İdlib, Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakat sonrasında ekonomik gelişmeye tanık oluyor

Şarku'l Avsat, Suriye’de sığınmacılar tarafından kurulan pazarları ve tesisleri yerinde gözlemledi.

Suriye'nin kuzeybatısında, İdlib'deki mülteci kampındaki bir muayenehane. (Reuters)
Suriye'nin kuzeybatısında, İdlib'deki mülteci kampındaki bir muayenehane. (Reuters)
TT

İdlib, Türkiye ile Rusya arasındaki mutabakat sonrasında ekonomik gelişmeye tanık oluyor

Suriye'nin kuzeybatısında, İdlib'deki mülteci kampındaki bir muayenehane. (Reuters)
Suriye'nin kuzeybatısında, İdlib'deki mülteci kampındaki bir muayenehane. (Reuters)

Suriye'nin kuzeybatısında, güvenlik cephesinde istikrar ve sakinlik durumuna tanık olunmasının ardından refah ve ekonomik bir toparlanma durumu yaşanıyor. Bölge, ticari olarak büyümeye, ithal otomobil pazarlarının ve yedek parça satış merkezlerinin açılmasına, hizmet projelerinin uygulanmasına ve pazarların inşasına tanık oluyor.
İdlib'in kuzeyindeki Sarmada sınır bölgesinden yeni ve ikinci el ithal araba satan Ebu Samir yaptığı açıklamada, yaklaşık bir yıl önce Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerin savaş çıkmazından kurtulmaya başladığını ve buralarda istikrarın ve güvenlik durumunun sağlanmasının ekonomik düzeyde sürekli iyileşmeye katkıda bulunduğunu belirtti. Bu durumun çok sayıda tüccarın, özellikle Avrupa'dan ithal edilen ikinci el araç satın almaya yönelik halkın artan talebinin ardından araba ticareti için ofisler ve satış merkezleri açmaya başlamasına neden olduğunu belirtti. Samir, Suriyelilerin büyük bir kesimi için uygun fiyatları nedeniyle Avrupa’dan ithal edilen araçların Türkiye üzerinden bölgeye getirildiği bilgisini paylaştı.
Samir açıklamasına şöyle devam etti:
“Son aylarda İdlib, Sarmada, ed-Dana ve Hazano bölgeleri, kullanılmış ve yeni otomobil satışı için 200'den fazla ofis ve araç sergi salonunun açılışına tanık oldu. Güney Kore'den ve çeşitli Avrupa ülkelerinden ithal edilen araçlar bu ülkelerdeki ortaklar tarafından Türkiye'ye gönderiliyor. Ardından Suriye'ye Bab el-Hava Sınır Kapısı üzerinden giriş sağlanıyor.”
Bu durum, ikinci el araç ithalatına izin vermek ve Türkiye topraklarından transit geçişleri sağlamak amacıyla 2021 yılının başında Suriyeli tüccarlar ile Türk makamları arasında varılan anlaşmanın ardından gerçekleşti.
Ebu Samir konuya dair şunları söyledi:
"Suriye'nin kuzeyinde açılan otomobil ofislerinin ve araç sergi salonlarının yanı sıra çok sayıda ikinci el araç ithalatçısı da çalışmaya başladı. Bu durum tüccarların vatandaşlar için fiyatları düşürmesine ve rekabete girmesine yol açtı. Ayrıca ülkeye girişi sırasında herhangi bir ücret veya vergi eklenmemesi çok sayıda vatandaşın bu araçları satın almasına olanak sağlıyor. Otomobil fiyatları markasına, üretim tarihine ve ithalat kaynağına bağlı olarak 2 bin ila 10 bin ABD doları arasında değişiyor. Örneğin, 2000 model bir Mercedes’in fiyatı 2 bin 500 dolar ila 3 bin 500 dolar arasında değişiyor. 2015 sonrası modeller fiyatları ise 5 bin ila 10 bin dolar arasında. Bu durum Suriye'nin kuzeyinde otomobil ve yedek parça ticaretinin büyümesine katkıda bulunuyor. Böylece sanayi bölgeleri ve araç bakım alanları, daha önce görmedikleri ve işsizler için de fırsatlar sunan bir hareketliliğe tanık olmaya başladılar.”

