Humeyni’nin torunu bazı isimlerin cumhurbaşkanlığı adaylıklarının veto edilmesini eleştirdi

İran devriminin lideri Humeyni'nin torunu Hasan Humeyni (Cameran)
İran devriminin lideri Humeyni'nin torunu Hasan Humeyni (Cameran)
TT

Humeyni’nin torunu bazı isimlerin cumhurbaşkanlığı adaylıklarının veto edilmesini eleştirdi

İran devriminin lideri Humeyni'nin torunu Hasan Humeyni (Cameran)
İran devriminin lideri Humeyni'nin torunu Hasan Humeyni (Cameran)

İran devriminin lideri Humeyni'nin torunu Hasan Humeyni, önümüzdeki ay yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan bazı isimlerin veto edilmesini şiddetle eleştirerek, bu durumun nizamın meşruiyetini tehlikeye atacağı uyarısında bulundu.
Hasan Humeyni vetoları, ‘İran İslam Cumhuriyeti’ne ve devrime karşı bir adım’ olarak niteledi. Humeyni, yakın çevresiyle yaptığı görüşmede, “Bu, nizamın imamının (Ayetullah Ruhullah Humeyni) emri olabilir mi? Halkın buna hakkı yok mu? İnsanlar seçimlere katılmazsa nizamın meşruiyetinin devam edeceğini kim söyleyebilir?  Bu, İran İslam Cumhuriyeti'nin ruhu ve özü hakkında bilgi eksikliği ve ihanettir” ifadelerini kullandı.
Adayların veto edilmesinin ana nedeninin ‘aynı kapalı ve etkisiz zihniyeti sürdürmek’ olduğunu söyleyen Humeyni Vakfı Başkanı Hasan Humeyni, seçimlere katılmalarına onay verilen adayları, adaylıklarını geri çekmeye çağırdı. Humeyni, “Onların (adayların) yerinde olsaydım adaylıktan çekilirdim” ifadelerini kullandı.
Humeyni'nin torununun cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması bekleniyordu, ancak ofisine yakın kaynaklara göre Hamaney’in buna sıcak bakmaması nedeniyle Humeyni bu düşüncesinden geri adım attı.
Humeyni'nin ofisinin sözcüsü Cameran sitesinin Hasan Humeyni'nin şu sözlerini aktardı:
“Efendiler bir anlığına cüppelerini çıkarsınlar. Sadece kısa bir sürelik. Yaptıklarını kabul edecekler mi?”
Öte yandan İran İçişleri Bakanlığı dün, Anayasayı Koruyucular Konseyi'nin (AKK) 15 Mayıs'ta sona eren İçişleri Bakanlığı adaylık başvuru süresi içinde isimlerini kaydettiren yaklaşık 600 kişiden 7'sinin cumhurbaşkanlığı yarışına katılmasını onayladığı duyurdu. AKK, ülkede seçimleri denetleme ve adayların seçimlere katılmaya uygun olup olmadıklarına karar verme yetkisine sahip.
AKK’deki 12 üyenin yarısı İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney tarafından atanmaktadır. Diğer beş aday ise cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan Yargı Erki Başkanı İbrahim Reisi tarafından seçildi. Reisi ilk olarak 2017 yılında cumhurbaşkanlığına aday olmuş ve oyların yüzde 38’ini kazanmıştı. Ancak bu yüzde rakibi mevcut İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin ikinci kez cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmesini engelleyemedi. Hamaney tarafından Yargı Erki Başkanlığına atanan Reisi ülke tarihinde ilk kez bu görevi yürütürken cumhurbaşkanlığına aday olan isim oldu.



Ateşkes görüşmeleri: Hamas’la bağlantı koptu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)
TT

Ateşkes görüşmeleri: Hamas’la bağlantı koptu

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü, yaklaşık 142 bin kişi de yaralandı (AP)

Katar'ın başkenti Doha'daki Hamas müzakerecileri, İsrail'in saldırıları nedeniyle örgütün Gazze Şeridi'ndeki liderleriyle iletişimin koptuğunu söylüyor.

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla Times of Israel'e (ToI) konuşan bir yetkili, Hamas'ın Doha'daki müzakerecilerinin örgütün Gazze'deki liderlerine perşembeden beri ulaşamadığını söylüyor. Bunun ateşkes ve rehine takası görüşmelerinin ilerlemesini engellediğini belirtiyor.

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail'in Gazze Şeridi'nde 60 günlük ateşkesin sağlanması için gerekli şartları kabul ettiğini açıklamıştı. Teklif ateşkes görüşmelerine arabuluculuk yapan Katar ve Mısır tarafından Hamas'a sunulmuştu.

Haberde, İsrail'in Gazze topraklarının daha büyük bir bölümünü işgal etme yönündeki önceki taleplerinin bazılarından geri adım atacağını bildirdiği, bunun da ateşkes umudunu artırdığı belirtiliyor.

İsrail askerlerinin konuşlandırılacağı bölgeleri içeren yeni haritaların Hamas'a sunulduğu fakat örgütü temsil eden kişilerin Gazze'deki yetkililerle iletişime geçemediği için onay sürecinin tıkandığı ifade ediliyor.

Diğer yandan IDF (İsrail Savunma Kuvvetleri), Gazze'nin orta kesimindeki Deyr el-Belah şehrine dün ilk kez girmişti.

Reuters'ın aktardığına göre IDF'ye ait tanklar, cami ve evleri hedef alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da kentte kuruluşa ait lojmanla ana deponun üç kez IDF tarafından saldırıya uğradığını bildirmişti.

Ayrıca iki DSÖ personeli ve bunların aile üyeleri olmak üzere 4 kişinin gözaltına alındığı aktarılmıştı. Daha sonra bunlardan üçünün serbest bırakıldığı ancak bir personelin hâlâ gözaltında olduğu ifade edilmişti.

Tel Aviv yönetimi, Hamas'ın rehineleri burada tuttuğunu öne sürerek kente operasyon başlatmıştı. ToI'ye konuşan kaynaklar, askeri harekatın Gazze'deki Hamas liderleriyle müzakereciler arasındaki iletişimi daha da zorlaştıracağına dikkat çekiyor.

Bunlara ek olarak İsrailli medya kuruluşunun aktardığına göre, Gazze'deki yardım dağıtım sisteminin değişmesiyle ilgili Mısır'ın başkenti Kahire'de yapılan diplomatik görüşmeler de sürüyor.

Haberde, bölgedeki yardım dağıtım faaliyetleri için GHF'ye (Gazze İnsani Yardım Vakfı) alternatif arandığı aktarılıyor. Mısır, İsrail ve Birleşmiş Milletler'den yetkililerin bugün bir araya gelip yeni bir yardım dağıtım mekanizması kurulması için görüşme düzenleyeceği belirtiliyor.

ABD ve İsrail destekli GHF'nin erzak dağıtım faaliyetleri Gazze'deki kaosu körüklemişti. Bölgedeki Filistinli yetkililere göre 27 Mayıs'tan beri GHF'nin dağıtım bölgelerinde ölenlerin sayısı bini aşarken, yaralananların sayısı da 7 bine yaklaştı.

Filistinli yetkililer, Netzarim ve Refah bölgelerindeki GHF'ye ait erzak dağıtım noktalarının "insani yardım" kisvesi altındaki ölüm tuzaklarına dönüştüğünü ve İsrail'in sivilleri kasıtlı olarak hedef aldığını savunuyor. IDF ise iddiaları reddederek kurallara uymayan kişilere "uyarı ateşi" açıldığını öne sürüyor.

Independent Türkçe, Times of Israel, Reuters