ABD medyası, dijital ve basılı medya arasındaki uçurumun neden olduğu değişime sahne oluyor

Siyahi bir ABD’li, Los Angeles Times’ın baş editörü oldu

Los Angeles Times.
Los Angeles Times.
TT

ABD medyası, dijital ve basılı medya arasındaki uçurumun neden olduğu değişime sahne oluyor

Los Angeles Times.
Los Angeles Times.

ABD mayıs ayında, ülkenin en büyük yazılı basın kuruluşlarının üst düzey pozisyonlarında değişikliklere tanık oldu. Haberlerini koridorlarda, kafelerde ve ofislerde “kağıt yığınlarından” değil “sosyal medyadan”, cep telefonları ve bilgisayarlar aracılığıyla alan dünyada yayıncılık ve habercilik dijital bir üretime doğru ilerliyor. Los Angeles Times, söz konusu değişime ayak uydurmak ve bu yolda daha fazla yol almak için yeni bir baş editör atadığını duyurdu.

Irk, cinsiyet ve dijital rekabet
Söz konusu değişim ırk, kültür ve cinsiyet alanlarındaki uçurumu kapatmaya yönelik taleplerin hız kazanmasıyla birlikte ABD'de son yıllarda gittikçe artan siyasi, sosyal ve ırksal sorunlara çözüm bulmanın gerekliliğini de gözler önüne seriyor.
Los Angeles Times çalışanlarına yeni yetkilinin atandığını bildirmek için dağıtılan iç genelgede, söz konusu farklılıkların sektör çalışanları arasında “sosyal adaleti sağlamak ve demokrasiyi savunmak” için gerekli olan dengeyi sağlamayı amaçladığı kaydedildi.
Zira sorunun yayın üzerinde tahakküm kurduğu biliniyor.
Los Angeles Times, kıdemli siyahi gazeteci Kevin Merida'yı baş editör olarak atadı. Böylece Merida, Batı Amerika’daki en büyük medya kuruluşunu yöneten, beyaz olmayan üçüncü kişi oldu.
Merida’nın yanı sıra siyahi gazeteci Kimberly Goodwin ABC News’in başkanlığına atanırken siyahi bir diğer isim, gazeteci Rashida Jones da MSNBC’nin yeni başkanı oldu. Yapılan açıklamalar söz konusu atamaların ABD’nin önde gelen haber kuruluşlarındaki üst düzey pozisyonlarda çeşitliliğin arttığını yansıttığı yönünde.
Los Angeles Times’ın sahipleri Michele B. Chan ve Patrick Soon-Shiong yaptıkları açıklamada Merida’yı 139 yıllık bir mirasa sahip olan Los Angeles Times’ı önümüzdeki yıllar boyunca büyüyecek bir dijital güce dönüştürmek için atadıklarını bildirdiler. Söz konusu adım okurlara verilen haberlerin hazırlandığı odada çeşitliliği artırmak ve köklü değişiklikler yapma vaadini yerine getirmek olarak değerlendirildi. Biyoteknoloji alanında önde gelen iş insanlarından milyarder Patrick Soon-Shiong bu adım için “İşimiz için çok önemli bir görev” olarak niteledi. Patrick Soon-Shiong geçtiğimiz eylül ayında çalışanlarına gönderdiği bir mektupta da şu ifadeleri kullanmıştı:
“Daha geniş çapta bir haber odası, yeterince temsil edilmeyen siyahi, Latin ve Asyalı topluluklar için daha güçlü bir şekilde yayın yapılmasının vazgeçilmez bir parçasıdır.”

Doğu-Batı rekabeti
Konuya dair yapılan değerlendirmeler, 64 yaşındaki Merida’nın atamasının Soon-Shiong ailesinin Los Angeles Times’ı geliştirmeye kararlı olduklarının bir göstergesi olduğu yönünde. Soon-Shiong ailesi 2018'de San Diego Union-Tribune gazetesiyle birlikte Los Angeles Times’ı da Chicago merkezli Tribune Publishing şirketinden satın almaktan vazgeçebileceğine dair hakkında çıkan asılsız haberlere maruz kalmıştı. Ancak aile öz konusu alımları 500 milyon dolara gerçekleştirmişti.
Soon-Shiong ailesi daha sonra zayıf olarak nitelenen haber odasını yenilemek, El Segundo şehrinde yerleşke inşa etmek, gazetenin teknolojisini geliştirmek ve geçtiğimiz yıl reklam gelirlerinde sert bir düşüşe yol açan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını yüzünden daha da kötüleşen mali kayıpları telafi etmek için yüz milyonlarca dolar yatırım yaptı.
Prestijli Los Angeles Times gazetesi haberlerini yayınlarken veya çalışanlarına muamele ederken farklı ten rengindeki kişilere yaklaşımındaki “tarihi başarısızlıklarını” düzeltmek için geçen yaz sıkı bir iç denetime tabi tutuldu.
Gazete reklam gelirlerinin düzelmesine rağmen yayınlarını basılı halde alan 330 bin üzerindeki abonesine güvenmek yerine dijital alana yönelmeye odaklandı. Bugün gazetenin internet sayfasını ayda ortalama 45 milyon kişi ziyaret ediyor.
Gazete, dijital abone sayısı son iki yılda iki katına çıkmasına rağmen sadece yaklaşık 300 bin aboneye ulaşarak Soon-Shiong tarafından belirlenen 3 milyon okura ulaşma hedefini gerçekleştiremedi. Patrick Soon-Shiong, National Public Radio'ya (NPR) verdiği bir röportajda meydan okuyucu bir üslupla New York Times ile rekabet etmeye kararlı olduğunu vurguladı. New York Times'ın yaklaşık 7,5 milyon dijital abonesine karşın şu an oldukça geride olmalarına rağmen gazetesini ulusal ve uluslararası bir güce dönüştüreceğini söyledi.
ESPN kanalının Undefeated sitesinde 2015'ten bu yana baş editör olarak görev yapan yeni "lider" Merida, görevini 1 Haziran tarihinde resmi olarak devralacak. Patrick Soon-Shiong'un gazetede istikrarı sağlamak için atadığı kıdemli gazeteci Norman Pearlstine’ın yerini alacak olan Merida yaptığı açıklamada “Bu tür zorluklar, işin cezbedici bir parçası” dedi.
Los Angeles Times, Patrick Soon-Shiong'un yönetimde olduğu kısa süre içinde üç Pulitzer Ödülü kazandı.
Merida, Walt Disney'in sahibi olduğu ESPN kanalında baş editör olarak göreve başlamadan önce, onlarca yıl ırkın kimlikleri ve algıları nasıl şekillendirdiğini analiz ettiği belirtiliyor. Merida eski basılı yayınlarda, televizyonda ve yeni kurulmuş bir dijital şirketi yönetme konusunda nadir bir deneyime sahip tecrübeli bir gazeteci ününe sahip. Bu pozisyon için en iyi aday olarak ön plana çıktı. Merida yeni görevinde, geleneksel gazeteciliği takip etmekten sorumlu olacak ve videoları, podcast'ları ve toplu etkinlikler ile söz konusu alandaki materyallerin kapsamının genişletilmesi için çalışacak.

Boston Üniversitesi’nden mezun
Merida 1973'te devlet okullarına entegre olmaları için Maryland’deki Prince George's County'de mahallelerinden otobüsle alınarak okullarına götürülen yaklaşık 32 bin öğrenciden oluşan ilk gurup arasındaydı. Kariyerine, 1979 yılında ülkenin ve uluslararası alanın saygın üniversitelerden Boston Üniversitesi’nden mezun olmadan önce gazete haberleri hazırlayarak atıldı.
Aynı yıl bir akşam gazetesi olan Milwaukee Journal’da çalıştı. Ardından kendine başarılı bir gazetecilik kariyeri inşa eden Merida, bu süre zarfında ulusal, yabancı; metro, araştırma, iş, spor, seyahat ve yemek gazeteleri de dahil olmak üzere birçok gazetede yönetici oldu. Dört kez, çalıştığı yayınların Pulitzer Ödülü kazanmasını sağladı.

 


Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
TT

Mısır'ın İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini Güney Sudan'a yerleştirme planını engellediği doğru mu?

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)
Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi, Kahire'deki el-İttihadiye Sarayı'nda Güney Sudan Devlet Başkanı Salva Kiir Mayardit ile bir araya geldi. (Mısır Cumhurbaşkanlığı)

Medya raporları, İsrail'in Güney Sudan ile Filistinlileri bu ülkeye yerleştirmek için görüşmeler yaptığını ortaya koydu. Diğer yandan Mısır'ın tutumu ve İsrail'in Gazzelileri nakletme planını engellemedeki rolü hakkında sorular ortaya atıldı. Cuba'nın bu konuda İsrail tarafıyla herhangi bir görüşme yaptığını yalanlamasına rağmen, ‘Mısır'ın Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı yaptığı’ haberleri çıktı.

Mısır, Filistinlileri Gazze Şeridi’nden, ister kendi topraklarına ister başka bir ülkeye olsun, yerinden etme girişimlerini ‘Filistin meselesinin tasfiyesi’ olarak değerlendirerek resmi ve tekrarlı bir şekilde reddettiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığına göre, İsrail ile Güney Sudan arasında Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi olasılığını görüşmek üzere görüşmeler yapıldı. Bunun İsrail'in Gazze Şeridi'nden toplu göçü kolaylaştırmak için daha geniş çaplı çabalarının bir parçası olduğu bildirildi.