İnşaat malzemelerinin ticareti
İdlib'in kuzeyindeki ed-Dana şehrinden kiremit, tuğla ve mermer üretim tesisi sahibi olan, Humus kentinden bölgeye göç eden Ebu Mecd şu açıklamayı yaptı:
"Suriye'nin kuzeyindeki tüm bölgeler son zamanlarda ekonomik ve ticari alanda bir refah ve iyileşme durumuna tanık oluyor. Bu istikrar ve güvenlik durumu, fon sağlayanları üretim projeleri, iş yerleri ve fabrikalar açmaya ve vatandaşlar için iş fırsatları yaratmaya teşvik etti. Örneğin ben, 3 yıl önce Humus'tan göç ederek İdlib'in kuzeyindeki ed-Dana şehrine sığındım. Geçen yılın ortasında, bölgede güvenliğin artmasıyla birlikte tuğla, mermer, kiremit ve kanalizasyon borusu imalatına yönelik bir tesis açmaya karar verdim. Bu da gençlere tesiste 30'dan fazla iş imkanı sağladı. Bu tesiste gençler 40 Türk lirasına kadar yevmiye ile çalışıyorlar. Bu durum sanayi ve ticaret de dahil diğer sektörlerde olduğu gibi bu çalışanların yaşam koşullarının iyileştirilmesine, temel ihtiyaçlarını karşılayabilmelerine ve ikamet yerlerinin geliştirilmesine katkıda bulundu.”
İdlib'in kuzeyindeki Sarmada-Dana yolu üzerinde bir fast-food restoranında çalışan ve Hama kırsalından bölgeye sığınan Bilal el-Hüseyin de gelinen noktaya ilişkin şunları aktardı:
“Birkaç ay önce bu restoranda çalışma fırsatı buldum. Haftalık aldığım ücret 300 Türk lirası. İşe başladığımdan bu yana hem benim hem de ailemin hayatı değişti ve yaşam koşullarımız iyileşmeye başladı. Artık alışveriş yapabiliyor ve çocuklarımı mutlu edecek şeyler satın alabiliyorum. Özellikle cuma günü ve tatil günlerindeki yoğunluk nedeniyle müşterilere yemek servisi yapmak için diğer 11 restoran çalışanıyla birlikte günde 10 saat çalışıyoruz.”
Eğlence ve Çocuk Oyunları Salonu sahibi Said en-Neccar da “Önceki yıllarda yaşanan durgunluğa kıyasla bu yılki yaz sezonu, her gün bu parkları ve eğlence salonlarını eğlence ve oyun için ziyaret eden büyük bir kalabalığa tanık oluyor” dedi. Her gün yüzlerce ailenin salonunu ziyaret ettiğini belirten Neccar, bu durumun Suriye'nin kuzeyindeki vatandaşların yaşamlarında bir iyileşme yaşandığının delili olduğunu ifade etti. 
Sarmada bölgesinde bir dükkanın ve alışveriş merkezinin sahibi olan Ebu Somer da İdlib ve kuzey bölgelerinin AVM ve ticaret merkezleri, marketler ve ev aletleri satış yerlerinin inşasında ve açılışında eşi görülmemiş bir gelişime tanık olduğunu aktardı. Bu yerlerin sahiplerinin Türkiye'den ithal edilen yeni malları pazarladıklarını belirten Ebu Somer, “Ayrıca bu alışveriş merkezleri ve salonlar, mal ve ürünlerin dekorasyonu, tasarımı ve teşhiri açısından en iyi standartlara göre donatılıyor” ifadesini kullandı.
İdlib idaresinden, Suriye Kurtuluş Hükümeti’nde Halkla İlişkiler alanından bir yetkili konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:
“Hükümet, İdlib bölgelerinde ticari bir kalkınmaya katkıda bulunacak tüm kolaylıkları sağlıyor. İdlib'in kuzeyindeki Bab el-Hava Sınır Kapısı aracılığıyla Türkiye'den ve diğer yerlerden ithal edilen malların ve ürünlerin gümrükten girişinde yüksek vergiler veya ücretler uygulamıyor. Ayrıca  malların hareketini kolaylaştırmak için şehirleri birbirine bağlayan yolların yapılması ve iskan edilmesi için çalışmalar da sürdürülüyor. Kurtuluş Hükümeti, ticaret, sanayi ve tarım sektörünün büyümesine katkıda bulunacak tüm imkanları sağlamayı, gençlere en fazla sayıda iş olanakları sunmayı amaçlayan organize ve bilinçli bir plan dahilinde çalışıyor. İdlib'de bu yıl içinde 400'e yakın ticari şirkete ruhsat verildi. Kurulmakta olan şirketler tarafından sağlanan sözleşmeler ve ruhsatlar sayesinde işsizlik oranı yaklaşık yüzde 30 oranında azaldı.”



