Harry Potter: Ron'un gizemli faresine dair ipuçları nelerdi?

Ron karakterini canlandıran Rupert Grint ilk üç filmin ardından Harry Potter filmlerini izlemeyi bıraktığını söylemişti (Warner Bros)
Ron karakterini canlandıran Rupert Grint ilk üç filmin ardından Harry Potter filmlerini izlemeyi bıraktığını söylemişti (Warner Bros)
TT

Harry Potter: Ron'un gizemli faresine dair ipuçları nelerdi?

Ron karakterini canlandıran Rupert Grint ilk üç filmin ardından Harry Potter filmlerini izlemeyi bıraktığını söylemişti (Warner Bros)
Ron karakterini canlandıran Rupert Grint ilk üç filmin ardından Harry Potter filmlerini izlemeyi bıraktığını söylemişti (Warner Bros)

HBO Max'te yayımlanmak üzere hazırlanacak Harry Potter dizisine dair çalışmaların başladığının duyurulması ünlü fantastik seriye yönelik gizemleri, kıyıda kalmış unsurları yeniden gün yüzüne çıkarıp hayranların hararetli tartışmalarının harlanmasına yol açtı. 
Hem kitaplardaki hem de filmlerdeki pek çok detayın üstündeki tozlar silinerek yeniden masaya kondu. 
J.K. Rowling'in kaleme aldığı romanlardan uyarlanan Harry Potter filmlerinde başlangıçtaki pek çok sır hikaye ilerledikçe açığa çıkıp izleyenleri şaşkına uğratmıştı. Bunlardan biri de Peter Pettigrew'un kılık değiştirmiş hali olan Scabbers'ın kimliğinin ortaya çıktığı andı.
Timothy Spall'ın canlandırdığı Peter Pettigrew, serinin kahramanı Harry'nin ebeveynlerinin eski arkadaşı ve büyücülük evreninin en kötü büyücüsü Voldemort'un sadık bir takipçisiydi. 
Peter Pettigrew, Hogwarts yıllarında Sirius Black, James Potter ve Remus Lupin'le yakın arkadaştı ve bu nedenle Çapulcular grubunun parçasıydı. 
Pettigrew, Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın da üyesiydi ve Lord Voldemort için casusluk yapıyordu. Harry'nin ebeveynleri olan James ve Lily Potter'a ihanet ederek ölümlerine yol açan kişiydi. 
Pettigrew uzun süre Ron'un faresi Scabbers kılığında Harry'e de yakın kalmayı da başarmıştı. Her ne kadar Scabbers'a yönelik gizem Azkaban Tutsağı'nda (Prisoner of Azkaban) ortaya çıksa da faredeki tuhaflığın ortaya çıkmasından önce hikayede epey ipucu bulunuyordu. 
Screen Rant'in haberine göre farelerin genellikle üç yıllık ömrünün olmasına rağmen Scabbers'ın hayli uzun bir yaşama sahip olması ilk dikkat çekici detaydı. Scabbers'ın Weasly ailesiyle birlikte 12 yıldır yaşadığı belirtilmişti.
Söz konusu hikayede Sirus, Azkaban'dan kaçmış ve ardından Scabbers gözle görülür biçimde kilo kaybetmiş ve kelleşmişti. Pettigrew, Sirius'un bir şekilde kendisini bulacağından endişe ediyordu ve bu endişe nihayetinde Scabbers'ı da fiziksel olarak etkiliyordu. 
Öte yandan Rowling, Scabbers'ı tasvir ederken ayak parmaklarından birinin eksik olduğundan bahsetmişti.
Sirius yakın arkadaşları Lily ve James'in ölümünden Pettigrew'un sorumlu olduğunu öğrendiğinde onun peşine düşmüş ve bir caddede sıkıştırmıştı. Bunun üzerine Pettigrew caddenin büyük kısmını havaya uçurup fareye dönüşmeden önce bir parmağını koparmıştı.
Scabbers'ın ve Pettigrew'un bir parmağının eksik olması da gizemin ortaya çıkmasından önce verilen ipuçlarından bir diğeriydi. 
Harry Potter evreninin gediklileri bu tip ipuçlarına aşina olsa da hikayede yer alan farklı unsurların nasıl işleneceği büyük bir merak konusu.
 
