İnsan ömrü maksimum 150 yıl

Dünya nüfusundaki yaşlı sayısı 2100 yılına kadar 25 milyona çıkacak (Getty)
Dünya nüfusundaki yaşlı sayısı 2100 yılına kadar 25 milyona çıkacak (Getty)
TT

İnsan ömrü maksimum 150 yıl

Dünya nüfusundaki yaşlı sayısı 2100 yılına kadar 25 milyona çıkacak (Getty)
Dünya nüfusundaki yaşlı sayısı 2100 yılına kadar 25 milyona çıkacak (Getty)

Zaman kadar eski bir soru: İnsanlar sonsuza kadar yaşayabilir mi? Bilimsel bir araştırmaya göre kadim zamanlardan beri var olan bu sorunun artık bir cevabı var: “Hayır, insan 120 ila 150 yıl yaşayabilir!”
Londra merkezli Metro'nun haberine göre, yeni kurulan ve insanlığın ömrünü uzatmak için araştırma yapan "Giro" şirketindeki araştırmacılar ABD, Birleşik Krallık ve Rusya'daki yetişkinlerin kan hücrelerinin sayısı ve günlük adım sayıları üzerinde çeşitli ölçümler yaptı.
“Nature Communications” dergisinde yayımlanan bir çalışmada, insanın dayanıklılıktaki düşüşünün "yaşamın son bulmasının bir canlının kendine özgü biyolojik bir özelliği olduğu" ve "insan yaşamının mutlak temel sınırını gösterdiği" belirtildi.
Bu, kanser, kalp hastalığı gibi hastalıklara yakalanmaktan veya bir arabanın çarpmasından şans eseri kurtulsanız bile, vücudunuzun bakteri ve virüs gibi günlük tehditlerle her zaman mücadele edemeyeceği anlamına geliyor.
Kan hücrelerinin sayısında ve hesaplanan adımlarda ölçüldüğü gibi, vücudun dengeye dönme yeteneğindeki bu düşüş, maksimum insan yaşamının 120 ila 150 yıllık aralıkta bir yerde bulunduğunu gösteriyor. Dünyanın hayatta kalan en yaşlı kadını, iddia hakkındaki bazı şüphelere rağmen 122 yıldır yaşayan Fransız vatandaşı Jane Calmment’dir.
Google'ın bir yan kuruluşu olan Calico, Jeff Bezos ve Peter Thiel tarafından desteklenen ve yeni kurulan Unity Biotechnology gibi şirketlerin de yer aldığı Silikon Vadisi’nde yaşlanmanın neden olduğu doğal düşüşü durdurma, insan yaşamını uzatma veya ölümsüzlüğü sağlama çabaları özel bir odak noktası haline geldi.
İnsanlar, diyet ve tıp bilimlerindeki gelişmeler sayesinde diğer canlılardan çok daha uzun yaşarken, Birleşmiş Milletler, bilimsel ve teknolojik ilerleme sayesinde bugün 450 binlik nüfusa sahip 100 yaşın üzerindeki kişi sayısının 2100 yılına kadar 25 milyona yükseleceğini tahmin ediyor.



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science