Sudan’da silahlı hareketler, barış anlaşmasının çökmesinden korkuyor

(Hasan Hammad- Independent Arabia)
(Hasan Hammad- Independent Arabia)
TT

Sudan’da silahlı hareketler, barış anlaşmasının çökmesinden korkuyor

(Hasan Hammad- Independent Arabia)
(Hasan Hammad- Independent Arabia)

Sudan’daki geçiş hükümetiyle barış anlaşması imzalayan silahlı hareketler, hükümet güçlerini ‘ciddi olmamak ve güvenlik düzenlemelerini uygulama konusunda isteksiz olmakla’ suçladı. Hareketler, barış anlaşmasının tanık olduğu tehlikeli dönüm noktası konusunda da uyarıda bulundu. Aynı şekilde hükümet ve ‘Sudan Halk Kurtuluş Hareketi-Kuzey (SPLM-N- Abdulaziz el-Hılu kanadı) arasında Güney Sudan’ın başkenti Cuba’da yapılan doğrudan müzakere turunun başlamasıyla karşılıklı suçlamalar gündeme geldi.
Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre askeri hareket liderler, yaptıkları yazılı açıklamada, Abdullah Hamduk liderliğindeki sivil hükümeti, güvenlik ve askeri hizmetlerde her düzeyde reform yapmak için ciddi adımlar atmakta gecikmesi nedeniyle sert bir dille eleştirdi. Ekim ayında iki taraf arasında imzalanan anlaşma, silahlı hareket savaşçılarının orduya ve diğer düzenli birimlere (barış anlaşmasının imzalandığı tarihten itibaren 39 aylık geçiş döneminin sona ermesiyle sonlanan) üç aşamada entegrasyonunu öngörüyor. Metni imzalayan liderler, Cuba Barış Anlaşması’nın tehlikeli bir dönemeçte olduğunu, ‘askeri’ tarafın temsil ettiği hükümetin ciddi olmadığı ve güvenlik düzenlemeleri maddesini uygulamaya isteksiz olduğunu belirtti.
Bazı askeri birimler, durumun gecikmesinin ardında siyasi, güvenlik ve finansman meselesinin olduğuna işaret ediyor. Açıklamada, imzalanmasından yedi ay sonra, askeri tarafın temsil ettiği hükümetin, ‘zaman kazanmak, askeri sahneyi karmaşık hale getirici ve barışı sabote edici adımlar atmak’ amacıyla güvenlik düzenlemeleri maddesini uygulamak için tek bir eylem ortaya koymadığı belirtildi.
Liderler, güvenlik düzenlemelerinin, Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan tarafından ‘silahlı mücadele liderlerinin, güvenlik hizmetlerinin siyasi ve idari düzeylerde yönetilmesine dahil olması’ yönünde karar alınmasını gerekli kıldığını aktardı.
Güvenlik düzenlemelerini uygulama görevlerini yerine getirmek üzere Ortak Yüksek Güvenlik Komitesi’nin oluşturulmasının yanı sıra liderler, güvenlik birimlerinde reform yapılması için savunma ve içişleri bakanlıklarına devlet bakanlarının atanması, Genelkurmay Başkanlığı, Polis Teşkilatı Komutanlığı, güvenlik komutanlığı, İstihbarat Teşkilatı ve Hızlı Destek Komutanlığı’nda adil şekilde temsil edilmeleri çağrısı yaptı.
Silahlı hareketler, güvenlik düzenlemelerinin uygulanmaması nedeniyle anlaşmanın çökmesi sorumluluğunu’, askeri bileşen’ tarafından temsil edilen hükümet tarafına yükledi. Açıklamaya imza atan en önde gelen askeri komutanlar arasında, Sudan Kurtuluş Hareketi’nden (Mini Arko Minavi kanadı) Korgeneral Muhammed Hakkar, Eşitlik Hareketi’nden Korgeneral Süleyman Sandal ve Sudan Kurtuluş Hareketi’nden (Geçiş Konseyi) Ahmed Yahya Ciddu da bulunuyor.
Sudan Kurtuluş Ordusu Hareketi Başkan Yardımcısı Nur ed-Daim Taha, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, barış taraflarının geçiş aşaması ortakları olduğunu ve Sudan Silahlı Kuvvetleri ve Hızlı Destek Güçleri gibi ülkede meydana gelen değişime katkıda bulunduklarını belirtti. Taha, “Devletin ve silahlı kuvvetlerin bu meseleyi uygulama yetkileri olmasına rağmen, güvenlik düzenlemelerinin uygulanmasını geciktiren taraflar var” ifadelerini kullandı. Silahlı hareketlerin ortak kuvvetleri oluşturmak için bazı adımlar ortaya koyduğunu söyleyen Taha, “Askeri bileşen, ortak kuvvetlere katılan kişilerin isim listelerini teslim etti” dedi. Yetkili, güvenlik düzenlemelerinin imzalandığı şekilde uygulanmaması halinde barışın olmayacağı konusunda da uyardı. Aynı şekilde SPLM-N Başkan Yardımcısı olan Yaser Arman, Sudan silahlı kuvvetlerini, özellikle de askeri istihbaratı, Cuba Barış Anlaşması’ndaki güvenlik düzenlemeleri maddesinin uygulanmasını engellemekle suçladı.
Arman, ordudaki bazı tarafların yeni silahlı hareketler oluşturmak ve onları güçlendirmek için çalıştığını söylerken, şu ana kadar düzenlemelerin de yüzde 5’inin uygulanmadığını dile getirdi.
Güvenlik düzenlemeleri maddesi, entegrasyon sürecinin, birleşme tamamlandıktan sonra 90 gün içerisinde, eğitimin ise 15 ay içerisinde gerçekleşmesini öngörüyor.
Anlaşma, entegrasyon sürecini takip etmek için ortak bir üst konseyin oluşturulmasını, kara kuvvetleri, polis ve genel istihbaratta bir dizi subayın atanmasını, güvenliği sağlamak ve Darfur’da silahları toplamak için 12 bin askerden oluşan ortak bir gücün oluşturulmasını öngörüyor.



BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
TT

BM uyardı: Gazze Şeridi beka tehdidiyle karşı karşıya

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı yıkımdan bir kare (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi’nde yürüttüğü savaşın bölgenin ekonomisini mahvettiğini ve Filistin topraklarının ‘bekasını’ tehdit ettiğini belirterek, uluslararası ‘acil’ müdahale çağrısında bulundu.

BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) tarafından yayınlanan yeni bir raporda, Gazze'nin yeniden inşasının maliyetinin 70 milyar doları aşacağı ve onlarca yıl sürebileceğini belirtildi. Raporda, savaş ve ablukanın ‘Filistin ekonomisinde eşi benzeri görülmemiş bir çöküşe’ neden olduğu uyarısında bulunuldu.

Askeri operasyonların hayatta kalmanın her temel unsurunu önemli ölçüde zayıflattığı ifade edilen raporda, “Gazze Şeridi, gıdadan barınmaya ve sağlık hizmetlerine kadar insan eliyle yaratılmış bir uçuruma itildi” denildi.

Sistematik bir şekilde devam eden yıkımın, Gazze'nin kendini yaşayabilir bir alan ve toplum olarak yeniden inşa etme yeteneğini zedelediği belirtilen raporda, 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas ve diğer Filistinli silahlı grupların İsrail'in güneyine düzenlediği saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 221 kişi ölürken İsrail, Gazze Şeridi’ne  iki yıl süren yıkıcı bir savaş başlattı.

cdvfgthy
Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’na geri dönen yerinden edilmiş Filistinlilerin görüldüğü havadan çekilmiş bir fotoğraf (AFP)

BM’nin güvenilir kabul ettiği Gazze Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre İsrail, Hamas'ın saldırısına misilleme olarak Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava ve kara saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 69 bin 756 Filistinliyi öldürdü.

Savaş, Gazze Şeridi'nde büyük yıkıma ve BM’nin bazı bölgelerde kıtlık ilan etmesine neden olan bir insani krize yol açtı.

