İlaç firmaları Kovid-19 aşılarından nasıl milyarlar kazandı?

Pfizer ve Moderna'nın geliştirdiği mRNA aşıları, yüzde 90'ın üzerindeki etki oranlarıyla öne çıkıyor (AFP)
Pfizer ve Moderna'nın geliştirdiği mRNA aşıları, yüzde 90'ın üzerindeki etki oranlarıyla öne çıkıyor (AFP)
TT

İlaç firmaları Kovid-19 aşılarından nasıl milyarlar kazandı?

Pfizer ve Moderna'nın geliştirdiği mRNA aşıları, yüzde 90'ın üzerindeki etki oranlarıyla öne çıkıyor (AFP)
Pfizer ve Moderna'nın geliştirdiği mRNA aşıları, yüzde 90'ın üzerindeki etki oranlarıyla öne çıkıyor (AFP)

Kovid-19 aşılarında patentlerin kaldırılması tartışması ABD Başkanı Joe Biden'ın desteğiyle alevlendi. Tam da bu sırada özel firmaların pandemiyle birlikte kazandığı milyarlarca doları gözler önüne seren bir kitap ABD'de gündem oldu.
ABD'li gazeteci ve yazar Nina Burleigh, 18 Mayıs'ta rafa çıkması beklenen "Virus: Vaccinations, the CDC, and the Hijacking of America's Response to the Pandemic" (Virüs: Aşılar, CDC ve Amerika'nın Pandemiye Müdahalesinin Gaspı) isimli kitabında epey çarpıcı bilgilere yer verdi.
Forbes'un bir bölümünü internet sitesinde yayımladığı kitapta "Kovid-19 salgınından önce büyük ilaç firmaları onlarca yıldır aşı işinden uzaklaşıyordu. 2019'da Amerika'ya aşı tedarik eden başlıca aşı üreticileri, bir avuç büyük şirketten (Merck, Sanofi, Pfizer ve Johnson & Johnson) ibaretti. Aşılar, insanların günlük olarak aldıkları ilaçların aksine, yalnızca bir veya iki kez kullanıldığı için karlı değildir" ifadeleri yer aldı.
Burleigh'e göre işte bu yüzden Beyaz Saray'ın, şirketleri araştırma, test etme ve ardından yüz milyonlarca doz aşı üretmeye ikna etmek için muazzam miktarda para yatırması gerekti. Başlangıçta Kongre hızla 10 milyar dolar tahsis ederken, sonunda ABD yönetiminin Kovid-19 yardım programı (OWS), firmalara 22 milyar dolar harcadı.
Yazar, Moderna'ya 2,5 milyar dolar, AstraZeneca'ya 1,2 milyar dolar, Johnson & Johnson'a yarım milyar dolar ve daha küçük bir firma olan Novavax'a 1,6 milyar dolar verildiğini ifade etti.
İlk başta Pifzer, ABD yönetimiyle koordine çalışmak için kaynak ayırmak istememişti. Ancak daha sonra BioNTech ortaklığıyla geliştirilen aşısının 100 milyon dozunu ABD'ye satmak için 1,95 milyar dolarlık anlaşma imzaladı. Şubat ayına gelindiğinde hükümet, Moderna'dan da üç yüz milyon doz aşı sipariş etmişti.
Burleigh, o dönemde Moderna'nın yönetim kurulunda Moncef Slaoui'nin oturduğunu söylüyor. Slaoui, Mayıs 2020'de, ABD'nin Kovid yardım programında görev almak üzere Moderna yönetim kurulundan istifa ettiğinde, tahminen 8 milyon dolar hasılat elde etmişti.
Yazara göre ABD'nin dört bir yanında yurttaşlar 2020'nin sonunda aşılamaya başladığında, medya bazı araştırmacıları kahraman ilan etti ama aslında çoğu araştırmacı para kazanamadı.
Örneğin moleküler protein manipülasyonu üzerine çalışmalarıyla Moderna aşısının anahtarı olan, Ulusal Araştırma Enstitüsü'nden Barney Graham, devletten maaş alıyor. Moderna yöneticileri ise yaklaşık bir milyar doları "cebe indirmenin" yanı sıra yurttaşlardan aşı için ücret almaya devam edecek.
Ancak yazara göre ABD vergi mükellefleri, mRNA aşılaının yanı sıra Johnson & Johnson, Novavax ve Britanya merkezli AstraZeneca'ya da milyarlarca dolar yatırdı.
Burleigh, 2020'de ABD yönetiminin aşı araştırması, üretimi ve lojistiğine 18 milyar dolar harcadığını ve yıl sonunda iki tanesini onayladığını bildiriyor. Bunlar mRNA tabanlı Pfizer ve Moderna aşılarıydı.
Burleigh ayrıca BioNTech için Macar biyokimyacı Katalin Karikó'yu örnek verdi. Yazara göre Karikó'nun araştırmaları, BioNTech aşısının geliştirilme sürecinde büyük rol oynadı ama bilim insanı keşiflerinin patentine sahip olamadı.
Araştırmacı gazeteci, sözlerini şöyle sürdürdü:
"BioNTech'in kurucuları Uğur Şahin ve Özlem Türeci ise önemli ölçüde kazanç sağladı. Bugün Almanya'nın en zengin insanları arasında yer alan milyarderler."
 
