Suriye'de iç muhalefet seçimlerin ertesi günü rejimi tüm sembolleriyle değiştirmeye odaklanıyor

Eski Şam’ın el-Kisa Mahallesinde Beşşar Esed’in cumhurbaşkanlığı kazanması sebebiyle düzenlenen bir kutlama. (EPA)
Eski Şam’ın el-Kisa Mahallesinde Beşşar Esed’in cumhurbaşkanlığı kazanması sebebiyle düzenlenen bir kutlama. (EPA)
TT

Suriye'de iç muhalefet seçimlerin ertesi günü rejimi tüm sembolleriyle değiştirmeye odaklanıyor

Eski Şam’ın el-Kisa Mahallesinde Beşşar Esed’in cumhurbaşkanlığı kazanması sebebiyle düzenlenen bir kutlama. (EPA)
Eski Şam’ın el-Kisa Mahallesinde Beşşar Esed’in cumhurbaşkanlığı kazanması sebebiyle düzenlenen bir kutlama. (EPA)

Şam’daki iç muhalefetin geniş bir yelpazesini barındıran Demokratik Ulusal Cephe (DUC), zalim rejimi tüm sembol ve temelleriyle değiştirme noktasındaki bağlılığını duyurdu. Bu sırada Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ülkenin ekonomisini canlandırmak, Suriyelilerin yaşam koşullarını iyileştirmek ve kovid-19 salgınıyla mücadele etmek için Suriye’ye mümkün olan tüm yardımı sağlayacaklarını belirtti.
Suriye resmi haber ajansı SANA, Şi Cinping’in Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki zaferiyle ilgili bir mesaj gönderdiğini aktardı. Mesajda, “Çin Suriye’yi, egemenliğini, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumada güçlü bir şekilde destekliyor. Ayrıca Suriye’ye kovid-19 salgınıyla mücadelesinde, ekonomisini canlandırma ve halkının yaşam koşullarını iyileştirme noktasında mümkün olan tüm yardımı sağlayacak” ifadeleri yer aldı. Mesajda, “Çin, Çin- Suriye iş birliğinin ilerlemesini güçlendirerek yeni bir seviyeye taşıyacak” açıklamaları yer aldı.
Mesajda, “Çin ve Suriye dost ülkelerdir. Şam Pekin ile diplomatik ilişkiler kuran ilk Arap ülkelerinden biriydi” ifadeleri kullanıldığı bildirildi. Şi Cinping açıklamasında, “İki ülke arasındaki ortak ilişkilerin geliştirilmesine büyük önem veriyorum. Diplomatik ilişkilerin 65. yıl dönümünü değerlendirmek, ikili ilişkileri güçlendirmek ve daha fazla başarıya ulaşmak için Cumhurbaşkanı Esed ile birlikte çalışmaya hazırım” dedi.
Suriye Halk Meclisi Başkanı Hammude Sabbağ’ın açıkladığı seçim sonuçlarına göre, Esed oyların yüzde 95,1’ini alarak 7 yıllık yeni bir cumhurbaşkanlık dönemi kazandı. Batılı ülkeler seçimleri ‘hileli’ olarak değerlendirerek, seçim sonuçlarını tanımayacaklarını belirtti. Öte yandan Demokratik Ulusal Cephe (DUC) kuruluş kongresini Şam’da düzenleyeceklerini duyurdu.
Sabbağ dün (Pazartesi) yaptığı bir açıklamada, “Suriye halk devriminin başlamasından on yıl sonra, dahili, bölgesel ve uluslararası son derece karmaşık koşullarda halkımız meşru özgürlük, onur ve sosyal adalet haklarını elde etme noktasında mücadelesini sürdürüyor.
Rejimin şiddet aygıtlarına sahip olması, reform ve değişiklik yapamaması, milis gruplarını kabul etmesiyle temsil edilen askeri güvenlik çözümünü benimsemesine neden olan Suriye gerçeği ışığında, Suriye topraklarına yabancı ordular girdi ve aşırılıkçı terör örgütleri bölgede yayıldı. Suriye’deki çatışmalara, yıkımlara, tutuklamalara, yerinden edilmelere ve vekalet savaşlarına neden olan bu durum, ülkemizi, müdahale eden herkes için bir çatışma alanı haline getirdi. Suriye halkının yoksulluk ve hizmetlerin sağlanamaması noktasındaki acıları artıyor. Ekmek, ilaç, yakıt gibi temel ihtiyaçları temin edilmesi gerekiyor” dedi.
DUC tarafları, yetkililerin yapılmasını engellemesinin ardından geçtiğimiz ayın 18’inde DUC’un kuruluş kongresini bir başkan, bir başkan yardımcısı, raportör ve sekreter eşliğinde, elektronik ortamda gerçekleştirmişti. Görüşmede belge taslakları ile düzenlemeler ele alınarak, siyasi vizyon onaylandı.
Belgede, “CUD, Suriye içindeki ve dışındaki tüm muhalif ulusal güçlere ve şahsiyetlere açık tüm sembolleri ve temelleri ile mevcut zalim rejim için radikal ve kapsamlı bir ulusal demokratik değişim projesinin gerçekleşmesine katkıda bulunan genişletilmiş bir cephe inşa etmek için ulusal çalışmayı üstlenecek. Ayrıca siyasi geçişin sağlanmasına ve modern bir demokratik devletin inşa edilmesine katkıda bulunacak” ifadeleri yer aldı.
Belgede geçen diğer ifadeler şu şekilde, “CUD, ulusal egemenliği yeniden kurmak için çalışıyor ve ülkeyi tüm işgallerden, askeri çözüm peşindekilerden, iktidara bağlı olanlardan, güvenlik servislerini susturan, işkence altında tutuklayan, öldürenlerden ve ayrıca devletin ve toplumun tüm noktalarını kontrol eden bir rejimden kurtarma çabasıyla hareket ediyor. Rejim, bugüne kadar, özellikle 2012 tarihli Cenevre 1 Bildirgesi ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2118 ve 2254 sayılı kararları başta olmak üzere uluslararası kararların öngördüğü siyasi çözüme engel olmaya devam ediyor.”



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP