Avusturya’daki Siyasal İslam Haritası’nın yazarı: Harita şüpheleri ortadan kaldırmayı hedefliyor

Viyana İslam Merkezi. (Arşiv-AFP)
Viyana İslam Merkezi. (Arşiv-AFP)
TT

Avusturya’daki Siyasal İslam Haritası’nın yazarı: Harita şüpheleri ortadan kaldırmayı hedefliyor

Viyana İslam Merkezi. (Arşiv-AFP)
Viyana İslam Merkezi. (Arşiv-AFP)

Avusturya hükümetinin iki gün önce yayınladığı ülkedeki Müslüman toplulukların yayılışını gösteren harita tartışmalara neden oldu. Harita yazarlarından Filistin asıllı bir Avusturyalı haritayı savunma noktasında ortaya çıktı. 18 yaşında Avusturya’ya gelen Profesör Muhanned Hurşid (49 yaşında), Avusturya’daki 623 cami ve Müslüman kurumunun yerlerini ve ayrıntılarını gösteren dijital haritanın yayınlanmasına yönelik eleştirileri anlamadığını belirterek, haritanın amacının “şüpheleri ortadan kaldırmak” olduğunu vurguladı.
Aşırılıklarla mücadele çalışmaları sonucunda aldığı tehditler nedeniyle 8 yıldır Avusturya polisinin koruması altında yaşayan Hurşid, Harita’nın iki gün önce Viyana’da bir basın toplantısında açıklanması sırasında Entegrasyon Bakanı Susanne Raab’ın yanında oturuyordu. Ayrıca projenin yazarlarından biri olan Viyana Üniversitesi’nde İslam Pedagojisi Enstitüsü Başkanı Türk kökenli Prof. Dr. Adnan Aslan’ın da söz konusu toplantıda olduğu bildirildi.
Avusturya’daki Müslüman Cemaati kızdıran haritanın yayınlanmasının ardından söz konusu iki adam artan tehditlere maruz kaldıklarını söyledi. Ülkedeki en büyük Müslüman kurumlarından biri olan İslam Merkezi dini inançları sebebiyle damgalandıklarını söyledi. Ayrıca, Avusturya’daki İslam Merkezi, din temelinde ayrımcılık yapmak ve Müslümanları damgalamak noktasında Avusturya hükümetine dava açmayı düşündüklerini belirtti. Merkez, “Müslüman kurumlarının isimlerini, adreslerini ve yasal statülerini yayınlamak eşi benzeri görülmemiş bir sınır ihlali anlamına geliyor” açıklamalarını yaptı. Avusturya’da yaşayan tüm Müslümanlara toplum ve ülkenin demokratik hukuk sistemi için potansiyel bir tehlike olarak damgalanabilecekleri noktasında uyarıda bulundu. Ayrıca söz konusu faaliyetin ırkçılığı teşvik ederek Müslüman vatandaşları çok büyük güvenlik riskine maruz bıraktığını söyledi.
Dün (Pazar) Avusturya’nın Kronen Zeitung gazetesine konuşan Profesör Hurşid şu ifadeleri kullandı: “Haritanın yayınlanması noktasında birçok Müslüman’dan teşekkür telefonu aldım. Çünkü bu harita onların cami ve kurumlarına erişimleri noktasında bir kolaylık sağladı.” Ayrıca Hurşid, projeye karşı başlatılan saldırı kampanyalarının dini olmaktan çok politik olduklarını ifade etti.
Hurşid açıklamasında, “Amacımız Avusturya’daki Müslüman yaşamını açıklığa kavuşturmak. Müslüman camilerin gizlice faaliyet gösterdiklerine dair birçok suçlama bulunuyor. Ve burada bazı şeyleri gizlemek isteyen birçok kişi bulunuyor. Biz bu projeyle, ‘Saklanmak istemiyoruz, bunlar derneklerimizin adresleri ve detayları’ diyoruz” dedi.
Avusturya, geçtiğimiz yıl 2 Kasım’da Müslüman bir kişinin bir kafe sahibine ateş açtığı bir terör saldırısının ardından, birkaç ay önce Siyasal İslam olarak isimlendirdiği şeyle mücadele etme noktasında çalışmalara başladı. Avusturya’daki Müslüman kurumların çoğunun Ankara’dan doğrudan finanse edildiği biliniyor. Söz konusu kurumların birçoğu Türk etkisi altında çalışan kurumlar.
Avusturya hükümetinin Siyasal İslam Haritasını açıkladığı gün, Hurşid de dahil olmak üzere proje üzerinde çalışan araştırmacılar, yüzlerce kurum ve caminin bulunduğu Avusturya’daki 3 büyük Müslüman kurum hakkında bir dosya sundu.
Hurşid beş ay boyunca üzerinde çalışılan dosyanın bir çok kuruluşla ilgili çeşitli sorunları tespit ettiğini ifade etti. Haritayı ortaya çıkarma aşamasında birçok kurumun iyi entegrasyon performansına ek olarak, bazılarının tehlikeli eğilimleri olduğuna işaret etti. Hurşid Avusturya gazetesine verdiği röportajda, tehlikeli eğilimler içeren kurumlar hakkında ayrıntılı bilgilerin ortaya çıktığını söyledi. Ayrıca birçok kurumu bünyesinde barındıran Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği’nin (ATIB) Türk hükümeti ile yakın ilişkiler içerisinde olduğuna işaret etti. Bu noktada ikinci bir Türk kurumu olan Milli Görüş’ten bahsetti. Hurşid söz konusu kurumun Yahudi ve Batı karşıtı fikirleri teşvik ettiğini söyledi. Üçüncü olarak ırkçı eğilimlere sahip olmakla suçladığı aşırı sağcı “Bozkurtlar” Derneğinden bahsetti.



HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

TT

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

HTŞ, Halep’e doğru ilerliyor… Suriye ordusu Rusya'nın yardımıyla durdurmaya çalışıyor

Heyetu Tahriru'ş Şam'ın (HTŞ) Halep'te Suriye ordusuna karşı yürüttüğü Saldırganlığı Caydırma Operasyonu (Rad'ul Udvan)  Suriye ve Rusya'nın HTŞ ve İdlib'deki silahlı muhalif gruplara yönelik bombardımanı eşliğinde dün (Perşembe) ikinci gününe girdi. Türkiye ise gelişmeleri takip ettiğini ve bölgedeki güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını açıkladı.

HTŞ ve Fethu'l Mubin Operasyon Odası’na bağlı güçler, ülkenin kuzeybatısındaki Halep vilayetinde Suriye ordusunun kontrolünde bulunan 10 kasaba ve köyün kontrolünü ele geçirdi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) tarafından yayınlanan ilk bilançoya göre 80 HTŞ mensubu, Türkiye destekli Suriye Milli Ordusu'na bağlı 19 savaşçı ve aralarında farklı rütbelerden 4 subayın da bulunduğu 54 Suriye askeri öldü.

HTŞ ilerliyor

HTŞ dün rejim güçleriyle girdiği şiddetli çatışmaların ardından İdlib'in doğusunda Şabur, Dadih ve Keferbatih olmak üzere üç stratejik köyü, Halep'in batı kırsalında ise Keferbasin ve Arnaz köylerini ele geçirdi. HTŞ’nin bu çatışmalar sırasında 8 askeri esir alınırken, diğer iki askeri de Halep'in batı kırsalında esir alındı.

zxscdvf
HTŞ tarafından Halep ekseninde gerçekleştirilen bombardıman (AFP)

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre Rus savaş uçakları hava saldırılarını yoğunlaştırarak Sermin kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı, Mecdelya kasabası çevresini hedef alan dört hava saldırısı ve İdlib'in doğu kırsalındaki Neyrab kasabasının dış mahallelerine birkaç hava saldırısı düzenledi.

Suriye ordusu ve muhalif gruplardan kaynaklar, Rusya ve Suriye hava kuvvetlerinin HTŞ'nin Şubat 2020'de İdlib'e düzenlediği ve aynı yıl 5 Mart'ta imzalanan Türk-Rus anlaşmasıyla durdurulan saldırıdan bu yana en büyük saldırıyı püskürtmek için Suriye'nin kuzeybatısında Türkiye sınırına yakın muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri bombaladığını bildirdi.

Söz konusu anlaşma kapsamında Türkiye, muhaliflerin saldırısı nedeniyle topraklarına yeni bir Suriyeli mülteci dalgasını önlemeyi amaçlayan ‘Bahar Kalkanı’ adlı askeri operasyonu durdurdu.

