Angelina Jolie, Tomb Raider'ı reddettikten sonra fikrini neyin değiştirdiğini açıkladıhttps://turkish.aawsat.com/home/article/2981691/angelina-jolie-tomb-raider%C4%B1-reddettikten-sonra-fikrini-neyin-de%C4%9Fi%C5%9Ftirdi%C4%9Fini
Angelina Jolie, Tomb Raider'ı reddettikten sonra fikrini neyin değiştirdiğini açıkladı
2001'de Lara Croft karakterine hayat veren Jolie, 2021 yapımı Ölmemi İsteyenler (Those Who Wish Me Dead) filminde rol aldı (IMDb)
İstanbul/Şarkul Avsat
TT
TT
Angelina Jolie, Tomb Raider'ı reddettikten sonra fikrini neyin değiştirdiğini açıkladı
2001'de Lara Croft karakterine hayat veren Jolie, 2021 yapımı Ölmemi İsteyenler (Those Who Wish Me Dead) filminde rol aldı (IMDb)
Hollywood yıldızı Angelina Jolie, 2001 yapımı Lara Croft: Tomb Raider filmine dair ilk başta tereddütleri olduğunu açıkladı. Aksiyon filmini önce reddeden oyuncu daha sonra fikrini değiştirdiğini söyledi.
Collider'ın sorularını yanıtlayan Jolie şu ifadeleri kullandı:
"'Bu karakterin bana uygun olduğunu gerçekten düşünmüyorum' dedim. Aslında ilk başta bu karakteri canlandırmak istememiştim ve hayır dedim. Ama dünyayı dolaşıp Britanya Ordusu'ndan eğitim alabileceğimi söylediler ve ne yapabileceğimi görmek için üç ayım vardı."
Zorlu aksiyon rolünün altından kalkan ve Lara Croft karakteriyle epey ses getiren oyuncu ayrıca şu ifadeleri ekledi:
"Herkesi bunu yapmaya teşvik ederim. Mümkün olduğunca çok imza atın, kendinize birkaç ay verin, sınırlarınızı zorlayın ve 'Ne yapabilirim?' diye bakın. Ve bilmediğiniz ve yapabileceğiniz çılgın, tuhaf birçok şey bulacaksınız. Bu yüzden ona bayıldım."
Simon West'in yönettiği filmde Jolie'nin yanı sıra Daniel Graig, Jon Voight, Ian Glen ve Noah Taylor gibi isimler rol almıştı.
Yüzü dövmeli mumya bulan arkeologlar şaşkına döndü
(Temsili/Unsplash)
Arkeologlar 800 yıllık bir And mumyasının yanaklarında ve kollarında daha önce hiç görülmemiş dövmeler bularak Güney Amerika'daki eski kültürel uygulamalara daha fazla ışık tuttu.
Tarih boyunca insanlar hakim güzellik standartlarına uymak, sosyal statü, grup aidiyeti ve hatta ritüel gibi nedenlerle vücutlarında değişiklikler yaptıkları yöntemleri benimsedi. Bu tür vücut modifikasyonları arasında dövme, hâlâ geniş çapta uygulanan bir kültürel pratik olarak varlığını sürdürüyor.
Ancak derinin yumuşak yapısı nedeniyle arkeolojik kayıtlarda günümüze ulaşan çok az dövmeli cilt örneği var.
Dövme izleri olan korunmuş ciltleri içeren mevcut kayıtların analizi, dünyadaki korunmuş dövmeli insan kalıntılarının en çok Güney Amerika'nın kıyı çöllerinde yer aldığını gösteriyor.
Bilim insanları bu nedenle Torino Üniversitesi Antropoloji ve Etnografya Müzesi'nde bulunan ve And Dağları'ndaki bir kazı alanında keşfedilen iyi korunmuş bir kadın mumyasını yakından inceledi.
Radyokarbon analizi, mumyanın 800 yıldan daha eski olduğunu ortaya çıkardı. Kadın MS 1215'le 1382 arasında bir dönemde yaşamış.
Araştırmacılar çıplak gözle görülemeyen dövmeleri tespit etmek için kızılötesi analiz yapan iki yeni teknik kullandı. Kulaktan ağza uzanan üç düz çizgi de dahil, mumyanın yüzünün her iki yanağında dövmeler bulunca şoke oldular.
Ayrıca el bileğinde S şeklinde bir dövme de saptadılar.
Mumyanın sağ yanağı ve büyütülmüş hali (Journal of Cultural Heritage 2025)
X ışını floresansı ve Raman spektroskopisi gibi kimyasal analiz tekniklerini kullanarak dövmelerin demir minerali manyetit ve piroksen adlı başka bir mineralden geliştirilen pigmentlerle yapıldığını belirlediler. Analizler, literatürde en yaygın kullanılan dövme malzemesi olan odun kömürünün şaşırtıcı bir şekilde bulunmadığını ortaya koydu.
Araştırmacılar çalışmada şöyle yazıyor:
Sonuçlar hem nadir şekiller ve anatomik konumlar (yanaklardaki çizgiler ve bilekteki S benzeri işaret) hem de alışılmadık mürekkep bileşimini gösteriyor.
Öte yandan bu basit dövmeleri yorumlayıp belirli bir kültürle özdeşleştirmek zordu.
Güney Amerika dövmeleri genellikle eller, el bilekleri, ön kollar ve ayaklar üzerine yapılan daha karmaşık çizimler içeriyor. Yanak dövmelerine daha nadir rastlanıyor. Hatta bölgede bugüne kadar bulunan başka hiçbir antik dövme, mumyanın kolundaki "S" motifine benzemiyor.
Araştırmacılar dövmelerin genellikle giysilerle örtülmeyen vücut bölgelerinde yer aldığı düşünüldüğünde, bunların "dekoratif veya iletişim amacıyla" yapıldığından şüpheleniyor.
Ancak "şu anda, bunların tıbbi veya terapötik bir amacı ya da kültürel kökeni olduğunu söylemek mümkün değil" diye ekliyorlar.
Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor:
Sonuç olarak bu araştırma, özellikle Güney Amerika'da yaklaşık 800 yıl önceki antik dövme uygulamalarının incelenmesine aktif bir katkı sunuyor ve eski kültürlerin analizinde müze koleksiyonlarının rolünü vurguluyor.