Angelina Jolie, Tomb Raider'ı reddettikten sonra fikrini neyin değiştirdiğini açıkladı

2001'de Lara Croft karakterine hayat veren Jolie, 2021 yapımı Ölmemi İsteyenler (Those Who Wish Me Dead) filminde rol aldı (IMDb)
2001'de Lara Croft karakterine hayat veren Jolie, 2021 yapımı Ölmemi İsteyenler (Those Who Wish Me Dead) filminde rol aldı (IMDb)
TT

Angelina Jolie, Tomb Raider'ı reddettikten sonra fikrini neyin değiştirdiğini açıkladı

2001'de Lara Croft karakterine hayat veren Jolie, 2021 yapımı Ölmemi İsteyenler (Those Who Wish Me Dead) filminde rol aldı (IMDb)
2001'de Lara Croft karakterine hayat veren Jolie, 2021 yapımı Ölmemi İsteyenler (Those Who Wish Me Dead) filminde rol aldı (IMDb)

Hollywood yıldızı Angelina Jolie, 2001 yapımı Lara Croft: Tomb Raider filmine dair ilk başta tereddütleri olduğunu açıkladı. Aksiyon filmini önce reddeden oyuncu daha sonra fikrini değiştirdiğini söyledi. 
Collider'ın sorularını yanıtlayan Jolie şu ifadeleri kullandı:
"'Bu karakterin bana uygun olduğunu gerçekten düşünmüyorum' dedim. Aslında ilk başta bu karakteri canlandırmak istememiştim ve hayır dedim. Ama dünyayı dolaşıp Britanya Ordusu'ndan eğitim alabileceğimi söylediler ve ne yapabileceğimi görmek için üç ayım vardı."
Zorlu aksiyon rolünün altından kalkan ve Lara Croft karakteriyle epey ses getiren oyuncu ayrıca şu ifadeleri ekledi:
"Herkesi bunu yapmaya teşvik ederim. Mümkün olduğunca çok imza atın, kendinize birkaç ay verin, sınırlarınızı zorlayın ve 'Ne yapabilirim?' diye bakın. Ve bilmediğiniz ve yapabileceğiniz çılgın, tuhaf birçok şey bulacaksınız. Bu yüzden ona bayıldım."

Simon West'in yönettiği filmde Jolie'nin yanı sıra Daniel Graig, Jon Voight, Ian Glen ve Noah Taylor gibi isimler rol almıştı. 
 
Independent Türkçe, Collider



Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
TT

Sihirli mantarların ömrü uzatabileceği keşfedildi

Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)
Çalışma, psilosibinin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini ve hatta bazı yaşlı farelerin daha koyu tüylerinin yeniden çıktığını gösteriyor (AFP)

Emory Üniversitesi'nde yapılan yeni bir çalışma, sihirli mantarların aktif bileşeni psilosibinin yaşam süresini uzatabileceğini öne sürüyor.

Üniversitenin Atlanta'daki tıp fakültesinden bilim insanları, psilosibinin hücrelerin ömrünü uzattığını ve yaşlı farelerin hayatta kalma oranlarını yükselttiğini keşfetti.

Geçen hafta hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada psilosibin "halüsinojenik mantarların ürettiği, doğal yolla oluşan psikedelik bileşik" diye tanımlanıyor.

Araştırmacılar psikiyatrik ve nörodejeneratif rahatsızlıkların tedavisinde psilosibine yönelik ilginin arttığına dikkat çekse de bu çalışma, bileşiğin aktif formu psilosinin yaşlı farelerde yaşam süresini uzattığına dair ilk deneysel kanıtı sunuyor.

Psilosibinin oksidatif stresi azalttığını, DNA hasarını önlediğini ve telomer uzunluğunu korumaya katkı sağladığını gösteren veriler sunan çalışma, bileşiğin güçlü bir yaşlanma karşıtı araç olabileceğini öne sürüyor. Bütün bunlar yaşlanma sürecini yavaşlatmaya yardımcı oluyor.

Hatta beyaz tüylü yaşlı fareler tedaviden sonra daha genç görünüme kavuştu ve siyah tüyleri yeniden çıktı.

Emory Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Louise Hecker, Fox News Digital'a yaptığı açıklamada, "Psilosibin yaşlanmaya eşlik eden 'yıpranmayı' yavaşlatıyor gibi görünüyor" diyor.

 Fareler ve hücreler hem daha sağlıklı hem de belirgin biçimde daha uzun yaşıyor.

Çalışma bunun insanlarda da işe yarayabileceğini öne sürse de çok daha fazla teste ihtiyaç var. Yayın kuruluşuna konuşan Hecker, araştırmacıların "İnsanlar için en uygun doz protokolleri neler? Optimum fayda için tedaviye başlamanın en uygun yaşı ne?" gibi soruları yanıtlaması gerektiğini söylüyor.

Hecker "Tedavinin artık istenen etkiyi yaratmayacağı belirli bir yaş var mı?" diye devam ediyor.

Uzun süreli tedaviyle ilişkili potansiyel zararlar veya yan etkiler var mı? Etki mekanizmaları neler? Tüm bu soruların titizlikle araştırılması gerekiyor.

Oregon'da ABD'nin ilk yasal psilosibin inziva merkezinin kurucusu Gabe Charambides, bulguları "ikna edici" diye nitelendirse de insan kullanımının, farelerdekinden daha sıkı bir tarama, hazırlık ve güvenlik gerektirdiğini vurguluyor.

Psilosibin terapisinden en fazla fayda sağlayabilecek kişilerin çocukluk travması, boşanma, işini kaybetme veya yas gibi büyük yaşam olaylarından sonra "sıkışmış" hisseden veya ruh sağlığını iyileştirmek isteyen kişiler olduğunu da ekliyor.

Charambides, inzivaya katılan misafirlerinin kronik ağrı ve migren gibi fiziksel şikayetlerde rahatlama bildirdiğini ancak biyolojik test yapılmadığını söylüyor.

Klinik aşama için doğal psikedelik ilaç geliştiren Kanada merkezli Filament Health şirketinden Ryan Moss, daha önce Fox News Digital'a yaptığı açıklamada psikedeliklerin güvenli ve kontrollü bir ortamda uygulanması gerektiğini vurgulamıştı.

Moss, "Psikedelik deneyimler bazen anksiyete, halüsinasyon ve paranoyaya yol açabilir" demişti. 

Geleneksel psikedelikleri kullanan bazı hastalar klinik deneyler sırasında olumsuz kardiyovasküler olaylar yaşadıklarını bildiriyor.

Klinik deneylere katılanların iyi hazırlanmasını ve eğitimli profesyoneller tarafından yakından izlenmesini tavsiye ediyor.

Independent Türkçe için çeviren: Büşra Ağaç