Afgan aşiret şeyhleri, Kabil hükümeti ve Taliban arasında ateşkese aracılık etti

Bir Afgan askeri, Helmand dışındaki karayolu üzerindeki bir kontrol noktasında Taliban’ın hareketini izliyor (AFP)
Bir Afgan askeri, Helmand dışındaki karayolu üzerindeki bir kontrol noktasında Taliban’ın hareketini izliyor (AFP)
TT

Afgan aşiret şeyhleri, Kabil hükümeti ve Taliban arasında ateşkese aracılık etti

Bir Afgan askeri, Helmand dışındaki karayolu üzerindeki bir kontrol noktasında Taliban’ın hareketini izliyor (AFP)
Bir Afgan askeri, Helmand dışındaki karayolu üzerindeki bir kontrol noktasında Taliban’ın hareketini izliyor (AFP)

Afganistan’ın doğusundaki aşiret şeyhleri, ​dünya liderlerinin uzun zamandır gerçekleştiremediği bir şeyi başararak, 21 Haziran’a kadar sürecek de olsa Taliban ile Afgan hükümeti arasında bir ateşkes anlaşmasına varılmasına aracılık etti.
Ülkede şiddetten en çok etkilenen bölgelerden biri olan Lagman vilayetinin Alingar bölgesinde, çiftçilerin buğday hasadı yapabilmesi ve öğrencilerin yıllık sınavlara girebilmesi için çatışmaların bir ay süreyle durdurulması çağrısı yapılmıştı.
Alingar sakini Caber Kozai, geçtiğimiz Çarşamba günü Reuters’e konuşarak, “Ateşkes, dünyanın en güçlü ülkelerinin Afganistan’da varmaya çalıştığı bir şeydi, ancak maalesef bunu başaramadılar” dedi.
Aşiret şeyhleri, yerel olarak ‘Ariza’ olarak bilinen ve daha sonra Taliban ve hükümetten bir yetkili tarafından imzalanan bir talep mektubu hazırladı.
Lagman vilayetinin diğer bölgelerinde şiddetli çatışmalar yaşansa da, Salı günü ateşkesin başladığından bu yana Alingar bölgesinde herhangi bir çatışma haberi alınmadı.
21 Haziran’a kadar sürecek ateşkes anlaşması, savaş esnasında türünün ilk örneği değil, ancak Washington’un Eylül ayına kadar tüm ABD güçlerini kayıtsız şartsız çekeceğini açıklamasının ardından ülke genelinde çatışmalar yoğunlaştığı için hassas bir zamanda geldi.
Taliban sözcüsü yorum taleplerine yanıt vermezken, hareketin bir kaynağı, ‘hükümetin değil yerel halkın yararına olarak’ nitelendirilen anlaşmayı imzalamanın kabul edildiğini belirtti.
Yerel yönetim, ordu ve Taliban yetkilileri tarafından imzalanan tek sayfalık anlaşma metninde, tarafların hâlihazırda kontrol ettikleri alanlarda kalması ve ateşkes süresince hiçbir tarafın operasyon yapmaması öngörülüyor.
Kozai, yerel halkın gelişmeden memnun olduğunu, çünkü Afganistan genelinde ateşkesin dürüst aşiret liderleri tarafından sağlanabileceğine inandıklarını söyledi.

Helmand’da yaşanan patlamada 9 sivil öldü
Afganistan merkezli TOLOnews kanalına göre, ülkenin güneyindeki Helmand vilayetinde yol kenarına yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 9 sivil hayatını kaybetti, 2 çocuk yaralandı. Henüz patlamanın sorumluluğunu üstlenen olmadı.

