Libya siyasi diyaloğundaki durgun suların hareket ettirilmesine yönelik uluslararası çabalar

Batı Sirte'deki askeri çevreler, zamanlamaları ve hedefleri hakkında soru işaretleri uyandıran hamleler yaptı ve uluslararası taraflar kriz hattına giriyor

Libya'daki siyasi sürecin tıkanması, ülkedeki krizin çözümüne dahil olan uluslararası tarafların endişelerini artırıyor (AFP)
Libya'daki siyasi sürecin tıkanması, ülkedeki krizin çözümüne dahil olan uluslararası tarafların endişelerini artırıyor (AFP)
TT

Libya siyasi diyaloğundaki durgun suların hareket ettirilmesine yönelik uluslararası çabalar

Libya'daki siyasi sürecin tıkanması, ülkedeki krizin çözümüne dahil olan uluslararası tarafların endişelerini artırıyor (AFP)
Libya'daki siyasi sürecin tıkanması, ülkedeki krizin çözümüne dahil olan uluslararası tarafların endişelerini artırıyor (AFP)

Zayed Hediyye
Siyasi ve askeri çatışma tarafları arasındaki uzlaşma yolundaki tıkanıklığın devam etmesi, genel seçimlere giden yol haritasındaki önemli dosyaların çözülmesindeki gecikme ve seçimlerin hazırlanması ve vaktinde yapılması için gittikçe zamanın daralması ile birlikte son haftalarda Libya’daki siyasi sahneye hakim olan durgunluk, kamuoyunu ve uluslararası gözlemcileri endişelendiriyor.
Son zamanlardaki gelişmeler ve müzakere yolunun engellenmesi karşısında duyulan bu endişe, Libya dosyası ile ilgilenen uluslararası taraflara da yayıldı. Bu da başlangıç noktasına dönülmesini ve Libya krizinin tekrar raydan çıkmasını engellemek için siyasi sürece yeni bir ivme kazandırmak amacıyla ulusal taraflara ve yurtdışındaki müttefiklerine baskı yapılmasına yönelik uluslararası hareketliliğin hızlanmasına yardımcı oldu.
Ulusal ve uluslararası tarafların geçmiş dönemde Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) yolunda biriken olumsuz işaretler karşısında dile getirdiği endişeler, Sirte’deki yeni askeri hareketlerle birlikte arttı. Bu hareketlerin tam bu dönemde gelmesi, amacının ne olduğuna ilişkin kafalarda soru işaretleri uyandırdı.

Yabancı güçler uluslararası toplumu endişelendiriyor
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, genel seçimlerin yapılması için belirlenen tarihten yedi ay önce yabancı güçlerin ülkeden çıkarılmasına ilişkin Libyalı taraflarının anlaşmasının uygulanmasının aksaması ile ilgili endişeli raporlar geldiğini teyit etti. Libya genel seçimlerinin yapılması, siyasi ve askeri çatışma taraflarının anlaşmalarının tamamlanması ile ilişkili. Yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması anlaşmaların oldukça önemli ve belirleyici bir parçasını oluşturuyor.
Guterres BM Güvenlik Konseyi’ne sunduğu bir raporda bu konuyu tekrar gündeme getirerek özellikle ülkenin merkezindeki paralı askerlerin ve yabancı savaşçıların sayısında veya faaliyetlerinde herhangi bir azalma olmadığını vurguladı. Guterres raporunda “Ateşkes anlaşması halen yürürlükte olmasına rağmen, BM Libya Destek Misyonu’na (UNSMIL), Libya’nın merkezindeki Sirte-Cufra hattı boyunca yabancı unsurların varlığını korumasının yanı sıra tahkimat ve savunma mevzilerinin oluşturulduğuna ilişkin raporlar geldi” dedi.
Guterres “Ulusal tarafların taahhütlerine rağmen, Libya’daki çeşitli askeri üslere hava sevkiyatları yapılmaya devam ediyor. Bir kez daha üye ülkeleri ve Libyalı yetkilileri silah ambargosu ihlallerine son vermeye ve yabancı savaşçıların ve paralı askerlerin ülkeden çekilmesini kolaylaştırmaya çağırıyorum. Ulusal seçimlerin yıl sonunda belirlenen tarihte yapılabilmesi için siyasi, güvenlik ve ekonomik düzeylerde ilerleme kaydedilmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, Libya Siyasi Anlaşması’nın maddelerini ihlal edenleri caydırmaya yönelik uluslararası çabalar çerçevesinde siyasi süreci engellemeye çalışan bazı kişilere yaptırım uygulanmasına yol açabilecek bir adım atarak, bugün Libya ile ilgili yapılacak bir BM Güvenlik Konseyi oturumunda Libya’daki durum ile ilgili ofisinin 21’inci raporunu sunacak.