UNCTAD raporuna göre Gazze Şeridi'ndeki yıkımın boyutu, ard arda ekonomik, insani, çevresel ve sosyal krizleri tetikleyerek, bölgenin gelişme düzeyindeki düşüşü tam bir yıkıma dönüştürdü.

Raporda, çift haneli büyüme ve önemli dış yardım desteğine rağmen, Gazze'nin 7 Ekim 2023 öncesi refah düzeyine geri dönmesinin onlarca yıl sürebileceği vurgulandı.

UNCTAD, koordineli uluslararası yardım, havale işlemlerinin yeniden başlatılması ve ticaret, hareket ve yatırım kısıtlamalarını hafifletmeye yönelik önlemleri bir araya getiren kapsamlı bir kurtarma planı çağrısında bulundu.

Gazze halkı ‘ciddi ve çok boyutlu bir yoksullukla’ karşı karşıya kalırken, UNCTAD, Gazze'deki her bireye yenilenebilir ve koşulsuz aylık nakit transferi sağlayan kapsamlı bir acil temel gelir programının başlatılmasını istedi.

Raporda, Gazze ekonomisinin 2023-2024 döneminde yüzde 87 oranında küçüldüğü ve kişi başına düşen gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) 161 dolar gibi cüzi bir rakama gerilediği, bu rakamın da küresel olarak en düşük oranlardan biri olduğu belirtildi.

Öte yandan Batı Şeria'da durum o kadar vahim olmasa da raporda ‘şiddet, Yahudi yerleşim birimlerinin inşasındaki hız ve işçi hareketliliğine getirilen kısıtlamaların’ buranın ekonomisini vurduğu ve UNCTAD'ın verileri kaydetmeye başladığı 1972 yılından bu yana en kötü ekonomik gerilemeye yol açtığı ifade edildi.


Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
TT

Gazze Şeridi'nin güneyinde çadırlar sular altında kaldı: İnsani kriz derinleşiyor

Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta zor şartlarda yaşıyorlar (AFP)

Gazze Şeridi’nin güneyinde yer alan Han Yunus kentinin Mevasi bölgesinde, bugün (Salı) sabah saatlerinde etkili olan yoğun yağışlar sonucu çok sayıda sığınmacı çadırı sular altında kaldı.

d
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş kişiler için kurulan geçici kampta, Filistinli çocuklar yağmurdan korunmaya çalışıyor (AFP)

Filistin Haber Ajansı WAFA bölgede çok sayıda çadırın yağmur suları nedeniyle zarar gördüğünü ve kullanılamaz hale geldiğini bildirdi. Kurtarma ekipleri su baskınından etkilenen çadır alanlarına müdahalelerini çeşitli noktalarda sürdürüyor.

csdfrg
Gazze Şeridi'nin merkezindeki Deyr el-Belah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan geçici kampta, yağmur sonrası eşyalarını düzenleyen Filistinli bir aile (AFP)

Gazze Şeridi genelinde şiddetli sağanak yağış ve fırtınalarla birlikte sığınmacı kamplarında ek olumsuzluklara yol açmaktadır.

Öte yandan, 15 Kasım’da meydana gelen yağışlar sırasında da binlerce çadırın su baskını nedeniyle zarar görmüştü.

sd
Filistinliler, sular altında kalan sokaklardan, eşek arabalarıyla geçiyor (DPA)

 


Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
TT

Trablus, sınırların güvenliğini sağlama ve eğitim konusunda Türkiye’nin uzmanlığından yararlanmayı düşünüyor

UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)
UBH İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, pazartesi günü Libya'nın başkenti Trablus’ta Türk mevkidaşı Ali Yerlikaya'yı ağırlarken (İçişleri Bakanlığı)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) İçişleri Bakanı İmad et-Trabelsi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ile iki ülke arasındaki güvenlik iş birliğini güçlendirmenin yollarını görüştü.

