Suriye: 150 muhalif güneyden kuzeye tahliye ediliyor

Anlaşma, Rusya destekli rejim güçleri ve muhalefet arasında gerçekleşti

Suriyelileri Kuneytra’nın güney kırsalından kuzeye taşıyan otobüsler (Ahrar Havran)
Suriyelileri Kuneytra’nın güney kırsalından kuzeye taşıyan otobüsler (Ahrar Havran)
TT

Suriye: 150 muhalif güneyden kuzeye tahliye ediliyor

Suriyelileri Kuneytra’nın güney kırsalından kuzeye taşıyan otobüsler (Ahrar Havran)
Suriyelileri Kuneytra’nın güney kırsalından kuzeye taşıyan otobüsler (Ahrar Havran)

Muhalefet ve Rus güçlerin desteklediği rejim arasındaki anlaşmaya göre, 20 Mayıs’ta yaklaşık 150 kişinin Suriye’nin güneyindeki Kuneytra kırsalından Türkiye’nin kontrolü altındaki bölgelere tahliyesi başladı.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), 20 Mayıs’ta 3 otobüsün Kuneytra vilayetinin orta kırsalındaki Umm Batnah kasabasına girerek, yaklaşık 30 kişiyi aileleriyle birlikte Suriye’nin kuzeyine götürdüğünü bildirdi. SOHR’a göre bu durum, bir yandan askeri güvenlik şubesi ve Rus tarafı, diğer yandan da Havran’daki (Houran) Merkezi Komite ve bölgenin bazı ileri gelenleri arasındaki bir anlaşmadan sonra gelişti. SOHR, otobüslerin Halep’in kuzeydoğu kırsalındaki el-Bab bölgesine gitmesinin planlandığını aktardı.
SOHR, daha önce askeri güvenlik şubesi ile Havran’daki Merkezi Komite ve bölgenin bazı ileri gelenleri arasındaki bir anlaşmadan söz etmişti. Aktarılana göre anlaşma, perşembe günü Suriye’nin Kuneytra kırsalındaki Umm Batnah köyünde rejim tarafından aranan 30 kişinin aileleriyle birlikte 5 gün içerisinde tahliye edilmesini öngörüyordu. Yerel kaynaklar, otobüslerin Umm Batnah halkından aranan 30 kişi ve ailelerini, perşembe sabahı terör eylemlerine karıştıkları iddiasıyla taşıdığını söylerken, medya organlarından uzak şekilde hareket eden ve Rus askeri polisinin eşlik ettiği konvoyun, muhalif grupların kontrolündeki ‘Fırat Kankanı’ bölgeleri kapsamında yer alan Halep’in doğu kırsalındaki el-Bab şehrinde bulunan Ebu Zendin sınır kapısına yöneldiğini belirtti.
Anlaşma, rejim tarafından aranan 30 kişinin şehirdeki kuşatmanın kaldırılması ve şehri işgal kararından geri dönülmesi karşılığında aileleriyle birlikte tahliye edilmesini öngörürken, söz konusu unsurlara da 5 gün mühlet veriyordu. Sasa Askeri Güvenlik Şubesi tarafından aranan gençler, Tuğgeneral Talal el-Ali ile yapılan bir toplantıda anlaşmanın uygulanmasını kabul etmek için tutuklu iki gencin serbest bırakılmasını şart koştu. Bu bağlamda tutuklu gençlerden biri serbest bırakılırken, diğerinin de birkaç gün içerisinde serbest bırakılacağı belirtildi.
Muhalefet sitesi ‘Özgür Havran Birliği’ sitesi, göç kararının Sasa şubesi ve bölgenin ileri gelenleri arasındaki nihai anlaşma çerçevesinde geliştiğini duyurdu. Siteye göre tahliye edilen gençlerden biri, Umm Batnah kasabasındaki gelişmelerde İran’ın rolü olduğunu aktardı. Genç, “İranlı milisler, işgal altındaki Golan yakınlarında bulunan bölgede kontrollerini sıkılaştırmak için bölgeyi genç erkeklerden boşaltmak ve gençleri oradan uzaklaştırmak için çalışıyorlar” dedi.
Umm Batnah kasabası, işgal altındaki Golan’a komşu bir alanda yer alıyor ve rejimin 2018’de kontrolünü yeniden sağladığı Kuneytra Vilayeti’ne bağlı.
Tahliye anlaşması, kasabanın bu ayın başlarında tanık olduğu tırmanış zemininde kasabanın ileri gelenleri, Dera’daki Merkezi Komite, Sasa Şubesi Askeri Güvenlik’ten bir heyet ve bir Rus heyet arasında yapılan müzakereler sonrasında gelişti. Tel eş-Şaar, Caba, Umm Batnah ve Mamtana köyleri arasında bulunan ed-Davha köyünde İranlı milislere ait bir karakola silahlı kişiler tarafından saldırı düzenlenmesinin ardından bir gerginlik yaşanmıştı. Davha köyü, İsrail işgal ettiği topraklar ve Suriye’yi ayıran sınır çitine yakın bir alanda yer alıyor.
Rejim güçlerinin Tel eş-Şaar’dan Umm Batnah kasabasına top ateşiyle yanıt vermesi, çok sayıda vatandaşın komşu köylere kaçmasında neden olmuştu. Aynı şekilde kasaba kuşatma altına alınırken, 30 aranan gencin teslim edilmediği taktirde askeri saldırı tehdidi altında bölge girişleri de kapatılmıştı.