Guterres ve Putin arasındaki görüşmeler
Analistler Guterres ve Putin’in görüşmesini, yabancı güçlerin Libya’dan çıkarılması ile ilgili dosyadaki durgun suları hareketlendirmek ve ülkedeki krizi çözmek için siyasi süreci desteklemeye yönelik çabaların bir parçası olarak değerlendirdi. Kremlin Sarayı’ndan görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada “BM Genel Sekreteri, Başkan Vladimir Putin ile Libya’daki siyasi duruma ilişkin son gelişmeleri ve siyasi süreci desteklemenin ve önümüzdeki aralık ayında seçimlerin yapılmasının yollarını tartıştı” ifadelerine yer verildi.
Söz konusu açıklamaya göre Guterres Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde (MGIMO) yaptığı açıklamada “Bu konuların tartışılması istikrarın yeniden tesis edilmesi için uygun ortamı yaratmanın yanı sıra, BM ve Rusya’nın krizleri çözmek ve halkı daha etkin bir şekilde desteklemek için nasıl birlikte çalışabileceklerini gözden geçirmeyi hedefliyor” ifadelerini kullandı.

Berlin 3
Diğer taraftan Alman hükümeti, Libya konulu yeni bir uluslararası konferans düzenlemek, yeni yetkilileri desteklemek ve geçiş sürecini başarılı bir şekilde kapatıp bu yıl sonunda yapılması planlanan seçimlere doğru ilerlemek için yeni hazırlıklar yapıldığını açıkladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas Paris'te yaptığı basın açıklamasında “Libya hükümeti ile koordinasyon sağlayarak aşılması gereken birçok sıkıntı olduğu için Almanya böyle bir adım attı. Siyasi toparlanmaya ve Libya’da ulusal birlik hükümeti kurulması ile yeşeren umutlara rağmen, hükümeti bekleyen büyük sıkıntılar hala varlığını koruyor. Görünen o ki hükümetin ülkeyi 10 yıllık bir kaostan çıkarma görevi tehlikeyle karşı karşıya” dedi.
Maas “Libya yeniden bir belirsizliğe kapılabilir. Bir kez daha Libya topraklarını terk etme taahhüdü vermesi gereken Rusya veya Türkiye gibi bu çatışmaya dahil olan ülkelerin katılımıyla yeni bir uluslararası konferans düzenlemenin önemi buradan kaynaklanıyor” şeklinde konuştu.
Libyalı gazeteci Muhammed el-Kuvaş “Son zamanlarda hızlandırılan bu uluslararası hamleler, Libya’da yaşanan son gelişmelerden ötürü geliyor. Bu, ülkedeki siyasi süreci baltalamaya çalışan siyasi grupların olduğunu gösteriyor” dedi.
Kuvaş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Libya uzlaşı projesinin resmi gözetmeni olarak BM, diyaloğun ve ulusal uzlaşı projesinin başarısız olması amacıyla imzalanan bazı anlaşmaların uygulanmasını geciktirip, krizler çıkarıp bazı şeyleri dayatmak için silah kullanarak ülkedeki siyasi süreci engellemeye çalışan siyasi güçlere baskı yaparak bu çabalara öncülük etmeye çalışıyor.”

