Cezayir ve Libya, sınır güvenliğine ve yatırımların teşvik edilmesine odaklandı

Başbakan Dibeybe’nin Cezayir ziyareti, iki ülke arasındaki sınır kapısının yeniden açılmasına yönelik teknik düzenlemelerin başlatılmasıyla sonuçlandı

Cezayir ve Libya arasındaki Gadamis-Debdab Sınır Kapısı
Cezayir ve Libya arasındaki Gadamis-Debdab Sınır Kapısı
TT

Cezayir ve Libya, sınır güvenliğine ve yatırımların teşvik edilmesine odaklandı

Cezayir ve Libya arasındaki Gadamis-Debdab Sınır Kapısı
Cezayir ve Libya arasındaki Gadamis-Debdab Sınır Kapısı

Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki heyetin dün, Cezayir'de gerçekleştirdikleri görüşmeler sırasında, özellikle iki ülke arasındaki sınırların güvenliğinin sağlanması ve yatırımların önündeki engellerin kaldırılması üzerinde duruldu.
Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, ülkesinin Libya halkıyla içinde bulundukları kötü durumun üstesinden gelmelerinde ‘sınırsız’ bir dayanışma ve Libyalı yetkilileri yaklaşan önemli dönüm noktalarına hazırlanmak amacıyla devlet kurumlarını birleştirerek ülkedeki siyasi ve güvenlik istikrarını ve milli uzlaşıyı yeniden sağlamaları konusunda destekleme çabası içerisinde olduğunu vurguladı.
Cezayir haber ajansı APS'nin haberine göre Bukadum, Libyalı mevkidaşı Necla el-Menguş ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından başkentte yaptığı açıklamada, “Kardeşliğin bir kez daha teyit edildiği toplantıda, iki halkın özlemlerini karşılanmasının öne çıktığı ikili ilişkilerle ilgili konular ele alındı” ifadelerini kullandı.
Bakan Bukadum, Libya Dışişleri Bakanı Menguş ile aralarında iletişim ve koordinasyon olduğuna işaret ederek, ortak ilgi alanına giren bölgesel ve uluslararası konulardaki görüşlerini paylaştıklarını vurguladı. Bukadum ayrıca dün başkent Cezayir’de iki ülkeden 500 iş insanını bir araya getiren ve yatırım fırsatlarının tartışıldığı ‘Yatırım Forumu’ düzenlendiğine işaret etti. Buna ek olarak dün Cezayir'in güvenlik nedeniyle sekiz yıl önce kapattığı ülkenin güneydoğusundaki Debdab Sınır Kapısı’nın yeniden açılması için teknik düzenlemelere başlanacağı açıklandı.
Bukadum’un açıklamalarına göre iki ülkenin dışişleri bakanları arasındaki görüşmede, her iki taraftaki yatırımcıların önündeki engellerin üstesinden gelmek ve Gadamis-Debdab Sınır Kapısı’nın yeniden açılmasını hızlandırmak dahil olmak üzere karşılıklı ticari ve ekonomik faaliyetlerin geliştirilmesi için alınacak önlemler tartışıldı. Cezayir Dışişleri Bakanı açıklamasında, “İki ülke arasında var olan kardeşlik ve komşuluk ilişkilerinde anlayış ve dayanışma değerleri benimsendi. Bu değerler sürdürülmeli” şeklinde konuştu. Cezayirli Bakan, ‘kardeş Libya halkının Kurtuluş Devrimi sırasında Cezayir ile dayanışmasına da’ övgüde bulundu.
Libyalı heyetin Cumartesi günü başlayan ve iki gün süren ziyaretine Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Başbakanı Dibeybe’nin başkanlık etmesi dikkat çekti. Dibeybe, ziyaret sırasında Cezayir Başbakanı Abdulaziz Cerrad ile temasda bulundu.
Libya Dışişleri Bakanı Menguş, Cezayir'in ‘Libya’nın egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve bağımsızlığını korumak için gösterdiği sağlam duruşa, yorulmak bilmeyen çabalarına ve milli uzlaşının sağlanmasındaki sınırsız dayanışmasına’ övgüde bulundu. Bakan Menguş, Cezayir'in Libya’da 24 Aralık 2021 tarihinde seçimlerin yapılmasını öngören Cenevre Anlaşması'nın sonuçlarına ve uluslararası haritaya ilişkin olumlu rolüne dikkati çekti.
İki ülke arasındaki iş birliği araçlarının güçlendirilmesinin yanı sıra ortak çabaların iki katına çıkarılması, ilişkilerin geliştirilmesine daha fazla özen gösterilmesi ve ekonomik iş birliğini veya etkili ticaret alışverişinin önündeki tüm engellerin ele alınması gerektiğini vurgulayan Libyalı Bakan, “Bakan Bukadum bu alanda bizimle iş birliği yaparak Cezayir ile Libya arasındaki hayati noktalardan biri olan Gadamis-Debdab Sınır Kapısı’nın yeniden açılması gerektiğini kabul etti. İki ülke arasındaki iş birliğini kolaylaştırmak için yakında bir sınır kapısını daha açmayı kararlaştırdık. Bu aşamada Libya'nın taleplerine cevap vermenin (Cezayir tarafı için) herhangi bir sorun teşkil etmeyeceğinden bahsettim” ifadelerini kullandı.
Kendisinin ve Bukadum'un iki ülke arasında Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin kurulmasını ve ilerleyen süreçte Konsey’in çalışmalarını bakanlar düzeyinde tutmayı düşündüklerini de sözlerine ekledi. Bu sayede birçok önemli ticari, güvenlik ve sağlık dosyasının ele alınabileceğini belirten Bakan Menguş, ayrıca güvenlik alanındaki iş birliğini güçlendirmek için sahada güvenlik anlaşmalarını harekete geçirmenin yanı sıra, yasadışı göç ve sınırların güvenliğini sağlamada iş birliği araçları ile ilgili diğer dosyaların da incelenebileceğini vurguladı.
Cezayir hükümetinden yetkililer ile UBH yetkilileri arasında dün, içişleri, çalışma, sosyal güvenlik, ulaşım, bayındırlık, sağlık, finans ve enerji sektörlerine yönelik ikili görüşmeler yapıldı.



‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
TT

‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’... Gazze Şeridi'ni neler bekliyor?

Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Deyr el-Balah'ta yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan çadırlar (AP)

Son iki gündür Gazze Şeridi'ne ilişkin dosyada ‘Yeşil Refah’ ve ‘Yeni Gazze’ gibi yeni isimler öne çıkmaya başladı. Bu gelişme, ABD’nin arabuluculuğu ile Arap ve uluslararası desteğe rağmen İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçişin sekteye uğradığı bir dönemde yaşanıyor.

İsrail basınındaki haberlere göre hükümet, ABD’nin kararına boyun eğerek orduya Refah’ın doğusunda ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik saha çalışmalarına başlaması için izin verdi. İlk hazırlıklar kapsamında ağır iş makinelerinin bölgeye sokularak molozların temizlenmesi ve arazinin düzenlenmesi planlanıyor.

İsrail’in geciktirme girişimleri

İsrail medyasında yer alan bilgilere göre Tel Aviv yönetimi, bu çalışmaların henüz geçiş yapılmamış olan anlaşmanın ikinci aşamasına dahil olduğu gerekçesiyle haftalarca süren bir geciktirme çabasına girişti. Ancak Washington’un artan baskıları sonucunda İsrail, planın bir sonraki etabına yönelik hazırlıkları başlatmak zorunda kaldı.

Bu çalışmalar; işgal altındaki topraklarda Refah’ın doğusunda bir insani bölge ve yeni bir kent inşasını içeriyor. Washington yönetimi, söz konusu adımla Filistinlilere ‘umut şehri’ modelini sunmayı ve ‘Hamas’ın kontrolündeki eski, yıkılmış ve karanlık Gazze’nin’ karşısına ‘yeni, modern ve gelişen bir Gazze’ örneği koymayı hedefliyor.

İsrail, planın ikinci aşamasında atılacak bu tür adımların Refah Sınır Kapısı’nın açılmasına yol açacağı, ayrıca Gazze Şeridi’nin başka bölgelerinden çekilmeyi ve yerlerine uluslararası güçlerin konuşlanmasını gerektireceği gerekçesiyle itiraz etti. Söz konusu ülkeler, İsrail’in taleplerini karşılamanın zorluğu ve bölgedeki işgal koşulları nedeniyle kuvvet göndermeyi reddetti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail Kanal 12 televizyonundan aktardığına göre, İsrail’in bu tutumu üzerine Washington yönetimi Tel Aviv’i süreci oyalamakla suçladı ve çok uluslu güce katılmaktan çekilen ülkelerin sorumluluğunu İsrail’e yükledi. Bu baskının ardından İsrail geri adım atarak yeni kentin inşasına başlanmasını kabul etti.