Arap dünyası ve uluslararası toplum Gazze'deki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı

Filistinlilerin Gazze'deki ateşkes anlaşmasından duyduğu sevinç (Reuters)
Filistinlilerin Gazze'deki ateşkes anlaşmasından duyduğu sevinç (Reuters)
TT

Arap dünyası ve uluslararası toplum Gazze'deki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı

Filistinlilerin Gazze'deki ateşkes anlaşmasından duyduğu sevinç (Reuters)
Filistinlilerin Gazze'deki ateşkes anlaşmasından duyduğu sevinç (Reuters)

Arap dünyası  ve uluslararası tepkiler, İsrail ile Gazze Şeridi'ndeki Hamas hareketi arasında Gazze'de varılan ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı.

Suudi Arabistan

Suudi Arabistan, Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, bu anlaşma memnuniyetle karşılandı ve Katar Devleti, Mısır ve ABD'nin bu konuda gösterdiği çabaları takdir edildi. Anlaşmaya uyulması, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığının durdurulması, işgal güçlerinin Gazze Şeridi ile diğer Filistin ve Arap topraklarından tamamen çekilmesi ve yerinden edilenlerin kendi bölgelerine geri döndürülmesinin gerekliliği vurgulandı.

Başkenti Doğu Kudüs olan 1967 sınırlarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulması başta olmak üzere, kardeş Filistin halkının haklarını elde etmesini sağlayarak, çatışmanın temelini ele almak üzere bu anlaşmanın üzerine inşa edilmesinin önemini vurguladı.

Ayrıca, bunun 45 binden fazla şehit ve 100 binden fazla yaralının hayatına mal olan İsrail'in Gazze'ye yönelik acımasız savaşının kalıcı olarak sona ermesi yönündeki umudunu da dile getirdi.

Mısır

Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah el-Sisi de anlaşmayı memnuniyetle karşıladı. El Sisi, X internet sitesindeki bir gönderide, Gazze'ye insani yardımın hızla ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

Katar

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Al Sani, dün yaptığı açıklamada, "Gazze'de ateşkes anlaşmasının duyurulmasının, Gazze Şeridi'nde ve işgal altındaki Filistin topraklarındaki saldırı, yıkım ve cinayetlerin sona erdirilmesine ve ateşkesin başlatılmasına katkıda bulunacağını" umduğunu söyledi. Bu haklı davanın ötekileştirilmediği ve uluslararası meşruiyet kararlarına uygun olarak adil bir şekilde çözülmesi için ciddi çalışmalar yapıldığı yeni bir aşamaya geçilmesi gerekiyor.”

"X" platformundaki gönderisinde "Katar Devleti'nin bu anlaşmaya varılmasındaki diplomatik rolünün siyasi görevimizden önce insani görevimiz olduğunu" belirtti ve Mısır ve ABD'ye "çabalarından" dolayı teşekkür etti.

Türkiye

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, anlaşmanın açıklanmasının ardından ülkesinin Gazze'de "kalıcı barışı" tesis etmeyi umduğunu söyledi. Türkiye Cumhurbaşkanı, "X" platformunda yaptığı açıklamada, "Bu anlaşmanın bölgemize ve başta Filistinli kardeşlerimiz olmak üzere tüm insanlığa hayırlı olmasını, kalıcı barış ve istikrarın yolunu açmasını temenni ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Ürdün

Ürdün ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı ve "insani yardım sağlamak için acil uluslararası eylem başlatılmasının gerekliliğini" vurguladı.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, anlaşmaya "tam uyumun gerekliliğini" vurguladı.

Açıklamada, Bakan Eyman el Safadi'nin şu sözlerine yer verildi: "İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırganlığının neden olduğu insani felaketle yüzleşmek için yeterli ve sürdürülebilir insani yardım sağlamak üzere, acil uluslararası eylem başlatılmasının gerekliliğini ve Gazze'yi yeniden inşa etmek ve kardeş Filistin halkının acılarına son vermek için gerçek bir çaba başlatılmasının gerekliliğini vurguluyoruz."

