Sedat Peker, Lazkiye'deki kokain trafiğine işaret etti…Suriyeli gazeteci Sultan: Suriye'de uyuşturucu ticaretinde patlama yaşandı

Sedat Peker, kokain ticaretinin merkezlerinden birinin de Suriye'deki Lazkiye Limanı olduğunu iddia etti / Fotoğraf: Youtube - SANA
Sedat Peker, kokain ticaretinin merkezlerinden birinin de Suriye'deki Lazkiye Limanı olduğunu iddia etti / Fotoğraf: Youtube - SANA
TT

Sedat Peker, Lazkiye'deki kokain trafiğine işaret etti…Suriyeli gazeteci Sultan: Suriye'de uyuşturucu ticaretinde patlama yaşandı

Sedat Peker, kokain ticaretinin merkezlerinden birinin de Suriye'deki Lazkiye Limanı olduğunu iddia etti / Fotoğraf: Youtube - SANA
Sedat Peker, kokain ticaretinin merkezlerinden birinin de Suriye'deki Lazkiye Limanı olduğunu iddia etti / Fotoğraf: Youtube - SANA

Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen ve başka suçlamalardan dolayı aranan Sedat Peker,  7'ncisini yayımladığı videosunda Latin Amerika'dan getirtildiğini öne sürdüğü kokainle ilgili iddialarında iki defa Suriye'nin Lazkiye şehrinden şöyle bahsetmişti:
"Kokain önce Kolombiya üzerinden geliyordu. ABD, Uyuşturucu ile Mücadele Dairesi (DEA) orada çok etkili. Orada sistemi döndüremeyeceklerini anlayınca yeni bir güzergah çalışması yaptılar. Venezuela'da DEA kontrolü yok. Kolombiya'dan kokaini bu ülkeye geçirmek çok kolay. Oradan gelen mal, Türkiye üzerinden Avrupa'ya gidiyor deniliyor ya, 'hayır', Avrupa'da ucuz kokain, burada pahalı, asıl en pahalı olduğu yer Ortadoğu. Suriye Lazkiye Limanı da DEA'nın kontrolünde değil."
Peker, ikinci yorumunda ise Lazkiye'yle ilgili şu iddiada bulundu:
"Kokain Türkiye'ye giriş yaptıktan sonra 30-35 metrelik uzun yolculuk yapan yatlarla 500 kilo, 1 ton kokain o şekilde dağılıyor. Özellikle Suriye Lazkiye üzerinden de yapılıyor."

Lazkiye, Suriye'den dışarıya uyuşturucu kaçakçılığının güzergahında
Peker'in iddialarını Lazkiye'de doğup büyüyen ve halen de bu şehirde yaşayan Beyrut merkezli, Futuristic Studies Institute Araştırma Merkezi uzmanlarından gazeteci Somer Sultan'a sorduk.
Lazkiye, gerçekten de Peker'in iddia ettiği gibi Latin Amerika ile Türkiye-Kuzey Kıbrıs-Ortadoğu arasındaki kokain ticaretinin duraklarından biri mi?
Suriyeli gazeteci Sultan'a göre Lazkiye uyuşturucu ithalatı değil tam tersine bir ihracat güzergahı olma yolunda.
Suriye'de iç savaşla birlikte bazı geniş toprak alanlarının devlet kontrolünden çıkmasıyla beraber ülkede uyuşturucu ticaretinin bir patlama yaşadığını belirten Sultan, "Devletin kontrolünde kalan bölgelerde de güvenlik kabzasının biraz gevşemesiyle birlikte bir büyüme oldu. Lakin, gelen bilgiler Lazkiye limanının bir uyuşturucu ithalatı değil, tam tersine ihracat güzergahı olduğu yönünde" dedi. 

Lazkiye, Türkiye sınırına yakın bir noktada 
Kokainden ziyade captagon ticareti yaygın
Sultan, buna karşın Lazkiye güzergahının kokainden ziyade ağırlıklı olarak captagon olarak bilinen uyuşturucu hap kaçakçılığında kullanıldığını öne sürdü.
Cinsel gücü artırdığına dair inanışın da etkisiyle captagonun en yaygın kullanıldığı bölgelerin başında Ortadoğu ülkeleri geliyor.
Yine anlık olarak cesaret verdiği iddiasıyla özellikle Suriye ve Irak'taki çatışma bölgelerinde de savaşçılarca kullandığı iddia edilmişti.