İsrail Kamu Yayın Kuruluşu KAN, İsrail’in ‘gelecek hafta bölgede geniş çaplı moloz temizliği başlatmak üzere ağır iş makinelerini Refah’a sokmaya hazırlandığını’ ve bunun ‘Hamas unsurlarından arındırılmış yeni insani bölgenin oluşturulması’ amacıyla yapıldığını bildirdi.

Silahlı milislerden destek

Habere göre İsrail ordusu, ‘İsrail’le koordineli çalışan silahlı milislere’ atılacak adımlar konusunda bilgi verdi. ABD planına göre bir sonraki aşama, ‘İsrail’in kısmen kontrol ettiği bölgelerde yabancı bir askeri gücün faaliyete geçmesini’ öngörüyor.

i24NEWS ise İsrail ordusunun Refah’ın doğusunda Filistinliler için ‘Yeşil Refah’ adıyla yeni bir kent kurulmasına yönelik geliştirme çalışmalarına fiilen başladığını bildirdi. Kanal, bölgede gelecek hafta kapsamı genişletilecek hazırlıkların sürdüğünü, bunların ‘moloz ve patlayıcı kalıntılarının temizlenmesini’ içerdiğini aktardı.

sdfrt
Gazze Şeridi'nin Refah kentindeki İsrail askerleri (Arşiv – Reuters)

Maariv gazetesinin haberine göre, Refah’ta faaliyet gösteren Yaser Ebu Şebab milisleri, söz konusu yeni kentin bulunduğu bölgede İsrail güçlerinin temsilcileriyle ve ayrıca İsrail’in güneyindeki Kiryat Gat’ta bulunan ABD komuta merkezi adına bölgede bulunan sivil temsilcilerle birlikte görülmeye başladı.

Kabinede itirazlar

Siyasi kaynaklar, İsrail’in bu adımına kabinenin büyük bölümündeki bakanların karşı çıktığını, hatta tepkinin öfkeye dönüştüğünü aktardı. Bakanların, İsrail’in ‘sarı hat üzerinde inşaat yaparak Gazze çevresindeki yerleşimleri tehlikeye atmaması gerektiğini’ savunduğu belirtildi. Bazı sağ görüşlü medya organları haberi ‘utanç’ başlığıyla duyurdu.

Başbakan Netanyahu ise kararını savunarak hazırlık çalışmalarının ‘tünellere büyük miktarda beton dökme ve geniş bölgeleri izole etme’ işlemlerini içerdiğini söyledi. Netanyahu, söz konusu adımların ‘Hamas’ın askeri altyapısını yok etme yönündeki İsrail çıkarlarına hizmet ettiğini’ ifade etti.

gthy
Başbakan Binyamin Netanyahu, Ocak 2025'te İsrail kabine toplantısına başkanlık ediyor. (DPA)

Netanyahu, uluslararası güce katılmaktan vazgeçen Arap ve İslam ülkelerinin tutumunun Katar ve Türkiye’nin çıkarlarına hizmet ettiğini savundu. Bu nedenle İsrail’in ABD yönetiminin taleplerine yanıt vermesi ve Washington’la çatışmaya girmemesi gerektiğini kaydetti.

Filistin Yönetimi ve Hamas’ın itirazları

Filistin Yönetimi, İsrail’in ‘Gazze’yi yeniden inşa’ başlığı altında yürüttüğü çalışmalara karşı çıkıyor. Yönetim, farklı düzeylerde yaptığı açıklamalarda bu dosyadaki rolünü korumakta kararlı olduğunu ve Arap planına desteğini sürdürdüğünü vurguluyor.

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, perşembe günü bir İtalyan heyetini kabul ederken yaptığı açıklamada, “Gazze Şeridi için bir yeniden imar ve toparlanma planımız var. Bu planın bir icra programı bulunuyor ve Arap ile İslam ülkeleri tarafından benimsendi. Uluslararası toplum da New York Bildirgesi aracılığıyla destek veriyor. Kardeş Mısır’la birlikte Kahire’de bir yeniden imar ve toparlanma konferansı düzenlemek için çalışıyoruz” dedi.

Hamas, söz konusu projeyi ‘İsrail’in ateşkes anlaşmasını açık biçimde ihlal etmesini gerekçelendirmeye yönelik yeni bir aldatmaca’ olarak nitelendirdi. Hareket, yayımladığı açıklamada, “İsrail’in anlaşmayı çiğnediğini ve günlük ihlallerle daha ilk aşamayı ortadan kaldırdığını” belirtti.