Sirte'de askeri gerginlik
Libya krizindeki taraflar arasında siyasi ve askeri gerilimin artığına ilişkin yeni işaretler geliyor. Ülkenin batısındaki askeri tarafı temsil eden Libya Öfke Volkanı Operasyonu Basın Merkezi “Libya'nın merkezindeki Sirte şehri semâlarında uçan helikopterlerle birlikte Gardabiya Hava Üssü'ne yabancı bir askeri kargo uçağının indiğini” duyurdu. Merkez “ateşkes anlaşmasının ardından Halife Hafter için Suriye’den Libya’nın doğu bölgesine asker taşıyan Cham Wings(Şam Kanatları) Havayolları tarafından 67 uçuş gerçekleştirildiğini tespit ettiklerini” bildirdi.
Merkez resmi web sitesinden yaptığı açıklamasında “Şam Kanatları Havayolları’na ait uçaklar, Şam havalimanlarından ve Lazkiye’deki Rus Hmeymim Hava Üssü’nden kalkarak Bingazi’deki Benina Uluslararası Havalimanı’na veya doğu Libya’daki el-Merc şehrindeki üsse iniyor. Genelde Libya ordusu, uçağın rotasını ülkenin hava sahasına girer girmez radardan gizliyor. Doğu bölgesine yapılan bu uçuşlar, 5+5 Ortak Askeri Komite tarafından imzalanan ateşkes anlaşmasını ciddi şekilde ihlal ediyor” ifadelerini kullandı.
Bu haberler, doğuda Libya ordusunun üst düzey subaylarından oluşan bir heyetin, Sirte’nin batısındaki Batı Sirte Kurtuluş Operasyonu Odası Komutanı Tümgeneral Ahmed Salem önderliğindeki Libya ordusu askerlerini ziyaret etmesiyle eş zamanlı olarak geldi. Ordu Komutanlığı'na bağlı medya kaynakları, ziyaretin amacının "Sirte'nin batısındaki mevzilerde konuşlanan kuvvetleri teftiş etmek" olduğunu belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, ülkenin doğusu ve batısındaki çatışma taraflarına bağlı güçleri ayıran hat olarak kabul edilen şehrin batısında yeni askeri çatışmaların patlak vermesine ilişkin endişelerin gittikçe artması ve çatışma taraflarını temsil eden askeri komiteler arasındaki anlaşmanın, yabancı güçlerin ülkeyi terk etmesi ve sahil yolunun açılması gibi konularda tıkanmasıyla birlikte bu ziyaret, zamanlaması ve amaçları ile ilgili büyük spekülasyonlara yol açtı.

 


İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
TT

İsrail ordusunun Gazze'ye açtığı ateş sonucu bir kişi öldü, üç kişi yaralandı

Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)
Filistinli bir kadın, Han Yunus'taki El Nasır Hastanesi'nde İsrail saldırılarında şehit düşenlerin ardından ağlıyor- 3 Aralık (Arşiv- AFP)

Yerel medya bugün, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeybatısında açtığı ateş sonucu bir Filistinlinin öldüğünü, üç kişinin de yaralandığını bildirdi.

Filistin haber ajansı (WAFA), İsrail güçlerinin bölge yakınlarında bir grup sivili hedef aldığını, bunun sonucunda çok sayıda ölenler ve yaralananların olduğunu bildirdi.


Mısır-Rusya görüşmelerinde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze'deki gelişmeler ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır-Rusya görüşmelerinde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze'deki gelişmeler ele alındı