Libya İçişleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada, başkent Trablus'ta düzenlenen ve çok sayıda güvenlik yetkilisinin katıldığı toplantıda ‘karşılıklı çıkar alanlarında ortak koordinasyonun yönlerinin’ ele alındığını belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantı sırasında ‘hedefli eğitim ve yeterlilik programları ile Libya İçişleri Bakanlığı personelinin yeteneklerinin geliştirilmesinin’ yanı sıra ‘düzensiz göçle mücadele, sınırların güvenliği ve Türkiye'nin uzmanlığından yararlanma ile ilgili konulara’ değinildiği belirtildi.

fvg
Dün başkent Trablus'ta Libya ve Türkiye heyetleri arasında yapılan toplantı (İçişleri Bakanlığı)

İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın Trablus ziyareti, General Halife Hafter'in oğlu ve Libya Ulusal Ordusu (LUO) Genel Komutan Yardımcısı Orgeneral Saddam Hafter’in geçtiğimiz hafta sonu Türkiye'nin başkenti Ankara'da siyasi ve askeri düzeyde gerçekleştirdiği toplantıların ardından geldi.

Libya İçişleri Bakanı Trablusi, bakanlığının ‘ülkenin son yıllarda karşılaştığı zorluklara ve bunların güvenlik durumuna etkisine rağmen büyük çaba sarf ettiğini’ söyledi.

Gidişatı iyileştirmek için çalışmaların sürdüğünü ve bir dizi olumlu sonucun elde edildiğini vurgulayan Trablusi, bakanlığın, Avrupa Birliği (AB) ve Afrika ülkeleriyle doğrudan iletişim kanalları aracılığıyla yasadışı göç konusuna ‘özel önem’ verdiğini kaydetti.

Trablusi, Libya İçişleri Bakanlığı’nın güvenlik planının, sınırların güvenliğini sağlamaktan başlayarak, ardından çöl ve şehirlerin, son olarak da kıyıların güvenliğini sağlamayı içeren aşamalı bir yaklaşım benimsediğini, ayrıca göçmenler için gönüllü geri dönüş programını uyguladığını ve insan kaçakçılığına karışan organize suç çetelerini takip ettiğini de sözlerine ekledi.

Libya İçişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada Bakan Yerlikaya’nın Libya İçişleri Bakanlığı’nın çabalarını övdüğünü ve Türkiye’nin düzensiz göçle mücadeledeki deneyimini ve son yıllarda elde ettiği olumlu sonuçları paylaştığını aktardı. İçişleri Bakanlığı, bu toplantının, istikrarı artırmak ve güvenlik alanındaki kurumsal çalışmaların konsolidasyonunu desteklemek amacıyla dost ülkelerle etkili iş birliği olanakları oluşturma yönündeki devam eden çabaları çerçevesinde gerçekleştirildiğini belirtti.

Saddam Hafter, birkaç gün önce Ankara'da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Savunma Bakanı Yaşar Güler ile bir araya geldi.

LUO Genel Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ankara’daki görüşmelerde uluslararası sahnedeki son gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu belirtilirken, “Savunma Bakanı Güler ile iki ülke arasındaki askeri iş birliğini güçlendirerek bölgedeki güvenlik sorunlarının çözümüne katkıda bulunacak ve güvenlik ve istikrar çabalarını destekleyecek yollar tartışıldı” denildi.

Öte yandan UBH Başbakanı Abdulhamid ed-Dibeybe ile İngiltere'nin Libya’daki yeni Büyükelçisi Martin Reynolds arasında yapılan toplantıda düzensiz göç konusu başlıca gündem maddesi oldu.

İngiltere’nin Libya (Trablus) Büyükelçiliği tarafından sosyal medya platformu X üzerinden görüşmeye ilişkin yapılan kısa açıklamada, Büyükelçi Reynolds'un Libya'daki diplomatik görevinde ilk kez görüşmesini Dibeybe ile gerçekleştirdiği ve ‘yapıcı bir toplantı’ olduğu belirtildi. Açıklamada ayrıca toplantıda düzensiz göç, güvenlik ve ekonomik büyüme alanlarında ortak önceliklerin ele alındığı belirtildi.