ABD Maslahatgüzarından Taliban’a suçlama
Kabil’deki en üst düzey ABD’li diplomat olan Maslahatgüzar Ross Wilson, Taliban’ı savaşın parçaladığı ülkede şiddet olaylarının tırmanmasından büyük ölçüde sorumlu tuttu ve ABD güçlerini geri çekmeye devam ederken bile barış görüşmelerinde varılan anlaşmaları ihlal etmekle suçladı.
Wilson AFP’ye verdiği röportajda, “DEAŞ kuvvetli bir güç olmaya devam ediyor. Bu, Afgan makamlarına terörle mücadelede güvenlik ve yardım sağlamaya devam etmemizin birçok nedeni arasında yer alıyor” dedi.
Maslahatgüzar, 8 Mayıs’ta Kabil’deki bir kız okulu önünde düzenlenerek 68 kişinin ölümüne neden olan patlama ve yine Kabil’deki bir camide cuma namazı sırasında 12 kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan saldırıdan DEAŞ’ı sorumlu tuttu.
Okulu hedef alan saldırının sorumluluğunu üstlenen hiçbir grup olmadı, ancak cami saldırısının sorumluluğunu DEAŞ üstlendi.
Taliban’ın inkarına ve DEAŞ’ın birçoğunun sorumluluğunu üstlenmesine rağmen, Afgan hükümeti sık sık Taliban hareketini sivilleri hedef alan saldırılar yapmakla suçluyor.
Wilson, Taliban’ın son birkaç ay içinde hükümet güçleri ve sivillere karşı pazarlar da dahil ülkenin çeşitli şehir ve kasabalarında büyük saldırılar düzenlediğini söyledi.
Rusya ve Türkiye de dahil birçok ülkede diplomatlık yapan ve Ocak 2020’de Kabil’e gelen Wilson, “Washington hâlâ barışçıl bir sonuç umuyor. Şu anda yapmaya çalıştığımız şey, ateşkese ve oradaki çatışmaya kalıcı bir son veren siyasi bir çözüme ulaşmak” şeklinde konuştu.

 


Çalıştığı şirketten 4 milyon dolar çalan kadın kendine ölü süsü verdi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Çalıştığı şirketten 4 milyon dolar çalan kadın kendine ölü süsü verdi

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

ABD'nin Florida eyaletinden bir kadın, işvereninden 4 milyon dolardan fazla para çaldığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açılmasının ardından kendisine ölü süsü verdi.

ABD Savcılığı, Lee County'den 49 yaşındaki Madelyn Hernandez'in elektronik dolandırıcılık ve kara para aklama suçlarından 10 yıl hapis cezasına çarptırıldığını açıkladı.

Savcılar, Hernandez'in 20 yıl boyunca bir tekstil ve giyim şirketi için uzaktan çalıştığını, satıcılara sipariş verdiğini ve nakliye, faturalama ve envanteri yönettiğini söyledi. Şirketi 2018-2024'te 4 milyon 199 bin 498 dolar 42 cent zarara uğrattı.

6 yıllık dönem boyunca Hernandez, sözümona kumaş tedarik şirketlerinden gelen e-posta yoluyla sahte faturalar sundu ve ödemenin kendi banka hesaplarına gönderilmesini sağladı. Savcılara göre Hernandez parayı kişisel harcamalarına ve kumara harcadı.

Savcıların adını vermediği şirket, Hernandez'e bağlı mali kayıtlarındaki tutarsızlıkları 2024'e kadar tespit etmedi. Haziran 2024'te şirket, Hernandez'in gönderdiği faturaların, teslimat belgesi kayıtlarının ve envanter raporlarının sahte olduğunun farkına vardı.

Şirket sahte kayıtları araştırıp ortaya çıkarırken, Hernandez işverenine bir aile üyesi gibi davranarak mesaj gönderdi. Mesajda Hernandez'in bir hastalık ve ameliyattan kaynaklanan komplikasyonların ardından öldüğü yazıyordu.

Şirket mesajı aldıktan sonra yetkililerle temasa geçti ve FBI'la İç Gelir İdaresi'nin Ceza Soruşturması Birimi ekimde Hernandez'in evi için bir arama kararı çıkardı.

Hernandez ödeme yapılması için e-postayla şirkete sahte faturaları gönderdiğini ve hayali bir şirket adına tutulan hesabına yatırılan parayı kullandığını oradaki ajanlara itiraf etti.

Ayrıca kendisini ölmüş gibi gösteren mesajı işverenine gönderdiğini de itiraf etti.

Mahkeme belgelerine göre Hernandez, "aldığı paranın 4 milyon dolar kadar yüksek olduğunu düşünmediğini" söyledi. Savcılar, şirketin ne yaptığını öğrenmemesi için çaldığı paranın bir kısmını zaman zaman iade ettiğini belirtti.

Hernandez 28 Ocak'ta suçunu kabul etti ve cezası kapsamında 4 milyon doları geri vermesine hükmedildi.

Independent Türkçe