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yoluyla ed-Dabaa Nükleer Santrali’nde ilk reaktör basınç kabının kurulum törenine katıldı. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Mısır ile Rusya arasında dün gerçekleşen görüşmelerde Sudan, Suriye, Lübnan ve Gazze’deki son durum ele alındı. Görüşme, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ile Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov arasında yapılan telefon konuşması kapsamında gerçekleşti. İki ülke arasındaki ikili ilişkiler ile ortak ilgi alanlarındaki bölgesel ve uluslararası konular üzerine süregelen koordinasyon ve istişarelerin bir parçası olarak yürütüldü.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’nın açıklamasına göre görüşmede, ‘Mısır ile Rusya arasındaki yakın ilişkiler ve özellikle ekonomik ve ticari alanlarda artan iş birliği’ ele alındı. Abdulati, iki ülkeyi birbirine bağlayan ‘stratejik ortaklıktan’ duyulan memnuniyeti dile getirerek bunun çeşitli sektörlerde ikili iş birliğinin temel çerçevesini oluşturduğunu vurguladı. Ayrıca, devam eden ortak projeleri ilerletmenin önemine dikkat çekti ve bunların başında gelen ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin, Rus yatırımlarının güçlendirilmesine ve iki ülke arasındaki iş birliğinin genişletilmesine katkı sağlayacağını ifade etti.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz ay video konferans yöntemiyle ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin birinci ünitesine ait basınç kabının yerleştirilmesi törenini takip etmiş ve santral için gerekli nükleer yakıtın satın alınmasına ilişkin belgeyi imzalamıştı. Uzmanlar bu adımı ‘nükleer enerji üretimine giden yolda ilk aşama’ olarak değerlendirdi.

Ed-Dabaa Nükleer Santrali, Mısır’ın ilk nükleer enerji santrali olma özelliğini taşıyor. Santral, Akdeniz kıyısındaki Matruh vilayetine bağlı ed-Dabaa kentinde bulunuyor. Rusya ile Mısır, Kasım 2015’te santralin kurulmasına yönelik iş birliği anlaşması imzalamış, projeye ilişkin sözleşmeler ise Aralık 2017’de yürürlüğe girmişti.

Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin görünümü, Kasım 2025 (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)Ed-Dabaa Nükleer Santrali’nin görünümü, Kasım 2025 (Mısır Nükleer Güç Santralleri Kurumu)

Abdulati dün yapılan telefon görüşmesinde, ‘Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararının uygulanmasının ve ABD Başkanı’nın Gazze için hazırladığı barış planının ikinci aşamasına geçilmesinin önemine’ vurgu yaptı. Ayrıca ‘uluslararası istikrar gücünün ateşkesin kalıcı hale getirilmesi için görevlerini yerine getirebilmesi gerektiğini’ belirtti.

Mısır Dışişleri Bakanlığı’na göre Abdulati, görüşmede, ‘Mısır’ın Dörtlü Mekanizma çerçevesinde Sudan’daki çatışmayı durdurmak ve ülkenin birliğini ve bütünlüğünü korumak için yürüttüğü çabaları’ aktardı. Ayrıca Mısır’ın ‘Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği destek’ doğrultusunda benimsediği tutumları hatırlattı. Suriye konusunda ise Mısır’ın ‘ülkenin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiği’ yönündeki net tutumunu yineleyerek, ‘ülkenin istikrarını zayıflatacak her türlü adım ve müdahaleye karşı olduklarını’ ifade etti ve ‘Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsayıcı bir siyasi sürecin’ hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Mısır, geçtiğimiz kasım ayı sonunda yaptığı açıklamada, ‘Sudan’da dışlayıcı olmayan bir siyasi sürecin başlatılması’ yönündeki umutlarını dile getirmiş ve ‘Sudan’ın egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini’ vurgulamıştı.

Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve ABD’den oluşan Dörtlü Mekanizma, Sudan’da ateşkes sağlanması için çalışıyor. Mekanizma, geçtiğimiz eylül ayında Washington’da bakanlar düzeyinde bir toplantı yapmış ve ‘Sudan’daki silahlı çatışmanın çözümü için tüm çabaların gösterilmesi gerektiğini’ vurgulamıştı. Ağustos ayında ise üç aylık bir ‘insani ateşkes’ sağlanmasını, bunu kalıcı bir ateşkesin izlemesini ve dokuz ay içinde bağımsız bir sivil hükümet kurulmasına yönelik siyasi sürecin başlatılmasını içeren bir ‘yol haritası’ sunmuştu.

