Ürdün, Mısır'la koordineli olarak "genişletilmiş ateşkes" için çalışıyor

Ürdün Kralı II. Abdullah, dün Mısır Dışişleri Başkanı Samih Şukri’yi kabul etti. (Kraliyet Divanı)
Ürdün Kralı II. Abdullah, dün Mısır Dışişleri Başkanı Samih Şukri’yi kabul etti. (Kraliyet Divanı)
TT

Ürdün, Mısır'la koordineli olarak "genişletilmiş ateşkes" için çalışıyor

Ürdün Kralı II. Abdullah, dün Mısır Dışişleri Başkanı Samih Şukri’yi kabul etti. (Kraliyet Divanı)
Ürdün Kralı II. Abdullah, dün Mısır Dışişleri Başkanı Samih Şukri’yi kabul etti. (Kraliyet Divanı)

Ürdün, ABD Dışişleri Bakanı Anthoy Blinken’ın bölgeye ilk ziyaretini gerçekleştirmesini bekliyor. Amman hükümeti iki Amerikan yönetimi arasındaki politika farklılığından yararlanmak istiyor. Ürdün Kralı II. Abdullah, yeni ABD yönetiminin tutumunu olumlu bulduğunu belirterek, Filistin konusunda iki konuda uyarılarda bulundu. Kral II. Abdullah, Filistin’deki durumun iyileştirilmesi ve İsrail’in, Kudüs ve El Aksa'daki kışkırtıcı saldırılarının durdurulması için siyasi çözüm bulunması gerektiğine dikkat çekti.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, dün yaptığı Amman ziyaretinde Ürdün Kralı II. Abdullah ve Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ile yaptığı görüşmede, Ürdün Krallığının Filistin’deki barış süreci için önemine dikkat çekti. Mısır ve Ürdün’ün Filistin denkleminin iki önemli parçası olduğunu belirten Şukri, Amman ve Kahire’nin adil ve kapsamlı bir çözüm için görüş birliği içinde olduklarını ve uluslararası referanslara güvenerek İsrail işgaline son vermek adına çalışmaya devam edeceklerini ifade etti.
Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi ise, Filistin ile İsrail arasında yaşanan çalkantılı sürece ülkesinin çok hızlı tepki verdiğini, siyasi çözüm beklentilerini karşılayabilmek için müzakerelere hazır olduklarını ifade etti. Hamas hakkında da konuşan Safadi, Filistin’e destek sağlayabilmek için Hamas’la temas kurduklarını ifade etti. Ülkesinin, Hamaslı liderleri 20 yıl önce sınır dışı ettiğini vurgulayan Safadi, gerçekleştirilen temasların medyadan uzak olarak güvenli kanallar aracığıyla yapıldığını belirtti.
Safadi’nin açıklamalarına paralel bir diğer açıklama da Kral II. Abdullah’tan geldi. Kral II. Abdullah, Pazar günü mecliste senato üyeleriyle yaptığı toplantıda, Filistin’deki ateşkesin ‘genişletilmiş ateşkes’e çevrilmesi için çalışılması gerektiğini ifade etti. Ürdün Başbakanı Bişer Al-Hasavneh de İsrail’in Amman Büyükelçisi’nin sınır dışı edilmesinin tartışıldığı görüşmelerde, Filistinli kardeşlerin meşru haklarını elde etmeleri adına siyasi bir çözüm için baskı yapılması gerektiğini ifade etti.
Ürdün, Filistin sorununu çözebilmek için meseleyi uluslararası platformlarda gündeme getirmek istiyor. Ürdün Kraliyet Sarayı medyasının aktardığına göre Kral II. Abdullah, Mısır Dışişleri Bakanı ile yaptığı görüşmede Gazze’deki ateşkesi kalıcı hale getirmek ve Filistin meselesine siyasi ve meşru bir çözüm bulabilmek için uluslararası platformların dikkatinin çekilmesini gerektiğini vurguladı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Ürdünlü kaynaklar, Ürdün hükümetinin içeride ve dışarıda ‘esnek diplomasi’ yöntemini izlediğini, binlerce kişinin Amman’daki İsrail büyükelçiliği önünde eylem yapmasına izin verdiklerini ancak İsrail büyükelçisinin sınır dışı edilmesine karşı çıktıklarını belirtti. Ayrıca Ürdün hükümetinin, ABD’nin yeni yönetiminin Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulması için Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması konusunda yoğun temaslar gerçekleştirdiğini de ifade etti.



İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
TT

İsrail’in Mısır ve Suriye tarafından esir alınan Ekim Savaşı tutsakları stratejisi

Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)
Ekim 1973’te patlak veren savaşın ardından İsrail'e iade edilen, ‘Mısır yapımı Kastor pijama giymiş’ İsrailli mahkumlar. (Ehli Mısır Facebook Sayfası)

Mısırlılar, İsrailli mahkumların 6 Ekim 1973 sonrasında İsrail'e giderken merhum Cumhurbaşkanı Enver Sedat'ın üzerlerine giydirdiği ‘kastor pijama’ (yumuşak Mısır pamuğundan yapılmış kumaş) içindeki sahnelerini halen hafızasında koruyor. İsrail, 1973 savaşının 50’nci yıl dönümünün gelmesiyle birlikte o dönem esir alınan onlarca vatandaşını önümüzdeki ekim ayının sekizi ile onu arasında Mısır ve Suriye'yi kapsayan bir tura çıkarmayı planlıyor.