Suriye-Lübnan arasındaki dağlık bölgede captagon üretim merkezleri olduğu konuşuluyor
Sultan, geçen ayın başında Suudi Arabistan'da Lübnan'dan gelen bir nakliyede yer alan narların içinde captagon uyuşturucusunun bulunduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:
"Bunun üzerine siyasi bir kriz yaşandı. Bazı medya kaynakları o yükün aslında Suriye'den Lübnan'a geldiğini iddia etti. Lübnan - Suriye sınırı arasındaki dağlık tenha bölgelerde bir takım captagon üretim yerleri olduğu öne sürüldü. O bölgenin sınıra yakın olması, dağlık, ormanlık yapısı ve her iki ülkenin halkının iç içe olması uyuşturucu üretenlere daha geniş imkanlar sağlıyor."

"İddia doğruysa gelen uyuşturucu Ürdün'e veya Lübnan'a gidiyor olabilir"
Buna karşın Sultan, Peker'in kokainle ilgili iddiaları konusunda temkinli.
Gerekçesini de şöyle açıkladı Sultan:
"Sedat Peker, kokainin Lazkiye Limanı'ndan girip oradan Ortadoğu'ya dağıtıldığını iddia etti. Bunu doğru sayarsak uyuşturucu karadan Irak veya Ürdün'e gitmeli ya da ek bir ihtimal olarak Lübnan'a ve oradan uçak veya denizle diğer Ortadoğu ülkelerine geçmeli. Irak zor görünüyor. Çünkü Suriye ve Irak arasındaki yol güvenlikli değil. Ürdün iyi bir ihtimal olarak görünüyor. Hatta kısa bir süre önce Ürdün ordusu, yayımladığı bir bildiride Suriye'den geçmeye çalışan uyuşturucu kaçakçılarıyla çatışma yaşandığını ve üç kaçakçıyı katlettiğini bildirdi. Ancak yakalanan uyuşturucu yine captagondu, kokain değildi yani."

Peker'in iddiasında geçen Lazkiye Limanı, Suriye'nin en büyük limanlarından / Fotoğraf: SANA
"Guardian, Lazkiye'nin Avrupa'ya uyuşturucu kaçakçılığında kullanıldığını iddia etti"
Sultan'a göre Lazkiye'nin uyuşturucu güzergahı olarak kullanıldığı iddiası ilk değil. Bu konunun daha önce de gündeme getirildiğini aktaran Sultan, "Özellikle Lazkiye Limanı'nı ele alırsak, bir süre önce Guardian gazetesi de benzer bir haber yayımlamıştı. Yunanistan'a ve genel olarak AB'ye buradan uyuşturucu yüklerinin gittiği yönünde bilgileri paylaşmıştı. Ancak Sedat Peker, kokainin Ortadoğu'da pahalı, Avrupa'da ucuz olduğunu söyledi. Dolayısıyla Lazkiye'den çıkan malların yine her halükarda captagon olması daha yüksek bir ihtimal" ifadelerini kullandı. 

Suriye'de gümrük memurlarına operasyon
Sultan, Sedat Peker'in videosundan bir gün önce Suriye'nin yarı resmi El Vatan gazetesinin gümrük birimlerinde geniş bir temizliğe gidildiği ve 21 sorumlunun açığa çıkarıldığını belirten bir haber yayınladığını kaydetti. Sultan, "Ancak bu 21 kişinin hiçbiri Türkiye sınırına yakın Lazkiye ve Halep gibi yerlerde değil. Daha çok orta ve güney bölgelerde çalışıyorlardı" bilgisini verdi. 

"Lazkiye üzerinden Türkiye'ye geçiş zor"
"İddiaları doğru varsayarsak Lazkiye Limanı'na getirilen kokain, oradan Türkiye'ye geçiriliyor olabilir mi?" sorusunu Sultan, şöyle yanıtladı:
O zor. Çünkü sadece gümrükten geçmeyecek, aynı zamanda iki ülkenin ordusunun bulunduğu savaş alanı sayılabilecek güzergahlardan geçmesi gerekiyor.