Geçtiğimiz salı günü konuya ilişkin bilgi veren Mısırlı bir kaynak, Gazze’nin erken toparlanması ve yeniden inşasına yönelik Kahire Konferansı’nın kasım ayı sonunda yapılmasının planlandığını ancak toplantının erteleneceğini söyledi. Kaynak, “Konferans ay sonunda düzenlenmeyecek; biraz gecikmesi muhtemel. Özellikle şu anda paralel bir çaba yürütülüyor. Görünen o ki ABD, Refah’la ilgili kendi özel girişimini planlıyor” değerlendirmesinde bulundu. Bu açıklama, İsrail’in kontrolündeki bölgelerde oluşturulması öngörülen ‘yeşil bölgeye’ işaret olarak yorumlandı.

Gazze İnsan Hakları Merkezi, ateşkesin başlamasından bu yana geçen 47 günde İsrail tarafından işlenen ihlallerde 350 Filistinlinin öldürüldüğünü açıkladı. Ölenler arasında 130 çocuk ve 54 kadın bulunuyor.

Merkez, aynı dönemde günlük ortalama 11’i aşan 535 ihlal kaydettiğini bildirerek ateşkesin yürürlüğe girdiği ilk andan itibaren ihlallerin sürdüğünü vurguladı.

Açıklamada, İsrail’in insani yardım girişlerini kısıtladığı, günde yalnızca 211 kamyonun geçişine izin verdiği, oysa 600 kamyona izin verildiği yönünde iddialarda bulunduğu aktarıldı. Ayrıca İsrail’in üzerinde mutabık kalınan çekilme haritasına uymadığı ve sivil bölgelere yönelik ateş kontrolünü sürdürerek zaman zaman bölgeye girdiği belirtildi.


İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
TT

İsrail’den Suriye'nin Beyt Cin kasabasına baskın: En az kişi 9 öldü

Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)
Golan Tepeleri'nde iki İsrail askeri (Arşiv fotoğrafı - Reuters)

Suriye kaynakları, İsrail devriyesinin bölgeye girmesi sonrası çatışma çıktığını; hava saldırılarının ardından yoğun sivil göç yaşandığını bildirdi.

Suriye medyası, Şam’ın güneyindeki Beyt Cin kasabasına düzenlenen İsrail baskının  ve hava saldırısının ayrıntılarını açıkladı. Suriye kaynakları, saldırılarda en az 9 kişinin öldüğünü aktardı.

Suriye’nin “El-İhbariyye” kanalı, kasabanın İsrail savaş uçaklarının yoğun bombardımanına hedef olduğunu, çok sayıda ölü ve yaralı bulunduğunu bildirdi.

Açıklamalara göre olay, İsrail’e ait bir askeri devriyenin bölgeye kara yoluyla girmesi, sakinlerle çatışma yaşanması ve devriyenin geri çekilmesi sonrası hava saldırılarının başlamasıyla tırmandı. Bölge üzerinde İsrail uçaklarının yoğun şekilde uçtuğu belirtildi.

Saldırıların ardından Beyt Cin’de büyük bir sivil göç hareketi yaşandı; çok sayıda kişi çevre kasabalara yöneldi.


Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
TT

Washington milislere: Irak'ta yeriniz yok

Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)
Süleymaniye ilindeki Çamçemal yakınlarında füze saldırısının ardından Kormor gaz sahası (Reuters)

aIrak'ın kuzeyindeki Süleymaniye'de bir doğalgaz sahasının insansız hava aracıyla (İHA) bombalanması öfkeli tepkilere yol açtı ve ABD'nin silahlı gruplara uyarıda bulunması ve hükümetin faillerin yakalanması için harekete geçmesiyle sonuçlandı.

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ne göre çarşamba akşamı Dana Gas tarafından işletilen Khor Mor gaz sahasını hedef alan bir İHA saldırısı, elektrik santrallerine gaz arzının tamamen kesilmesine neden oldu. ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya, saldırıyı "düşmanca dış amaçlarla hareket eden yasadışı grupları" gerçekleştirmekle suçladı.

Savaya, Bağdat'ı "bu saldırının sorumlularını tespit etmeye ve adalete teslim etmeye" çağırdı ve "tam egemen bir Irak'ta bu tür silahlı gruplara yer olmadığını" vurguladı.

Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur ​​Barzani ise Washington'a "sivil altyapıyı korumak için gerekli savunma ekipmanını sağlama" çağrısında bulundu. Barzani, "Bu tür saldırıların faillerinin geçmişte olduğu gibi cezadan kaçmaması gerektiğini" vurguladı.

Saldırıyı henüz üstlenen olmadı ancak Irak yetkilileri dün saldırıyı araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu ve askeri bir sözcü de saldırıda yer alanların "cezalandırılacağına" söz verdi.