ABD’nin Sudan Özel Temsilcisi Donald Booth, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Hartum’da demokratik bir model inşa etmeyi umuyoruz’

ABD’nin Sudan Özel Temsilcisi Booth, Sudan’ı bekleyen üç zorluğa dikkat çekti: Güvenlik, barış ve oturma eylemine müdahale sırasında yapılan katliamının faillerinin yargılanması.

Booth geçtiğimiz mart ayında Burhan ile bir araya geldi.
Booth geçtiğimiz mart ayında Burhan ile bir araya geldi.
TT

ABD’nin Sudan Özel Temsilcisi Donald Booth, Şarku’l Avsat’a konuştu: ‘Hartum’da demokratik bir model inşa etmeyi umuyoruz’

Booth geçtiğimiz mart ayında Burhan ile bir araya geldi.
Booth geçtiğimiz mart ayında Burhan ile bir araya geldi.

ABD’nin Sudan Özel Temsilcisi Donald Booth, Sudan’daki Amerikan şirketlerinin tarım, altyapı, enerji ve bilgi teknolojisi alanlarındaki yatırım kotalarını artırmayı planladıklarını açıkladı. Ayrıca ABD Senatosu’nun Sudan’ı desteklemek ve demokratik geçiş sürecinde ikili ilişkileri yükseltmek için 716 milyon dolarlık bir yardıma onay verdiği bilgisini paylaştı.
Booth, Şarku’l Avsat’la gerçekleştirdiği özel röportajda ABD’nin, Sudan’ın bölgesinde örnek olacak başarılı bir demokratik devlet kurabilmesi için Hartum yönetimiyle sıkı bir ilişkide olduğunu ve kadro gelişimi ile ilgili yardımların yanı sıra mental destek ve tavsiyelerde bulunduğunu ifade etti.
Booth açıklamasında Sudan’ın demokratik geçiş sürecinde karşı karşıya olduğu üç büyük sorun olduğuna dikkat çekti:
Bunlardan ilki tüm tarafları toplayarak ve Juba Anlaşması’nı uygulayarak ülkede süren çatışmalara son vermek. İkincisi, 3 Haziran 2019 tarihinde meydana gelen, oturma eylemin müdahale sırasında göstericileri öldürmekle suçlananların soruşturmalarının sonuçlandırılarak adalete ulaşmak. Üçüncüsü de Sudan’ı ekonomik reformlarla yeniden yapılandırmak.
Booth, Juba Barış Anlaşması’nın uygulanması ve yerlerinden edilen vatandaşların dönebilmesi için çatışma bölgelerinde güvenliğin sağlanmasının da önemli başlıklar arasında olduğuna dikkat çekti. Hartum hükümetinin güvenlik ve askeri hizmetlerin yeniden yapılandırılması programının gerisinde kaldığını ve bu nedenle şiddet olaylarının yaşanmaya devam ettiğini vurguladı.
Booth ayrıca 3 Haziran 2019’da, oturma eylemine müdahale sırasında yaşananlara ilişkin şunları söyledi:
“Bütün dünya ve Sudanlılar dört gözle soruşturma sonuçlarının açıklanmasını bekliyorlar. Oturma eyleminin yapıldığı meydanda ve askeri karargâhın yakınında yaklaşık 150 gösterici yaşamını yitirdi. Soruşturma komitesi, olayın üzerinden neredeyse iki yıl geçmesine rağmen henüz herhangi bir sonuç açıklamadı. Bence Sudanlılar artık beklemekten bıktılar. Bu yüzden sonuçların derhal açıklanması gerekir.”
Sudan’ın ekonomik durumuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Booth, ülkenin ekonomik olarak yeniden yapılandırılmasının zor bir iş olduğuna inandığını söyledi. Booth, söz konusu yapılandırmayı gerçekleştirebilmek için eski iktidar partisine ve orduya ait şirketlerin özel sektörden uluslararası yatırımcılara açılması gerektiğini ve devlet kurumlarının ekonomik kuruluşlar üzerindeki etkisinin azaltılması gerektiğini aktardı.
