BM’den IKBY’de ifade özgürlüğü alanında yaşanan gerilemeye kınama

IKBY Başbakanı Mesrur Barzani. (Reuters)
IKBY Başbakanı Mesrur Barzani. (Reuters)
TT

BM’den IKBY’de ifade özgürlüğü alanında yaşanan gerilemeye kınama

IKBY Başbakanı Mesrur Barzani. (Reuters)
IKBY Başbakanı Mesrur Barzani. (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından dün yayınlanan raporda, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) ifade özgürlüğünde yaşanan gerileme kınandı. AFP’nin aktardığına göre BM’nin yayınladığı kınama, bölge temyiz mahkemesinin insan hakları savunucularının endişelerinin artmasına neden olacak bir şekilde, 5 gazeteci ve aktivistin hapis cezalarının onanmasından yaklaşık bir hafta sonra geldi.
Raporda, 2020 Mart - 2021 Nisan döneminde gazetecilerin, insan hakları aktivistlerinin ve protestocuların maruz kaldığı korkutma, tehdit ve saldırıların yanı sıra keyfi tutuklama ve gözaltına alma uygulamalarının arttığına dikkat çekildi. Bu uygulamaların endişe verici durumu doğruladığı kaydedildi.
BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği raporun, gazeteci, aktivist ve hak savunucularından 33 kişinin keyfi bir biçimde, nedenleri belirtilmeden ve nerede oldukları ailelerine bildirilmeden  tutuklanmasına işaret ettiğini bildirdi. Bu durumun genellikle ‘göz korkutacak’ bir ortam oluşturduğu vurgulandı.
Söz konusu kişiler arasında daha sonra serbest bırakılanlar da vardı. En az iki doğrulanan olayda gazeteciler ve insan hakları savunucuları suçlandı, ardından da kefaletle serbest bırakıldılar. Ancak farklı suçlamalarla yeniden tutukandılar. Bu durum, IKBY’deki  temyiz mahkemesinin 3 gazeteci ve iki aktivistin 2020 yılında, bölgedeki devlet çalışanlarının maaşlarının ödenmesinin talep edildiği protestolar sırasında “hükümete karşı gösterileri teşvik etme ve bölgede istikrarı sarsma” ile “casusluk” suçlamasıyla 6 yıl hapis cezasını onaylamasından yaklaşık bir hafta sonra geldi. 6 yıl hapis cezası alanlar arasında Ayaz Karam Brushki, Guhdar Muhammed Zebari, Sherwan Sherwani ve aktivistler Shavan Saeed ve Hariwan Issa da yer alıyor.
İnsan Hakları İzleme Örgütü açıklamasında ‘casusluk’ suçlamalarının yalnızca sosyal medya paylaşımlarına, mahkemeye çıkmayan ve savunma avukatları tarafından sorgulanamayan ‘gizli muhbirlerin’ ifadelerine dayandığını belirtti.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Irak’ta çalışmalar yürüten araştırmacılarından Belkis Wille, AFP’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bu kişilerin önyargılı bir siyasi irade ve temyiz mahkemesinin adil yargılama standartların göz ardı eden yönelimler nedeniyle cezalandırılmalarından endişe duyuyoruz.”
Kürt aktivistlerin belirttiğine göre yolsuzlukla ilgili ilgili araştırmaları ile tanınan Sherwan Sherwani, hukuki bir sebep veya mahkeme emri olmaksızın 7 Ekim’de evinde tutuklanmadan önce Facebook’ta yayınladığı bir yazı ile IKBY Başbakanı Mesrur Barzani’yi eleştirmişti. Birçok aktivist bu güvenlik baskısının eski IKBY  Güvenlik Ajansı Müsteşarı Mesrur Barzani'nin başbakanlığa gelmesinin ardından başladığı görüşünde. Aktivistler, IKBY lideri Neçirvan Barzani’ye tutuklu gazeteci ve aktivistler için başkanlık affı çıkarılması çağrısında bulunuyorlar.
Temyiz Mahkemesi’nde ayrıca bölgedeki Almanya ve ABD konsolosluklarını ziyaret ettikleri gerekçesiyle 5 kişi de ‘casusluk’ ile suçlandı. Bu Almanya Konsolosluğu tarafından ‘Mantıksız bir gerekçe’ olarak değerlendirilirken ABD Dışişleri Bakanlığı’nın yıllık raporunda “üst düzey Kürt yetkililer, siyasi olarak hassas görünen konular üzerinde etki oluşturmak” ile itham edildi.
Ancak Kürt yetkililer halen mahkumların bir komplonun ve sabotaj girişiminin parçası olduğunu savunuyorlar.



Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
TT

Suriye "Sezar yaptırımlarından" kurtulmaya hazırlanıyor

ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)
ABD Başkanı Donald Trump ve Ahmed eş-Şara Beyaz Saray'da, (AFP)

Suriye, şahinlerden Cumhuriyetçi bir kongre üyesinin, devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed döneminde uygulanan "Sezar Yasası" yaptırımlarının ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir adım attı. Bu yasayı yürürlükten kaldırmayı reddeden şahin partili bir kongre üyesinin, bu kararı şartlı olarak geri çektiğini açıklamasının ardından, yaptırımların ülke ekonomisi üzerindeki etkilerini ortadan kaldırma yönünde yeni bir durum ortaya çıktı.

Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi Başkanı Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast'ın, Washington'da Suriye Geçici Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüşmesine rağmen "Sezar Yasası"nı yürürlükten kaldırmayı reddetme tutumundan vazgeçmemesinin yol açtığı bir beklenti ve hayal kırıklığı döneminin ardından, Mast pazartesi akşamı tutumunda köklü bir değişiklik duyurdu. Şam'a yönelik kapsamlı yaptırımların kaldırılmasına desteğini teyit etti, ancak Suriye Geçici Hükümeti'nin Mast'ın "bölgenin istikrarı için elzem" olarak gördüğü taahhütleri yerine getirmemesi halinde yaptırımların yeniden uygulanmasına olanak tanıyan "belirli koşullar" dahilinde.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Kongre perde arkasında, aralık ayı başında yaptırımların tamamen kaldırılmasına yönelik oylamanın hazırlıkları kapsamında, Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası'nı sonuçlandırmak için Temsilciler Meclisi ve Senato arasında yoğun görüşmeler yürütülüyor.


Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Lübnan Cumhurbaşkanı, İsrail ile gerginliği sona erdirme girişimini duyurdu

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, İsrail ile yaşanan güvenlik gerginliğini çözmek için "kapsamlı bir girişim" sundu. Girişim, Lübnan ordusunun Litani Nehri'nin güneyindeki bölgeye tam olarak konuşlandırılması ve sınır bölgesinde istikrarın tam olarak sağlanması için müzakerelerin başlatılmasına dayanıyor.

Avn, Bağımsızlık Günü konuşmasında, Lübnan ordusunun İsrail tarafından işgal edilen noktaların kontrolünü "tüm ihlal ve saldırıların durdurulması ve İsrail ordusunun tüm noktalardan çekilmesinin hemen ardından" ele geçireceği beş maddelik bir girişim duyurdu. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ayrıca beş üyeli bir komiteye, "Litani Nehri'nin güneyindeki bölgenin Lübnan silahlı kuvvetlerinin tek kontrolü altında olmasını ve kendi kuvvetleri aracılığıyla yetkilerini genişletmelerini" sağlama görevini verdi.

Dördüncü maddesinde, Lübnan devletinin "BM, ABD veya (İsrail ile) ortak uluslararası himaye altında, sınır ötesi saldırıların kalıcı olarak durdurulması formülünü içeren herhangi bir anlaşmayı müzakere etmeye hazır olduğunu" belirtirken, "Lübnan'ın kardeş ve dost ülkeleri, Lübnan ordusunu destekleyecek ve yeniden yapılanmaya yardımcı olacak uluslararası bir mekanizma için net ve kesin tarihler belirleyerek bu süreci denetleyeceğini" belirtti. "Bu girişime hazırız ve kararlıyız" diye vurguladı.


Batı Şeria'da yerleşimci terörü artıyor

İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
TT

Batı Şeria'da yerleşimci terörü artıyor

İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)
İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu Ramallah yakınlarındaki el-Emari mülteci kampında hayatını kaybeden Filistinli genç için dün büyük bir cenaze töreni düzenlendi (AFP)

"Tepe Gençliği" olarak bilinen silahlı yerleşimci milisler, dün Batı Şeria'daki terör saldırılarını tırmandırdı, çok sayıda evi, Beytüllahim yakınlarındaki bir çiftliği ve Kudüs, Ramallah, Nablus ve el Halil bölgelerindeki birkaç evi yaktı. İsrail askerleri ise işgal altındaki Kudüs'ün kuzeydoğusundaki bir kasabada iki genci vurarak öldürdü.

Resmi Kan radyo istasyonu, Tel Aviv'deki bir siyasi kaynağa dayanarak, bu milislerin çok sayıda bakan, yerleşimci lideri ve hatta bazı ordu komutanlarının desteğiyle faaliyet gösterdiği yönündeki yaygın izlenimi aktardı.

İsrail hükümetinin güvenlik kabinesi, yerleşimcilerin faaliyetlerinin ciddiyetini görüşmek üzere perşembe akşamı toplandı. Savunma Bakanı Yisrael Katz, yerleşimcilerin "iyi vatandaşlık" konusunda eğitim kurslarına kaydedilmesini önerdi.