AFP'ye konuşan askeri bir kaynak HTŞ ve muhalif savaşçıların Halep kentinin dış mahallelerine yaklaşık 10 kilometre mesafede, İran destekli Hizbullah'ın güçlü olduğu Şii kasabaları Nubl ve ez-Zehra'ya birkaç kilometre mesafede ilerlediğini ve Halep'in doğusunda İran yanlısı grupların üslendiği Neyrab havaalanına saldırdığını söyledi.

thyjukı
Halep köylerinden iki genç adam, HTŞ ve Suriye ordusu arasındaki karşılıklı bombardımanı uzaktan izliyor. (AFP)

HTŞ, Türkiye'nin daha önce uyarıda bulunduğu operasyonun, son haftalarda İdlib'in güneyindeki bölgelerde Rusya ve Suriye hava kuvvetleri tarafından sivillere yönelik saldırıların artmasına bir yanıt olduğunu ve muhalif gruplarla cephe hattına yakın bölgelere yığınak yapan Suriye ordusunun saldırılarını beklediğini söyledi.

Şam'ın Türkiye sınırına yakın, 3 milyondan fazla insanın yaşadığı ve 2011'den bu yana iç savaştan kaçan milyonlarca insanın kamplarda barındığı İdlib'de muhaliflerin elindeki son bölgeyi de ele geçirme çabası çerçevesinde muhaliflerin elindeki köylere insansız hava araçlarıyla (İHA) düzenlenen saldırılarda yılbaşından bu yana çoğu sivil 80'den fazla kişi hayatını kaybetti.

Suriye ordusu karşılık veriyor

Suriye ordusu çarşamba günü şafak vakti aniden başlatılan Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’ndan bu yana ilk kez dün bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Silahlı kuvvetlerimiz halen devam etmekte olan terör saldırısına karşı koymuş, Rusya ve dost kuvvetlerle iş birliği içinde, bölgeyi geri almak ve durumu eski haline getirmek için saldırgan terör örgütlerine teçhizat ve can bakımından ağır kayıplar verdirmiştir” denildi.

jukı
Suriye ordusu topçuları HTŞ saldırılarına karşılık veriyor. (Suriye medyası)

Şam, HTŞ'ye (eski adıyla Nusra Cephesi) atıfta bulunarak El Kaide'den ilham alan militanlara karşı savaş yürüttüğünü söylüyor ve sivilleri ayrım gözetmeksizin hedef aldığını reddediyor.

HTŞ ve daha az etkili muhalif gruplar, İdlib ve çevresinin yaklaşık yarısının yanı sıra Rusya ve Türkiye arasında varılan ve ‘Putin-Erdoğan bölgesi’ olarak adlandırılan anlaşma kapsamında çatışmasızlık bölgesi ilan edilen komşu iller Halep, Lazkiye ve Hama'daki komşu bölgeleri de kontrol ediyor.

Türkiye gelişmeleri takip ediyor

Türkiye Savunma Bakanlığı'ndan resmi bir kaynağa göre, Suriye'nin kuzeyindeki Halep kırsalı bu çatışmalardan önce aylardır sessizdi. Bölge zaman zaman çeşitli tarafların karşılıklı bombardımanına ve Suriye ve Rus güçlerinin baskınlarına sahne oluyor, ancak Rusya-Türkiye arasındaki ateşkes anlaşması halen büyük ölçüde bozulmadı.

Basın brifinginde konuşan kaynak, Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki muhalif grupların son hareketlerini yakından takip ettiğini ve buradaki Türk güçlerinin güvenliğini sağlamak için tüm önlemleri aldığını söyledi.

xcs
Saldırganlığı Caydırma Operasyonu’na katılan HTŞ mensupları (AFP)

Türkiye salı ve çarşamba günleri, Halep'teki Fırat Kalkanı harekât bölgesindeki güçlerine ve İdlib'deki askeri noktalarına büyük takviyeler gönderdi.

Öte yandan, Türk Hava Kuvvetleri'ne ait İHA’nın Rakka vilayetinin kuzeyindeki Ayn İsa kırsalında yer alan ed-Debs köyünde bir motosikleti vurması sonucu bir Suriye Demokratik Güçleri (SDG) militanı öldü.

Türk güçleri ve müttefik Suriyeli gruplar, Halep'in doğusundaki Münbiç kırsalında SDG'ye bağlı Münbiç Askeri Konseyi'nin kontrolündeki et-Tuhar, el-Cat, Arap Hasan, Cebel Sayyad ve Um Calud köylerini ağır toplarla bombaladı. Bombardımanda bir sivil yaralandı.