Blinken, Gazze’deki ateşkesi desteklemek için Amman'da

Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. (AFP)
Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. (AFP)
TT

Blinken, Gazze’deki ateşkesi desteklemek için Amman'da

Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. (AFP)
Ürdün Kralı 2. Abdullah, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile bir araya geldi. (AFP)

Ürdün Kralı 2. Abdullah, İsrail ile Filistinliler arasındaki ateşkesi desteklemek amacıyla Ortadoğu’da temaslar gerçekleştiren ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile dün Amman’da bir araya geldi.
Ürdün Kraliyet Divanı tarafından yapılan açıklamaya göre Kral Abdullah görüşmede, ‘İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa’da gerçekleştirdiği kışkırtıcı ihlallerin yanı sıra başta mevcut tansiyonun yükselmesine sebep olan Şeyh Cerrah mahallesi olmak üzere Doğu Kudüs sakinlerini yerinden etme yönünde tekrarlanan yasa dışı girişimlerinin devamı’ konusunda uyarıda bulundu.
Kral 2. Abdullah açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Kudüs'ün mevcut tarihi ve hukuki statüsünün ve kutsallarının himaye edilmesi, el sürülmemesi gerekiyor. Krallık, Kudüs’teki İslami ve Hristiyan kutsal yerleri üzerindeki Haşimi vasiliğinden hareketle koruma yönünde her türlü çabayı göstermeye devam edecektir.”
ABD'nin Filistinli ile İsrailliler arasında iki devletli çözüme dayalı adil ve kapsamlı bir barışın sağlanmasına yol açacak ciddi ve etkili müzakerelerin yeniden başlatılması yönündeki baskıcı rolüne değinen Kral 2. Abdullah, Washington’ın Filistin topraklarındaki tansiyonu düşürmeye yönelik çabalarından övgüyle bahsetti.
Kral 2. Abdullah sözlerini şöyle sürdürdü:
“Filistinli kardeşlerimizin adil ve meşru haklarını karşılayan, başkenti Kudüs olacak şekilde 4 Haziran 1967 sınırlarında bağımsız, egemen ve geçerliliği olan bir Filistin devletinin kurulmasını garanti eden siyasi bir çözümün bulunmaması bölgeyi daha fazla gerginliğe ve istikrarsızlığa itecektir.”
Ürdün Kraliyet Divanı tarafından yapılan açıklamanın devamı şöyle oldu:
“Kral 2. Abdullah, ABD’nin Kudüs’teki konsolosluğunu yeniden açmak ve Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’na (UNRWA) sağlanan desteği yeniden başlatmak gibi aldığı son kararları takdir etti. Nitekim bu adımlar, güven oluşturmaya ve siyasi yolu ilerletmeye katkıda bulunacaktır.”
Diğer yandan ABD Dışişleri Bakanı da ülkesinin Ürdün'ün bölgede güvenlik ve istikrarın korunmasındaki rolüne ve çabalarına duyduğu takdiri dile getirdi.
Ürdün Kralı’nın İsrail ile Gazze arasında sağlanan ateşkeste ‘önemli bir rol’ oynadığını ifade eden Bakan Blinken Kudüs’teki ABD konsolosluğunun yeniden açılmasının ise zaman alacağını bildirdi.
Reuters’ın haberine göre Blinken dün yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin 2019’da eski Başkan Donald Trump yönetimi tarafından kapatılan Kudüs konsolosluğunu yeniden açacağını duyurmuştu.
ABD Dışişleri Bakanı, Kahire’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi ile görüşmesinin ardından Mısır’ın İsrail ile Filistinliler arasındaki tansiyonun ‘nispeten hızlı’ bir şekilde düşürülmesindeki rolüne övgüde bulunmuştu.
Çarşamba sabahı, Kahire ziyareti öncesinde İsrail Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin ile de görüşen Blinken, “Tüm İsrail vatandaşları arasında bir arada yaşamı, hoşgörüyü ve barışı teşvik etme yönünde uzun süredir devam eden çabalarınız için teşekkür ederiz” ifadelerini kullanmıştı. ABD’nin Filistin halkına en az 360 milyon dolar acil destek sağlama üzerinde çalıştığını ve bunun 38 milyon dolarının insani yardımlar kapsamında geleceğini söylemişti.
Salı günü Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmeden önce Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile de bir araya gelen Blinken, İsrail’in kendisini savunma hakkını gözeterek ABD ile Filistinliler arasındaki ilişkiyi ‘yeniden kurma’ umudunu dile getirmişti.
İki devletli çözüm bulma çabalarını yeniden başlatmanın mümkün olduğunu vurgulayan Blinken, uluslararası toplum tarafından desteklenen ancak eski Başkan Trump yönetimi tarafından ‘ihmal edilen’ bu çözümün İsrail'in Yahudi ve demokratik bir devlet olarak geleceğini güvence altına almanın ve Filistinlilere hak ettikleri devleti vermenin tek yolu olduğunu kaydetti.
Blinken salı günü yaptığı açıklamada, konsolosluğun yeniden açılması ve Gazze Şeridi'ne yardım için fon sağlanması yoluyla ABD'nin Filistinlilerle ilişkilerini yeniden inşa edeceği sözünü vermişti.
Yerel makamlara göre İsrail’in 10 Mayıs - 21 Mayıs tarihleri arasında Gazze’de gerçekleştirdiği saldırılarda 66’sı çocuk olmak üzere en az 250 Filistinli öldürüldü. Gazze'nin İsrail’e attığı roketler ise biri çocuk, biri kadın ve biri de asker olmak üzere 12 kişinin ölümüne yol açtı.



HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

TT

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) Halep'te Suriye ordusuna karşı yürüttüğü Saldırganlığı Caydırma Operasyonu (Rad'ul Udvan)  Suriye ve Rusya'nın HTŞ ve İdlib'deki silahlı muhalif gruplara yönelik bombardımanı eşliğinde dün (Perşembe) ikinci gününe girdi. Türkiye ise gelişmeleri takip ettiğini ve bölgedeki güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını açıkladı.

HTŞ ve Fethu'l Mubin Operasyon Odası’na bağlı güçler, ülkenin kuzeybatısındaki Halep vilayetinde Suriye ordusunun kontrolünde bulunan 10 kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yayınlanan ilk bilançoya göre 80 HTŞ mensubu, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'na bağlı 19 savaşçı ve aralarında farklı rütbelerden 4 subayın da bulunduğu 54 Suriye askeri öldü.

HTŞ ilerliyor

HTŞ dün rejim güçleriyle girdiği şiddetli çatışmaların ardından İdlib'in doğusunda Şabur, Dadih ve Keferbatih olmak üzere üç stratejik köyü, Halep'in batı kırsalında ise Keferbasin ve Arnaz köylerini ele geçirdi. HTŞ’nin bu çatışmalar sırasında 8 askeri esir alınırken, diğer iki askeri de Halep'in batı kırsalında esir alındı.

zxscdvf
HTŞ tarafından Halep ekseninde gerçekleştirilen bombardıman (AFP)

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre Rus savaş uçakları hava saldırılarını yoğunlaştırarak Sermin kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı, Mecdelya kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı ve İdlib'in doğu kırsalındaki Neyrab kasabasının dış mahallelerine birkaç hava saldırısı düzenledi.

Suriye ordusu ve muhalif gruplardan kaynaklar, Rusya ve Suriye hava kuvvetlerinin HTŞ'nin Şubat 2020'de İdlib'e düzenlediği ve aynı yıl 5 Mart'ta imzalanan Türk-Rus anlaşmasıyla durdurulan saldırıdan bu yana en büyük saldırıyı püskürtmek için Suriye'nin kuzeybatısında Türkiye sınırına yakın muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri bombaladığını bildirdi.

Söz konusu anlaşma kapsamında Türkiye, muhaliflerin saldırısı nedeniyle topraklarına yeni bir Suriyeli mülteci dalgasını önlemeyi amaçlayan ‘Bahar Kalkanı’ adlı askeri operasyonu durdurdu.