İsrail'in Gazze'ye saldırıları 203. gününde de devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İsrail'in Gazze'ye saldırıları 203. gününde de devam ediyor

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını 203. gününde de sürdüren İsrail ordusu yine sivil yerleşim alanlarını bombaladı.

Filistin resmi ajansı WAFA'da yer alan habere göre, İsrail savaş uçakları, gece saatlerinden bu yana Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki Nuseyrat ve El-Meğazi mülteci kampları ile Ez-Zevayide beldesine hava saldırıları düzenledi.

Gazze Şeridi'nin orta kesimlerinde yer alan El-Muğraka beldesinde birçok binayı yerle bir eden İsrail ordusu, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahya ve diğer birçok bölgeyi de topçu atışlarıyla hedef aldı.

İsrail savaş uçakları, Gazze kentindeki Sefa Camisi'ni bombaladı, Zeytun ve Şucaiye ile diğer bazı mahallelere de saldırılar düzenledi.

İsrail ordusunun çekildiği Han Yunus kentindeki Nasır Hastanesi yerleşkesinde toplu mezarları açma çalışmaları da devam ediyor. Nasır Hastanesi'ndeki toplu mezarlardan şu ana kadar çıkarılan ceset sayısı 392'ye ulaştı.

- İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 14 bin 685’i çocuk, 9 bin 670'i kadın olmak üzere 34 bin 305 Filistinli öldürüldü, 77 bin 293 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 260’ı karadan işgal sürecinde olmak üzere 604 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile yasa dışı Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 489 Filistinli hayatını kaybetti.


Filistinli aile "güvenli bölge" denilerek sığındıkları Refah'ta bombaların hedefi oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Filistinli aile "güvenli bölge" denilerek sığındıkları Refah'ta bombaların hedefi oldu

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Filistinli gazeteci Mahmud Cemal, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentine düzenlediği saldırıda aralarında kendisi gibi gazeteci olan erkek kardeşinin de bulunduğu akrabalarından birçok kişiyi kaybettiğini belirterek, "Bu ailenin hiçbir suçu yoktu. Ailenin çoğu çocuk ve Han Yunus'tan zorla yerlerinden edilerek Refah'a gelmiş kişilerdi." dedi.

Gazze'nin güneyinde 1,5 milyon Filistinlinin sığındığı Refah'a hava saldırılarını sürdüren İsrail'in son kurbanı Filistinli "Cemal" ailesi oldu. İsrail savaş uçakları, Han Yunus'taki evlerini bırakarak daha güvenli olduğunu düşündükleri Refah'ta akrabalarının yanına sığınan aileden 6 kişiyi hayattan kopardı.

Saldırıda yaşamını yitirenlerin naaşları, Ebu Yusuf Neccar Hastanesi'nin avlusuna dizildi. Yakınları, gözyaşları içinde son kez aile bireyleriyle vedalaştı, sarılarak birbirlerini teselli etmeye çalıştı.

