Gazze, Google Earth uydu görüntülerinde neden bulanık?

2016 tarihli Google Earth görüntülerinde Gazze’deki Hanadi Kulesi görülüyor (solda)- Maxar uydusunun son görüntülerinde kulenin yıkıldığı görülüyor (BBC)
2016 tarihli Google Earth görüntülerinde Gazze’deki Hanadi Kulesi görülüyor (solda)- Maxar uydusunun son görüntülerinde kulenin yıkıldığı görülüyor (BBC)
TT

Gazze, Google Earth uydu görüntülerinde neden bulanık?

2016 tarihli Google Earth görüntülerinde Gazze’deki Hanadi Kulesi görülüyor (solda)- Maxar uydusunun son görüntülerinde kulenin yıkıldığı görülüyor (BBC)
2016 tarihli Google Earth görüntülerinde Gazze’deki Hanadi Kulesi görülüyor (solda)- Maxar uydusunun son görüntülerinde kulenin yıkıldığı görülüyor (BBC)

Açık kaynakları kullanan araştırmacılar, saldırıların yerlerini belirlemek ve yıkımı belgelemek için İsrail ve Filistin topraklarının yüksek çözünürlüklü görüntülerini elde etmenin zorluğuna ışık tuttu.
İsrail ve Filistin bölgelerine ait birçok uydu görüntüsü, düşük çözünürlüklü Google Earth programında görünebiliyor, ancak yüksek kaliteli görüntüler başka uydu şirketlerinden alınabilir.
BBC’ye göre, Google Earth’te, askeri ya da stratejik bazı noktalar dışında hemen her şehir ve bölge yüksek çözünürlüklü olarak görüntülense de, İsrail ve Filistin topraklarının çoğu düşük çözünürlüklü fotoğraflarla yer alıyor.
Açık kaynak araştırmacılarından Samir, “İsrail ve Filistin topraklarından yüksek çözünürlüklü uydu fotoğrafları almamamızı engelliyor. Gazze’de arabaları seçmek bile zor. Örneğin Kuzey Kore’nin başkenti Pyongyang’da arabalar net bir şekilde görülebiliyor, insanlar bile seçilebiliyor” dedi.

Uydu fotoğraflarının önemi
Uydu fotoğrafları kullanımının, çatışmaları izleyerek haber yapılmasında büyük önemi var.
Araştırmacılar, İsrail ve Filistin arasında yaşanan son çatışmalarda uyduları kullanarak Gazze Şeridi ve İsrail’de hedef alınan binaları doğrulamaya çalışıyor.
Bellingcat sitesinde çalışan araştırmacı gazeteci Aric Toleri Twitter hesabından yaptığı paylaşımında, “En yakın tarihli Google Earth fotoğrafları 2016 yılına ait. Suriye’de ise rastgele kırsal bir yere zoom yaptığımda 20’den fazla yüksek çözünürlüklü fotoğraf gördüm” ifadelerini kullandı.
Google şirketi ise, yoğun nüfuslu yerleri düzenli olarak güncellemeyi amaçladıklarını bildirdi. Ancak Gazze’de durum bu değil.

Yüksek çözünürlüklü fotoğraflar mevcut mu?
ABD hükümeti, geçen yıla kadar İsrail ve Filistin topraklarının fotoğraflarının kalitesine kısıtlama getirdi. Yalnızca ABD şirketlerinin ticari olarak fotoğraf sağlamasına izin verildi.
Bu kısıtlama, İsrail’in güvenlik kaygılarına destek vermek için yapılan 1997 tarihli Kyl-Singaman Yasası’nda yer alıyordu.
Yasada sadece İsrail’in adı geçiyordu ancak bu kısıtlama Filistin topraklarına da uygulandı.
Yasaya göre ABD’li uydu fotoğrafı şirketleri, piksel boyutu 2 metreden küçük olmayan fotoğraflar verebiliyordu.
Bununla birlikte, Fransa merkezli Airbus gibi hizmet sağlayıcıları, yüksek çözünürlüklü fotoğraflar sağlamaya başlayınca ABD bu kısıtlamaya son vermek zorunda kaldı.
Kyl-Singaman Yasası, Temmuz 2020’de kaldırılırken, ABD hükümeti, ABD şirketlerinin bölgenin yüksek çözünürlüklü görüntülerini sunmasına izin verdi.

Peki, Gazze neden hala bulanık?
BBC’nin görüş aldığı Apple, haritaları güncellediğini ve yakında 40 santimetrelik daha yüksek çözünürlüğe sahip olacağını bildirdi.
Google ise, görüntülerin bir grup servis sağlayıcıdan geldiğini ve yüksek çözünürlüklü fotoğraflar oldukça, uydu fotoğraflarını güncelleme fırsatlarını değerlendirdiklerini açıkladı.
Ancak şirket, şu anda görüntüleri güncelleme planları olmadığını da ekledi.

Fotoğrafları kim çekiyor?
Google Earth ve Apple Maps gibi genel harita oluşturma platformları, görüntüleri sağlamak için uyduları olan Maxar ve Planet Labs gibi şirketlere güveniyor.
Bununla birlikte, açık kaynak araştırmacıları büyük ölçüde ücretsiz haritalama yazılımına güveniyor ve bu yüksek çözünürlüklü fotoğraflara doğrudan erişimleri yok.

 


Lübnan hükümetindeki beş Şii bakan: Şii İkili çatısı altında ayrım

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
TT

Lübnan hükümetindeki beş Şii bakan: Şii İkili çatısı altında ayrım

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)
Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri, Başbakan Yardımcısı Tarık Mitri ve Bakan Fadi Mekki'yi ağırladı. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Lübnan’da tüm gözler yarınki kabine toplantısına çevrildi. Toplantıda Lübnan ordusunun savunma planı dinlenecek. Bu toplantı, 5 Ağustos'taki toplantıda hükümetin silahların devletin elinde toplanmasını onaylamasının ardından, Şii bakanların olası geri çekilme veya boykot olasılığına dair yaygın siyasi tartışmaların ortasında gerçekleşiyor.

Başbakan Nevvaf Selam'ın hükümetinde beş Şii bakan bulunuyor: ikisi Emel Hareketi, ikisi Hizbullah ve beşincisi Selam ve Meclis Başkanı Nebih Berri tarafından atandı.

Yasin Cabir... Sessiz ayrım

Meclis Başkanı Berri ile yakınlığı ve Ekonomi Bakanlığı’nda uzun yıllara dayanan tecrübesiyle tanınan Maliye Bakanı Yasin Cabir, seyahat nedeniyle 5 Ağustos'taki oturuma katılmadı. Ancak onun yokluğu, utançtan kaçınmak için diğer Şii bakanlardan sessizce ayrıldığı şeklinde yorumlandı.

yu7
Lübnan Maliye Bakanı Yasin Cabir (Reuters)

Cabir daha sonra, “Silahların devletin elinde toplanması tartışmasız bir ilke olmaya devam ediyor” diyerek, ulusal sabitelere bağlılığı, Şii İkili’yle uzlaşma kapısını açık bırakmakla birleştirdi. Böylece, reform talebini mezhebin kısıtlamalarıyla uzlaştırabilen Emel Hareketi'nin ılımlı yüzü olarak kendini gösterdi.

Fadi Mekki... Beşinci bakan

Fadi Mekki'nin adı, ‘beşinci Şii bakan’ krizine uzlaşma çözümü olarak Selam ve Berri arasında yapılan bir anlaşma sonucunda ortaya çıktı. Mekki, davranışsal ekonomi ve kamu yönetimi alanlarında seçkin bir akademik ve mesleki geçmişe sahip. Bağımsız ve tarafsız bir isim olan Mekki, her iki gruba da örgütsel olarak bağlı olmadan Şii İkilisi için güven verici bir denge köprüsü görevi görmesi için konsensüsle aday gösterildi.

gft
Lübnan İdari Kalkınma Bakanı Fadi Mekki (Getty Images)

5 Ağustos oturumu sırasında Mekki, meslektaşlarıyla birlikte aceleyle çekilmedi; nihai bir karar almadan hedefleri tartışmaya dayalı bir uzlaşma önerisi sunmaya çalıştı. Sonunda oturumu terk ettiğinde, çekilmesinin ‘sadece o oturumla sınırlı’ olduğunu ve gelecekteki toplantılara katılmaya devam edeceğini açıkladı. Bu tutumuyla Mekki, Şii İkili’nin elinde bir engel aracı haline gelmeden, topluluğunun hassasiyetlerini dikkate alan sembolik bir itirazda bulundu ve bu da bağımsız bir figür olarak imajını pekiştirdi.

Muhammed Haydar... Hizbullah’ın açık sözlü sesi

Beyrut Amerikan Üniversitesi'nde akademisyen olan Çalışma Bakanı Muhammed Haydar, Hizbullah'ın çizgisine tam bağlılığını gizlemedi. 5 Ağustos'taki oturumda meslektaşlarına şöyle seslendi: “Ben bu insanların oğluyum. Onu koruyan tek garantiyi bıraktığımızı söylersek, bir şehidin annesinin karşısına nasıl çıkabilirim?”

yujı
Lübnan hükümetinde Hizbullah'ın temsilcilerinden biri olan Çalışma Bakan Muhammed Haydar (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Haydar, İsrail saldırıları sona ermeden Hizbullah'ın silahlarını tartışmayı reddettiğini en yüksek sesle dile getiren Şii bakanlardan biriydi. Haydar oturumu, “Oturumdan çekildik, hükümetten çekilmedik” diyerek terk etti.

Tamara ez-Zeyn... Emel Hareketi’nin bilimsel yüzü

Ulusal Bilimsel Araştırma Konseyi'nin eski genel sekreteri olan Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Emel Hareketi'nin bilimsel yüzünü temsil ediyor. Ez-Zeyn, “Oturumu terk etmek itiraz etmekten daha güçlü bir tutumdur ve tutanaklara kaydedilir” diyerek meslektaşlarına katılmaktan çekinmedi.

