Times of Israel: ABD, BMGK'nın ateşkes açıklamasını üçüncü defa engelliyor

BMGK, İsrail-Filistin krizi için dün üçüncü kez toplandı (BM)
BMGK, İsrail-Filistin krizi için dün üçüncü kez toplandı (BM)
TT

Times of Israel: ABD, BMGK'nın ateşkes açıklamasını üçüncü defa engelliyor

BMGK, İsrail-Filistin krizi için dün üçüncü kez toplandı (BM)
BMGK, İsrail-Filistin krizi için dün üçüncü kez toplandı (BM)

ABD'nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) Filistin-İsrail krizine dair ortak açıklama yapmasını üçüncü defa engellemeye çalıştığı bildirildi.
Times of Israel gazetesinin iki diplomatik kaynağa dayandırdığı habere göre ABD, İsrail ve Hamas arasında derhal ateşkes ilan edilmesi çağrısını içeren bir ortak açıklamayı engellemeye devam ediyor. Norveç, Tunus ve Çin tarafından hazırlanan ve sunulan açıklamada, her iki tarafın da kınanması öngörülüyor.
BMGK, İsrail ve Filistin arasındaki yükselen tansiyonu, Gazze'ye yönelik hava saldırılarını ve sivil kayıpları görüşmek üzere dün üçüncü kez toplanmıştı. Konseyin ortak açıklama üzerinde anlaşmak için bugün öğleden sonraya kadar zamanı olduğu belirtiliyor.
15 üyeli BMGK'nın ortak açıklama yapma girişimleri, geçen hafta da iki defa ABD'nin girişimleriyle engellenmişti. Times of Israel'e konuşan kaynaklara göre ABD, diplomatik girişimlerinin sonuç bulması için zaman istediğini belirterek ortak açıklamanın yapılmasına itiraz ediyor.

Çin'den ABD'ye tepki
Gazeteye konuşan ABD'li bir diplomat, ülkesinin ortak açıklamayı destekleyip desteklemeyeceğine ilişkin soruya "Şu anda yoğun diplomatik çabalara yoğunlaşıyoruz" yanıtını verdi.
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, dün düzenlenen oturumda "diplomatik kanallar üzerinden çatışmaları sona erdirmek için durmadan çalıştıklarını" söyledi. Hamas ve diğer Filistinli grupların roket saldırılarına son vermesi gerektiğini belirten Greenfield, İsrail'e de Doğu Kudüs'teki tahliyeler, yıkımlar ve yerleşim faaliyetleri gibi eylemlerden kaçınma çağrısı yaptı.
Çin'in Dışişleri Bakanı Vang Yi ise, ABD'yi BMGK'nin krize çözüm bulmaya yönelik çabalarını engellemekle suçladı. Vang, "Ne yazık ki bir ülkenin engellemesi nedeniyle Güvenlik Konseyi tek sesle konuşamıyor" dedi.
Independent Türkçe, Times of Israel

 


Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP