Libya hükümetinin LUO ile ilişkisi seçimlere engel mi?

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters) – LUO lideri Mareşal Halife Hafter (AFP)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters) – LUO lideri Mareşal Halife Hafter (AFP)
TT

Libya hükümetinin LUO ile ilişkisi seçimlere engel mi?

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters) – LUO lideri Mareşal Halife Hafter (AFP)
Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe (Reuters) – LUO lideri Mareşal Halife Hafter (AFP)

Libya’da yaklaşan genel seçimlerle birlikte ülke sakinleri, Libya Ulusal Ordusu (LUO) ile Ulusal Birlik Hükümeti arasındaki ilişkilerin geleceği giderek sorgulanmaya başlarken taraflar arasındaki gergin ilişkileri yıl sonunda yapılması planlanan Libya genel seçimlerinin zamanında yapılmasını engelleyebileceğini düşünüyor. Bazı politikacılar ise seçimlere kadar iki tarafın bariz bir denge sağlayıp sağlayamayacağı konusunu sorguluyor.
Libya Temsilciler Meclisi üyesi Ali el-Takbali, hükümetin orduyu sahada ağırlığı olan bir ortak değil rakip olarak gördüğü iddialarına rağmen, tarafların sakinlik, ihtiyatlılık ve çarpışmadan kaçınma durumunu sürdürme olasılığına değindi.
Takbali Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Mevcut hükümet LUO’ya karşı aşırı düşmanlığıyla tanınan Ulusal Mutabakat Hükümeti’nden (UMH) miras aldığı milisleri yatıştırmaya çalışıyor. Bu silahlı grupların kararlarını hükümete dayatmaya çalışarak müdahale ediyor, bunu bakan ve sorumlu yetkili istemediğini beyan ederek yapıyor. Evet, talepleri karşılanmadı ama aynı zamanda hükümet işlerine karışmaları da engellenmedi” şeklinde konuştu.
Açıklamasında milislerin, LUO ve liderleriyle anlaşmayı kabul etmediklerini söyleyen Takbali, LUO'nun kendisini düzenli bir ordu olarak gördüğü için fikir birliğinin nasıl olacağı sorusunu yöneltti.  Temsilci, LUO’nun daha önce DEAŞ’ta olduğu gibi yabancı milislerle yüzleşirken unsurlarının fedakarlıkları nedeniyle boş durmayacağını kaydetti.
Libyalı siyasi analist Muhammed el-Amami, mevcut durumun ordunun hükümetle ilişkilerinde bir soğukluk olduğunu kabul etmesine rağmen ilişkilerde açık bir çatışmayı dışladı ve ülke istikrarının tehlikeye atılması halinde taraflardan birinin petrol servetini kontrol edeceğine değindi.
Konuyla ilgili Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Amami, LUO’nun varlığının bir dereceye kadar ihmal olduğuna dikkati çekerek, bir kısım Libyalının özellikle ülkenin doğusunda çeşitli güçler arasında olumlu ilişkiler ummasıyla statükodan şikayet etmeye başladığını kaydetti.
Libya Ulusal Eylem Grubu Başkanı Halid et-Tercüman, ordu ile hükümet arasındaki ilişkiyi özellikle Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe için ‘kayıp’ olarak nitelendirdi. Şarku’l Avsat’a konuşan Tercüman, birlik hükümetinden bazı bakanlar ile Libya’nın doğusu arasındaki çalışma çerçevesinde iletişim ve anlayış ilişkilerinin olduğunu belirterek,  diğer bakanlar ve Başbakan’ın ise Türkiye’nin ve savaşçılarını önlemek amacıyla LUO hakkında konuşmaktan kaçındıklarını kaydetti.
Dibeybe’nin ordu ve Libya’nın doğusuna ilişkin son yaptığı olumlu konuşmasındaki büyük değişimle ilgili şüphelerinin olduğunu vurgulayan Tercüman, Başbakan’ın önceki açıklamaları ile Türkiye ile olan seçkin ilişkilerine nazaran bu değişiklik konusunda emin olmayacaklarını kaydetti.
Tercüman, Dibeybe’nin uluslararası toplum baskısı altında Bingazi’ye gerçekleştireceği ziyaret sırasında kendisi ile ordu arasındaki gerginliği yok etmeye çalışacağını umduğuna dikkati çekti.
Öte yandan Siyasi analist Hafız el Ghvell ve bazı siyasetçiler, ilişkilerdeki gerilim ve seçim tarihine ulaşılmadan askeri gerginliğin eşiğine gelme olasılığını öngörerek, sorumluluğu Libya’nın doğusundaki liderlere yükledi.
Ghvell Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, LUO lideri Mareşal Halife Hafter'in şimdiye dek devlet başkanı muamelesi gördüğünü söyleyerek, BM misyonunun desteklediği anlaşma ve siyasi çözüme uygun olarak LUO’nun Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi’nin yetkisi altına girdiğini kabul etmeyi reddettiğini söyledi. Analist açıklamasında, Hafter’in geçtiğimiz günlerde Bingazi çevresindeki üç yeni şehir inşa edeceğini duyurması, Libya aşiret şeyhlerinden ve yaşlılardan gelen heyetlerle yaptığı görüşmeler gibi askeri işlerle ilgisi olmayan kararlar aldığına dikkati çekti.
Libya Yüksek Devlet Konseyi üyesi Saad bin Şerrada ise, askeri düzende devam eden bölünmüşlüğün ülke içerisinde yeniden çatışma olasılığının devam etmesine yol açabileceği konusunda uyarıda bulundu. Şerrada açıklamasında, “Her iki taraf kendisini meşru, diğer tarafı ise düşman olarak görüyor. Hepsi seçimleri beklediklerini söylüyor” diyerek gergin atmosfer, silah kaosu ve askeri bölünmüşlük konusuna dikkati çekti.
Askeri kurumun seçim tarihinden önce birleştirilmesinin Başkanlık Konseyi için ciddi bir sınav olduğuna da değinen Şerrada, birleşme sürecinin her iki taraftan da paralı askerlerin görevden alınmasını gerektireceğini kaydetti.

 


Suriye'deki yeni yönetimin lideri Faruk eş-Şara ile görüştü ve ulusal diyalog çağrısı yaptı

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera (Telegram)
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera (Telegram)
TT

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Faruk eş-Şara ile görüştü ve ulusal diyalog çağrısı yaptı

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera (Telegram)
Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera (Telegram)

Suriye'deki yeni yönetimin lideri Ahmed eş-Şera, bugün devrik Devlet Başkanı Beşşar Esed'in iktidarının son yıllarında siyaset dışına itilen eski başkan yardımcısı Faruk eş-Şara ile bir araya geldi ve onu ulusal diyalog konferansına katılmaya davet etti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Faruk'un kuzeni Mervan eş-Şara, “Ahmed eş-Şera Şam'a girdiği ilk günlerden itibaren Faruk eş-Şara'yı Şam'daki evinde ziyaret etti ve onu yakında düzenlenecek ulusal diyalog konferansına katılmaya çağırdı. Kuzenim Faruk bu daveti kollarını açarak kabul etti. Tesadüfe bakın ki kuzenim en son 2011 yılında Sahara Otel'de düzenlenen ulusal diyalog konferansına katılmıştı ve bundan sonra ilk kez önümüzdeki ulusal diyalog konferansına katılacak” ifadelerini kullandı.

Hdhh
Eski Suriye Devlet Başkan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Faruk eş-Şara şair Hadi Danyal ile birlikte (Facebook)

Faruk eş-Şara, yirmi yılı aşkın bir süre boyunca Suriye'nin dış politikasını şekillendiren ana sütunlardan biri oldu. Deneyimli siyasetçi, 1984 yılında merhum Devlet Başkanı Hafız Esed döneminde dışişleri bakanı olarak görev yaptı ve oğlu Beşşar 2000 yılında iktidara geldiğinde de bu görevde kaldı.

2006'da başkan yardımcısı olarak atandı ve Esed karşıtı protestoların patlak vermesinden aylar sonra 2011'de Şam'daki Sahara Otel'de düzenlenen ulusal diyalog konferansına başkanlık etti. Konferans sırasında eş-Şara çatışmaya siyasi bir çözüm bulunması çağrısında bulunan açıklamalar yaptı ve ardından uzun bir süre siyaset sahnesinden kayboldu.

Kuzeni, şimdi 86 yaşında olan Faruk eş-Şara'nın ‘ev hapsinde tutulduğunu, şoförü ve özel korumasının Esed rejiminden kaçma girişimini kolaylaştırmak suçlamasıyla hapse atıldığını ve geçen süre boyunca Şam'dan ayrılmasına izin verilmediğini’ söyledi.

Kdjkd
 (sağdan sola) Faris Buiz, Refik Hariri, Faruk eş-Şara, İlyas el-Heravi, Abdulhalim Haddam ve Gazi Kenan (Getty Images)

Mervan, “Kuzenimin sağlığı iyi ve şu anda Beşşar'ın 2000'den bugüne kadarki tüm yönetim dönemini anlatan bir kitap yayınlamaya hazırlanıyor” dedi.

Protestoların başlangıcından bu yana Faruk eş-Şara, mevcut rejime olan sadakati ile protestoların fitilinin ateşlendiği memleketi Dera'ya olan bağlılığı arasında kaldıktan sonra arabulucu rolü oynamayı teklif etti.

Cenaze törenlerinde ya da kişisel bir ziyaret sırasında nadiren görünmesi dışında 2011'den bu yana medya objektiflerinde ve resmi toplantılarda yer almadı.

Ailenin soyağacı tarihçisi olduğunu ifade eden Mervan, Ahmed ve Faruk eş-Şara'nın uzaktan akraba olduklarını belirterek şunları söyledi: “Biz aslında tek bir aileyiz. Ahmed eş-Şera'nın büyükbabasının erkek kardeşi Faruk'un teyzesiyle evli.”

Faruk eş-Şara, Esed'in protestolara yaklaşımıyla ilgili görüş ayrılıklarını kamuoyuna açıklayan tek yetkiliydi.

Aralık 2012'de Lübnan gazetesi el-Ahbar'a verdiği bir röportajda, Esed'in ‘nihai zafere ulaşana kadar olayları askeri yollarla çözme arzusunu gizlemediğini’ belirten Faruk eş-Şara, “Muhalifler savaşı askeri olarak çözemez. Güvenlik güçleri ile ordu birliklerinin yaptıkları da bir çözüm sağlamayacaktır” ifadelerini kullandı.

Krizi sona erdirecek bir geçiş dönemi üzerinde anlaşılması halinde Esed'in olası halefi olarak adı geçmişte defalarca gündeme gelen Faruk eş-Şara, bölge devletlerini ve Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi üyelerini kapsayan ‘tarihi bir çözüm’ çağrısında bulundu.

Faruk eş-Şara Temmuz 2013'te iktidardaki Baas Partisi'ndeki görevinden alındı. Yaklaşık 25 yıllık görev süresinin ardından Beşşar Esed'in iktidarı, 8 Aralık günü şafak vakti Ebu Muhammed el-Culani olarak bilinen Ahmed eş-Şera liderliğindeki Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) öncülüğündeki muhalif grupların Şam'a girmesi ve devlet başkanının kaçmasıyla sona erdi.