Suudi Arabistan ve Kuveyt veliaht prensleri, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüştü

Suudi Arabistan Kralı, Kuveyt Emiri’nden bir mektup aldı.

Kuveyt Emiri’nin Suudi Arabistan Kralı’na yolladığı mektubu Suudi Arabistan Veliaht Prensi teslim aldı. (SPA)
Kuveyt Emiri’nin Suudi Arabistan Kralı’na yolladığı mektubu Suudi Arabistan Veliaht Prensi teslim aldı. (SPA)
TT

Suudi Arabistan ve Kuveyt veliaht prensleri, bölgesel ve uluslararası gelişmeleri görüştü

Kuveyt Emiri’nin Suudi Arabistan Kralı’na yolladığı mektubu Suudi Arabistan Veliaht Prensi teslim aldı. (SPA)
Kuveyt Emiri’nin Suudi Arabistan Kralı’na yolladığı mektubu Suudi Arabistan Veliaht Prensi teslim aldı. (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Muhammed bin Selman, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ile Riyad'da bir araya geldi. Bu, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın Suudi Arabistan’a düzenlediği ilk ziyaret oldu.
İki veliaht prens, ikili iş birliğinin gelişimini destekleyen fırsatların yanı sıra bölgesel ve uluslararası gelişmeler ile güvenlik ve istikrarı artırmaya yönelik çabaları ele aldılar.
Kuveyt Veliaht Prensi görüşmenin başında, Kuveyt Emiri Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’ın Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’e yolladığı mektubu Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ne takdim etti.
SPA’nın haberine göre iki Veliaht Prens, ülkeleri arasındaki kardeşlik ilişkilerini, çeşitli alanlarda ikili iş birliğinin yönlerini ve bu ortaklığı destekleme fırsatlarını görüştüler.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Kuveyt Veliaht Prensi’ni dün sabah erken saatlerde Riyad'daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı'nda karşıladı. Kuveyt Veliaht Prensi, ziyaretinin bitişinde kendisi ve beraberindeki heyete gösterilen cömert misafirperverlik ve sıcak karşılama için Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prensi’ne teşekkürlerini ve takdirlerini sundu. İki ülkeyi birbirine bağlayan özel ve güçlü ilişkilere ve kardeşlik bağlarına övgüde bulunan Kuveyt Veliaht Prensi, kendi deyimiyle; kardeşlik ve muhabbet ruhuna sahip Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile bir araya gelmekten son derece memnun olduğunu vurguladı.
Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan bin Abdullah da yaptığı açıklamada Şeyh Meşal el-Ahmed’in Veliaht Prenslik görevini üstlenmesinin ardından gerçekleştirdiği bu ilk ülke dışı ziyaretini Suudi Arabistan Krallığı’na yaparak iki ülke arasındaki ilişkilerin önemini ortaya koyduğunu kaydetti.
Prens Faysal bin Abdullah, ziyaretin iki ülke arasındaki siyasi ilişkileri güçlendireceğine, bölgesel düzeydeki pek çok siyasi konuda koordinasyon düzeyini iki liderlik düzeyine çıkararak olumlu etkiler yaratacağına yönelik umudunu dile getirdi. Bu yönde bölgede güvenlik ve istikrarın sağlanması için Arap ve İslam milletleri çıkarlarına hizmet edecek ve gündemdeki meselelerini destekleyecek şekilde bölgesel ve uluslararası arenalarda ortak koordinasyonda bulunulmasının önemine dikkat çekti. İran’ın bölgedeki tehditlerine karşı yeni ABD yönetimi ile birlikte ortak koordinasyon sağlanması, İran’a yönelik ekonomik yaptırımların ve silah ambargosunun devam etmesinin gerekliliğin altını çizdi.
SPA'ya yaptığı açıklamada iki ülke arasındaki siyasi ilişkilerin son yıllardaki gelişimine, ekonomik ve ticari ilişkilerdeki ilerleme ve büyüme düzeyine dikkat çeken Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, Krallığın Kuveyt ile Kral Abdulaziz bin Abdurrahman es-Suud dönemine uzanan güçlü ilişkileri olduğunu vurguladı.
