İsrail, ekonomi ve sağlık alanları üzerinden Kudüs halkından intikam alma peşinde

Filistinliler, geçen ay Kudüs'teki yoğun gösterilerin ardından engellerin kaldırılmasını kutladılar. (EPA)
Filistinliler, geçen ay Kudüs'teki yoğun gösterilerin ardından engellerin kaldırılmasını kutladılar. (EPA)
TT

İsrail, ekonomi ve sağlık alanları üzerinden Kudüs halkından intikam alma peşinde

Filistinliler, geçen ay Kudüs'teki yoğun gösterilerin ardından engellerin kaldırılmasını kutladılar. (EPA)
Filistinliler, geçen ay Kudüs'teki yoğun gösterilerin ardından engellerin kaldırılmasını kutladılar. (EPA)

Filistinli kaynaklar, İsrailli yetkililerin Yahudileştirme projelerine ve Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırılara karşı gösterdikleri mücadelenin intikamını almak için işgal altındaki Kudüs halkına karşı ekonomi ve sağlık alanlarında bir savaş başlattığını ve bu kampanya ile ciddi ekonomik yaptırımlar ve dükkan sahiplerine ve özel alanlara ağır vergiler dayatıldığını ifade etti.
Kaynaklar, İsrail Ulusal Sigorta Kurumu’nun bu durumu İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet’in tavsiyesi üzerine başlattığını ve kurumun bu amaçla sıradan vatandaşlara karşı da kullanıldığını kaydetti. Kaynaklar ayrıca kurumun, şehirdeki 16 siyasi aktivist ve serbest bırakılan mahkumların yanı sıra aile üyelerinden de sosyal ve sağlık güvence haklarını aldığını ve bu hakların bir dizi diğer Kudüslü mahkum ve idari tutukludan da geri alındığını açıkladı.
Kudüs'teki Esir Aileleri Komitesi Başkanı Emced Ebu Asab, işgal makamlarının işgal altındaki Kudüs'te serbest bırakılan 16 mahkum ve ailelerinin sağlık sigortalarını askıya aldığını belirtti. Kararın, serbest bırakılan Fetih Hareketi’nin Kudüs’teki Sekreteri Şadi Mutur ve serbest bırakılan iki mahkum Nasır Ebu Hudayr ve Macid el-Caabi'nin hastaneye tedavi görmeye gitmelerinin ardından tesadüfen keşfedildiği kaydedildi. Kaynaklar, sayının artmasının beklendiğini belirtti.
Asab açıklamasında, bu kararın Mescid-i Aksa Camii baskınını ve ibadet edenlere saldırıyı ve yerleşimciler için Şeyh Cerrah halkını evlerinden uzaklaştırma girişimlerini kınayan kentin tanık olduğu halk ayaklanmasının ardından iradelerini kırmak amacıyla Kudüs vatandaşlarının üzerindeki baskının ve şiddetin artırılması çerçevesinde geldiğini ifade etti. Asab, İsrail’in aldığı kararı söz konusu Kudüslülerin şehir sınırları içinde ikamet etmemeleri gerekçesine dayandırdığını, bunun da sigorta yardımı almak için bir şart olduğunu belirterek, karara dahil olanların hepsinin Kudüs ve Eski Şehir sakinleri olduğunu vurguladı. Ayrıca bazılarının işgal makamları tarafından şehirdeki evlerinde zorunlu olarak ev hapsinde tutulduklarına dikkati çekti.
Kudüs'teki yaşam koşullarının çok zor olduğunu belirten Asab, sağlık sigortasını kesme kararının, özellikle tedavi masraflarının yüksek olması nedeniyle durumu daha da kötüleştireceği uyarısında bulundu. Asab, sağlık sigortasını kesme kararının ve Kudüslülere karşı alınan diğer kararların vatandaşları bastırma ve onları yaşam meseleleri ve çeşitli sorunlarla meşgul etme girişimleri olduğunu vurguladı. Bu karara karşı çıkmak için kararda hedef alınan tutukluların itirazda bulunmak için insan hakları kurumlarına gittiklerini belirten Asab, Ortak Arap Listesi’nden Knesset (İsrail Parlamentosu) üyesi ve Knesset'te bulunan tutukluların dosyasından sorumlu Üsame es-Saadi’nin  bu karar hakkında bilgi almak için ilgililere mesajlar gönderdiğini bildirdi.
Sigorta yardımlarının, Ulusal Sigorta Kurumu'nu aylık ödemelerle finanse eden her bir vatandaşın hakkı olduğu biliniyor. Her işçi veya memur, Ulusal Sigorta Kurumu yararına maaşından önceden kesilen bir aylık meblağ ödüyor. Buna karşılık Kurum, çocuk ve yaşlılık sigortası ödeneklerini ödüyor ve sağlık sigortasını finanse ediyor.
İsrail yasaları, Kudüslüleri kapsamlı sağlık sigortası ve sosyal ödenekler karşılığında kişi başına aylık 70 dolara kadar ödeme yapmaya mecbur ediyor.
Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Kaddura Faris, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
"Bu karar, işgal güçlerinin Kudüs'teki Filistin varlığı karşısında başarısızlık hissini açıklıyor. Böylece vatandaşlara karşı ırkçı uygulamalara başvurarak onları herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan mutlak temel haklardan mahrum bırakıyor ve toplu cezalandırma politikası dayatıyor. İşgal makamları, özellikle her gün artan ve çifte saldırganlıkla karşı karşıya kalan Kudüs'te mevcut çatışmanın devam etmesiyle birlikte sürekli günlük caydırma operasyonları karşısında bu tedbirlerin Filistin halkını bastırmak ve susturmak için yeterli olduğunu sanıyor.”