İsrail savunma dergisi Israel Defence tarafından çarşamba günü ortaya çıkarılan tur ile sayıları 150'den fazla olan, söz konusu dönemki esirlerin eşleriyle birlikte Süveyş Kanalı üzerinden bir İtalyan yolcu gemisiyle Mısır'a geçmesi planlanıyor. Daha sonra yolcular, uzmanların ‘kışkırtıcı ve ters tepkilere yol açıcı’ olarak gördüğü bir adımla İsrail askeri uçaklarıyla Suriye sınırı üzerinden uçacaklar.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre savaşın bütün acı anılarına rağmen Mısırlılar, 1960’lı ve 1970’li yıllarda ‘küçük çocukların sünnet oluşu’ ile ilişkisi nedeniyle Sedat'ın esirlere Kastor kumaşlı pijama giydirmesi hakkında espriler yapıyorlar. Ebeveynler, o zamanlar el-Mahalle el-Kübra bölgesindeki tekstil fabrikalarının üretiminde öne çıktığı bu pijamaları, yumuşak ve narin kumaşı nedeniyle çocuklarına alıyordu.

Ekim Savaşı'ndaki Mısırlı savaşçılardan Tuğgeneral Yusri Amara, İsrail'in tutsaklarını Mısır ve Suriye arasında gezdirme kararına ilişkin “Hayal kırıklığına uğradıkları yerleri görecekler” yorumunda bulundu. İsrail 190. Zırhlı Tugayı Komutanı Albay Assaf Yaguri'yi 8 Ekim 1973'te yakalayan Amara, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“Bu esirlerin Süveyş Kanalı'nı geçtiklerinde neler hissedeceklerini tahmin edebiliyorum. Kalpleri kırılacak. Bu kışkırtıcı gezi elbette ters tepkiler doğuracaktır.”

Bu benzeri görülmemiş uygulamanın ardında, İsrailli Erez Derneği ile iş birliği içindeki Arim Belilah derneği yer alıyor. Gezi ile İsrail ordusuna ait bir donanma gemisi eşliğindeki İtalyan yolcu gemisi, Süveyş Kanalı'na doğru yola çıkacak. Böylece gemi, Sina Yarımadası'nın etrafında dönmeden önce yolcular, savaş sırasında İsrail ordusunun mevzilerinin düştüğü yerlere bakabilecek ve ardından Eylat yönüne devam edecekler. İsrail askeri liderlerinin katılımıyla İsrail Tel Nof Hava Kuvvetleri Üssü’nde savaş anılarının canlandırılmasıyla gezi sonlanmadan önce, bir İsrail askeri uçağının, esirleri, aralarından bazılarının esir alındığı yer olan Suriye sınırının üzerinden kuzeye uçurması planlanıyor.

Bu bağlamda, İsrail meseleleri uzmanı ve İskenderiye Üniversitesi'nde İbranice çalışmaları profesörü olan Dr. Ahmed Fuad Enver, İsrail'in bu geziyi planlamasının ‘kışkırtıcı bir adım’ olduğuna vurguladı. Mısırlı akademisyen, geziyi düzenleyenin, işgal ordusundaki esirlerin psikolojik bakımıyla ilgilenen ve yaklaşık 300 üyesi bulunan Arim Belilah Derneği olduğunu belirtti. Enver açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Bu dernek, mahkumların kabuslarının halen devam ettiğini kabul ediyor ve İsrail tarafını onlarla ilgilenmeye, şu ana kadar devam eden sorunlarının farkına varmaya çağırıyor.

Enver, bu tasarrufla ilgili değerlendirmesinde Şarku'l Avsat'a şunları söyledi:

Bu uygulama, Ekim Savaşı'nın 50’inci yıl dönümü ile Mısır ordusunun zaferinin imajını zedeleme girişimi olarak karşımıza çıkıyor. Bu gezi ters tepecektir. Çünkü Süveyş Kanalı içinde denetim yapan ister Süveyş Kanalı otoritesine mensup görevliler olsun, ister Mısırlı irtibat görevlileri veya güvenlik görevlileri olsun, bunlar esirler için daha fazla kabusa neden olacak.

Planlanan gezi rotasının ‘sorgulanabilir ve kışkırtıcı’ olduğuna inandığını belirten Enver, “Süveyş Kanalı'nda bir gemi yolculuğundan ve ardından İtalyan yolcu gemisi aracılığıyla Eylat’a gitmekten söz etmek tamamen reklam amaçlıdır. Arkasında farklı gerekçeler var” dedi.