Tunus muhalefetinden Anayasa Mahkemesi yasa tasarısını kaldırma hamlesi

Tunus Başbakanı Hişam el Meşişi. (EPA)
Tunus Başbakanı Hişam el Meşişi. (EPA)
TT

Tunus muhalefetinden Anayasa Mahkemesi yasa tasarısını kaldırma hamlesi

Tunus Başbakanı Hişam el Meşişi. (EPA)
Tunus Başbakanı Hişam el Meşişi. (EPA)

Tunus muhalefetinin önde gelen isimlerinden olan Demokratik Blok milletvekili Hişam el Acbuni, parlamentoda ikinci kez onaylanan Anayasa Mahkemesi tasarısının bazı milletvekillerinin Kanunların Anayasaya Uygunluğunu İzleme Geçici Komisyonu'na sunduğu temyiz dilekçesinin ardından kaldırılacağını söyledi.
Acbuni, tasarının yasal olmadığını, Tunus anayasasının yorumlanmasına ilişkin anlaşmazlıklara dayandığını belirterek Cumhurbaşkanı Kays Said’i görevden almak için kullanılmasından endişe ettiğini kaydetti. Açıklamasında Nahda Hareketi’nin 2014 anayasasının uygulanmasındaki konumunu da eleştiren Acbuni yaşananlara göz yumduklarını, hatta milletvekilleri arasında farklılar yaratarak merkezi tahrip etmeye çalıştıklarını vurguladı. Nahda Hareketi’nin tartışmalı adaylıkları desteklediğine işaret eden Acbuni, bunun Said’i görevinde uzaklaştırmak adına anayasal kuruma odaklanılması ısrarının nedenini gözler önüne serdiğini bildirdi.
Acubuni açıklamasında tüm siyasi çevrelerin halihazırda Nahda Hareketi’nin anaysa mahkemesinin kurulması konusundaki hevesinin nedenini merak ettiğini vurguladı.
İki kez onaylanmasına rağmen yasa tasarısına itiraz edilmesinin gerekçelerine ilişkin de değerlendimelerde bulunan milletvekili, yapılan bazı ihllalerin tasarıyı bozduğunu söyledi. Bunlardan bazılarının ise göz ardı edilemeyecek ciddi ve resmi usullerle ilgili olduğunu kaydetti. Acbuni, prosedürlerin zorluğu ve tasarının parlamento genel kuruluna sunulma biçiminin de bu durumda etkili olduğunu ifade etti.
Hişam el Acbuni parlamentonun tüm tasarıyı toplu olarak değil bölümler halinde, madde madde onaylaması gerektiğini belirttiği açıklamasında temyizin 2014 anayasasının onaylanmasından bir yıl sonra Cumhurbaşkanı’nın anayasa mahkemesini kurmayarak anayasal sürelerini aştığına dikkat çekti.
Muhalif Demokratik Blok, Meclis Başkanı Raşid Gannuşi ile hükümeti kurmakla görevlendirilen Hişam el Meşişi’nin anlaşmazlıklarında attığı tüm adımlarla Said’in pozisyonunu desteklediğini duyurmuştu. Ancak buna rağmen Demokratik Akım Partisi milletvekillerinden Numan el Aiş partisinin Anayasa Mahkemesi’nin kurulması için anayasal süreyi aşması konusunda Said’in tutumuna karşı olduğunu bildirdi. Aiş açıklamasında, anayasanın Tunus’ta demokratik geçiş yolunu korumak için oldukça gerekli bir adım olduğu belirterek Cumhurbaşkanı ile aynı fikirde olmadığını vurguladı.
Diğer yandan bağımsız sendika olan Ulusal Süt Toplama Merkezleri Odası üç gün süreyle (12 - 15 Mayıs arası)  faaliyetlerini durdurma kararını inceleyerek üretim fazlası için çözümler bulmaya çalışıyor.
Tunus Tarım ve Balıkçılık Birliği mandıra sisteminin faaliyetini ve dengesini yeniden kazanması için hükümeti en az 30 milyon litre işlenmiş sütü geri çekmeye çağırdı. Sendika tarafından yapılan açıklamada 47 milyon litreyi aşan işlenmiş süt stokları sebebiyle çiftçilerin zorluk yaşadığına dikkat çekildi.



Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

Katz: Suriye'deki silahlı gruplar Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

Times of Israel'in haberine göre, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, dün Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi'nde yaptığı toplantıda, Suriye'de Golan Tepeleri'ni işgal etmeyi düşünen silahlı grupların bulunduğunu söyledi.

Katz, İsrail'in Şam ile bir güvenlik anlaşmasına veya normalleşmeye ulaşma yolunda olmadığını ve ülke içindeki Suriye güçlerinin veya çeşitli milislerin İsrail yerleşimlerine saldırmaya çalışabileceği veya Suriye Dürzi toplumunu yeniden tehdit edebileceği senaryolara hazırlandığını sözlerine ekledi.

Şarku’l Avsat’ın Times of Israel'den aktardığı habere göre Husilerin Golan Tepeleri'ne kara harekâtı düzenlemeyi düşündükleri belirtildi.

İsrail güçleri ise Beşşar Esed rejiminin Aralık 2014'te devrilmesinden bu yana Güney Suriye'de dokuz noktaya konuşlandı. Bunların çoğu, iki ülke sınırında Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölge içinde yer alıyor. Bu noktalardan ikisi Hermon Dağı'nın Suriye tarafında bulunuyor.