Paris’te Sudan konusunda düzenlenen uluslararası konferansın ‘harika işlere’ imza attığını vurgulayan Booth, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ve Fransızların, Sudan’daki geçiş hükümetini destekleyerek ülkenin geleceğine ışık tuttuğunu söyledi. Konferansa katılan ülkelerin Sudan’ın dış borcunun hafifletilmesini desteklediklerini, ekonomik kurtarma paketi çerçevesinde dış borcun yaklaşık 56 milyar dolarlık kısmını sildiklerini ve bunun yanı sıra Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Afrika Kalkınma Bankasına olan borçların ödemesinin ertelendiğini ifade etti.
Konferansa katılan ABD Hazine Bakanlığı’ndan bir yetkili, Sudan’da yaklaşık 30 yıldır faaliyet gösteren İslami bankacılığın yanı sıra artık geleneksel bankacılık sektörünü açmanın gerekliliğe dikkat çekti. Sudan’da bankaların denetlenmesi, organize edilmesi ve kara para aklamalarının önüne geçilmesi için bu adımın atılması gerektiğini vurguladı.
Booth ayrıca Sudan halkının barış, özgürlük ve adalet özlemlerini karşılayabilmek adına konferansta birçok ilerleme kaydedildiğini ve bundan da son derece memnun olduğunu ifade etti. ABD’nin Sudan’a 716 milyon dolarlık bir yardım tahsis ettiğini ve gelecek süreçte bu fonu artırmayı düşündüğünü belirten Booth, Washington’ın ülkenin dış borçlarının silinmesi sürecine öncülük ettiğine dikkat çekti. Sudan’ın Dünya Bankası’na olan 1,1 milyar dolarlık borcunun ABD’nin kredisi ile temizlediğini ifade etti. Booth, Washington yönetiminin ayrıca Sudan’ın birçok alacaklısıyla irtibata geçerek ödeme kolaylığı istediğini de sözlerine ekledi.
ABD’nin Sudan Özel Temsilcisi Booth, Sudan’daki devrimden bu yana geçiş hükümetinin imza attığı reformların ABD-Sudan ilişkilerinde yeni bir sayfa açtığını, bu durumun Sudan halkının haklarının ve dini özgürlüklerinin geliştirilmesinin yanı sıra gerçekleştirilmesi zor ekonomik reformların hayata geçirilmesine de zemin hazırladığını söyledi. Sudan hükümetinin çalışmalarının ve ABD’nin verdiği desteğin, döviz kurunun birleştirilmesi, sürdürülemez nitelikteki desteğin azaltılması ve terörle mücadele edilmesi gibi konularda başarıyı getirdiğini aktardı.
Booth, bölgedeki çatışmada parmağı olduğu düşünülen bazı milislerin hükümete müdahalelerine ilişkin soya verdiği cevapta hem Sudanlı savaşçıların hem de geçen yıl ekim ayına kadar Libya’dan ayrılmış olması gereken yabancı milislerin hükümetlere müdahalelerinden endişe duyduğunu vurguladı. Özellikle Libya’daki bazı Sudanlı devrimci guruplardan endişe duyduğunu belirten Booth, söz konusu oluşumların liderlerine ortaklık teklif ettiklerini, çift taraflı oynayamayacaklarını ve Libya’da savaşçıları varken Sudan’da hükümette yer alamayacaklarını bildirdiklerini kaydetti.
Booth, Washington’ın tüm yabancı savaşçıların Libya’yı terk etmesini istediğini vurguladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Libya’daki Sudanlı savaşçıların çoğunun geri döndüğünü gördük. Ancak kalanının da dönmesi için halen çalışıyoruz.”
Sudan ile Etiyopya arasındaki gerginliğe de değinen Booth, bu durumun temelde iki sebepten kaynaklandığını söyledi. Nahda barajı ve Sasa bölgesi… Geçen yaz Etiyopya’nın baraj dolum hamlesinin Sudan’da su kıtlığına yol açtığını, ABD Başkanı Biden’ın Sudan’ı tekrar zor duruma sokmaması için Etiyopya ile bir anlaşma yapmaya istekli olduğunu aktardı. Etiyopya ile Sudan arasında gerginliğe sebep olan Sasa bölgesi meselesi için yeni bir özel elçi atadıkları bilgisini verdi. Booth, yeni Özel Elçi Jeffrey Feltman’ın iki ülkenin savaşa girmemesi ve birbirine ateş açmaması için konuyla ilgilendiğini söyledi.



Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
TT

Netanyahu'nun tehditlerinin ardından İsrail Gazze'de saldırılarını arttırdı

Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)
Gazze'nin güneyinde İsrail saldırısında öldürülen yakınlarının cenazeleri başında ağlayan Filistinliler (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Hamas üzerindeki askeri baskıyı iki katına çıkarma tehdidinin ve hükümetindeki bakanların Hamas’ın Filistinli tutukluların serbest bırakılmasını ve savaşın sona erdirilmesini öngören kapsamlı bir anlaşmaya varma talebini reddederek Gazze Şeridi'nin tamamını işgal etme çağrılarının ardından İsrail işgal güçleri, Gazze Şeridi'ndeki saldırılarını arttırarak dün daha fazla can kaybına neden oldu.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlenen çok sayıdaki hava saldırısı, topçu bombardımanı ve insansız hava aracı (İHA) ile açılan ateş sonucunda 30'dan fazla Filistinli hayatını kaybetti.

Aynı istatistiklere göre kurbanların çoğu Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus ile Gazze şehrinin doğusundaki Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerindendi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne düzenlenen bombardımanlarda ölenlerin sayısının 51 bin 201'e, yaralananların sayısının ise 116 bine yükseldiği bildirildi.

Yeni bir teknik

Şarku’l Avsat muhabiri, dün gece, Gazze şehrinin doğusunda yer alan Zeytun, Şecaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin her noktasını vuran İsrail’in saldırılarının yoğunluğu açısından zor geçtiğini, özellikle et-Tuffah Mahallesi ve Yafa Caddesi çevresi ile Gazze şehrinin orta kesimlerine yakın bölgelerden çok sayıda insanı kaçmaya zorladığını bildirdi.

İsrail, 18 Mart'ta çatışmaların yeniden başlamasından bu yana İsrail askerleri arasında yaşanan ilk ölümcül olay olan, Hamas üyeleri ile İsrail askerleri arasında et-Tuffah Mahallesi’nin doğusunda yaşanan çatışmalarda bir İsrail askerinin ölmesi ve dört askerin yaralanmasından bir gün bu bölgelere saldırdı.

İsrail askerleri coğrafi olarak, ateşle korudukları, ancak asker bulundurmadıkları kuzeybatı bölgeleri dışında Refah şehrinin tamamını karadan kontrol ediyorlar. Refah şehrini Han Yunus'tan ayıran ve ‘Morag Koridoru’ olarak bilinen bölgede konuşlanmış durumdalar.

sdfgthy
Dün Gazze’nin kuzey yakınlarında İsrail’e ait askeri bir aracı taşıyan bir tır (Reuters)

İsrail kara kuvvetleri, Gazze Şeridi'nin kuzeyini orta kesimlerden ve güneyden ayıran Netzarim Koridorunda konuşlu olsa da bölgede tam kontrol sağlanmış değil, Reşid sahil yolu halen açık durumda. İsrail kara kuvvetleri aynı zamanda Şucaiyye ve et-Tuffah mahallelerinin dış bölgelerinde de konuşlu ve buradaki operasyonlar, kuzeydeki Beyt Hanun ve Beyt Lahiye semtlerinin dış mahallelerindeki diğer askeri birlikler gibi yavaş ve temkinli bir şekilde yayılıyor.

Operasyonlarında yeni bir taktiksel yaklaşım benimseyen İsrail güçleri, bir yandan Hamas'ı yavaş ilerleyen kara operasyonlarıyla baskı altına almayı hedeflerken, diğer yandan da bomba ya da patlayıcıları tespit etmek amacıyla geriye kalan binaları ve evleri havaya uçurmak için patlayıcı robotlar kullanıyor.

Öte yandan İsrail güçleri, Gazzelilerin evlerine dönmelerini engellemek için onların evlerini yıkmayı ve buraları yaşanmaz alanların ve belki de gelecekte girmelerinin yasak olduğu tampon bölgelerin bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.

Hamas'a baskı

Başta Netanyahu olmak üzere İsrailli yetkililer, Hamas üzerinde baskı kurmak amacıyla operasyonları yoğunlaştırmayı planladıklarını açıkladılar. Netanyahu cumartesi akşamı yaptığı açıklamada, İsrail güçlerine Hamas üzerindeki baskıyı her zamankinden daha fazla arttırmaları talimatını verdiğini ve İsrail'in mutlak zafer elde edene kadar savaşmaya devam etmekten başka çaresi olmadığını söyledi. ‘Katiller’ dediği kişilere teslim olmayacağını ve herhangi bir dikteye boyun eğmeyeceğini vurgulayan Netanyahu, Hamas tarafından ‘kapsamlı anlaşma’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında yeniden belirlenen koşulları reddettiğini belirtti.