Independent Türkçe, Forbes

 


Talk show sunucusu Tucker Carlson: İran Cumhurbaşkanı ile röportaj yayınlayacağım

Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)
Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)
TT

Talk show sunucusu Tucker Carlson: İran Cumhurbaşkanı ile röportaj yayınlayacağım

Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)
Amerikalı muhafazakar talk-show sunucusu Tucker Carlson (videodan)

Muhafazakar Amerikan talk show sunucusu Tucker Carlson, dün internette yayınladığı bir mesajda, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile röportaj yaptığını ve röportajın bir veya iki gün içinde yayınlanacağını belirtti.

Carlson, röportajın uzaktan bir tercüman aracılığıyla yapıldığını ve montajın tamamlanmasının ardından yayınlanacağını, “ki bu bir veya iki gün içinde tamamlanacak” dedi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Carlson, röportajda “Amacınız nedir? ABD ile savaş mı istiyorsunuz? İsrail ile savaş mı istiyorsunuz?” gibi basit sorularla sınırlı kaldığını belirtti.

Carlson şöyle devam etti: “İran cumhurbaşkanına sormadığım bir dizi soru var, özellikle de dürüst bir cevap alamayacağımı bildiğim sorular, örneğin ‘Bir buçuk hafta önce ABD hükümeti tarafından gerçekleştirilen bombardıman kampanyası nedeniyle nükleer programınız tamamen durduruldu mu?’ gibi.”

Carlson ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere yarın Washington'u ziyaret edecek olan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmek için son birkaç ay içinde üçüncü kez talepte bulunduğunu belirtti.

Trump, cuma günü, pazartesi günü (yarın) Beyaz Saray'da Netanyahu ile İran meselesini görüşeceğini söylemişti.

Trump, İran'ın nükleer programının, geçen ay İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların ardından ABD'nin saldırıları nedeniyle kalıcı olarak gerilediğini, ancak İran'ın başka bir yerde bu programı yeniden başlatabileceğini düşündüğünü belirtti.

Trump ayrıca İran'ın nükleer programının denetlenmesini veya uranyum zenginleştirmeyi bırakmayı kabul etmediğini de belirtti. Tahran'ın nükleer programını yeniden başlatmasına izin vermeyeceğini söyleyen Trump, İran'ın kendisiyle görüşmek istediğini de ifade etti.

Pezeşkiyan, geçen ay İran'ın nükleer silah geliştirmeyi düşünmediğini, ancak nükleer enerji hakkını kullanmaya ve nükleer araştırmalar yapmaya devam edeceğini söylemişti.