Libya Birlik Hükümeti Trablus’un batısında patlak veren çatışmalar karşısında sessizliğini koruyor

Başkanlık Konseyi’nin Ulusal Uzlaşı Komisyonu Kurucu Forumu’nun başladığını duyurmasından saatler sonra başkent Trablus’un batısında çatışmalar patlak verdi

İtalya Başbakanı dün Roma'daki Başkanlık Sarayı'nda Libya Başbakanı Dibeybe’yi kabul etti (EPA)
İtalya Başbakanı dün Roma'daki Başkanlık Sarayı'nda Libya Başbakanı Dibeybe’yi kabul etti (EPA)
TT

Libya Birlik Hükümeti Trablus’un batısında patlak veren çatışmalar karşısında sessizliğini koruyor

İtalya Başbakanı dün Roma'daki Başkanlık Sarayı'nda Libya Başbakanı Dibeybe’yi kabul etti (EPA)
İtalya Başbakanı dün Roma'daki Başkanlık Sarayı'nda Libya Başbakanı Dibeybe’yi kabul etti (EPA)

Libya Başkanlık Konseyi, Ulusal Uzlaşı Komisyonu Kurucu Forumu’nun resmi olarak başladığını duyurduktan birkaç saat sonra, dün sabah, başkent Trablus'un batısındaki Surman kentinde silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar patlak verdi. Gökyüzüne dumanların yükseldiği kentin dört bir yanına sivil giysili silahlı adamlar konuşlandı.
Görgü tanıkları ve bölge sakinlerine göre Surman Hapishanesi'ni koruyan ez-Zaviye kentinden silahlı milisler ile Şabiye bölgesindeki bir aile arasında çatışmalar yaşandı. Roket atarlar ve orta menzilli silahların kullanıldığı çatışmalar, maddi hasara yol açtı. Öte yandan Abdulhamid Dibeybe başkanlığındaki Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) çatışmalar karşısında sessizliğini koruyor.
Libya Başkanlık Konseyi Sözcüsü Necva Vehibe dün akşam düzenlediği basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Başkanlık Konseyi, beş ayrı kanaldan video konferans bağlantısıyla yapılacak olan forumda doğrudan aday gösterme ve atama yerine ülkedeki Ulusal Uzlaşı Komisyonu'nu yatay bir şekilde yapılandırmaya karar verdi” ifadelerini kullandı.
Vehibe, forumun, kültürel ve coğrafi çeşitlilik, gençlik ve kadın grupları, sivil toplum kuruluşları, dini liderler ve belediye meclisleri dikkate alınarak ulusal uzlaşı alanındaki tüm aktörlerin katılımıyla gerçekleşeceğini vurguladı. Forumun amacının, Ulusal Uzlaşı Komisyonu’nun yapılandırılmasında kendisine yardımcı olacak algılar, kavramlar ve öneriler geliştirmek olduğunu belirten Vehibe, ayrıca bir sonraki aşamanın, uzlaşı dosyasını başarıya ulaştırmak için çalışılmasını gerektirdiği göz önüne alındığında uygun kararı almanın, seçimlerin zamanında yapılmasının önünü açmanın da hedeflendiğini kaydetti.
Başkanlık Konseyi'nin önceki tüm ulusal uzlaşı girişimlerine saygı duyduğunu ve bunlardan elde edilen başarılı deneyimlerden yararlanmaya çalıştığını vurgulayan Vehibe, forumun beş kanal üzerinden coğrafi olarak tüm Libya şehirleri ile bir bölgeyi diğerinden ayırmadan yapılacağını açıkladı.
Öte yandan Libya Temsilciler Meclisi (TM) Başkanı Akile Salih, Pazar akşamı Müessese Meclis-i Şuyuh Libya’dan bir heyetle yaptığı görüşmede, ‘cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin belirlendiği üzere bu yılın sonunda yapılması gerektiğini’ vurguladı. Salih, görüşme sırasında ulusal uzlaşı dosyasının ve kardeşler arasındaki bölünmeyi sona erdirme konusunun yanı sıra Libyalıları yeniden birleştirmek için gösterilen çabaların ele alındığını söyledi.
Salih, üstü düzey makamlara aday isimlerin dosyalarını düzenlemek üzere Libya Devlet Yüksek Konseyi üyeleri ile Pazar günü gerçekleştirdiği görüşmede, bu sürecin bir an önce sona erdirilmesi gerektiğini vurgulamıştı. Salih’in ofisinden yapılan açıklamada, milletvekillerinin de katıldığı toplantıda, dosyanın mevcut aşamada önemli bir başarı elde edilmesi için ele alındığı belirtildi.
Adayların dosyalarının incelenmesi, tasnif edilmesi ve kabul edilmesinden sorumlu Devlet Yüksek Konseyi’nin çalışmalarını geçtiğimiz Nisan ayı sonunda tamamladığını belirten Salih, TM Başkanlığının tasnif veya kabul edilen dosyaları Devlet Yüksek Konseyi’ne gönderdiğini söyledi.
TM ve Devlet Yüksek Konseyi tarafından üst düzey makamlara uygun adayların seçilmesi konusunda fikir birliğine varmak üzere düzenlenen ‘olumlu bir toplantı’ gerçekleştiğine işaret eden Salih’in bu dosya ile ilgili önümüzdeki hafta da toplantılarına devam etmesi bekleniyor.
Öte yandan Libya Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, Pazar günü, hükümetinin yedi bakanından oluşan bir heyetle ortak bir ekonomi forumuna katılmak üzere İtalya'nın başkenti Roma'ya gitti. Göreve başlamasından bu yana bir ilk olan ziyareti sırasında Dibeybe, İtalya hükümetinden yetkililerle görüştü. İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio, Libya'daki faaliyetlerini artırmak isteyen İtalyan şirketlerinin Ekonomi Forumu'nun açılışına katılımına hazırlık olarak dün akşam Ciampino'da Dibeybe ile bir araya geldiklerini söyledi.
Diğer yandan Başbakan Dibeybe, birlik hükümetinin UBH’nin Cezayir ile ilişkilerini güçlendirme ve çeşitli alanlarda ve düzeylerde kapsamlı bir kalkınma sağlamak ve bölgedeki olumsuz müdahalelerle mücadele etmek için iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeyi istediğini dile getirmişti. Dibeybe, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ile Pazar akşamı Cezayir'de yaptığı görüşmede, terörizm ve sınır ötesi suçlarla mücadelede ortak güvenlik iş birliğini güçlendirmenin önemini vurguladı.
Bir başka gelişmede Mısır’dan bir heyet Pazar akşamı, iki ülke arasındaki uçak seferlerinin başlamasına ilişkin son prosedürleri yerinde görmek amacıyla başkent Trablus'taki Mitiga Uluslararası Havaalanı’nda incelemelerde bulundu. Heyet, daha sonra Misrata ve Benina uluslararası havalimanlarını ziyaret ederek bu havalimanlarında takip edilen prosedürleri öğrenmeye ve iki ülke arasındaki uçuşların yeniden başlaması olasılığını netleştirmeye çalıştı.



Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
TT

Halkın geçim kaynağı olan Libya petrolü ‘politikacıların arzularının rehinesi’

Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)
Güney Libya'da bir petrol sahası (Reuters)

Libya'da zaman zaman tekrarlanan petrol sahalarının kapatılma süreci, ‘halkın tek geçim kaynağı’ olduğu için vatandaşlar arasında birçok soruyu gündeme getiriyor. İktidar mücadelesi veren iki hükümet arasındaki bölünmüşlük ışığında, adeta ‘politikacıların rehinesi haline gelen üretimi aksatmanın faturasını kimin ödeyeceği’ sorusunun cevabı ise merak ediliyor.

Libya'nın 2014 yılından beri bir bütün olarak yaşadığı siyasi bölünme, petrol zenginliğine ve gelirlerine, ülke siyasetçilerinin siyasi arenada ve bu zenginliğin yönetim mücadelesinin perde arkasında pazarlık ettiği bir ‘koz’ olarak yansıyor.

Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Doğalgaz Bakanı Muhammed Avn, Güney Libya’daki eş-Şerara ve el-Fil sahalarının üretimi durdurulduktan sonra geçtiğimiz Cuma günü üretimin yeniden başlatılmasıyla ilgili ilk yorumunda “Kayıp 340 bin varil olarak gerçekleşti” ifadesini kullandı.

Cumartesi akşamı yerel basında yer alan açıklamalarında Avn, bir grup vatandaşın el-İntisar 103 sahasını ve Zuytine petrol limanını birbirine bağlayan hattaki 108 noktasının vanasını kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Avn, “Bu olsaydı, bir felaket yaşanırdı. O zaman onu ham petrol taşımak için kullanmak imkânsız olabilirdi” dedi.