Ancak Güney Sudan Dışişleri Bakanlığı bu iddiaları yalanladı. Bakanlık tarafından çarşamba akşamı yapılan açıklamada, “Cuba, Gazze Şeridi sakinlerinin Güney Sudan'a yerleştirilmesi için İsrail ile görüşmeler yaptığına dair son medya haberlerini kesin olarak yalanlıyor. Bu iddiaların hiçbir dayanağı yok; Güney Sudan'ın resmi tutumunu ve politikasını yansıtmıyor” ifadeleri yer aldı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze nüfusunun büyük bir kısmını ‘gönüllü göç’ olarak nitelendirdiği bir şekilde başka ülkelere yerleştirmek istediğini söylemişti. Netanyahu salı akşamı yaptığı açıklamada, “Savaş hukukuna göre, nüfusun ayrılmasına izin vermek doğru olur” dedi.

Güney Sudan'ın tutumunu memnuniyetle karşılayan Filistin Devlet Başkanlığı, dün yaptığı açıklamada, ‘Cuba'nın İsrail işgal makamlarının yürüttüğü soykırım, açlık ve yerinden etme girişimlerine örtülü olarak katılmamasını’ övdü.

İsrail medyası, İsrail'in Gazze Şeridi sakinlerini başka ülkelere nakletmek için diğer ülkelere teklifler sunduğunu belirtti. İsrail Kanal 12 televizyonu, Netanyahu hükümetinin ‘Endonezya, Somali, Uganda, Güney Sudan ve Libya’ olmak üzere 5 ülkeyle, Gazze Şeridi'nden sürülecek Filistinlileri kabul etmeleri için görüşmeler yaptığını bildirdi.

AP, Mısırlı yetkililerin ‘İsrail'in Filistinlileri kabul edecek bir ülke bulma çabalarından, Güney Sudan ile yaptığı temaslar da dahil olmak üzere, aylardır haberdar olduklarını’ söylediğini aktardı. Yetkililer, ‘Güney Sudan'a Filistinlileri kabul etmemesi için baskı uyguladıklarını’ ifade ettiler.

Mısır Dışişleri Konseyi Üyesi Büyükelçi Salah Halime, Mısır'ın İsrail'in Filistinlileri yerleştirmek için bahsettiği ülkelerle temas halinde olduğunu düşünüyor. Halime, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Kahire, temaslarıyla Filistinlileri yerinden etme girişimlerinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve Arap, İslam ve Avrupa ülkelerinin bunu reddettiğini vurgulamayı hedefliyor” dedi.

Halime sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistinlileri yerinden etme çağrıları Arap ve uluslararası kamuoyu tarafından reddediliyor. Buna rağmen İsrail bu çağrılarda ısrar ediyor. Kahire, bu önlemleri reddetmek için diplomatik temaslarını yoğunlaştırıyor. İsrail hükümetinin son uygulamaları, Filistin meselesini ortadan kaldırarak, sözde ‘Büyük İsrail’ hayalini gerçekleştirmek amacıyla yapılıyor.”

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, geçtiğimiz temmuz ayında Güney Sudanlı mevkidaşı Monday Simaya Kumba'dan bir telefon aldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, görüşmede ‘ikili ilişkilerin güçlendirilmesi yolları’ ele alındı.

Kahire Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Dr. Tarık Fehmi, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Mısır'ın Filistinlilerin yerinden edilmesini reddeden tutumu, diğer ülkelerin tutumlarına müdahale etmek anlamına gelmez. Mısır'ın bu konudaki tutumu sabit ve açıktır. Filistin meselesini korumak için bunun gerçekleşmemesi konusunda uyarıda bulunur, ancak diğer ülkelere kendi tutumunu dayatmaz” ifadelerini kullandı.

Fehmi'ye göre İsrail, Filistinlilerin Gazze Şeridi’nden yerinden edilmesini kabul ettirmek için bazı Afrika ve Arap ülkelerindeki kriz ve çatışmalardan yararlanmaya çalışıyor. Fehmi, “Uluslararası toplumun yerinden edilme çağrılarını reddeden tutumu göz önüne alındığında, bu hamleler İsrail'in planının başarıya ulaşacağı anlamına gelmiyor” dedi.

Filistinlilerin Güney Sudan'a yerleştirilmesi konusunda tartışmalar, Güney Sudan Dışişleri Bakanı'nın geçen hafta İsrailli mevkidaşının daveti üzerine Tel Aviv'i ziyaret etmesinin ardından başladı. Güney Sudan medyası ise İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel'in Cuba'ya resmi bir ziyaret gerçekleştirerek iki taraf arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi için yollar aradığını bildirdi.