildirdi. Kaynaklar ayrıca yasa dışı yağmalama ve vergi toplama kampanyalarıyla bağlantılı olarak grubun Sana'daki ve diğer bölgelerdeki büyük işletme sahiplerine zekat verdiklerine dair beyannamelerini sunmaları için bir hafta süre tanıdığını aktardılar Husi Zekat Otoritesi yaptığı açıklamada, Ramazan Ayı boyunca zekat beyannamesinde bulunmayan tüm tüccarlara ağır para cezası verileceğini belirterek kendilerine iletilen tarihe uyulmamasının sonuçları konusunda uyarıda bulundu.
Kaynaklara göre Husiler Ramazan Ayı başında, bin 200 üyesinin yer aldığı cemaat komiteleri kurarak haraç topladı ve kontrol ettikleri tüm şehir ve bölgelerdeki mağazalara, şirketlere ve özel sektör kuruluşlarına baskınlar yaptı.
Kaynaklar, Husilere bağlı Zekat Otoritesi’nin Ramazan Ayı’nın başından bu yana tüccarlardan ve iş insanlarından milyarlarca riyal topladığını, zekatı muhtaçlara ve yoksullara verenleri tehdit ettiklerini belirttiler.
Sana'daki Ticaret Odası son günlerde tüccarlara çeşitli adlar altında dayatılan harç ve vergi uygulamalarını durdurmak ve zorla kapatılan işletmeleri ve kurumları yeniden açmak için Husiler ile geçici bir ateşkes sağlamıştı. Ancak grup anlaşmayı açıkça ihlal ederek tüccarları tekrar hedef almaya başladı.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.