Sisi, Mısır'ın Etiyopya Barajı ile ilgili adil bir anlaşmaya bağlılığını vurguladı

Cumhurbaşkanı Macron ve Sisi dün Paris'te bir arada (AFP)
Cumhurbaşkanı Macron ve Sisi dün Paris'te bir arada (AFP)
TT

Sisi, Mısır'ın Etiyopya Barajı ile ilgili adil bir anlaşmaya bağlılığını vurguladı

Cumhurbaşkanı Macron ve Sisi dün Paris'te bir arada (AFP)
Cumhurbaşkanı Macron ve Sisi dün Paris'te bir arada (AFP)

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi, Etiyopya'daki Hedasi (Nahda) Barajı’nın doldurulması ve işletilmesi sürecine ilişkin açık kurallar içeren adil ve bağlayıcı bir yasal anlaşma çerçevesinde ülkesinin su haklarının korunmasına olan bağlılığını yeniledi. Sisi Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile dün (pazartesi) Paris'teki Elysee Sarayı'nda yaptığı görüşmede, Mısır'ın su çıkarlarına zarar vermeyi kabul etmeyeceğini vurguladı.
Sisi, Sudan'daki geçiş sürecinin desteklenmasi için yapılan Paris Konferansı'na ve Afrika kıtasındaki birçok liderin katılımıyla gerçekleştirilen Afrika Ekonomilerinin Finansmanı Zirvesi'ne katıldı. Mısır Cumhurbaşkanı, konferansta ve ikili görüşmeleri sırasında Etiyopya ile Nahda (Rönesans) Barajı konusundaki anlaşmazlığı dile getirmeyi ihmal etmedi.
Etiyopya,110 milyonluk nüfusunun elektrik ihtiyacını karşılamak için gerekli olduğunu söylediği hidroelektrik enerji üretmek amacıyla 2011’de başladığı Nil'in ana kolu üzerinde bulunan baraj inşaatına devam ediyor.
Mısır ve Sudan ise, olası zararlarını önleyecek şekilde barajın doldurulmasını ve işletilmesini düzenleyen bağlayıcı bir yasal anlaşmanın yapılması konusunda ısrarcı.
Sisi, Paris Konferansına katılımının yanı sıra, Elysee Sarayı'nda Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile de bir araya geldi. Mısır Cumhurbaşkanlığı sözcüsü, Sisi'nin, önümüzdeki dönemde çeşitli bölgesel konularda Fransa tarafıyla koordinasyonu en üst düzeye çıkarma arzusunu dile getirdi. Ayrıca, Mısır'ın Fransa ile genişletilmiş stratejik ortaklığını Orta Doğu bölgesinde güvenlik ve istikrarı sürdürmenin önemli bir dayanağı olarak güçlendirme ve derinleştirme konusundaki istekliliğini vurguladığını ifade etti.
Sözcü, toplantıda Hedasi (Nahda) Barajı konusuna da değinildiğini, Sisi'nin barajın doldurulması ve işletilmesi sürecine ilişkin açık kuralları garanti eden ve ortak çıkarları sağlayan adil ve bağlayıcı bir yasal anlaşmaya vararak Mısır'ın su haklarına bağlılığını teyit ettiğini ve hiçbir tarafın Mısır'ın su çıkarlarına zarar vermesinin kabul edilemeyeceğini vurguladı.
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Paris’te Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Orgenaral Abdulfettah el-Burhan ile de görüştü. Mısır Cumhurbaşkanlığı resmi sözcüsü, Cumhurbaşkanı Sisi’nin, Mısır’ın özellikle güvenlik, askeri, ekonomik ve ticari seviyelerde Sudan ile ilişkilerini iki kardeş ülke halkının çıkarlarına katkıda bulunacak şekilde derinleştirme ve güçlendirme arzusunda olduğunu belirtti.
Bu bağlamda, Mısır'ın Sudan'a her alanda verdiği tam desteğini belirterek, Mısır ve Sudan'ın ulusal güvenliğiyle yakından ilgili ve Nil Vadisi halkını birleştiren tarihi bağlara dayanarak, Mısır'ın Sudan'da siyasi, güvenlik ve ekonomik istikrarın sağlanması konusunda Sudan'daki Geçiş Sürecini Destekleme Uluslararası Konferansı’na katılma istekliliğini dile getirdi.
Ekonomik istikrarın sağlanması, ülkenin birikmiş borçlarından kurtulması ve finansman yüklerinin azaltılması için Sudan hükümetinin attığı adımları Mısır tarafından destekleme çabalarına ilişkin olarak konuşan Sisi, Mısır'ın Uluslararası Para Fonu'ndaki payını kullanarak Sudan'ın ödeyemediği borçlarını kapatması için uluslararası girişime destek vereceğini belirtti ve Mısır'ın ekonomik deneyimini, Sudanlı kadroların eğitimine aktarmayı teklif etti.
Öte yandan su sorununun ulusal güvenlik meselesi olmasından dolayı Mısır ve Sudan halkları için son derece önemli olduğu konusunda fikir birliğine varıldığı ve iki ülkenin, tüm tarafların ortak çıkarlarını sağlayacak şekilde barajın doldurulması ve işletilmesi süreci için adil ve bağlayıcı bir yasal anlaşmaya varılmasına bağlılıklarını teyit ettiği ifade edildi.
Toplantıda ayrıca Sudan-Etiyopya sınırlarındaki gelişmelerin yanı sıra bazı bölge ülkelerindeki krizlerle ilgili gelişmeler de gözden geçirildi. Bu bağlamda iki ülke ve iki halkın ortak çıkarları için önümüzdeki dönemde yoğun istişare ve karşılıklı koordinasyonun sürdürülmesi konusunda anlaşmaya varıldı.
Addis Ababa ise, Mısır ve Sudan tarafından reddedilen su toplama ve işletme kuralları konusunda bu ülkelerle bir anlaşmaya varmadan Nahda Barajı rezervuarının ikinci aşama su toplama işlemini başlatmakta ısrar ediyor.



Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
TT

Gazze’de bir kuvözde 4 bebek: Ölüm kalım mücadelesi veriliyor

Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)
Gazze'de yakıt kıtlığı nedeniyle bebekler tek kuvöze konuyor (@fnaim65/Twitter)

Gazze'deki doktorlar, yakıt kıtlığı nedeniyle tek kuvöze birden fazla bebek yerleştirmek zorunda kalıyor.

Gazze’deki El Ehli Hastanesi’nin direktörü Fadel Naim, X hesabından yaptığı paylaşımda, El Helou Hastanesi’nde çekilen ve aynı kuvöze birden fazla bebeğin yerleştirildiği bir fotoğrafa yer verdi.  

Naim, “Bu trajik durum, Gazze’deki acımasız savaşın ve sağlık sistemini felç eden kuşatmanın doğrudan bir sonucudur” ifadelerini kullandı. 

İsrail ablukasının prematüre bebekler için “rutin bakımı ölüm kalım mücadelesine çevirdiğini” söyleyen doktor, “Hiçbir çocuk, yaşamını bombalar ve ambargoların belirlediği bir dünyaya doğmamalı” dedi.

Gazze’nin kuzeyindeki El Şifa Hastanesi’nin direktörü Muhammed Ebu Silmiya da CNN’e açıklamasında, yakıt sağlanmazsa hastanenin birkaç saat içinde hizmet dışı kalacağını belirtti. 

Dr. Silmiya, aralarında 22’si kuvözde olan bebeklerin de bulunduğu yüzlerce hastanın ölüm riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Nasser Tıp Merkezi de sadece 24 saatlik yakıt kaldığını belirterek, elektriği doğum ve yoğun bakım gibi kritik bölümlere yönlendirdiklerini duyurdu.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın medya kuruluşuyla paylaştığı bilgilere göre yakıtın yanı sıra jeneratörleri çalıştıracak yedek parçalar da bulunulamıyor. 

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze’de “eşi benzeri görülmemiş bir insani krizin” yaşandığını bildirerek, ateşkes çağrısı yaptı ve insani yardımın derhal artırılması gerektiğini söyledi.

New York Times’ın irtibata geçtiği Britanyalı cerrah Victoria Rose da Gazze’de gördüklerini şöyle anlatıyor: 

Hastaneye diz kapakları, ayakları ya da elleri kopmuş çocuklar getiriliyordu.

Gazze’de 21 gün gönüllü görev yaptığını belirten Dr. Rose, daha önce iki kez bölgede çalıştığını fakat bu sefer durumun daha da kötü olduğunu söylüyor. 

Rose, 1 Temmuz’da tedavi ettiği tüm hastaların, ABD-İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı’na (GHF) ait erzak dağıtım bölgelerinde vurulduğunu söylediğini aktarıyor:

İnsanlar o kadar yoksulluğa düşmüş durumda ki, bir çuval pirinç ve biraz makarna için ölmeye hazırlar.

Gazze Sağlık Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre, GHF’nin faaliyetlerini başlattığı 27 Mayıs’tan 2 Temmuz’a kadar en az 640 kişi erzak dağıtım merkezlerine giderken öldürüldü. 4 bin 500’den fazla kişinin de yaralandığı aktarılıyor. 

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. İsrail ordusuysa iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, CNN, New York Times