Kuzey Kıbrıs'tan Lazkiye'ye direkt sefer yok
Sultan, ayrıca Kuzey Kıbrıs ile Lazkiye arasında da direkt seferlerin olmadığını, buna karşın nakliye şirketlerinin bir ürünü getirmek gerektiğinde Kuzey Kıbrıs'tan karayla Güney Kıbrıs'a, oradan da deniz yoluyla Lazkiye'ye getirebildiğini belirtti.

Ailesi Lazkiyeli olan Esad, burada olan Rus üssünü ziyarette / Fotoğraf: SANA
Lazkiye, Esad'ın memleketi ve kalesi
Sedat Peker'in açıklamasıyla gündeme gelen Lazkiye, Suriye'nin kuzeybatısında yer alan Türkiye'nin Hatay iline komşu Beşşar Esad'ın hem memleketi ve kalesi konumundaki bir şehir.
Suriye ordusu subaylarının önemli bir kısmı da Lazkiye ve güneyindeki Tartus ilinden çıkma.
Rusya'nın Suriye'deki en büyük hava üssü Hmeymim de Lazkiye'de bulunuyor.

Kanlı çatışmalara sahne olan Türkmendağı Lazkiye sınırları içinde
Şehrin kuzeyindeki Türkiye sınırına ve İdlib'e yakın noktalardaki dağlık alanlarda muhaliflerin güçleri bulunsa da 2011’deki savaşın ilk günlerinden beri Esad yönetimi Lazkiye merkezindeki gücünü hep korudu.
Türkiye sınırına yakın noktadaki Türkmendağı'nda geçtiğimiz yıllarda Suriye ordusu ile muhalif güçler arasında sert çatışmalar yaşandı.
Türkmendağı adından da anlaşılacağı üzere Suriyeli Türkmenlerin ikamet ettiği bir alan.

Lazkiye kuzeyindeki Türkmendağı, uzun süre Suriye Ordusu ile ÖSO'ya bağlı Türkmen savaşçıların çatışmalarına sahne olmuştu / Fotoğraf: Twitter
Çatışmalarda ölen Türk vatandaşları da oldu
Savaşın başlamasıyla burada yaşayan Türkmenlerin bir kısmı da Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) saflarına katılarak Esad yönetimine karşı savaşa başlamış, bunlara Türkiye'den gelen ağırlıklı olarak milliyetçi görüşe sahip bazı kişiler de katılmış, bunlar arasında ölenler de olmuştu.
Ölenler arasında MHP Fatih İlçe Başkan Yardımcısı İbrahim Küçük, MHP Esenyurt Teşkilatı Üyesi Ferhat Tüle ile Maltepe Ülkü Ocakları Üyesi Burak Mişinci de vardı.

Sedat Peker, Lazkiye'nin kuzeyindeki muhaliflere askeri malzemelerin de olduğu yardım göndermişti / Fotoğraf: Twitter
Sedat Peker'den Türkmendağı’daki muhaliflere yardım
Sedat Peker'in adı bu süreçte de duyulmuştu.
2015 yılında bir açıklama yapan Sedat Peker, Türkmendağı'ndaki Türkmen savaşçılara içlerinde telsiz, drone, askeri kamuflaj ve botların da olduğu dört tır yardım gönderdiğini açıklamıştı.

Esed yönetimi Lazkiye'de üstünlüğü ele geçirdi
Ancak Suriye ordusu sonraki süreçlerde Lazkiye'nin doğusundaki Kibene Dağı dışında Türkmendağı'da dahil olmak üzere Lazkiye'nin genelinde üstünlüğü ve kontrolü ele geçirdi.
Halen de Kibene Dağı dışında Lazkiye geneli Şam yönetiminin kontrolünde.
Askeri ve sosyal yönü bir tarafa Lazkiye aynı zamanda Tartus Limanı'ndan sonra Suriye'nin deniz yoluyla dışa açılan kapısı durumunda.
Ülke ihracatının ve ithalatının büyük bölümü savaştan önce buradan yapılıyordu.
Azalan ticarete karşın Lazkiye Limanı halen önemini koruyor.

