1 Haziran'da devreye girecek "Nefes Kredisi'nin detayları belli oldu

İstanbul’daki bir döviz bürosunda para sayan bir görevli (Reuters)
İstanbul’daki bir döviz bürosunda para sayan bir görevli (Reuters)
TT

1 Haziran'da devreye girecek "Nefes Kredisi'nin detayları belli oldu

İstanbul’daki bir döviz bürosunda para sayan bir görevli (Reuters)
İstanbul’daki bir döviz bürosunda para sayan bir görevli (Reuters)

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan Nefes Kredi Paketi'ne ilişkin detayları açıkladı. Paket, 1 Haziran itibarıyla devreye girecek.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomik etkilerinin sınırlanmasına katkı sunmak ve KOBİ'lere uygun koşullarda finansman desteği sağlamak amacıyla 2021 Nefes Kredisi, 10 bankanın katılımıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve Kredi Garanti Fonu (KGF) iş birliğinde 1 Haziran itibarıyla uygulamaya alınacak.
Nefes Kredi Paketi ile yıllık cirosu 10 milyon liranın altında olan ve 2020 yılı cirosunda 2019'a göre yüzde 25 kayıp yaşayan, ticaret, deniz ticaret, sanayi, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret borsasına kayıtlı üyelere işletme sermayesi finansman imkanı sağlanacak.
2020 yılı cirosu 1 milyon lirayı aşmayan KOBİ'ler azami 50 bin lira, cirosu 1-10 milyon lira olan KOBİ'ler ise azami 200 bin lira kredi kullanabilecek. TOBB ve oda-borsalar da kaynaklarını bu bankalarda değerlendirerek projeye katkı sunacak.

6 ay ödemesiz dönem
İşletmelere 6 ay ödemesiz dönem imkanı sağlanacak 2021 Nefes Kredisi uygulamasında, kredi geri ödemeleri 12 eşit taksitte yapılacak. Söz konusu uygulamada Hazine destekli KGF kefaleti sağlanacak olup, faiz oranı yıllık yüzde 17,5 olarak belirlendi.
Bakanlık açıklamasında, kredi paketine katılım sağlayan bankaların isimleri de yer aldı. Bu bankalar, TC Ziraat Bankası AŞ, Türkiye Vakıflar Bankası TAO, Türkiye Halk Bankası AŞ, Türkiye İş Bankası AŞ, T. Garanti Bankası AŞ, Yapı ve Kredi Bankası AŞ, Akbank T.A.Ş, Denizbank AŞ, Ziraat Katılım Bankası AŞ, Vakıf Katılım Bankası AŞ olarak sıralandı.
 
Independent Türkçe



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe