Lübnan (Sünni) Müftüsü Şeyh Abdullatif Deryan, ülkedeki durumun sosyal şiddet ve daha sonra açlık devrimine yol açmasından endişe ettiklerini belirterek, siyasi yetkililere ‘vatandaşları hayal kırıklığına uğrattıklarını” belirterek eleştiride bulundu. Deryan açıklamasında, kişisel çıkarlar ve bencilliğin hükümet oluşturulması adına iç ve dış girişimleri engellediğini söyledi.
Ramazan Bayramı hutbesinde açıklamalarda bulunan Deryan, ihtiyaç sahiplerine gıda ve nakit yardımı ile şehir, kasaba ve köylerde ortaya çıkan dayanışmaya övgüde bulunurken, ihmalkar davranan ve tüm Lübnanlıların mustarip olduğu büyük krizin yaratılması konusunda yetkililere sitem etti. Müftü, siyasi işlerde çalışan kimselerin, yolsuzluğa kapıldıklarında ekonomik çöküşü durdurabilecek, yeniden inşayı sağlayabilecek ve yardım için uluslararası topluma gidebilecek bir hükümetin kurulmasını engellemeleriyle vatandaşlarını ciddi şekilde hayal kırıklığına uğrattıklarını söyledi. Deryan, politikacıların yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından daha korkunç bir salgın haline gelen bu yolsuzluğa düşkünlüğün anayasal kurumların işleyişini engellediğini bildirdi.
Açıklamasında, “Beyrut Limanı patlamasına ilişkin soruşturmanın sonuçları nerede?, Malları yok olan, yaralanan ve tahribe maruz kalan vatandaşların hakları nerede? Sorularını soran Deryan, bu dosyadaki her türlü gecikmenin kara bir nokta ve utanç olduğunu söyleyerek elektrik arzının azalması ve işsizlik konularına da atıfta bulundu. Lübnan'daki durumun sosyal şiddet ve daha sonra açlık devrimine yol açmasından endişe ettiklerini dile getiren Şeyh Deryan, insanların malları ve mevduatlarını emanet ettikleri kişileri suçladı. Deryan sorumluları güvene ihanet ettiklerini, her şeyi kendi karlarına döndürdüklerini ifade ederek, böylece siyasi güçlerin eskiden Lübnan’ı Arapların hastane, üniversite, okul ve bankası olmaktan çıkarak, Lübnan, Arap ve dünyanın tanık olduğunu bir yok oluşa kattıklarına işaret etti.
Lübnan’da teknokratlardan oluşacak yeni hükümetin kurulması yönündeki yerel ve uluslararası girişimlerin aylardır sonuç vermediğini hatırlatan Şeyh Deryan, “krizin sebebinin herkesin bildiği üzere kişisel çıkarlar ve bencillik olduğunu” savundu. Müftü, hükümeti kurmakla görevlendirilen (Sünni) Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad el-Hariri'nin önündeki engellerin sürdüğü ifade ederek, yeni hükümet kurulmadan çöküş ve yıkımdan kurtulmanın mümkün olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.
Ciddi bir şekilde güven kaybı yaşadıkların söyleyen Şeyh, müminlerin umutsuzluğa kapılmaması gerektiğinin altını çizerek, vatanseverlik uğruna işbirliğiyle dayanışma halinde hükümet kurulması yönündeki aşılmaz olan tüm engellerin bulunması ve bunun için cesur tavırlar alınması gerektiğine dikkati çekti.
Fadlallah’tan sosyal kaos uyarısı
Öte yandan 2010’da vefat eden Şii taklid mercii (dini otorite) Ayetullahuzma Hüseyin Fadlallah’ın oğlu Ayetullah Seyyid Ali Fadlallah bayram hutbesinde, Lübnan halkının doların artmaya devam etmesiyle ekonomik ve sosyal felaketin ağırlığı altında inlediğini söyleyerek, pazarların terk edilmesi tüccarların açgözlülüğü, kaçakçılığın devam etmesi ve neredeyse devletim tamamen olmayışından insanların karanlık günlere doğru yola çıktığını ifade etti. Fadlallah ayrıca bahsi geçen bu hadiselerin desteğin olamayışıyla sosyal kaosa dönüşebileceğini bildirdi.
Bütün bu çöküşlere sırtını dönenlerin yetkililer olduğunu dile getiren Fadlallah, olaylara kayıtsızlık ve siyasi tartışmaların, karşılıklı suçlamaların iktidar oluşumdaki süreci başarısızlığa örtmeye devam edeceğinden endişe duydukları konusunda uyarıda bulundu.
Lübnan’daki mevcut krizler bayram kutlamalarının ana temaslarını oluştururken, Cumhurbaşkanı Mişel Avn da Müslümanların ve Lübnanlıların bayramını tebrik etti. Avn, Lübnan’ın krizin boğucu etkileriyle yüzleşmesi için yüce Allah’tan yardım isteyerek, hali hazırda içinde bulundukları dönemin maneviyatından Lübnan için ilham alabileceklerini söyledi.
Hariri ise bayram mesajında, Ramazan Bayramı’nın Lübnan ve Lübnanlıların yaşadığı zorlu aşamadan kurtulması adına kapılar açması için Allah’a dua ettiklerini belirtti.