Türk güvenlik güçlerince Suriye açıklarında uyuşturucu operasyonu
Bu arada geçtiğimiz günlerde Türk güvenlik güçlerince Suriye'ye özellikle de Lazkiye'ye yakın denebilecek noktalarda iki uyuşturucu operasyonu gerçekleştirildi.
17 Mayıs 2021 günü İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından yapılan açıklamada Suriye açıklarında müdahale edilen gemide 1,5 tonun üzerinde uyuşturucu madde ele geçirildiği duyruldu.
Soylu, operasyonun Sahil Güvenlik, Emniyet; Narkotik-Havacılık İHA-Özel Harekat birimlerinin işbirliği ile yapıldığını belirtti.

Hatay'da en büyük captagon operasyonu geçtiğimiz günlerde yapıldı
Yine 16 Mayıs 2021 Pazar günü Ticaret Bakanı Mehmet Muş tarafından yapılan açıklamada Hatay Gümrük Kapısı'nda, piyasa değeri 313 milyon lira olan 1072 kilogram "captagon" cinsi uyuşturucu maddenin ele geçirildiğini açıklandı.
"Bugüne dek en yüksek miktarlı captagon yakalaması" olarak duyurulan operasyonla ilgili bilgi veren Bakan Muş, söz konusu captagonun Birleşik Arap Emirlikleri'ne transit edilmek üzere İskenderun Limakport Limanı'na getirildiği ve içinde "bina taşı var" diye beyan edilen konteynırlarda yapılan arama sonucu ele geçirildiğini söylemişti.
Independent Türkçe



İsrail ordusunun yardım merkezinin yakınında açtığı ateş sonucu 35 Filistinli hayatını kaybetti

TT

İsrail ordusunun yardım merkezinin yakınında açtığı ateş sonucu 35 Filistinli hayatını kaybetti

İsrail ordusunun yardım merkezinin yakınında açtığı ateş sonucu 35 Filistinli hayatını kaybetti

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri bugün, İsrail ordusunun ABD destekli bir kuruluş olan Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen yardım dağıtım merkezinin yakınında açtığı ateş sonucu 35'ten fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre, Şifa Hastanesi ve Kudüs Hastanesi sağlık yetkilileri, Gazze Şeridi'nin merkezindeki Netzarim Koridoru yakınlarında bulunan bir yardım dağıtım alanına yaklaşırken en az 25 kişinin yaşamını yitirdiğini ve onlarca kişinin de yaralandığını söyledi. Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, üç aylık ablukanın ardından iki hafta önce faaliyete geçmesinden bu yana 163 kişinin hayatını kaybettiği ve binden fazla kişinin de Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından işletilen az sayıdaki yardım alanına ulaşmaya çalışırken yaralandığını açıkladı. Birleşmiş Milletler (BM), ablukanın Filistin topraklarını kıtlığın eşiğine getirdiğini ve gıda kaynaklarının son derece kısıtlı olduğunu belirtti.

dfgthy
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat'ta bir dağıtım noktasında yiyecek bekleyen Filistinli çocuklar (AFP)

Gazze İnsani Yardım Vakfı olaydan haberdar olmadığını, güvenli trafik güzergâhlarının korunması için İsrailli yetkililerle yakın iş birliği içinde çalıştıklarını ve ‘Filistinlilerin talimatlara harfiyen uymalarının elzem olduğunu’ bildirdi. Vakfın, Reuters'ın sorularına e-posta ile verdiği yanıtta şu ifadeler yer aldı: “Çözüm nihayetinde daha fazla yardımdır. Bu daha fazla kesinlik sağlayacak ve halk arasındaki aciliyeti azaltacaktır. Gazze Şeridi'ndeki tüm ihtiyaç sahiplerini doyurmak için halen yeterli miktarda gıda yok. Şu anki odak noktamız zor bir ortamda mümkün olduğunca çok insanı güvenli bir şekilde beslemek.”