İsrail, İsrail yerleşimlerini korumak ve Lübnan Hizbullahı veya diğer İran destekli milisler de dahil olmak üzere düşman güçlerin eline geçmesi durumunda tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak için Suriye topraklarının 15 kilometreye kadar uzanan bölgelerinde faaliyet gösterdiğini açıkladı.

Golan Tepeleri, Suriye'nin güneybatı köşesinde, Şam'ın 60 kilometre batısında yer almakta ve yaklaşık bin 860 kilometrekarelik bir alanı kaplamaktadır.

İsrail, Haziran 1967'deki "Haziran Gerilemesi" olarak bilinen savaş sırasında Golan Tepeleri'nin yaklaşık bin 250 kilometrekarelik bir alanını işgal etti ve ardından 1981'de fiilen ilhak etti; ancak bu hamle Birleşmiş Milletler tarafından tanınmadı ve burası işgal edilmiş Suriye toprağı olarak görülmeye devam edildi.


İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)
TT

İsrail Savunma Bakanı Katz: Suriye’deki silahlı gruplar Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşünüyor

Golan Tepeleri (Reuters)
Golan Tepeleri (Reuters)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, Knesset Dışişleri ve Savunma Komitesi toplantısında yaptığı açıklamada, Suriye’deki bazı silahlı grupların Golan Tepeleri’ni ele geçirmeyi düşündüğünü söyledi. Şarku’l Avsat’ın Times of Israel’den aktardığına göre Katz, İsrail’in Şam ile güvenlik anlaşması ya da normalleşme yolunda olmadığını belirterek, Suriye ordusu ya da ülkedeki farklı milislerin İsrail yerleşimlerine saldırma veya Suriye’deki Dürzi toplumunu yeniden tehdit etme ihtimaline karşı hazırlık yapıldığını ifade etti.

Katz, Husilerin de Golan Tepeleri’ne yönelik olası bir kara harekâtını değerlendirdiğini söyledi.

Öte yandan, İsrail güçleri Aralık 2024’te Beşşar Esad rejiminin çöküşünün ardından Suriye’nin güneyinde dokuz noktada konuşlandı. Bu noktaların büyük bölümü, iki ülke arasındaki sınırda Birleşmiş Milletler tarafından izlenen tampon bölgede yer alırken, konuşlanma alanları arasında Cebel Hermon’un (Şeyh Dağı) Suriye tarafındaki iki nokta da bulunuyor.

İsrail, bu birliklerin İsrail yerleşimlerini korumak ve düşman unsurların eline geçtiğinde tehdit oluşturabilecek silahları güvence altına almak amacıyla Suriye topraklarında yaklaşık 15 kilometre derinliğe kadar faaliyet yürüttüğünü açıkladı. Bu potansiyel tehdit unsurları arasında Lübnan Hizbullahı ile İran destekli diğer milis gruplar da yer alıyor.

Suriye’nin güneybatısında bulunan Golan Tepeleri, başkent Şam’ın yaklaşık 60 kilometre batısında yer alıyor ve toplamda 1.860 kilometrekarelik bir alanı kaplıyor. İsrail, Haziran 1967 Savaşı sırasında bölgenin yaklaşık 1.250 kilometrekarelik kısmını işgal etmiş, 1981’de ise fiilen ilhak etmişti. Ancak bu ilhak, bölgeyi hâlen işgal altındaki Suriye toprağı olarak kabul eden Birleşmiş Milletler tarafından tanınmıyor.


BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
TT

BM: İsrail–Hizbullah ateşkesi kırılgan, belirsizlik devam ediyor

İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)
İsrail askerleri, Güney Lübnan'daki Mays el-Cebel köyünde yıkılmış evler arasında hareket ediyor (EPA)

Birleşmiş Milletler’in Lübnan Özel Koordinatörü Jeanine Hennis-Plasschaert, Perşembe günü yaptığı açıklamada, hükümetin aldığı önemli kararlar ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri’nin güçlendirilmiş varlığına rağmen ülkenin güneyindeki belirsizlik ortamının devam ettiğini belirtti. Hennis-Plasschaert, bu iki unsurun “normalleşme yolunda temel bir zemin oluşturduğunu” söyledi.

Hennis-Plasschaert, “Birçok Lübnanlı için çatışma düşük yoğunlukla da olsa sürüyor. Mevcut durum devam ettiği sürece, düşmanlıkların yeniden tırmanma ihtimali ortadan kalkmış değil” ifadelerini kullandı.

BM yetkilisi, mevcut fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Diyalog ve müzakereler tüm sorunları çözemeyebilir; ancak taraflar arasında karşılıklı anlayışın oluşmasına katkı sağlar ve en önemlisi, istenen güvenlik ve istikrara giden yolu açar” dedi.

İsrail ile Hizbullah arasında geçen yıl Kasım ayında, Gazze’deki savaşın yol açtığı bir yılı aşkın karşılıklı bombardımanın ardından ABD arabuluculuğunda ateşkes sağlanmıştı. Ancak İsrail, anlaşmaya rağmen Güney Lübnan’daki bazı noktalarda varlığını sürdürürken, ülkenin güneyi ve doğusuna yönelik saldırılarına devam ediyor.