Kanlı çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte yaşadıkları yerden kaçmak zorunda kalan Sudanlı çocuklar, el-Faşir yakınlarındaki bir kampta oturuyor. (Reuters)Kanlı çatışmalar nedeniyle aileleriyle birlikte yaşadıkları yerden kaçmak zorunda kalan Sudanlı çocuklar, el-Faşir yakınlarındaki bir kampta oturuyor. (Reuters)

Telefon görüşmesinde İran’ın nükleer programına ilişkin son gelişmeler de ele alındı. Abdulati, ‘gerilimin azaltılmasına, güven inşasına ve uygun koşulların oluşturulmasına yönelik çabaların sürdürülmesinin önemine’ dikkat çekti. Bu yaklaşımın, tüm tarafların çıkarlarını gözeten kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılması için gerçek bir diplomatik fırsat yaratabileceğini ve bunun bölgesel güvenlik ile istikrara katkı sağlayacağını ifade etti.

Öte yandan Abdulati ve Lavrov, Ukrayna krizindeki son durumu da değerlendirdi. Mısır Dışişleri Bakanı, Kahire’nin ‘diyalog ve diplomatik yollarla barışçıl çözümlere ulaşılması gerektiğini savunan tutumunu’ yineleyerek, bu yaklaşımın uluslararası güvenlik ve istikrarın korunması açısından gerekli olduğunu vurguladı.


Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı hakkında 5 önemli nokta

Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
TT

Gazze ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı hakkında 5 önemli nokta

Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)
Gıda maddeleri yüklü bir tır, sınırın Mısır tarafında, İsrail'in Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi'ne giriş izni vermesini bekliyor, 27 Temmuz 2025. (AFP)

Mısır, Katar ve altı ülke daha dün yaptıkları açıklamada, İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nı yalnızca tek yönlü olarak açma ve Gazze sakinlerinin sadece Mısır’a geçişine izin verme niyetiyle ilgili endişelerini dile getirdi.

Filistin Topraklarındaki Hükümet Aktivitelerini Koordinasyon Birimi (COGAT) çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah Sınır Kapısı’nın ‘önümüzdeki günlerde’ yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır’a çıkışına izin verecek şekilde açılacağını duyurmuştu. Ancak Kahire, tek yönlü geçişi öngören bir anlaşmanın bulunduğunu yalanladı.

Aşağıda Refah Sınır Kapısı hakkında bilinmesi gereken beş temel nokta yer alıyor:

1 - Hayati bir geçiş noktası:

Refah Sınır Kapısı, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardım girişinin sağlandığı kritik bir hat konumunda. Özellikle gıda ve yakıt tedariki açısından, elektrikten yoksun bırakılan bölgeye enerji akışının sağlanmasında önemli rol oynuyor.

Uzun yıllar boyunca burası, Gazze’den çıkışına izin verilen Filistinlilerin bölgeden ayrılabildiği başlıca kapı oldu. İsrail’in 2007’den bu yana uyguladığı abluka nedeniyle küçük ve kapalı bölgeden çıkış için en önemli güzergâh niteliğini taşıdı.

2005 ile 2007 yılları arasında Refah, Filistin Yönetimi tarafından işletilen ilk sınır kapısıydı. Ancak 2006’daki Filistin yasama seçimlerinde Hamas’ın kazanmasının ardından (Fetih Hareketi ile yaşanan çatışmalar sonrasında yönetimi tamamen devralmasıyla birlikte) kapı Hamas’ın Gazze üzerindeki kontrolünün sembollerinden biri haline geldi.

2 - İsrail kontrolü:

7 Mayıs 2024’te İsrail ordusu, silah kaçakçılığı şüpheleri ve ‘terör amaçlı kullanıldığı’ iddiaları gerekçesiyle Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını ele geçirdi.

Bu tarihten sonra Birleşmiş Milletler’in (BM) kullandığı geçişler de dahil olmak üzere Gazze’ye açılan kapıların büyük bölümü kapatıldı.

19 Ocak’ta İsrail ile Hamas arasında kısa süreli bir ateşkes sırasında kapı geçici olarak yeniden açıldı. Bu süre zarfında bazı yetkili kişilerin ve yardım tırlarının geçişine izin verildi.

3 - Yeniden açılacak mı?

