Uluslararası Çalışma Örgütü: Salgın 100 milyondan fazla işçiyi daha fazla yoksulluğa sürükledi

Florida’da bir kereste fabrikasında çalışan işçi (AFP)
Florida’da bir kereste fabrikasında çalışan işçi (AFP)
TT

Uluslararası Çalışma Örgütü: Salgın 100 milyondan fazla işçiyi daha fazla yoksulluğa sürükledi

Florida’da bir kereste fabrikasında çalışan işçi (AFP)
Florida’da bir kereste fabrikasında çalışan işçi (AFP)

Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 17 aydır süren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını süresince çalışma saatlerindeki önemli azalma ve iyi iş fırsatlarının olmaması nedeniyle 100 milyondan fazla işçinin daha fazla yoksulluğa sürüklendiğini açıkladı.
ILO’nun yıllık raporunda, istihdamın 2023 yılına kadar salgın öncesi seviyelere geri dönmeyeceği için krizin uzayacağı konusunda uyarı yapılırken, 2022 sonunda hala 23 milyondan daha az istihdam olacağı belirtildi. 
ILO Genel Direktörü Guy Ryder, söz konusu raporla ilgili gazetecilere verdiği demeçte, “Kovid-19, halk sağlığı krizinin yanı sıra bir istihdam ve insani krizdir. İnsana yakışır işlerin yaratılmasını hızlandırmak, toplumun en savunmasız üyelerini desteklemek ve en çok etkilenen ekonomik sektörlerin toparlanmasını sağlamak için anlamlı bir çaba göstermezsek, salgının uzun süreli etkileri insan ve ekonomi potansiyeli kaybı ve yüksek oranda yoksulluk ve eşitsizlik şeklinde yıllarca bizimle birlikte kalacaktır” dedi.
ILO raporu, 2019’a kıyasla, dünya çapında 108 milyon işçinin daha yoksul veya son derece yoksul olarak sınıflandırıldığını, kendileri ve ailelerinin kişi başına günlük 3,20 dolardan az bir gelirle geçindiğini gösterdi.



Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
TT

Arakçi: Nükleer silah peşinde değiliz ve İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemeli

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (AFP)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi bugün yaptığı açıklamada ABD’nin İran'la müzakerelerdeki amacının İran'ı ‘nükleer haklarından’ mahrum bırakmak olması halinde Tahran'ın bu haklarından asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen Arap-İran Diyalog Forumu'nda konuşan Arakçi, ülkesinin nükleer silah sahibi olmayı bir tabu olarak gördüğünü, ancak uranyumu barışçıl yollarla zenginleştirme hakkı konusunda ısrarcı olduğunu belirtti. Aynı zamanda İsrail'in nükleer silah cephaneliğine sahip olmasına izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan İranlı Bakan, ülkesinin diyalog ilkesine inandığını ve bölge ülkeleri arasında diyalog çağrısında bulunduğunu vurguladı. İran'ın bölgesel diyalogda daha üst bir aşamaya geçtiğini belirten Arakçi, “bölge ülkeleriyle ilk konferansı gerçekleştirmeyi başardık” dedi.

İran’ın resmi haber ajanslarının aktardığına göre İran ve ABD arasında Umman’da yapılması planlanan yeni müzakere turunun başlamasına bir gün kala yaptığı açıklamada Arakçi, İran'ın ABD ile görüşmelerini ‘iyi niyetle’ sürdürdüğünü söyledi.

İran Dışişleri Bakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ancak müzakerelerin amacının İran'ı nükleer haklarından mahrum bırakmaksa, İran'ın hiçbir hakkından vazgeçmeyeceğini açıkça vurguluyorum.”

İran defalarca kez uranyum zenginleştirme hakkının müzakere edilemez olduğunu ileri sürerek bazı ABD’li yetkililer tarafından dile getirilen ‘sıfır uranyum zenginleştirme’ talebini reddetti.

Fakat ABD Başkanı Donald Trump'ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff cuma günü verdiği bir röportajda, ABD ile yapılacak herhangi bir anlaşma kapsamında İran'ın uranyum zenginleştirme tesislerinin lağvedilebileceğini belirtti.

rfgthyju
Arakçi ve Witkoff (AP)

Trump, İran'ın nükleer programına ilişkin uzun süredir devam eden anlaşmazlığı çözecek yeni bir anlaşmaya varılmaması halinde İran'ı bombalamakla tehdit etti. Göreve geldiği ilk dönemde Trump, ülkesinin Tahran ile dünya güçleri arasında 2015 yılında imzalanan ve İran'ın nükleer faaliyetlerini dizginlemeyi amaçlayan nükleer anlaşmadan tek taraflı olarak çekildiğini açıklamıştı.

Batılı ülkeler, ABD'nin 2015 tarihli nükleer anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran'ın hız verdiği nükleer programının nükleer silah üretmeye yönelik olduğunu söylerken, İran bu çalışmaların sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

Arakçi, sözlerini şöyle noktaladı:

“İran, ABD ile yaptığı dolaylı müzakerelerde nükleer enerjinin barışçıl amaçlarla kullanılması hakkını vurguluyor ve nükleer silah edinmenin peşinde olmadığını açıkça ifade ediyor. İran müzakereleri iyi niyetle sürdürüyor. Eğer bu görüşmelerin amacı nükleerleşmemeyi sağlamaksa bir anlaşmaya varılabilir. Eğer amaç İran'ın nükleer haklarını kısıtlamaksa, İran bu haklarından asla vazgeçmeyecektir.”