ABD, Sudan'ın deneyimini bölge için bir 'model' olarak görüyor

Feltman Tigray’deki “vahşi çatışmanın” sona ermesi çağrısında bulunuyor

Hartum'da Savunma Bakanlığı önünde yapılan oturma eyleminin dağıtılmasının ikinci yıldönümünde protestocular. (AP)
Hartum'da Savunma Bakanlığı önünde yapılan oturma eyleminin dağıtılmasının ikinci yıldönümünde protestocular. (AP)
TT

ABD, Sudan'ın deneyimini bölge için bir 'model' olarak görüyor

Hartum'da Savunma Bakanlığı önünde yapılan oturma eyleminin dağıtılmasının ikinci yıldönümünde protestocular. (AP)
Hartum'da Savunma Bakanlığı önünde yapılan oturma eyleminin dağıtılmasının ikinci yıldönümünde protestocular. (AP)

ABD'nin Afrika Boynuzu Özel Temsilcisi Jeffrey D. Feltman Mısır, Eritre, Sudan ve Etiyopya’yı ziyaret ettiği 10 günlük ilk bölge turunun bitiminde Sudan’daki geçiş sürecinin, bu ülkeyi bölge için “bir model” haline getirebilecek bir fırsat olduğunu ifade etti. Etiyopya'nın Tigray bölgesindeki “vahşi çatışmaya” son verilmesi ve buradaki ihlallerden sorumlu olanların hesaba çekilmesi çağrısında bulunan Feltman, Eritre kuvvetlerinin de “derhal” geri çekilmesini talep etti. Sudan liderliğine buradaki siyasi geçiş sürecinin bu ülkeyi bölge için “bir model” haline getirebilecek bir fırsat olduğunu vurguladı.
Feltman bölgedeki üst düzey yetkililerle görüşmeler yaptıktan sonra ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Antony Blinken adına yoğun diplomatik girişimleri sürdürmek için kısa bir süre sonra bölgeye tekrar geleceğine dair söz verdi. Feltman Addis Ababa’ya yaptığı ziyarette Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’e, ülkenin geleceği hakkında ulusal bir fikir birliği oluşturmak için “kapsamlı bir çaba” gösterilmesi çağrısında bulundu. Ayrıca Eritre Devlet Başkanı Isaias Afewerki’ye Eritre birliklerinin “derhal” Etiyopya’dan çekilmesi gerektiğini söyledi.
ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada “önümüzdeki haftalarda ve aylarda alınacak kararların bölge halklarına olduğu kadar ABD’nin çıkarlarına da büyük yansımaları olacağını” ifade ederek Afrika Boynuzu’nun şu anda “bir dönüm
noktasından geçtiğini” söyledi. Bakanlığın açıklamasının devamında şu ifadelere yer verildi:
“ABD, birbiriyle bağlantılı bölgesel krizlere çözüm bulmaya ve vatandaşlarının yönetimde söz hakkı olduğu ve hükümetin kendi vatandaşlarına karşı sorumlu olduğu müreffeh ve istikrarlı bir Afrika Boynuzu’nu desteklemeye devam edecek. Egemen ve tek bir bütün olan Etiyopya bu vizyonun ayrılmaz bir parçası. Ülke genelinde siyasi ve etnik kutuplaşmanın artması karşısında derin endişe duyuyoruz. Tigray’de yapılan zulümler ve insani acil durumun boyutu kabul edilemez. ABD, ateşkesi sağlamak, bu vahşi çatışmayı sona erdirmek, acil ihtiyaç duyulan hayat kurtarıcı yardımları sağlamak ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olanların hesap vermesi için uluslararası müttefikleri ve ortaklarıyla birlikte çalışacak. Tigray’deki kriz, yapılması hedeflenen reformları tehlikeye atan geniş çaplı bir dizi ulusal sorunun yansımalarından biri. Feltman, Abiy Ahmed ve diğer Etiyopyalı liderlerle, ülkenin geleceği hakkında tüm Etiyopyalıların insani ve siyasi haklarına saygı gösterilmesine dayalı ulusal bir fikir birliği oluşturmak için kapsamlı bir çaba gösterilerek bu zorlukları daha etkili bir şekilde çözme olasılığını ele aldı. Ayrıca Feltman Eritre birliklerinin Etiyopya’daki varlığının bu hedeflerle bağdaşmadığını vurguladı ve Asmara’da Eritre Devlet Başkanı Isaias Afewerki’ye Eritre güçlerinin Etiyopya’dan derhal çekilmesi gerektiğinin altını çizdi. Sudan'daki siyasi geçiş, bölge için bir model teşkil edebilecek her nesilde bir kez ortaya çıkan bir fırsatı temsil ediyor. Feltman Sudan liderliğine ABD’nin, Sudan’ın istikrarı sarsan bir güç olarak 30 yıl geçirdikten sonra sorumlu bir bölgesel aktör olarak yerini alabilmesi için demokrasiye geçişini desteklemeye devam edeceğinin altını çizdi. Ayrıca Nahda (Hedasi/Rönesans) Barajı ve devrimden bu yana kaydedilen kırılgan ilerlemenin zayıflatılmaması için Sudan'ın sınırları ile ilgili anlaşmazlıklar gibi bölgesel gerilim noktalarının çözümünü kolaylaştırmak için uluslararası ortaklarla birlikte çalışmaya devam edeceğiz.”
Feltman Addis Ababa, Kahire ve Hartum’daki liderlerle bir araya gelerek, Mısır ve Sudan'ın su güvenliği, güvenlik ve barajın işletilmesi ile ilgili endişelerinin ve Etiyopya’nın kalkınma gereksinimlerinin Afrika Birliği (AfB) gözetiminde taraflar arasında ciddi ve sonuç odaklı müzakereler aracılığıyla nasıl ortak bir paydada buluşturulabileceğini tartıştı. Ve müzakerelerin en yakın zamanda tekrar başlaması gerektiğini söyledi. Feltman Etiyopya, Mısır ve Sudan arasında 2015'te imzalanan İlkeler Beyannamesi'nin ve AfB ofisinin 2020 yılının Temmuz ayında yayınladığı bildirinin “bu müzakerelerin önemli temellerini oluşturduğunu” ifade etti. Ayrıca ABD’nin “başarılı bir sonuca ulaşılmasını kolaylaştırmak için siyasi ve teknik anlamda destek sağlamaya kararlı” olduğunu vurguladı.
Feltman’ın Pazartesi günü yapılacak oturumda ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi’nin üyelerine ziyaretinin detayları hakkında brifing vermesi bekleniyor.



Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
TT

Meclis Başkanı'nın ‘Irak'ın kimliği’ konusundaki açıklamaları siyasi krize yol açtı

 Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)
Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani (Irak Temsilciler Meclisi internet sitesi)

Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani'nin açıklamaları, yardımcısı Muhsin el-Mendelavi ile yaşadığı tartışmanın ardından siyasi krize yol açarak dün yapılması planlanan oturumun ertelenmesine neden oldu.

El-Meşhedani, ‘Irak'ın kimliği’ olarak tanımladığı şeyin anayasa metninde belirtildiği gibi ‘Arap Birliği'nin kurucu üyesi’ olmakla ilişkilendirilmesini kınamış ve açıklamasında ‘bu kimliğin binlerce yıl öncesine dayandığını’ belirtmişti.

Söz konusu kimliğin bu bağlantıyla nitelendirilmesine ilişkin bir soruya cevaben el-Meşhedani, bu bağlantıyı tamamen uygunsuz bularak ‘saçma’ kelimesini kullandı ve siyasi bir krize yol açtı.

Oturumun ertelenmesine, yapılmaması konusunda ısrar etmesine ve açıklamalarını geri çekmemesine rağmen el-Meşhedani bugün X platformunda “Gerçek bir sınav anında Sünni bloklar başkan etrafında kenetleniyor” diye yazdı ve meclis başkanına destek vermek için parlamento merkezinde toplanan Sünni milletvekillerine atıfta bulundu.

Irak'ın siyasi geleneğine göre meclis başkanlığı Sünni güçlerin elindeyken, Kürtler cumhurbaşkanlığı, Şiiler ise başbakanlık koltuğuna oturuyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu, yardımcısıyla patlak veren krizi kontrol altına almak amacıyla Sünni kampı dışından el-Meşhedani'ye desteğini açıklayan ilk siyasi bloklardan biri oldu.

İnşa ve Kalkınma Bloğu Sözcüsü Firas el-Meslemavi yaptığı basın açıklamasında, “Cabbar el-Kenani, Muhammed es-Sayhud, Kazım et-Tuki ve Murtaza es-Saadi'nin de aralarında bulunduğu 5 milletvekilinden oluşan blok liderliği, oturumu etkileyen sözlü tartışmalarla ilgili olarak parlamento içinde yaşananların koşullarını belirlemek üzere Temsilciler Meclisi Başkanlığı ile kapalı bir toplantı gerçekleştirdi” dedi.