Netanyahu hükümetindeki aşırı sağcı bakanlar bu konuşmayı överken, Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Gazze'deki askeri operasyonların sürdürülmesi ve yoğunlaştırılması, herhangi bir müzakerenin kabul edilmemesi ve Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilerek askeri yönetimin kurulması için çalışılması çağrısında bulundu. Buna karşın İsrailli gazeteciler ve analistler, İsrail için askeri ve ekonomik risklere değindiler.

dfgthyu
İleri karakol kurmak için Gazze'ye geçmeye çalışan radikal Yahudi yerleşimciler, Şubat 2024 (DPA)

İsrail askerleri, Gazze Şeridi'nin yüzde 30 ila 40'ını etkin bir şekilde kontrol ediyor. Bu durum yerleşimcilerin liderlerini ve onları destekleyen bakanları, 2005 yılında boşaltılan Gazze Şeridi'nde yerleşim inşaatlarının yeniden başlatılması çağrısında bulunmaya teşvik ediyor.

Giderek kötüleşen insani kriz

İsrail'in İbranice yayın yapan haber sitesi Walla, İsrail ordusunun, Hamas'ın gücünü zayıflatmak ve yönetimini sarsmak amacıyla, Gazze'deki bölgeleri daha ufak bölgelere ayırmak amacıyla daha büyük operasyonlara hazırlandığını bildirdi. Walla’nın aktardığına göre bu çerçevede sivil şirketler tarafından işletilen ve doğrudan sivillere gıda yardımı dağıtacak merkezlerin kurulması da söz konusu.

İsrail, Hamas'a baskı uygulamak için sivilleri yerlerinden ederek ve evlerini yıkarak operasyonlarında açıkça sivilleri hedef alıyor. Ayrıca ablukayı sıkılaştırarak ve yardım ve ticari ürünlerin girişini engelleyerek onları açlığa mahkum ediyor.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) göre 90 binden fazlası kendisine ait 115 barınakta olmak üzere, yaklaşık 420 bin kişi yeniden başlayan saldırıların ardından yerinden edilmiş durumda ve askeri operasyonlar ve insani yardım girişinin engellenmesi sonucunda insani koşullar hızla kötüleşiyor.

Öte yandan Dünya Gıda Programı (WFP) tüm tarafları sivillere öncelik vermeye ve Gazze Şeridi'ndeki insani yardım çalışanlarını korumaya çağırdı. WFP, İsrail tarafından Gazze Şeridi’nde yürütülen savaş nedeniyle insani acıların daha da arttığını vurguladı.

WFP tarafın dün yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Gazze'deki aileler bir sonraki öğünlerinin nereden geleceğini bilmiyorlar. WFP tüm taraflara sivillerin ihtiyaçlarına öncelik vermeleri, insani yardım çalışanlarının korunmasını sağlamaları ve Gazze'ye derhal yardım girmesine izin vermeleri çağrısında bulunuyor.

sdfgrthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat Mülteci Kampı’nda ücretsiz gıda dağıtım noktasının önünde bekleyen Filistinliler, 12 Nisan 2025 (AFP)

Gazze Elektrik Kurumu (GEDCO) tarafından dün yapılan açıklamada ise Gazze Şeridi'nde yaklaşık 18 aydır elektrik kesintisi yaşandığı ve bu süre zarfında Gazzelilerin 1,88 milyar kilowatt saatten (kWsa) fazla elektriği kullanmaktan mahrum kaldığını bildirdi.

Bu uzun süreli kesinti, başta sağlık, su ve sanitasyon olmak üzere hayati öneme sahip alanları çöküşün eşiğine getirdi. Çünkü temel altyapıyı çalıştıracak enerji kaynağı yok ve kötüleşen insani durumla birleştiğinde salgın hastalıklar ve yetersiz beslenme riski artıyor.

İsrail, 2 Mart'ta Gazze'ye tam bir abluka uygulayarak ateşkesle birlikte yeniden başlayan uluslararası yardımların girişini engelledi. Ayrıca Gazze’nin başlıca deniz suyunu tuzdan arındırma tesisine giden elektriği de kesti.

Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), bu hafta insani durumun savaşın başlamasından bu yana geçen 18 ayın en kötü halinde olduğu uyarısında bulundu. Gazze'ye herhangi bir malzemenin geçişine izin verilmesinin üzerinden bir buçuk ay geçtiğini vurgulayan OCHA, bu durumun bugüne kadarki en uzun süreli tedarik kesintisi olduğunun altını çizdi.