Avn, “Petrol sahalarının ve tesislerinin tekrar tekrar kapanması durumunda bundan yalnızca halk etkilenecek” diyerek bunun ‘baskı için bir koz olarak kullanılmaması’ çağrısında bulundu.

Petrol alanındaki politikacılar ve uzmanlar, Libya'daki petrol üretiminin ‘büyük mali getirileriyle ilgili amaçlar için genellikle politikacılar tarafından pazarlığa tabi olduğuna, Libya'nın üç bölgesi arasında eşit olarak dağıtılmadığına ve Trablus’un en büyük payı denetimsiz olarak aldığına’ inanıyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki (TM) Enerji Komitesi'nin bir üyesi, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘petrol sahaları ve limanlarının kapatılmasının tehlikeli bir mesele olduğu ve bunun ülkenin geçimini tehlikeye atarak aslında herkesi riske attığını’ ifade etti.

Eski Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Maliye Bakanı Farac Bumtari'nin de mensubu olduğu ez-Zaviye aşiretinin bazı mensupları, üç petrol sahasını kapatmalarının ardından Cumartesi akşamı serbest bırakılmadan önce, Libya Merkez Bankası Başkanı es-Sıddık el-Kebir'i Trablus'ta ‘Farac Bumtari'nin kaçırılmasının bilgisine sahip olmakla’ suçladı.

Libya'daki limanlar ve petrol sahaları, Libyalı siyasetçiler arasında ‘kaynakların dağılımında adaletsizlik’ gibi nedenlerle yaşanan anlaşmazlıklar dolayısıyla geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı.

Geçtiğimiz yıllarda, Libya'daki bazı petrol tesisleri, kendileri ve aileleri için mali yardım talep eden protestocular tarafından ‘rehin’ alındı. Petrol Bakanlığı ve Libya Ulusal Petrol Kurumu’na göre, söz konusu protesto eylemleri, ‘günlük üretim oranlarında birkaç kez düşüşe neden olan’ bazı petrol tesislerindeki çalışmaları kasıtlı olarak kesintiye uğrattı.

Avn, daha önce petrol sahaların kapatılması sürecinin ardından ‘bunun sonucunda kamu gelirinin etkileneceği’ uyarısında bulunmuş ve bunu ‘Libya tarafının el-Fil ve eş-Şerara sahalarındaki payının yüzde 88'i geçmesine’ bağlamıştı.

Ez-Zaviye kabilesinden ve Ubari şehrinden bir grup vatandaş, eş-Şerara, el-Fil ve 108 petrol sahalarını kapattı.

dfrg
Kızgın gençler ‘108’ petrol sahasını kapattı. (Libya’nın güneydoğusundaki Petrol Tesisleri Muhafızları)

Başkent Trablus'un 750 km güneybatısında yer alan el-Fil petrol sahası günlük 70 bin varil üretim hacmine sahip. Saha, siyasi krizler nedeniyle geçtiğimiz yıllarda birden fazla kez kapatıldı. Eş-Şerara sahası ise günde yaklaşık 240 bin varil üretimle Libya'daki en büyük petrol sahalarından biri.

Denetim Bürosu Başkanı Halid Şakşak, TM üyeleriyle birlikte kamu harcamalarını takip etmek, mali kaynakların adil dağılımını sağlamak ve bunun sonuçlarını kavramsallaştırmak için bir ‘yüksek komite’ oluşturma kararının uygulanma olasılığını vurguladı.

Trablus şehrinde gerçekleştirilen toplantıda, Denetim Bürosu'nun önceki özelleştirme prosedürlerini takip etme deneyimi, harcamaları takip etme ve ‘dağıtımda adalet’ kriterlerinin mevcudiyetini doğrulama konusundaki istekliliği gözden geçirildi. Mekânsal kalkınma programlarına önem verilmesinin, tüm bölgelere hizmet eden stratejik programlara yönelmenin ve dağıtımda adaletin sağlanmasının önemine işaret edildi.

TM üyeleri, kamu harcamalarının denetimini artırmak için gözlemlerini ve tavsiyelerini dile getirdiler. Sürekli takip toplantıları düzenlemenin, ekonomik kaynakların dağılımı için adil kriterlerin mevcudiyetinin doğrulanmasının ve harcama için gerekli prosedürlerin bütünlüğünün sağlanmasının önemini vurguladılar.