El-Meslemavi, “Yaşananlar, meclis başkanlığının toplu olarak sorumlu olduğu bir emsal teşkil ediyor. Çünkü en yüksek yasama otoritesi olan yasama kurumunun başkanlığını ve üyelerini düzenleyen usul kuralları ve Temsilciler Meclisi yasası vardır. Bu nedenle bir blok olarak çözümlerle birlikteyiz ve oturumları düzenlemek ve önemli yasaları geçirmek için uygun yolları destekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Sudani liderliğindeki İnşa ve Kalkınma Bloğu’nun el-Meşhedani ve yardımcılarıyla görüşmesi, parlamentodaki Sünni blokların el-Meşhedani'yi destekleyici bir tutum sergilemek üzere bir araya gelmesinin ardından gerçekleşti.

 Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Temsilciler Meclisi Başkanı Mahmud el-Meşhedani arasında Bağdat'ta gerçekleşen bir görüşmeden (hükümet medyası)

Yanlış anlama

Sünni bir siyasetçiye göre, ‘el-Meşhedani'nin açıklamaları herhangi bir belirsizlik içermiyor, ancak Şii güçlerin yardımcısını bu yöne iten kasıtlı bir iradesi olduğu anlaşılıyor’.

Adının açıklanmaması kaydıyla Şarku'l Avsat'a konuşan Sünni siyasetçi, “El-Meşhedani ile pek çok konuda aynı fikirde olmasam da, Irak'ın kimliği ve anayasal olarak Arap Birliği üyeliğiyle ilişkilendirilmesi konusunda söyledikleri doğru. Hatalı olan Irak anayasasını hazırlayan taraftır” dedi.

Söz konusu tartışma, Temsilciler Meclisi Başkan Yardımcısı Muhsin el-Mendelavi’nin el-Meşhedani'yi telefonla arayarak “Irak'a hakaret ettin” demesiyle başladı.

Telefon görüşmesiyle yetinmeyen el-Mendelavi tartışmayı sürdürmek üzere el-Meşhedani'nin ofisine gitti ve ‘Irak'ın kimliği’ hakkındaki açıklamalarına itiraz etti. El-Meşhedani ise “Irak, Arap Birliği kurumundan daha büyüktür, 7 bin yıllıktır ve kimliğini onlarca yıllık bir kurumdan alması makul değildir” şeklinde yanıt verdi.

El-Meşhedani'nin Arap Birliği'ne ilişkin açıklamaları, meclis başkanlığı ile ilişkilerde bardağı taşıran son damla gibi görünse de el-Meşhedani televizyonda yaptığı açıklamalarda, Irak'ta önümüzdeki ay gösteriler düzenleneceğini ve bir güvenlik sorunu yaşanması halinde ‘acil durum hükümetine’ gidilebileceğini söylemek gibi başka önemli konuları da gündeme getirdi. ABD'nin Halk Seferberlik Güçleri (Haşdi Şabi) ile ilgili olarak tüm siyasi liderlere mesaj gönderdiğini de doğrulayan el-Meşhedani, ABD'nin yaklaşımının Halk Seferberlik Güçleri’ni yapılandırmak değil, güvenlik güçlerine entegre etmek olduğunu belirtti.

‘Boşluğu doldurmak’

Araştırmacı Yahya el-Kubeysi Şarku’l Avsat'a yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Devlet içindeki Sünni temsiliyeti sadece bir boşluğu dolduruyor, çünkü bu boşluğu Şii siyasi aktörler yönlendiriyor.”

El-Kubeysi'ye göre bu durum, Federal Yüksek Mahkeme'nin Irak Temsilciler Meclisi eski Başkanı Muhammed el-Halbusi'yi görevinden alma ve parlamentodan ihraç etme kararına kadar uzanıyor.

El-Kubeysi, “Bu karar anayasal ya da yasal bir argümana dayanmıyordu; daha ziyade siyasi bir karardı. Federal Yüksek Mahkeme de bu kararı almak için bir araçtı” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Seyf es-Saadi'ye göre ‘Temsilciler Meclisi'nin krizi 61. madde ve fıkralarında öngörülen yasama sürecinden sapması ve siyasi bloklar ile liderlerinin meclisin genel gidişatını kontrol etmesidir. Tüm sorumluluk meclis başkanlığına atfedilemez; aksine Temsilciler Meclisi Başkanı’nın sorumluluğu milletvekillerinin sorumluluğunu tamamlayıcı niteliktedir. Milletvekillerinin çoğu kendi bloklarının direktiflerini takip etmekte ve başkanlarının kararlarına uymamakta, bu da parlamento içinde tıkanıklığa yol açmaktadır.’

Es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, ‘beşinci parlamento döneminin sona erdiğini ve halen yürütme makamının performansını denetleyecek anayasal bir dayanaktan yoksun olduğunu’ ifade etti.