İsrail ordusu Gazze’de Associated Press ve Al-Jazeera'nın ofisinin de olduğu binayı vurdu

İsrail bombardımanı nedeniyle Gazze'de medya ofislerinin bulunduğu bir binanın çöktüğü an (Reuters)
İsrail bombardımanı nedeniyle Gazze'de medya ofislerinin bulunduğu bir binanın çöktüğü an (Reuters)
TT

İsrail ordusu Gazze’de Associated Press ve Al-Jazeera'nın ofisinin de olduğu binayı vurdu

İsrail bombardımanı nedeniyle Gazze'de medya ofislerinin bulunduğu bir binanın çöktüğü an (Reuters)
İsrail bombardımanı nedeniyle Gazze'de medya ofislerinin bulunduğu bir binanın çöktüğü an (Reuters)

İsrail savaş uçaklarının düzenlediği saldırıda, Gazze Şeridi’nde içinde ABD merkezli haber ajansı Associated Press (AP) ve Katar merkezli televizyon kanalı Al Jazeera'nın ofislerinin de bulunduğu bir bina yıkıldı.
Reuters’ın haberine göre, bina sahibi, İsrail saldırısı konusunda önceden uyarı aldığını ve aynı zamanda birkaç daire ve medya kuruluşlarının ofislerinin bulunduğu binanın boşaltıldığını söyledi.
Bir Associated Press muhabiri Twitter'dan yaptığı paylaşımda "Ordu, AP ofislerinin bulunduğu binanın sahibini hava saldırısıyla hedef alınacağı konusunda uyardı" dedi.
AP’nin Gazze muhabiri Fares Akram, "Ofisimize bomba düşebilir" şeklinde bir tweet atmıştı. Akram yaptığı açıklamada, “11. kattan merdivenlere koştuk ve binaya uzaktan bakıyoruz" dedi.
BİNANIN VURULMA ANI!

Bir İsrail ordusu sözcüsü ise binanın Hamas askeri istihbaratı üyelerini barındırdığını söyledi ve İsrail'in Gazze'deki medya binasının içindekileri bombalayacağı konusunda uyardığını ve tahliyesi için yeterli zaman tanıdığını vurguladı.
ABD'li ve Arap diplomatlar şiddeti sona erdirmek için Hamas ile İsrail'e uyarıda bulunurken, Filistinli sağlık görevlileri, bu sabah (Cumartesi) İsrail'in Gazze'yi hedef alan hava saldırısı sonucunda aynı aileden 10 kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı.
AFP'nin haberine göre, kaynaklar, tamamı Ebu Hatab ailesinden 8'i çocuk ve iki kadın, İsrail saldırısının ardından Şati mülteci kampındaki üç katlı bir binanın yıkılması sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Jalina Porter, her iki tarafı da kalıcı sükunet sağlamaya teşvik ettiklerini söyledi. Washington, Cuma günü yapılması planlanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısını engelledikten sonra şiddeti durdurmak için yeterli çabayı göstermemekle suçlanıyor.
Öte yandan Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları bugün (Cumartesi) İsrail askeri yığınağını intihar dalışı yapan insansız hava araçlarıyla (İHA) hedef aldığını duyurdu.
Alman Haber Ajansı DPA'nın haberine göre, Kassam Tugayları, bugün Filistin Şehab Haber Ajansı tarafından aktarılan bir açıklamasında, "Kissufim askeri karakolunda intihar dalışı yapan İHA’lar ve havan mermileriyle İsrail askeri yığınağı hedeflendi” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusundan bu açıklamaya ilişkin henüz bir yorum gelmedi.

 


Naim Kasım: İran'ın her türlü destekle yanındayız

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
TT

Naim Kasım: İran'ın her türlü destekle yanındayız

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım (Arşiv- Reuters)

Lübnan Hizbullahı Genel Sekreteri Naim Kasım dün yaptığı açıklamada, grubunun bir tarafta İran, diğer tarafta İsrail ve ABD arasındaki çatışmada “tarafsız olmadığını” söyledi.

Naim yaptığı açıklamada, “Bu nedenle İran'ın, liderliğinin ve halkının yanında olduğumuzu ifade ediyor ve bu acımasız İsrail-Amerikan saldırganlığı karşısında uygun gördüğümüz şekilde hareket ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Naim şöyle devam etti: "İsrail'in son günlerdeki saldırganlığı bu halkın direncini ve tüm baskılara meydan okuduğunu kanıtlamıştır. Ayrıca İsrail'in acizliğini, ağır kayıplarını ve saldırganlığında Amerika'nın desteğini aramaya yönelik çaresizliğini de gösterdi. Ancak bu, bizi İran'ın yanında durma ve bu kibir ve zorbalığa son verilmesine katkıda bulunacak her türlü desteği verme sorumluluğumuzdan kurtarmaz."

Kasım, “Amerika bölgeyi kaos ve istikrarsızlığa, dünyayı da açık krizlere sürüklüyor” diyerek, “İran'ın kendini savunma hakkı vardır ve bölge halkları ile dünyanın özgür insanlarının büyük lider ve İran'la aynı siperde olma hakkı vardır” dedi.

Hizbullah'ın İran lideri Ali Hamaney'in “yaklaşımına” bağlı kalması, Lübnanlıların, Tahran'ın istemesi halinde Hizbullah'ın İsrail ile İran arasında devam eden savaşa katılacağı yönündeki korkularını tazeledi. Lübnan'da resmi düzeyde bu hipotezi çevreleyen belirsizlik ve askeri analistlerin Hizbullah'ın böyle bir savaşa girebilecek askeri kapasitesi konusundaki kuşkuları göz önünde bulundurulduğunda, Hizbullah'ın İsrail ile İran arasında devam etmekte olan savaşa müdahil olacağına dair endişelerini artırıyor.