Öldürülen Filistinlilerin cenaze namazı ise hastane avlusunda kılındı.

- "Hiçbir uyarı yapılmadı"

Filistinli gazeteci Mahmud Cemal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, saldırıda kendisi gibi gazeteci olan erkek kardeşi Muhammed ile kız kardeşinin kızı küçük Şam'ın da hayatını kaybettiğini söyledi.

Cemal, "İsrail hiçbir uyarı yapmadan korkunç bir saldırı gerçekleştirdi ve ailemden birkaç kişi yaşamını yitirdi." diye konuştu.

- "Bu ailenin hiçbir suçu yoktu"

Evlerinin bombalanması için hiçbir neden olmadığını vurgulayan Cemal, onların masum insanlar olduğunu silah ya da füze taşımadıklarını, herhangi bir tehlike oluşturmadıklarını bilakis saldırıların sona ermesini, güvenlik ve barışın sağlanmasını istediklerini dile getirdi.

"Bu ailenin hiçbir suçu yoktu. Ailenin çoğu çocuk ve Han Yunus'ta zorla yerlerinden edilerek Refah'a gelmiş kişilerdi." diyen Cemal, Han Yunus kentinden zorla göç ettirilen akrabalarının Refah'ta yanlarına sığındığını aktardı.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi, dün yaptığı açıklamada, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda öldürülen gazetecilerin sayısının 141 olduğunu duyurmuştu.

- Gazze'de yerinden edilen Filistinlilerin son sığınağı Refah

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfuslu Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi yerinden edildi. Bu Filistinlilerin çoğu, İsrail'in daha önce "güvenli bölge" olduğunu iddia ettiği Refah kentine sığındı.

Gazze Şeridi'nin en güneyinde, Mısır sınırında yer alan Refah'ın İsrail saldırılarından önce 280 bin olan nüfusu, 5 kattan fazla artarak yaklaşık 1,5 milyona ulaştı.

İsrail'in saldırılarından kaçarak, yeterli kalacak yerin bulunmadığı ve altyapının yetersiz olduğu Refah'a sığınan Filistinlilerin büyük bölümü, derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail ordusunun sık sık hava saldırıları düzenlediği Refah'a kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi'nde sığınacak yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.


BM'den Sudan'daki iç savaşta cinsel şiddet vakalarına karşı uluslararası kamuoyuna tedbir alınması çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

BM'den Sudan'daki iç savaşta cinsel şiddet vakalarına karşı uluslararası kamuoyuna tedbir alınması çağrısı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), Sudan'daki iç savaşta yaşanan cinsel şiddet vakalarına karşı tedbir alınması çağrısında bulundu.

OCHA'dan yapılan yazılı açıklamada, bir yılı aşkın zamandır çatışmaların sürdüğü Sudan'da kadın ve kız çocuklarına yönelik cinsel şiddet vakalarına işaret edildi.

Açıklamada, Sudan'daki cinsel şiddet olaylarına karşı uluslararası kamuoyunun harekete geçmesi gerektiği vurgulanarak, "Uluslararası insancıl hukuk uyarınca Sudan'daki siviller korunmalı ve hiçbir zaman cinsel şiddete maruz bırakılmamalıdır." ifadesine yer verildi.

Cinsel şiddet vakalarının özellikle Hartum ve Darfur gibi bölgelerde kaydedildiğine işaret edilen açıklamada, tecavüz, zorla evlendirme ile kadın ve kız çocuklarının ticareti gibi vakaların kaydedildiği bildirildi.

- Sudan'daki savaş

Sudan'da 30 yıl süren Ömer el Beşir iktidarının halk ayaklanmasıyla devrilmesi sonrası, sivillerin katılımıyla oluşturulan hükümete karşı ortak darbe yapan ordu ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki güç mücadelesi bir yıldır sürüyor.

Nisan 2023'ün ortasında başlayan ve Sudan'ın 18 eyaletinden 10'unda devam eden savaşta ordu, kuzey ve doğudaki eyaletleri kontrol ederken HDK, batı ve güney eyaletlerini ele geçirmişti.

Savaşın bitirilmesi için başlatılan Suudi Arabistan ve ABD arabuluculuğundaki Cidde görüşmeleri, Mısır'ın öncülük ettiği Sudan'a komşu ülkeler barış girişimi, Doğu Afrika'da Hükümetlerarası Kalkınma Otoritesinin çabaları ve Bahreyn'in başkenti Manama'da yapılan görüşmeler sonuçsuz kalmıştı.

BM'ye göre, dünyanın en büyük yerinden edilme ve açlık krizinin yaşandığı Sudan'daki çatışmalar sonucu 15 binden fazla kişi hayatını kaybetti, yaklaşık 8,5 milyon kişi yerinden edildi ve 25 milyondan fazla kişi insani yardıma muhtaç durumda.


Irak: Halbusi Sadr'ın senaryosuna yakın

Tekaddüm Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Anbar'ın batısında düzenlenen mitingde destekçileriyle birlikte (Arşiv - X)
Tekaddüm Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Anbar'ın batısında düzenlenen mitingde destekçileriyle birlikte (Arşiv - X)
TT

Irak: Halbusi Sadr'ın senaryosuna yakın

Tekaddüm Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Anbar'ın batısında düzenlenen mitingde destekçileriyle birlikte (Arşiv - X)
Tekaddüm Partisi lideri Muhammed el-Halbusi, Anbar'ın batısında düzenlenen mitingde destekçileriyle birlikte (Arşiv - X)

Irak Tekaddüm Partisi lideri Muhammed el-Halbusi'ye yakın bir kaynak, el-Halbusi'nin ülkedeki siyasi süreçten çekilmek de dahil olmak üzere dört seçeneği masaya yatırdığını söyledi.

Halbusi'nin geçen yıl Meclis Başkanlığı’ndan azledilmesinden bu yana, parti ile Şii güçler arasında bir kriz patlak verdi ve yerine başkasının seçilmesine yönelik müzakereler sekteye uğradı.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynak, partinin masaya dört seçenek koyduğunu doğruladı; parlamentodaki çalışmaları askıya almak, hükümetten çekilmek, koalisyondan (devlet yönetiminden) çekilmek ya da Sadr Hareketi liderinin yaklaşık iki yıl önce yaptığına benzer şekilde her şeyden çekilmek.

Kaynak, “Şii güçler Sünni partilerle takas usulü anlaşıyor, bölünmüşlüğe oynuyor ve bunu kendi lehlerine kullanıyorlar” dedi. Kaynağa göre “geri çekilme seçenekleri mevcut, ancak her birinin kendi maliyeti var ve bu dikkate alınmalı.”

Öte yandan Koordinasyon Çerçevesi içindeki kaynaklar, Hamis el-Hancer liderliğindeki Siyade (Egemenlik) İttifakı Milletvekili Salim el-İsavi'nin meclis başkanlığı için en olası aday olduğunu öne sürdü.


Hizbullah, Kafr Şuba tepelerinde pusu kurarak bir İsrail askeri konvoyunu hedef aldığını duyurdu

Lübnan sınırı yakınındaki Yukarı Celile'de askeri eğitim tatbikatı sırasında havalanan helikoptere bakan İsrailli bir asker (AFP)
Lübnan sınırı yakınındaki Yukarı Celile'de askeri eğitim tatbikatı sırasında havalanan helikoptere bakan İsrailli bir asker (AFP)
TT

Hizbullah, Kafr Şuba tepelerinde pusu kurarak bir İsrail askeri konvoyunu hedef aldığını duyurdu

Lübnan sınırı yakınındaki Yukarı Celile'de askeri eğitim tatbikatı sırasında havalanan helikoptere bakan İsrailli bir asker (AFP)
Lübnan sınırı yakınındaki Yukarı Celile'de askeri eğitim tatbikatı sırasında havalanan helikoptere bakan İsrailli bir asker (AFP)

