Kraliyet uzmanı: Prens William başta Kate Middleton'la evlenmeye hevesli değildi

Çiftin evliliği 2011'de dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından izlenmişti (AFP)
Çiftin evliliği 2011'de dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından izlenmişti (AFP)
TT

Kraliyet uzmanı: Prens William başta Kate Middleton'la evlenmeye hevesli değildi

Çiftin evliliği 2011'de dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından izlenmişti (AFP)
Çiftin evliliği 2011'de dünyanın dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından izlenmişti (AFP)

Kraliyet uzmanı Katie Nicholl, Prens William'ın ebeveynlerinin kötü evlilik deneyimi nedeniyle başlangıçta Kate Middleton'la evliliğe sıcak bakmadığını belirtiyor.
Prens William ve Kate Middleton 2011'de hayatlarını birleştirdiğinde bu, tüm dünyada büyük bir yankı uyandırmış, Cambridge Dükü ve Düşesi'nin evliliği milyonlarca kişi tarafından takip edilmişti.
Ünlü çift 2001'de St. Andrews Üniversitesi'nde aynı yurtta kalırken tanışmıştı. İkili üniversite hayatları süresince birkaç arkadaşıyla birlikte yaşamaya devam etti ve 2003'te ilişkilerini biraz daha ilerletme kararı aldı. 
My London'ın haberine göre Prens William nişanlanmalarına yönelik verdiği röportajda daha önce şu ifadeleri kullanmıştı:
"Kate'le tanıştığımda onda özel bir şeyler olduğunu biliyordum. Onda keşfetmek istediğim bir şeyler olduğunu biliyordum. Bir süre arkadaştık ve bu iyi bir temel olmuştu. Çünkü genel olarak birbirimizle arkadaş olmanın büyük bir avantaj olduğuna inanıyorum. Ve buradan ilerledi."
Uzun süre sevgili kalan çift, basına birlikte pek çok kez poz vermişti. İkili 2007'de kısa süreliğine de olsa ayrılmıştı ve bu ilişkilerinin sonu olarak görülmüştü. 
Bu süre zarfında Prens William askeri pilotluk eğitimine devam ediyordu ve Kate de Londra'da çalışıyordu. O dönem William'ın evliliğe hazır olmadığı çifte dair dillendirilen söylentiler arasındaydı. 
Kraliyet uzmanı Katie Nicholl, The Making of a Royal Romance isimli kitabında Prens William'ın hazır olduğunu hissetmeden önce evliliğe adım atmayacağına yemin ettiğini belirtiyor. 
Nicholl, Cambridge Dükü'nün ebeveynleri Prens Charles ve Prenses Diana'nın talihsiz evliliğinden etkilendiğini ve o dönem benzer bir süreç yaşamak istemediğini söylüyor.  
Nicholl, Prens William'a dair şu ifadeleri kullanıyor:
"Babasının, Diana'nın uygun bir gelin olarak görülmesinin ardından evliliğe zorlandığını biliyordu. Benzer bir baskıya boyun eğmemek konusunda isteksizdi ve acele etmemeye yemin etmişti."
Kısa süre ayrı kalsalar da ikili daha sonra tekrar bir araya gelmiş ve nihayetinde evlenmişti. Çiftin George, Charlotte ve Louis isimlerinde üç çocuğu bulunuyor. 
Bir başka Kraliyet uzmanı Penny Junior ise yakın zamanda Prens William'ın büyükannesini örnek alarak kral olmaya hazırlandığını söylemişti. 
Cambridge Dükü, kardeşi Prens Harry'nin Kraliyet ailesinden ayrılmasının ardından hem özel hayatıyla hem de katıldığı etkinliklerle çok daha fazla gündeme geliyor. 
Independent Türkçe, MyLondon, Page Six



Bilim insanları yaşlanmayı yıllarca geciktirebilen takviyeyi açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları yaşlanmayı yıllarca geciktirebilen takviyeyi açıkladı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzun yaşam açısından umut verici stratejilere yol açabilecek yeni bir çalışmaya göre günlük D3 vitamini takviyesi almak, biyolojik yaşlanmayı yıllarca önleyebilir.

American Journal of Clinical Nutrition'da perşembe günü yayımlanan çalışmada, ABD'den 55 yaş ve üzeri kadınlarla 50 yaş ve üzeri erkeklerin D3 vitamini ve omega 3 yağ asidi takviyesinden sonra 5 yıl boyunca izlendiği Vital adlı klinik çalışmadan elde edilen veriler değerlendirildi.

Takviyenin özellikle hücrelerdeki telomerler üzerindeki etkisi incelendi; tekrarlayan DNA dizileri olan telomerler, kromozomların uçlarında bulunur ve onların bozulmasını önler.

Kromozomların bu koruyucu başlıkları doğal yaşlanma sürecinde kısalıyor ve yaşa bağlı çeşitli hastalıkların gelişimiyle de bağlantılılar.

Brigham ve Kadın Hastanesi'nden çalışmanın ortak yazarı JoAnn Manson, "Vital, D vitamini takviyelerinin telomerleri koruduğunu ve telomer uzunluğunu muhafaza ettiğini gösteren ilk büyük ölçekli ve uzun vadeli randomize çalışma" diyor.

Bu bulgu özellikle dikkate değer çünkü Vital, D vitamininin iltihaplanmayı azaltma ve ileri seviye kanser ve otoimmün hastalıklar gibi yaşa bağlı belirli kronik hastalıkların riskini düşürmedeki faydalarını da gösterdi.

Daha önceki kısa süreli, küçük ölçekli çalışmalar, D vitamini veya omega 3 yağ asidi takviyesinin telomerleri desteklediğini öne sürse de sonuçlar tutarsızdı.

Araştırmacılar Vital çalışmasında 5 yıl boyunca katılımcılarda D3 vitamini (günde yaklaşık 50 mikrogram) ve omega 3 yağ asidi (günde 1 g) takviyesini takip etti.

Yaklaşık 1054 katılımcının beyaz kan hücrelerindeki telomer uzunluğu, çalışmanın başında, ikinci ve 4. yıllarında incelendi.

Araştırmacılar D3 vitamini takviyesinin telomer kısalmasını 4 yıl boyunca kayda değer derecede azalttığını saptadı.

Bilim insanları "Plaseboyla karşılaştırıldığında, D3 vitamini takviyesi lökosit telomer uzunluğundaki azalmayı önemli ölçüde azalttı" diye yazıyor.

Bu, "plaseboya kıyasla yaklaşık üç yıllık yaşlanmayı" önlemeye eşdeğer.

Ancak omega 3 yağ asidi takviyesinin takip süresince telomer uzunluğu üzerinde önemli bir etkisi olmadığını belirtiyorlar.

Çalışmanın bir diğer yazarı Haidong Zhu "Bulgularımız, hedefe yönelik D vitamini takviyesinin biyolojik yaşlanma sürecine karşı koymada umut verici bir strateji olabileceğini gösteriyor ancak daha fazla araştırmaya ihtiyaç var" diyor.

Omega 3 yağ asitleriyle birlikte veya bunlar olmadan günlük D3 vitamini takviyesi, telomer aşınması veya hücre yaşlanmasına karşı koymada rol oynayabilir.

Independent Türkçe