ı8
Çevre Bakanı Tamara ez-Zeyn, Lübnan hükümetinde Emel Hareketi'ni temsil ediyor. (Lübnan Ulusal Haber Ajansı / NNA)

Ez-Zeyn, daha geniş bir konsensüsle tartışmayı yeniden açmanın gerekliliğini vurguladı, ancak esasen Şii topluluğunun katılımı olmadan alınan herhangi bir kararı reddetme konusunda iki partinin (Emel Hareketi ve Hizbullah) tutumuna katıldığını ifade etti.

Reken Nasreddin... Hizbullah’a bağlı doktor

Hizbullah'a bağlı bir doktor olan Sağlık Bakanı Reken Nasreddin, başlangıçta tartışmaya katıldı, ancak daha sonra meslektaşlarıyla birlikte sessizce çekildi. Nasreddin, sadece ‘açık fikirlilikle katıldıklarını, ancak fikir birliği olmadan devam etme konusunda ısrar edilmesinin şaşırtıcı olduğunu’ söyledi. Bu tutum, Hizbullah'ın tek taraflı kararları önlemek için taktiksel açıklık ve ardından koordineli çekilme stratejisini yansıtıyor.

frgthyuı
Hükümette Hizbullah'ı temsil eden Sağlık Bakanı Reken Nasreddin, ‘silahlar’ konusunun tartışıldığı oturuma katıldı. (Şarku’l Avsat)

 


Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

TT

Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

Rehinelerin aileleri, Hamas'ın kabul ettiği anlaşmayı onaylaması için İsrail'e çağrıda bulundu

Gazze Şeridi'nde kalan rehinelerin yakınları, Hamas'ın rehinelerin serbest bırakılması karşılığında kapsamlı bir ateşkes anlaşmasını kabul etmesinin ardından, İsrail hükümetine onları eve getirmek için bir anlaşmaya varmaları yönündeki çağrısını yineledi.

Rehineler ve Kayıp Aileleri Forumu tarafından bugün X platformu üzerinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “700 günün ardından, nihayet hem İsrail hem de Hamas'tan, hayatta olan tüm rehinelerin geri dönmesi ve ölenlerin uygun şekilde defnedilmesi için kapsamlı bir anlaşmaya varmak istediklerini duyuyoruz.”

dfv
Kudüs'teki protestocuları gözaltına alan polis memurları (Reuters)

Açıklamanın devamında, “Başbakan Binyamin Netanyahu, ABD yönetimi ve arabuluculara, derhal müzakere ekipleri kurmalarını ve bir anlaşmaya varılana kadar onları müzakere masasında tutmaları çağrısında bulunuyoruz” denildi.

Gazze Şeridi'nde kalan 48 rehinenin yakınları, onları İsrail'e geri getirmek için ‘zamanın azaldığını’ söyledi.

df
Rehinelerin yakınları Kudüs'te protesto gösterisi düzenledi. (Reuters)

7 Ekim 2023'ten bu yana Hamas ve diğer silahlı gruplar tarafından Gazze Şeridi'nde tutulan rehinelerin yaklaşık 20'sinin halen hayatta olduğu sanılıyor.

İsrailli rehinelerin aileleri, insanları ‘sokaklara çıkmaya, tüm rehinelerin geri dönmesini talep etmeye ve savaşı sona erdirmeye’ çağırdı.


Lübnan medyası: Ordunun silahlanmayı devletle sınırlama planı tamamlanmadı

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)
TT

Lübnan medyası: Ordunun silahlanmayı devletle sınırlama planı tamamlanmadı

Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)
Hizbullah destekçileri, Beyrut'un güney banliyölerinde hükümetin silahları geri çekme kararına karşı düzenlenen protesto yürüyüşünde (EPA)

Lübnan medyası, dün diplomatik kaynaklara dayanarak, ordunun silah bulundurma hakkını devletle sınırlandırma planının tamamlanmadığını vurguladı. Planın bugün yapılacak kabine toplantısında sunulacağı, ancak hükümleri ve koşullarının daha derinlemesine incelenmesine olanak sağlamak için görüşülmesinin ileri bir tarihe erteleneceği belirtildi.

Diplomatik kaynaklar MTV televizyonuna, “Lübnan ordusunun planının uygulanması, ülkedeki Şii tarafını güvence altına almak için İsrail'in sınır noktalarından çekilmesine bağlıdır ve planın başarısı, Lübnan güvenlik güçlerinin kapasitesinin güçlendirilmesini gerektirir” açıklamasında bulundu.

Şarku’l Avsat’ın MTV’den aktardığına göre kaynaklar, Amerikan tutumunun, silahların zorla geri çekilmesini savunanlar, yaptırımların uygulanmaması halinde Lübnanlı yetkililere veya ordu mensuplarına yaptırım uygulanmasını isteyenler ve İsrail'i çekilmeye ikna etmeye odaklananlar arasında bölünmüş durumda olduğunu belirtti.

Televizyon kanalı, Washington'daki kaynaklara dayandırdığı haberinde, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın, silah meselesinin yanı sıra Uluslararası Para Fonu ile yürütülen müzakereler kapsamında Lübnan'ın mali dengesinin yeniden sağlanmasına büyük önem verdiğini ifade etti.