Hizbullah, Perşembe gecesi Kafr Şuba tepelerindeki Ruveysat el-Alem yakınlarında karmaşık bir pusuyla bir İsrail askeri konvoyunu hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah tarafından yapılan açıklamada, pusunun iki İsrail aracının imha edilmesiyle sonuçlandığı belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın aktardığı açıklamada, Hizbullah savaşçılarının Ruveysat el-Alem yakınlarında bir konvoya güdümlü füzeler, toplar ve roketlerle karmaşık bir pusu hazırladığı belirtildi.

Açıklamanın devamında “Konvoy, iki aracın imha edilmesine yol açan güdümlü füzeler, toplar ve roketlerle hedef alındı. Düşman kayıpları geri çekmek için bir sis perdesi oluşturmaya çalıştı” ifadeleri yer aldı.


Husiler bir İsrail gemisine saldırdığını ve Eilat'taki hedefleri bombaladığını duyurdu

Ticari gemileri Husi saldırılarından korumak için Kızıldeniz'de bulunan bir Amerikan destroyeri (ABD Ordusu)
Ticari gemileri Husi saldırılarından korumak için Kızıldeniz'de bulunan bir Amerikan destroyeri (ABD Ordusu)
TT

Husiler bir İsrail gemisine saldırdığını ve Eilat'taki hedefleri bombaladığını duyurdu

Ticari gemileri Husi saldırılarından korumak için Kızıldeniz'de bulunan bir Amerikan destroyeri (ABD Ordusu)
Ticari gemileri Husi saldırılarından korumak için Kızıldeniz'de bulunan bir Amerikan destroyeri (ABD Ordusu)

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, unsurlarının Aden Körfezi’nde bir İsrail gemisini hedef aldığını duyurdu.

Seri yaptığı açıklamada, milislerinin Aden Körfezi'ndeki İsrail gemisi MSC Darwin'i bir dizi füze ve insansız hava aracıyla (İHA) hedef aldığını belirtti.

Seri, milislerinin ‘İsrail'in güneyindeki Ummu’r Reşraş (Eilat) bölgesinde İsrail’e ait hedefleri’ bir dizi balistik ve kanatlı füzeyle hedef aldığını bildirdi.

Açıklamanın devamında Husi grubunun ‘İsrail'in, Kızıldeniz ve Hint Okyanusu'ndaki seyrüseferini engellemeye’ devam edeceği vurgulandı ve İsrail hedeflerine karşı daha fazla askeri operasyon gerçekleştirme sözü verildi.

İran destekli Husiler aylardır İsrail'e gittiğini söylediği gemileri ve bölgedeki bazı savaş gemilerini hedef alıyor. Husiler bu operasyonları, Gazze'deki Filistinlilere destek amacıyla gerçekleştirdiklerini söylüyor.

Diğer taraftan ABD ve İngiliz hava kuvvetleri zaman zaman Yemen'deki Husi hedeflerine hava saldırıları düzenliyor.


ABD Gazze'de iskele inşasına başladı

Gazze'deki deniz iskelesinin konumu (AP)
Gazze'deki deniz iskelesinin konumu (AP)
TT

ABD Gazze'de iskele inşasına başladı

Gazze'deki deniz iskelesinin konumu (AP)
Gazze'deki deniz iskelesinin konumu (AP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, ABD ordusunun beklenen bir hamleyle Gazze Şeridi'ne insani yardımların girmesini sağlayacak bir iskele inşa etmeye başladığını ve iskelenin Mayıs ayı başında faaliyete geçmesinin planlandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığı habere göre ABD Başkanı Joe Biden mart ayında, ABD ordusunun Gazze'nin Akdeniz kıyısında insani yardımların deniz yoluyla ulaştırılması için geçici bir iskele inşa edeceğini açıklamıştı.