İngiltere

İngiltere Başbakanı Keir Starmer dün yaptığı açıklamada, artık dikkatlerin iki devletli çözüm temelinde İsrail ve Filistin halkları için kalıcı olarak daha iyi bir geleceğin güvence altına alınmasına yönlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Starmer, "İki devletli çözüm, egemen bir Filistin devletinin yanı sıra İsrail için de güvenlik ve istikrarı garanti edecektir" ifadelerini kullandı.

Lübnan

Lübnanlı geçici Başbakan Necib Mikati, anlaşmaya varılma duyurusunu memnuniyetle karşıladı ve "bunun sürdürülebilir olacağını ve İsrail'in buna bağlı kalacağını, böylece Filistin sorununa nihai bir çözüm bulunmasına ve Filistinlilere meşru haklarının verilmesine yol açacağını" umduğunu belirtti.

Mikati, "Bu duyuru, İsrail saldırganlığı sonucu büyük acı çeken Filistin halkının tarihinde kanlı bir sayfayı kapatıyor" dedi.

Avrupa Komisyonu

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de anlaşmanın duyurulmasını memnuniyetle karşıladı. Her iki tarafı da anlaşmayı "tamamen uygulamaya" çağırdı.

"X" platformundaki dün yaptığı paylaşımında, “Her iki taraf da bu anlaşmanın bölgede kalıcı istikrara ve çatışmaya diplomatik bir çözüme doğru bir adım olarak tam anlamıyla uygulanmasını istiyor” dedi.

Fransa

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün, Gazze'de ateşkes konusunda İsrail ile Hamas arasında varılan anlaşmaya "saygı gösterilmesi" ve "siyasi çözüme ulaşılması" gerektiğini vurguladı.

Macron, "X" platformundaki paylaşımında, “On beş ay süren haksız acıların ardından Gazze halkı için muazzam bir rahatlama, rehineler ve aileleri için umut” ifadeleriyle, Hamas'ın elindeki Fransız-İsraillilerle dayanışmasını dile getirdi.

Macron, "anlaşmaya saygı duyulması gerektiğini" vurguladı. Rehineler serbest bırakılmalı ve Gazze halkına rahatlık sağlanmalı. Siyasi bir çözüm bulunmalı” dedi.

Almanya

Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock dün yaptığı açıklamada, rehinelerin nihayet serbest bırakılması ve Gazze Şeridi'ndeki ölümlerin sona ermesi yönünde umut olduğunu söyledi.

Burbock, “X” platformunda yaptığı açıklamada, “sorumluluk sahibi herkes bu fırsatın şimdi değerlendirilmesini sağlamalıdır” dedi.

Birleşmiş Milletler

Birleşmiş Milletler Gazze'deki ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşıladı. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres, arabulucular Mısır, Katar ve Amerika Birleşik Devletleri'ni bu anlaşmaya varmak için gösterdikleri özverili çabalardan dolayı övdü ve diplomatik bir çözüm bulma konusundaki kararlılıklarının bu başarıya ulaşmada önemli olduğunu belirtti.

Guterres, savaşın patlak vermesinden bu yana derhal ateşkes yapılması ve tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması çağrısında bulunduğunu hatırlattı.

“Bu ateşkesin Gazze genelinde yardım ulaştırılmasının önündeki önemli güvenlik ve siyasi engelleri ortadan kaldırması zorunludur, böylece hayat kurtaran acil insani yardımın artmasını destekleyebiliriz” diyen Guterres, ‘önceliğimiz bu çatışmanın neden olduğu muazzam acıyı hafifletmek olmalıdır’ dedi.

Guterres, “İnsani durum felaket boyutlarına ulaşmış durumda” diyerek tüm tarafları yardıma muhtaç sivillere acil, güvenli ve engelsiz insani yardım ulaştırılmasını kolaylaştırmaya çağırdı.

“Bu anlaşma önemli bir ilk adımdır” diyen BM Genel Sekreteri, ‘İşgal Altındaki Filistin Topraklarının birliğinin, bütünlüğünün ve bitişikliğinin korunması da dâhil olmak üzere, daha geniş hedeflere ulaşılmasını teşvik etmek için tüm çabaların seferber edilmesi gerektiğini’ vurguladı. “Filistin'in birliği kalıcı barış ve istikrar için elzemdir” diyen Guterres, ‘birleşik Filistin yönetiminin’ önemini vurguladı.

Guterres “ilgili tarafları ve ortakları Filistinliler, İsrailliler ve tüm bölge için daha iyi bir geleceğe yönelik güvenilir bir siyasi yol oluşturmak üzere bu fırsatı değerlendirmeye” çağırdı.

Guterres, “İşgalin sona erdirilmesi ve Filistinlilerle İsraillilerin barış ve güvenlik içinde yan yana yaşayabilmeleri için müzakere edilmiş iki devletli bir çözüme ulaşılması ... acil bir öncelik olmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.