AFP'ye konuşan askeri bir kaynak HTŞ ve muhalif savaşçıların Halep kentinin dış mahallelerine yaklaşık 10 kilometre mesafede, İran destekli Hizbullah'ın güçlü olduğu Şii kasabaları Nubl ve ez-Zehra'ya birkaç kilometre mesafede ilerlediğini ve Halep'in doğusunda İran yanlısı grupların üslendiği Neyrab havaalanına saldırdığını söyledi.

thyjukı
Halep köylerinden iki genç adam, HTŞ ve Suriye ordusu arasındaki karşılıklı bombardımanı uzaktan izliyor. (AFP)

HTŞ, Türkiye'nin daha önce uyarıda bulunduğu operasyonun, son haftalarda İdlib'in güneyindeki bölgelerde Rusya ve Suriye hava kuvvetleri tarafından sivillere yönelik saldırıların artmasına bir yanıt olduğunu ve muhalif gruplarla cephe hattına yakın bölgelere yığınak yapan Suriye ordusunun saldırılarını beklediğini söyledi.

Şam'ın Türkiye sınırına yakın, 3 milyondan fazla insanın yaşadığı ve 2011'den bu yana iç savaştan kaçan milyonlarca insanın kamplarda barındığı İdlib'de muhaliflerin elindeki son bölgeyi de ele geçirme çabası çerçevesinde muhaliflerin elindeki köylere insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırılarda yılbaşından bu yana çoğu sivil 80'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Suriye ordusu karşılık veriyor

Suriye ordusu çarşamba günü şafak vakti aniden başlatılan Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’ndan bu yana ilk kez dün bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Silahlı kuvvetlerimiz halen devam etmekte olan terör saldırısına karşı koymuş, Rusya ve dost kuvvetlerle iş birliği içinde, bölgeyi geri almak ve durumu eski haline getirmek için saldırgan terör örgütlerine teçhizat ve can bakımından ağır kayıplar verdirmiştir” denildi.

jukı
Suriye ordusu topçuları HTŞ saldırılarına karşılık veriyor. (Suriye medyası)

Şam, HTŞ'ye (eski adıyla Nusra Cephesi) atıfta bulunarak El Kaide'den ilham alan militanlara karşı savaş yürüttüğünü söylüyor ve sivilleri ayrım gözetmeksizin hedef aldığını reddediyor.

HTŞ ve daha az etkili muhalif gruplar, İdlib ve çevresinin yaklaşık yarısının yanı sıra Rusya ve Türkiye arasında varılan ve ‘Putin-Erdoğan bölgesi’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen komşu iller Halep, Lazkiye ve Hama'daki komşu bölgeleri de kontrol ediyor.

Türkiye gelişmeleri takip ediyor

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir kaynağa göre, Suriye'nin kuzeyindeki Halep kırsalı bu çatışmalardan önce aylardır sessizdi. Bölge zaman zaman çeşitli tarafların karşılıklı bombardımanına ve Suriye ve Rus güçlerinin baskınlarına sahne oluyor, ancak Rusya-Türkiye arasındaki ateşkes anlaşması halen büyük ölçüde bozulmadı.

Basın brifinginde konuşan kaynak, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki muhalif grupların son hareketlerini yakından takip ettiğini ve buradaki Türk güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını söyledi.

xcs
Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na katılan HTŞ mensupları (AFP)

Türkiye salı ve çarşamba günleri, Halep'teki Fırat Kalkanı harekât bölgesindeki güçlerine ve İdlib'deki askeri noktalarına büyük takviyeler gönderdi.

Öte yandan, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait İHA’nın Rakka vilayetinin kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında yer alan ed-Debs köyünde bir motosikleti vurması sonucu bir Suriye Demokratik Güçleri (SDG) militanı öldü.

Türk güçleri ve müttefik Suriyeli gruplar, Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalında SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi'nin kontrolündeki et-Tuhar, el-Cat, Arap Hasan, Cebel Sayyad ve Um Calud köylerini ağır toplarla bombaladı. Bombardımanda bir sivil yaralandı.