İskele, İsrail'in bölgeyi harap eden ve 2,3 milyon kişiyi insani bir felakete sürükleyen savaşından altı ay sonra, Gazze Şeridi'nde kıtlığı önleme girişiminin bir parçası.

Sahada ABD askeri yok

Pentagon Sözcüsü Tümgeneral Patrick Ryder gazetecilere verdiği demeçte, “USNS Benavidez de dahil olmak üzere, ABD askeri gemilerinin denizdeki geçici iskelenin ilk aşamasının inşasına başladığını teyit edebilirim” dedi.

dfvgf
Gazze limanının uydu görüntüsü (Reuters)

Birleşmiş Milletler (BM), Gazze Şeridi'nin kıtlıkla karşı karşıya olduğu uyarısında bulunarak, Gazze Şeridi boyunca yardım erişiminin ve dağıtımının önündeki ‘büyük engellerden’ şikâyet etti.

Yardım kuruluşları ve Biden yönetimi, İsrail'e Gazze'ye yardım malzemelerinin ulaştırılmasını kolaylaştırması ve konvoylarına Gazze Şeridi içinde güvenli geçiş izni vermesi çağrısında bulundu.

Ryder, Pentagon'un Gazze'de iskele inşaat alanında küçük hasara neden olan bir tür havan topu saldırısını takip ettiğini söyledi. Ancak ABD güçlerinin henüz o bölgeye bir şey taşımaya başlamadığını ve sahada ABD askeri bulunmadığını da belirtti.

ABD'li yetkililer iskele çalışmasının, savaştan zarar görmüş Gazze Şeridi'nde ‘ordu güçlerinin karada konuşlanmasını’ içermediğini söyledi. Ancak ABD askerleri, İsrail güçleri tarafından denetlenecek olan iskelenin inşası sırasında Gazze Şeridi civarında bulunacak.

Pentagon'un daha önce yaptığı açıklamaya göre Gazze Şeridi'ne ulaşan yardımın dağıtımı muhtemelen sivil toplum örgütleri tarafından gerçekleştirilecek.

İsrail'in onayı

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee dün yaptığı açıklamada, ordunun, Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini genişletmeye yönelik yeni ABD girişimini onayladığını ve buna katılacağını söyledi.

Adraee, X platformu aracılığıyla yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun girişime güvenlik ve lojistik destek sağlanacağını belirtti.

Adraee, ordunun bu girişime katılmasının, Gazze Şeridi'ndeki sivil halka insani yardım ulaştırılması için uluslararası kuruluşlarla ortaklaşa yürütülen çalışmaları onayladığına dikkat çekti.


Ürdün Kralı Refah'ın işgali tehlikesi konusunda uyarıda bulundu

Ürdün Kralı II. Abdullah (Reuters)
Ürdün Kralı II. Abdullah (Reuters)
TT

Ürdün Kralı Refah'ın işgali tehlikesi konusunda uyarıda bulundu

Ürdün Kralı II. Abdullah (Reuters)
Ürdün Kralı II. Abdullah (Reuters)

Ürdün Kralı II. Abdullah, Filistin'in Refah kentini işgal edilme tehlikesi konusunda uyarıda bulundu ve Gazze Şeridi'nde acil ve kalıcı bir ateşkes sağlanmasının gerekliliğini vurguladı.

Ürdün Kraliyet Mahkemesi'nden yapılan açıklamada, Kral Abdullah'ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında, bölgedeki çatışma çemberinin genişlemesini önlemek ve gerilimi azaltmak için çaba gösterilmesi gerektiği konusunda güvence verdiği belirtildi.

Ürdün Kralı ayrıca " Filistin halkının tüm meşru haklarını almasını garanti altına alan, iki devletli çözüme dayalı adil ve kapsamlı bir barışa ulaşmak için siyasi çözüm bulmanın" önemini vurguladı.