10 Ekim 2025’te, ABD, Mısır ve Katar arabuluculuğunda Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması yürürlüğe girdi.

 Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze Şeridi'nden Mısır'a geçen yabancı pasaport sahibi Filistinliler, 19 Kasım 2023 (DPA)Refah Sınır Kapısı’nı kullanarak Gazze Şeridi'nden Mısır'a geçen yabancı pasaport sahibi Filistinliler, 19 Kasım 2023 (DPA)

O dönemde İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik planlardan söz etmişti. Ancak Başbakan Binyamin Netanyahu’nun ofisi, kapının ‘ikinci bir duyuruya kadar’ kapalı kalacağını açıkladı.

Aralık ayının başında İsrail hükümeti, Refah Sınır Kapısı’nın ‘önümüzdeki günlerde’ yalnızca Gazze sakinlerinin Mısır’a çıkışına izin vermek amacıyla açılacağını duyurdu. Mısır ise tek yönlü geçişe izin veren bir anlaşmanın bulunmadığını belirterek iddiayı reddetti.

COGAT, ‘ateşkes anlaşması ve siyasi direktif doğrultusunda Refah Sınır Kapısı’nın önümüzdeki günlerde sadece Gazze halkının Mısır’a çıkışı için açılacağını’ bildirdi.

Buna karşılık Mısır, ‘yetkili bir kaynak’ üzerinden yaptığı açıklamada, “Eğer kapının açılması konusunda mutabakat sağlanırsa, geçiş hem giriş hem çıkış yönünde olur; bu, ABD Başkanı Donald Trump’ın planında yer alan şekildir” ifadelerini kullandı.

COGAT, kapının Avrupa Birliği Sınır Yardım Misyonu gözetiminde çalışacağını, bunun da ‘Aralık 2025’te uygulanan mekanizmaya benzer’ olacağını açıkladı.

Trump’ın planı, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının temelini oluşturuyor ve Refah Sınır Kapısı’nın insani yardım girişini sağlamak üzere yeniden açılmasını öngörüyor.

Ancak ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail makamları, kapının açılmasını geciktiriyor. İsrail, bu gecikmeden Hamas’ı sorumlu tutarak, örgütün hâlâ bölgede bulunan rehinelerin tümünün cesetlerini teslim etmediğini iddia ediyor.

4 - Kerem Şalom Sınır Kapısı:

Uluslararası yardımlar genellikle Akdeniz kıyısındaki Port Said ve Ariş limanlarına ulaşıyor, buradan da Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafına gönderiliyor.

Yardım tırı şoförlerinin aktardıklarına göre, araçlar Refah kontrol noktasını geçtikten sonra birkaç kilometre uzaklıktaki Kerem Şalom Kapısı’na yönlendiriliyor.

Bu noktada sürücüler araçlardan iniyor ve tırlar kapsamlı bir aramadan geçiriliyor. İsrail tarafından onaylanan yükler boşaltılıyor, ardından Gazze’ye giriş izni bulunan başka araçlara yeniden yükleniyor.

5 - Diğer geçiş noktaları:

Trump’ın arabuluculuğunda sağlanan ateşkes anlaşması, Gazze Şeridi’ne günlük 600 yardım tırının girişini öngörüyor.

Ancak BM’ye göre İsrail hâlâ anlaşmada belirtilenden daha az sayıda tırın girişine izin veriyor. Bu tırların çoğu Kerem Şalom Sınır Kapısı’ndan, kalan kısmı ise Kisufim Sınır Kapısı’ndan geçiş yapabiliyor.

Gazze ile İsrail’in güneyi arasında yer alan Beyt Hanun (Erez) Sınır Kapısı, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırısı sırasında tahrip olmuştu.

Kapı 2025 yılının başında kısa bir süre için yeniden açıldı, ancak daha sonra tekrar kapatıldı ve ne zaman faaliyete geçeceği belirsizliğini koruyor.

Savaş başlamadan önce faaliyet gösteren başka geçiş noktaları da vardı; ancak İsrail makamları bu kapıların yeniden açılıp açılmayacağı konusunda henüz bir açıklama yapmış değil.