İnsan hakları örgütleri: İsrail'in Gazze'de sivil yerleşimleri vurması savaş suçu

İsrail'in önceki gün vurduğu Gazze'nin orta kesimindeki 14 katlı El-Şuruk Kulesi tamamen yıkılmıştı (AFP)
İsrail'in önceki gün vurduğu Gazze'nin orta kesimindeki 14 katlı El-Şuruk Kulesi tamamen yıkılmıştı (AFP)
TT

İnsan hakları örgütleri: İsrail'in Gazze'de sivil yerleşimleri vurması savaş suçu

İsrail'in önceki gün vurduğu Gazze'nin orta kesimindeki 14 katlı El-Şuruk Kulesi tamamen yıkılmıştı (AFP)
İsrail'in önceki gün vurduğu Gazze'nin orta kesimindeki 14 katlı El-Şuruk Kulesi tamamen yıkılmıştı (AFP)

Dünyanın önde gelen insan hakları örgütleri, İsrail’in Gazze’deki hava saldırılarında sivillerin yaşadığı çok katlı apartmanları hedef almasının savaş suçu olabileceğini bildirdi.
İsrail’in vurduğu Gazze’deki çok katlı binaların yıkılışı kameralara da yansımıştı. Uluslararası Af Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Saleh Higazi, "Sivillerin yaşadığı yerlerin kasıtlı olarak hedef alınması, mülklerine kapsamlı ve gayrimeşru şekilde zarar verilmesi savaş suçudur" dedi.
Onlarca ailenin yaşadığı çok katlı binaların yıkılmasının Filistin halkının toplu olarak cezalandırılması anlamına geldiğini ve uluslararası hukukun ihlali olduğunu kaydeden Higazi, "Bu binaların bir bölümü askeri amaçlarla kullanılıyor olsa bile İsrailli yetkililer sivillere yönelik riski en aza indirecek yolları seçmekle yükümlü" diye konuştu.
İsrail merkezli insan hakları örgütü B'Tselem, paylaştığı tweet’te "Askeri hedef olmayan apartmanları bombalamak ve onlarca aileyi evsiz bırakmak savaş suçudur" ifadelerini kullandı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü İsrail ve Filistin Direktörü Ömer Şakir de, İsrail’in sivil yerleşimleri ve altyapıyı hedef almasını kınarken Hamas’ın İsrail’e roket atmasının da savaş suçu olduğunu söyledi.
İsrail hükümeti, Hamas’ın silah depoladığı binaları hedef aldıklarını ve saldırı öncesinde sivilleri bilgilendirdiklerini savunuyor.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, Reuters’e verdiği sön röportajda, bölgedeki durumu yakından takip ettiklerini belirtti.
İsrail’e yönelik savaş suçu soruşturması başlattıklarını hatırlatan Bensouda, İsrail’in işbirliğini reddetmesine rağmen soruşturmayı sürdüreceklerini ve son gelişmeleri de değerlendireceklerini ifade etti.
Independent Türkçe, Business Insider, Reuters

 


İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times