Netanyahu hükümeti kurabilmek için savaştan faydalanıyor

Netanyahu (solda) hükümet kurma yetkisini rakibi Yair Lebid’in (sağda) elinden alabilmek için Gazze savaşından faydalanıyor. (AP)
Netanyahu (solda) hükümet kurma yetkisini rakibi Yair Lebid’in (sağda) elinden alabilmek için Gazze savaşından faydalanıyor. (AP)
TT

Netanyahu hükümeti kurabilmek için savaştan faydalanıyor

Netanyahu (solda) hükümet kurma yetkisini rakibi Yair Lebid’in (sağda) elinden alabilmek için Gazze savaşından faydalanıyor. (AP)
Netanyahu (solda) hükümet kurma yetkisini rakibi Yair Lebid’in (sağda) elinden alabilmek için Gazze savaşından faydalanıyor. (AP)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, hükümet kurma girişimlerine başladığını duyurdu. Netanyahu, bölgede yaşanan çatışma ve gerilimden faydalanarak Yair Lapid önderliğindeki değişim karşıtı bloğun etkisini zayıflatmıştı.
Siyasi kaynaklar Netanyahu’nun, kendine rakip olarak gördüğü bu bloğu dağıtmak için gizli ancak ivedi bir çalışma yaptığını aktardı. Lapid’e verilen görev süresinin son 10 gününün dolmasını bekleyen Netanyahu, tüm çabalarını Lapid görevi Knesset’e (İsrail Parlamentosu) iade ettikten sonra kendi lehine 61 vekil bulabilmeye yoğunlaştırmış durumda. Netanyahu 61 milletvekili bulamazsa İsrail beşinci kez seçim süreci yaşayacak. Aynı kaynaklar, Netanyahu’nun, Gazze savaşını birlikte yürüttüğü Mavi-Beyaz İttifakı lideri ve mevcut Savunma Bakanı Benny Gantz ile ittifak yapmak için kapıyı açık tuttuğu bilgisini paylaştı. Kaynaklar, ikilinin savaşta gösterdikleri işbirliğinin örnek nitelikte olduğunu ve bu işbirliğini siyasi ittifaka çevirerek hükümeti paylaşmak istediklerini vurguladı. Ancak Gantz’a yakın kaynaklar bu durumu yalanlayarak, “Gantz, savaşta Netanyahu ile işbirliği yapmaya hevesliydi ancak Netanyahu’nun yaptığı aldatmaca onun hevesini kırdı. Artık Gantz, siyasi ittifak için Netanyahu’ya güvenmiyor. Dolayısıyla ittifak için söylenen her söz gerçeği yansıtmaktan uzaktır” dedi.
Diğer taraftan Lapid ise ateşkesin hükümeti kurması için ona bir kapı açtığını, başarısız kabul edilmesi için bir sebep olmadığını vurguladı. Lapid, hükümet kurma yetkisinin Netanyahu’ya verilmemesi gerektiğini aktardı. Zira yaşanan savaşın Netanyahu’nun zayıflığını ve başarısızlığını açıkça ortaya koyduğuna, onun Hamas’ı güçlendiren politikaları olmasaydı bu savaşa gerek kalmayacağına dikkati çekti.
Ancak Lapid hükümet kurmadaki hevesine rağmen Naftali Bennett ile sorunlar yaşıyor. Lapid’in değişim karşıtı blokta ortaklık yaptığı Naftali Bennett bu bloktan ayrıldı. Bu ayrılıktan sonra Lapid, Bennett ile ittifak yaparak hükümeti paylaşma fikrine soğuk bakıyor. Bennett ise partisi ‘Yemina’ içindeki sorunlarla başa çıkmaya çalışıyor. Zira yedi yardımcısından ikisi olan Ayelet Şaked ve Amichai Chikli’nin, partisinden istifa ederek Likud partisine katılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Yemina partisinin meclisteki vekil sayısının yediden beşe düşecek olması Bennett’in konumunu zayıflatıyor ve onu ittifak için ilk olarak tercih edilmeyecek bir seçenek haline getiriyor.  
Netanyahu, hükümet kurma çabalarının yanı sıra gizliden gizliye ikinci bir mücadele yürütüyor. İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin’in görev süresi doluyor ve 2 Haziran’da Knesset onun yerine yeni bir Cumhurbaşkanı seçecek. Bu görev için öne çıkan iki isim mevcut; Yahudi Ajansı Başkanı Yitzhak Herzog ve İsrail ödüllü eğitimci Miriam Paretz. Peretz’in seçilme ihtimalinin daha yüksek görülmesine rağmen Netanyahu seçimlerde Herzorg’u destekliyor. ‘Zaman İsrail’ internet sitesinden bir siyasi analist olan Şalom Yeruşalmi’ye göre yolsuzlukla suçlanan Netanyahu, siyasi hayatına devam edebilmek için seçilecek cumhurbaşkanından af bekliyor. Cumhurbaşkanlarının böyle bir af yetkisi bulunuyor. Likud partisinden bir cumhurbaşkanının kendisini affetmeyeceğini çok iyi biliyor. Herzog gibi, sol partilerden gelecek ve büyük bir oy oranıyla seçilecek güçlü bir cumhurbaşkanının karar vakti geldiğinde kendisine af çıkarmasının çok fazla tepkiyle yol açmayacağını düşünüyor ve planlarını bunun üzerine kuruyor.
Herzog’un, sol görüşlü Tikva Hadasha (Yeni Umut) ve Yeş Atid (Gelecek partisi) partilerinin milletvekillerinin oylarının yanı sıra sağ görüşlü Yisrael Beiteinu (Evimiz İsrail) ve Mavi-Beyaz İttifakı’ndan da ciddi bir destek aldığı biliniyor.



Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
TT

Filistinli Hıristiyanlardan Paskalya'ya buruk giriş: "Kudüs'te korku hakim"

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)
İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Hıristiyan mahallesinin girişi. (Ahmed Maher/Majalla)

Batı Şeria'daki Hıristiyan Filistinliler, İsrail'in katı politikaları nedeniyle Paskalya yortusunu buruk kutlayacak.

Hıristiyan inancına göre İsa’nın çarmıha gerildikten sonra dirilişinin kutlandığı Paskalya, bu yıl 20 Nisan’a denk geliyor. Paskalya öncesinde Hıristiyanlar belirli günlerde çeşitli törenler düzenleyerek bayrama hazırlanıyor.

Bu törenlerden biri olan Kutsal Perşembe için Hıristiyanlar, Kutsal Kabir Kilisesi’nde dün ayin düzenledi. Kilise, İsrail işgali altındaki Doğu Kudüs’te yer alıyor.

Ancak Guardian, Hıristiyanlığın en kutsal mekanlarından biri kabul edilen kilise önünde az sayıda kişinin toplandığını ve grubun çoğunlukla “sessiz” kaldığını yazıyor. Ayrıca törende Filistinli Hıristiyanların neredeyse görülmediği aktarılıyor.

İsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Ramallah, Beytüllahim ve Taybe gibi şehir ve köylerinde yaşayan onbinlerce Filistinli Hıristiyan, nesiller boyunca Paskalya'da ibadet etmek için Kudüs’teki Eski Şehir’e giderdi.

Ancak yüzyıllardır süregelen bu gelenek, İsrail'in Filistinlilerin üzerinde giderek daha da sertleşen kontrolü nedeniyle bozuldu. Batı Şeria’da yaşayan herhangi bir Filistinlinin Doğu Kudüs’e girmesi için İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) izin alması gerekiyor.

Filistin topraklarındaki Hıristiyanlara, Paskalya döneminde Kudüs'ü ziyaret etmeleri için izin veriliyordu. Fakat Guardian, 7 Ekim 2023'te başlayan Gazze savaşının ardından izin almanın neredeyse imkansız hale geldiğini yazıyor.

Hükümetin resmi rakamlarına göre, Batı Şeria'da yaşayan 50 bin Hıristiyan’dan sadece 6 binine izin verildi. Hıristiyan liderlerse sayının 4 bin olduğunu söylüyor. Bu izinler sadece bir hafta geçerli ve Filistinli hacıların Kudüs'te gecelemelerine müsaade edilmiyor. Bu yüzden çeşitli törenlere katılmak isteyen Filistinli Hıristiyanlar, akşam otobüs ya da taksiyle Batı Şeria'ya geri dönmek ve çok sayıda askeri kontrol noktasından geçmek zorunda kalıyor.

Taybe köyünden bir grup Filistinli, izin belgeleri olmasına rağmen İsrail ordusunun Kudüs’e girişlerini engellediğini belirtiyor.

Kudüs merkezli Hıristiyan kuruluşu olan Sabeel'in yöneticisi Ömer Harami de şunları söylüyor:

İnsanlar çok korkuyor ve birçoğu artık Paskalya törenlerine katılma riskini göze almayacak.

Haberde “Gazze’nin hayaletinin de bu yılki Paskalya kutlamalarının üzerinde dolaştığı” yazılıyor. İsrail ordusu, Gazze’de Hıristiyanlar tarafından işletilen tek hastane olan El Ehli Baptist Hastanesi’ni 13 Nisan’da bombalamıştı. Gazze'de çalışır durumda olan son hastane de böylelikle Paskalya törenlerinden Dallar Bayramı sırasında işlevsiz hale gelmiş, saldırıda bir çocuk hayatını kaybetmişti. Kudüs Anglikan Piskoposluğu’nun yönettiği tesis, 1 milyondan fazla kişiye sağlık hizmeti sunuyordu.

Independent Türkçe, Guardian, BBC