Ölüler Ordusu'nun başrolü, filmi izlerken en çok neden rahatsız olduğunu açıkladı

Ölüler Ordusu, Las Vegas'taki zombi salgını sırasında bir ekibin gerçekleştirmeye çalıştığı soygunu konu alıyor (Netflix)
Ölüler Ordusu, Las Vegas'taki zombi salgını sırasında bir ekibin gerçekleştirmeye çalıştığı soygunu konu alıyor (Netflix)
TT

Ölüler Ordusu'nun başrolü, filmi izlerken en çok neden rahatsız olduğunu açıkladı

Ölüler Ordusu, Las Vegas'taki zombi salgını sırasında bir ekibin gerçekleştirmeye çalıştığı soygunu konu alıyor (Netflix)
Ölüler Ordusu, Las Vegas'taki zombi salgını sırasında bir ekibin gerçekleştirmeye çalıştığı soygunu konu alıyor (Netflix)

Dijital yayın platformu Netflix'te bu ay yayımlanan Ölüler Ordusu'nun (Army of the Dead) başrol oyuncusu Dave Bautista filmi izlediğinde kendisini en çok rahatsız eden unsuru açıkladı.
Zack Snyder'ın yönetmen koltuğunda oturduğu film zombi anlatılarına farklı bir boyut katarak hem aksiyon hem de komedi öğeleri barındırıyor. 
Galaksinin Koruyucuları (Guardians of the Galaxy) serisinde de yer alan Bautista filmde bir unsurun ne zaman izlerse izlesin kendisini gerçekten rahatsız ettiğini söyledi. 
Cinema Blend'in haberine göre oyuncu söz konusu unsuru şu ifadelerle açıkladı:
"Tig'i tanımıyor olmak filmi izlediğimde beni gerçekten rahatsız ediyor. Onu tanımam gerekiyormuş gibi hissediyorum. Onunla tanışmak, ona sarılmak ve filmde harika olduğunu söylemek istiyorum. Bunu diğer tüm yıldız arkadaşlarımla yapabildim ve henüz onunla tanışmadığımdan Tig'le bunu yapamadım. Harika olduğu düşünüyorum ve filmde inanılmazdı."
Filmde Marianne Peters karakterini canlandıran Tig Notaro, cinsel taciz suçlamalarıyla karşılaşan Chris D'Elia'nın yerine kadroya dahil edilmişti.

(Netflix)
Notaro ekibe katıldığında çekimler tamamlanmıştı dolayısıyla Snyder'ın onu teknik bir dizi işlemle filme eklemesi gerekiyordu. Oyuncu filme son derece başarılı biçimde eklense de diğer oyuncularla normal bir set deneyiminden mahrum kalmıştı. 

Notaro'nun yer aldığı sahnelerin tamamının sadece onunla çekilmesi gerekmişti. 
Bautista her ne kadar onunla çalışamasa da oyuncunun ekibe tam olarak uyduğunu düşünüyor.
"Garipti çünkü orada değildim. Ve filmi izlediğimde oradaymışım gibi hissettim. Durumdan haberdar olmayan kimse bunu anlayamaz. Tig tam olarak uyuyor ve kimyası tam oturuyor."
 
Independent Türkçe, Cinema Blend, Screen Rant



Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
TT

Yiyeceklerin yapısının tokluk hissinde rol oynayabileceği tespit edildi

Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)
Besin değeri aynı olan gıdaların hücre yapısındaki farklılıklar, tokluk hissinde kayda değer bir etki yaratabiliyor (Unsplash)

Bilim insanları yiyeceklerin yapısının tokluk hissini etkileyebildiğini tespit etti. 

Obezite gibi hastalıkların artışında modern beslenme alışkanlıkları kritik bir rol oynuyor. Ultra işlenmiş gıdalar da bu sorunun temel nedenleri arasında sayılıyor.

Öte yandan bu yiyecekler genellikle yağ, şeker ve tuz gibi sağlığa risk teşkil ettiği bilinen besinleri de yüksek miktarda içeriyor. Uzmanlar gıdaların nasıl "işlendiğinin" gözden kaçabileceğini söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Imperial College London ve Quadram Enstitüsü'nden araştırmacılar gıdaların yapısının, etkilerini nasıl değiştirdiğini anlamak üzere bir çalışma yürüttü.

Bulguları hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan çalışmada 10 sağlıklı yetişkin 4 günlüğüne bir kliniğe yerleştirildi. Katılımcılara beslenme sondası takılarak mide ve üst ince bağırsaklarından düzenli numune alındı. Böylece gıdaların nasıl sindirildiği ve bunun bağırsaktaki metabolizma sonucu ortaya çıkan maddeleri nasıl etkilediği değerlendirildi.

Katılımcılar, hücreleri kırılmış veya bütün haldeki nohut unundan yapılan lapalarla beslendi. Yani bir lapadaki nohutlar, geleneksel nohut unu yapımında olduğu gibi doğal hücre yapısı bozulacak şekilde işlenmişti. Diğerindeyse hücrelerin bozulmaması için farklı bir işlem uygulandı.

Araştırmacılar, besin değerleri birebir aynı olan bu gıdaların vücutta farklı etkilere yol açtığını gözlemledi. 

Hücre yapısı bozulan nohut unundan yapılan lapa, daha hızlı sindirilerek kandaki glikoz seviyesini, diğer lapaya kıyasla 2 ila 4 kat daha fazla yükseltti.

Parçalanmamış hücrelere sahip gıda ise daha yavaş sindirildi. Ayrıca iştahı bastırmasıyla bilinen GLP-1 ve PYY hormonları daha uzun süre boyunca salgılandı. Katılımcılar da daha uzun süre tokluk hissettiğini bildirdi. 

Çalışmanın çok az kişiyle yapılmış olması gibi önemli bir sınırlılığı var. Ancak bulgular obezite ve tip 2 diyabetle mücadelede, gıdaların yapısının kayda değer bir rol oynayabileceğine işaret ediyor.

Makalenin yazarlarından Gary Frost "Gıdaların yapısının değiştirilmesi, nihayetinde halkı tip 2 diyabet gibi kronik hastalıklardan korumaya katkı sağlayabilir ve bu araştırma bu yüzden çok heyecan verici" diyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı Mingzhu Cai ise zayıflama iğnelerinin başarısına değinerek şu ifadeleri kullanıyor:

Ozempic gibi GLP-1 agonistleri hakkında çok fazla tartışma dönüyor. Doğal GLP-1 seviyeleri asla bu ilaçların dozuna ulaşmayacak olsa da nasıl ve nerede salındığını anlayarak vücudumuzun üretebileceği dozları artırma şansımız var.

Bulgular, gıdaların işlenme biçimindeki farklılıkların yalnızca tokluk hissini artırmakla kalmayıp daha sağlıklı sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, Imperial College London, Quadram Enstitüsü, Nature Metabolism