Husiler, İsrail'in Eilat limanına ve askeri bir hedefe saldırı düzenlediklerini duyurdu

Husi savaşçıları, İsrail ile artan gerilimler sırasında bir kamyonetle devriye geziyor... Sana, 11 Temmuz 2025 (EPA)
Husi savaşçıları, İsrail ile artan gerilimler sırasında bir kamyonetle devriye geziyor... Sana, 11 Temmuz 2025 (EPA)
TT

Husiler, İsrail'in Eilat limanına ve askeri bir hedefe saldırı düzenlediklerini duyurdu

Husi savaşçıları, İsrail ile artan gerilimler sırasında bir kamyonetle devriye geziyor... Sana, 11 Temmuz 2025 (EPA)
Husi savaşçıları, İsrail ile artan gerilimler sırasında bir kamyonetle devriye geziyor... Sana, 11 Temmuz 2025 (EPA)

Husi grubu dünakşam yaptığı açıklamada, güçlerinin Eilat limanına ve İsrail'deki bir askeri hedefe üç İHA ile saldırdığını duyurdu.

Husi askeri sözcüsü Yahya Seri yaptığı açıklamada, grubun güçlerinin "üç İHA kullanarak eş zamanlı, ikili bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini" söyledi. İHA'lardan ikisi Necef bölgesindeki Siyonist düşmanın önemli bir askeri hedefini, üçüncüsü ise işgal altındaki Filistin'deki Umm el-Raşraş (Eilat) limanını hedef aldı.

Şarku'l Avsat'ın DPA'dan aktardığına göre Seri, askeri operasyonun “Filistin halkının ve mücahitlerinin acılarının zaferi ve düşmanın Gazze Şeridi'ndeki kardeşlerimize karşı işlediği soykırım suçunun reddi olduğunu ve hedeflerine başarıyla ulaştığını” söyledi. Seri, “Operasyonlarımız Gazze'ye yönelik saldırı durana ve kuşatma kaldırılana kadar devam edecek. Yemen, Gazze'ye yönelik saldırganlığı ve kuşatmayı, Arap ve İslam ülkelerinin sömürülmesini reddederek, kendi kabiliyet ve kapasitelerine göre rolünü oynayacak” ifadelerini kullandı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Husiler, Ekim 2023'ten bu yana Kızıldeniz'de İsrail'e ve Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik askeri operasyonlar düzenliyor ve bu operasyonların amacının İsrail gemilerinin veya Gazze'ye destek amacıyla İsrail'e giden gemilerin hareketini engellemek olduğunu iddia ediyor. 

Buna karşılık İsrail de Temmuz 2024'te Yemen'deki Husi mevzilerine hava saldırıları düzenlemeye başladı ve aralarında Hudeyde limanı ile Sana Uluslararası Havalimanı'nın da bulunduğu hayati tesisleri hedef aldı.