BM ve diğer yardım kuruluşları, İsrail ordusunun desteğiyle özel yükleniciler kullanan Gazze İnsani Yardım Vakfı aracılığıyla bölgeye yardım ulaştırmayı reddediyor ve bunun insani standartları ihlal ettiğini söylüyor. Diğer yandan Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'a düzenlediği hava saldırısında 10 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Sağlık yetkilileri dün, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta bulunan bir başka yardım dağıtım merkezi yakınlarında 17 kişinin öldürüldüğünü açıkladığında, İsrail ordusu kendi güçlerine yaklaşan ve tehdit oluşturan ‘şüphelileri’ uzaklaştırmak için uyarı ateşi açtığını söyledi.

Gazze Şeridi’ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bugün erken saatlerde Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki bir yardım merkezi yakınlarında İsrail ordusunun açtığı ateş sonucu 31 Filistinlinin öldürüldüğünü duyurdu. AFP'ye konuşan Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal, “Ekiplerimiz ve sağlık görevlileri, İsrail askeri araçlarının Gazze Vadisi Köprüsü yakınlarında toplanan binlerce vatandaşa ateş açması sonucu en az 31 şehit ve yaklaşık 200 yaralıyı hastanelere nakletti. İnsanlar, Gazze Vadisi Köprüsü yakınlarındaki yardım merkezinden yiyecek almaya gidiyorlardı” ifadelerini kullandı.

sdf
Gazze şehrindeki bir yardım kuruluşundan yiyecek almaya çalışırken sırtında ve omzunda oluşan yanıklara krem süren 9 yaşındaki Rital Ebu Cari (AP)

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin farklı bölgelerine düzenlediği bir dizi hava saldırısı ve topçu ateşi sonucunda 37 kişinin hayatını kaybettiğini ve onlarca kişinin yaralandığını duyurdu.

Gazze şehrinde bulunan Şifa Hastanesi'ndeki sağlık kaynakları, Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Netzarim Koridoru yakınlarında insani yardım bekleyen sivilleri hedef alan saldırının ardından 18 şehit ve onlarca yaralının hastaneye getirildiğini bildirdi.

Saha muhabirlerine göre Netzarim Koridoru civarındaki yerleşim bölgelerinin hedef alınması sonucu 7 kişi daha yaşamını yitirdi ve yüzden fazla kişi de yaralandı.

ukıo
ABD destekli bir kuruluş olan Gazze İnsani Yardım Vakfı tarafından sağlanan gıda ve insani yardım malzemelerinin bulunduğu torbaları taşıyan Filistinliler (AP)

Gazze Şeridi'nin orta kesiminde, Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzeyindeki Yeni Kamp bölgesinde İsrail'e ait bir insansız hava aracının (İHA) düzenlediği saldırıda 2 kişi yaşamını yitirdi, bir kişi de yaralandı.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'u hedef alan hava saldırılarında 9 kişi hayatını kaybederken, yoğun bombardımanın devam ettiği şehrin doğusundaki Abasan el-Kebira kasabasında enkaz altından bir kişi daha çıkarıldı.

Bu gelişmeler, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki geniş çaplı savaşının devam ettiği ve insani yardım kuruluşlarının kuşatma altındaki sivil halkın yaşam ve sağlık koşullarının kötüleştiğine dair uyarılarının yapıldığı bir dönemde meydana geldi.

Hamas: Yeni ateşkes önerisinden haberimiz yok

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'nde kalan esirlerin serbest bırakılması çabalarında ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğini, ancak bir anlaşma için umutları arttırmanın ‘erken’ olduğunu belirtti.

ABD, Mısır ve Katar'ın Gazze Şeridi'nde ateşkese dönülmesi yönündeki çabalarına rağmen ne İsrail ne de Hamas temel taleplerinden geri adım atmaya istekli görünmüyor. Her iki taraf da bir anlaşmaya varılamaması nedeniyle birbirlerini suçluyor. Reuters’a konuşan iki Hamas kaynağı, yeni ateşkes önerilerinden haberdar olmadıklarını söyledi.

Gazze Şeridi'ndeki sağlık yetkilileri, İsrail saldırıları sonucu çoğu sivil 55 bin Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve iki milyondan fazla insanın yaşadığı yoğun nüfuslu Gazze Şeridi'nin büyük bölümünün tahrip edildiğini açıkladı.