Independent Türkçe, Screen Rant



NASA, Ay'ın iki yüzü arasındaki çarpıcı farkları ortaya çıkardı

Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)
Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)
TT

NASA, Ay'ın iki yüzü arasındaki çarpıcı farkları ortaya çıkardı

Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)
Sanatçı tasviri, Ay'ın milyarlarca yıl önceki sıcak iç kısmını gösteriyor. NASA araştırmacıları gökcisminin içine artık daha yakından bakabildiklerini söylüyor (NASA/JPL-Caltech)

NASA bilim insanları çarşamba günü Ay hakkında yeni sırları açığa çıkardıklarını duyurdu.

Özellikle yörüngedeki bir uzay aracından toplanan yerçekimi verilerini analiz ederek gökcisminin iç kısmına dair daha iyi bir bakış elde ettiler.

Bu analizde, Ay'ın yakın ve uzak taraflarının iç yapıları arasında keskin bir fark olduğu saptandı. Yakın taraf erimiş kayalardan oluşan engin düzlüklere sahipken, uzak yüzü daha engebeli. Ay en başta eriyik halindeki dünyanın bir parçasıydı ve eski yüzeyinin büyük bir kısmı lavla kaplıydı. 

Bazı teoriler iki ila üç milyar yıl önceki volkanizmanın gezegenin iç kısmında, radyoaktif elementlerin yakın tarafın mantosunun derinliklerinde birikmesine neden olacak farklılıklara yol açtığını öne sürüyor. Bu çalışma, sözkonusu teoriye bugüne kadarki en güçlü kanıtı sunuyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı'nda Güneş Sistemi Dinamikleri Grubu'nun yöneticisi Ryan Park yaptığı açıklamada, "Ay'ın yakın tarafının uzak tarafına göre daha fazla esnediğini bulduk, yani Ay'ın yakın tarafının iç yapısında uzak tarafına kıyasla temelden bir farklılık var" dedi.

Verileri ilk analiz ettiğimizde sonuç bizi o kadar şaşırttı ki inanamadık. Bu yüzden bulguları doğrulamak için hesaplamaları defalarca yaptık. Bu toplamda 10 yıllık bir çalışma.

Bulgular hakemli dergi Nature'da yayımlandı.

Ay'ın, mavi bilyemizin yörüngesinde dönerken yerçekiminde meydana gelen değişimleri incelemeyi sağlayan yeni bir yerçekimi modeli geliştirerek bu sonuçlara ulaştılar.

Bu değişimler, Dünya'nın gelgit kuvveti nedeniyle Ay'ın esnemesine neden oluyor. Tıpkı Ay'ın Dünya'daki gelgitleri belirlemesi gibi, Dünya da Ay üzerinde kütleçekimsel bir kuvvet uyguluyor.

Araştırmacılar, 2011 ve 2012'de Ay'ın yörüngesinde dönen GRAIL görevinin Ebb ve Flow uzay aracının hareketine ilişkin verileri kullandı.

dfgrthyjuı
Ay'ın yakın (solda) ve uzak yüzünün bu görüntüleri NASA'nın Ay Keşif Yörünge Aracı tarafından çekildi. Uzay aracından elde edilen veriler, bilim insanlarının Jüpiter'in Io'su gibi uyduları daha iyi anlamalarını sağlıyor (NASA/JPL-Caltech)

Çalışmanın yazarları bir süper bilgisayar yardımıyla Ay'ın bugüne kadarki en ayrıntılı yerçekimi haritasını çıkardı. Yerçekimi haritası, Ay genelindeki yerçekimi ölçümlerini gösteriyor.

Elde ettikleri sonuçları inceleyen ve diğer modellerle karşılaştıran Park'ın ekibi, Ay'ın iki yarısının deformasyona uğrama derecesinde küçük ama beklenenden büyük bir fark buldu.

Ayrı bir çalışmada aynı tekniği kullanarak, Mars ve Jüpiter arasındaki Ana Asteroit Kuşağı'nda yer alan Vesta'nın iç kısmını incelemişlerdi. Önceki teorilerin aksine, Vesta'nın muhtemelen küçük bir çekirdeği olduğunu ya da hiç olmadığını bulmuşlardı. Yakın zamanda benzer bir tekniği Jüpiter'in volkanik uydusu Io'ya uygulayarak, ateşler içindeki uydunun küresel bir magma okyanusu barındırma ihtimalinin düşük olduğunu ortaya koymuşlardı.

Park, "Yerçekimi, bir gezegenin iç kısmının derinliklerini keşfetmek için kullanılabilecek eşsiz ve temel bir özellik" diyor.

Bizim tekniğimiz yüzeyden gelen verilere ihtiyaç duymuyor; içeride ne olduğuna dair küresel bir bakış açısı elde etmek için uzay aracının hareketini çok hassas bir şekilde izlememiz gerekiyor

Independent Türkçe