Suriye Dışişleri Bakanı Washington'u Gazze'deki ateşkes çabalarını engellemekle suçladı

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal El Mikdad (AP)
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal El Mikdad (AP)
TT

Suriye Dışişleri Bakanı Washington'u Gazze'deki ateşkes çabalarını engellemekle suçladı

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal El Mikdad (AP)
Suriye Dışişleri Bakanı Faysal El Mikdad (AP)

Suriye Dışişleri Bakanı Faysal El Mikdad, ABD'yi, Güvenlik Konseyi'ni kasten felç etmekle ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi engellemek için veto yetkisini kullanarak üyelerinin çoğunluğunun iradesine karşı gelmekle suçladı.

El Mikdad, Güvenlik Konseyi'nin Orta Doğu'daki duruma ilişkin bakanlar toplantısında Suriye temsilcisi Kusay El Dahhak tarafından sunulan konuşmada şunları söyledi: Şam, "Washington'un, Filistin'in Birleşmiş Milletler'e tam üye olmasını engellemek için veto kullanmasını kınıyor ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının engellenmesinin, İsrail işgalinden kaynaklanan istikrarsızlık durumunun uzatılmasına katkıda bulunduğunu doğruluyor. Suriye, Güvenlik Konseyi'ne, "İsrail'in Arap toprakları üzerindeki işgaline son verilmesini sağlamak ve uluslararası hukuk tarafından garanti altına alınan her türlü araçla topraklarını ve halkını savunma hakkını vurgulamak için" ilgili kararlarını uygulamaya koyması yönünde çağrıda bulunuyor.”  


Arap Birliği, İsrail'e silah satışının durdurulmasını istedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Arap Birliği, İsrail'e silah satışının durdurulmasını istedi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Arap Birliği, ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine İsrail'e silah ve mühimmat ihracatını durdurma çağrısı yaptı.

Arap Birliği, İsrail ordusunun 200'den fazla gündür saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi'ndeki gelişmeleri görüşmek üzere daimi temsilciler düzeyinde olağanüstü toplandı.

Mısır resmi haber ajansı MENA'nın haberine göre birlik, "İsrail'in Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Mescid-i Aksa'da Filistin halkına yönelik saldırganlığını ve soykırım suçunu devam ettirmesini” şiddetle kınadı.

İsrail ordusunun Refah kentine saldırı niyetinin Filistin halkına yönelik yeni bir katliam anlamına geleceği uyarısında bulunan birlik, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin, İsrail'in ateşkese uymasını ve insani yardım girişini güvence altına alan BM Antlaşması'nın 7. bölümündeki maddeler uyarınca bir kez daha karar almasını istedi.

Birlik, ABD'nin Filistin'in Birleşmiş Milletler'e (BM) tam üyelik başvurusunu veto etmesini de kınadı.

Arap Birliği, vetonun, ABD’nin bölgede barış, güvenlik ve istikrarın gerekliliklerini ve esaslarını yerine getirmekte başarısız olduğunu gösterdiğini ve iki devletli çözümü destekleyen beyanıyla çeliştiğini bildirdi.

Konsey, “ABD ve Avrupa Birliği ülkelerine İsrail’e silah ve mühimmat ihracatını durdurmaları ve İsrail'in Filistin halkına karşı soykırım suçunda kullandığı insansız hava araçlarının üretimini finanse etmeyi bırakmaları" çağrısında bulundu.

“Bölgede ve dünyada barış şansını kurtarmak, güvenlik ve istikrarı sağlamak için Filistin Devleti'ni tanımayan tüm ülkelere bir an önce tanımaları" çağrısında bulunan Arap Birliği, Gazze Şeridi’ndeki Şifa ve Nasır Hastaneleri’nde ortaya çıkarılan toplu mezarlarla ilgili uluslararası adalet kurumlarından bağımsız soruşturma yürütmesini talep etti.

Filistin 22 Nisan'da Arap Birliği'ni Gazze Şeridi'nde Filistin halkına yönelik "soykırım suçlarını" görüşmek üzere acilen toplanmaya çağırmıştı.