Kral Abdulaziz bin Abdurrahman es-Suud, Suudi Arabistan Krallığı’nın kuruluşunun başlangıcında Riyad’ı geri almak için yola Kuveyt’ten çıkmıştı. Kuveyt'i Irak işgalinden kurtarmada da belirleyici bir rol oynayan Krallık, Kuveyt halkını, Krallığın tüm şehirlerinde ağırlıyor. Nitekim Suudi Arabistan ile Kuveyt arasındaki siyasi ilişkiler, iki ülke arasında iyi komşuluk ve karşılıklı saygı ilkesi, birçok siyasi konuda ortak koordinasyon ve çıkarlarına hizmet eden iş birliği üzerinden karakterize ediliyor.
Suudi Arabistan ve Kuveyt taraflarının karşılıklı ticaret seviyesini yükseltmeyi hedeflediklerini belirten Bakan, iki ülkenin Suudi Arabistan-Kuveyt Koordinasyon Konseyi çalışmalarını etkinleştirme yönünde birlikte çalıştıklarını, ilk toplantının en kısa sürede düzenleneceğini ifade etti.
Koronavirüs salgını yansımalarıyla karşı karşıya kalındığı bir dönemde iki ülkenin sağlık bakanları arasında bu yönde kalıcı, doğrudan ve sürekli bir koordinasyon sağlandığını vurgulayan Prens Faysal açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Krallık, piyasasının istikrara kavuşması için kardeş Kuveyt'i destekledi. Bu yönde Kuveyt'e giden yük kamyonlarının kendi topraklarından geçişi için Krallığın kara ve deniz limanlarını açık tuttu, Suudi ürünlerinin Kuveyt pazarına ihracatını da sürdürdü. Söz konusu karar memnuniyetle karşılandı. Kuveyt Kabinesi, Krallık hükümetine teşekkürlerini sundu.”
Suudi Arabistan Veliaht Prensi'nin Yeşil Orta Doğu girişimi hedeflerine ulaşılması yönünde Kuveyt’in Krallık ile birlikte çalışmadaki rolüne ve girişime resmi düzeyde verdiği desteğe de değinen Prens Faysal bin Ferhan, bu girişimin Kuveyt'te resmi ve halk seviyesinde olumlu tepkiler aldığını kaydetti.
Suudi Arabistan ile Kuveyt arasındaki güçlü tarihi bağları vurgulayan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) Genel Sekreteri Nayif el-Hacraf da Kuveyt Veliaht Prensi'nin Krallığı ziyaretinin, Krallığın Kuveyt, liderleri ve halk nezdindeki konumunu yansıtan yüksek ve asil anlamlar taşıdığına dikkat çekti. Aynı zamanda bu ziyaretin istisnai ilişkileri ve ortak vizyonları pekiştireceğini vurguladı.
Kuveyt Veliaht Prensi'nin Krallığa yaptığı ziyareti memnuniyetle karşılayan Suudi Arabistan'ın Kuveyt Büyükelçisi Sultan bin Halid de iki ülke arasında var olan 130 yılı aşkın tarihi ilişkilerin özel ve güçlü olduğunun altını çizdi. İki ülke arasındaki ilişkilerin sevgi, kardeşlik ve ortak bir kader ile şekillendiğini kaydeden Büyükelçi Halid, ilişkilerin geleceğinin de vaat edici olduğunu vurguladı.
Kuveyt’in Riyad Büyükelçisi Şeyh Ali el-Halid el-Cabir es-Sabah da dün, Kuveyt Veliaht Prensi’nin Suudi Arabistan ziyaretinin iki ülke liderlerini bir araya getiren güçlü kardeşlik ilişkilerinin bir uzantısı olduğunu, tarihi bir önemi gözler önüne serdiğini kaydetti.
Her zaman üst düzey bir model olan Suudi-Kuveyt ilişkilerinin büyümeye ve güçlenmeye devam ettiğini vurgulayan Büyükelçi, iki ülkenin Kuveyt Emiri Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah ve Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz döneminde en parlak yıllarını yaşadığına dikkat çekti. Ayrıca iki ülkenin 2018'de aralarındaki mevcut ve büyüyen iş birliği kapsamında yeni bir başlangıç ​​olarak görülen Suudi Arabistan-Kuveyt Koordinasyon Konseyi'nin kurulması için attıkları imzanın ekonomik büyüme yönünde geniş perspektifler sağladığının altını çizdi.
Büyükelçi açıklamasında ekonomik çeşitliğin, ekonominin sürdürülebilirliğini sağlama yönündeki kalkınma planlarına eşlik ettiğine, Krallığın Vizyon 2030 ve Kuveyt'in Vizyon 2035 kapsamındaki iddialı planların tükenebilir kaynak olarak petrole olan bağımlılığı azaltma hedefiyle geldiğine dikkat çekti.
Kuveyt Büyükelçisi’nin aktardığına göre Yeşil Orta Doğu girişimi dolayısıyla Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ne övgü ve takdirlerini sunan Kuveyt Emiri, bu girişimi kutsadığını, Kuveyt'in girişimin hedeflerine ulaşma yolunda Krallık ile birlikte çalışmaya hazır olduğunu söyledi.
Tarihsel derinlik, kardeşlik ve kader birliği ile karakterize edilen Suudi Arabistan-Kuveyt ilişkileri, uluslararası komşuluk kavramlarının ötesine geçmiş durumda. Hem resmi hem de halk düzeyinde yakınlığı ile bilinen bu ilişkiler, iki ülkedeki liderliğin ortak iş birliğini pekiştirme konusundaki isteği ile daha da güçlü hale geliyor. Suudi Arabistan-Kuveyt Koordinasyon Konseyi de halklarının refahı için iki ülkenin Körfez çalışma sistemindeki rolüne olumlu yönde yansıyacak ortak iş birliği sürecine güçlü bir şekilde destek olmayı hedefliyor.
Prens Muhammed bin Salman'ın iki yıl önceki Kuveyt ziyareti, ülkeler arasındaki yakın ilişkileri teyit eder nitelikteydi. Rahmetli Kuveyt Emiri Sabah el-Ahmed el-Cabir es-Sabah tarafından karşılanan Prens Muhammed bin Salman’ın bu ziyareti, iki ülke ve halkları arasındaki kardeş ilişki bağlarını pekiştirmiş, bölgedeki ortak sorunların çözümüne katkıda bulunmuştu.
Krallık ve Kuveyt'in ortak çabaları, iki ülkenin çeşitli ekonomik, güvenlik, kültürel alanlarda daha fazla iş birliği elde etmek ve yetenekleri yatırımlara dönüştürmek için Krallık 2030 Vizyonu ila Kuveyt 2035 Vizyonu çerçevesindeki iş birliğinin mevcut yönlerini güçlendirmeye devam ediyor. 2019 yılının aralık ayında bölünmüş bölgelerin ve bitişik sulak alanların paylaştırılmasına ilişkin anlaşmalar imzalanmış, her iki taraf da petrol üretimine yeniden başlamıştı.
İki ülkenin çeşitli bölgesel, Arap, İslami ve uluslararası siyasi meselelere yönelik çabaları, Riyad ile Kuveyt arasındaki tamamlayıcı rollere dayalı, ikili uyum ve anlayış ile birleşmiş durumda. KİK ve Birleşmiş Milletler’de yer alan iki ülke, İslam İşbirliği Teşkilatı'nın da kurucuları arasında bulunuyor.
Krallık ve Kuveyt’in tarih boyunca bölge ve dünyadaki krizler, iniş çıkışlar ve dönüşlerle ilgili tutumları, adalet ve barış davalarına hizmet etme yönündeki yakın dayanışmalarını gözler önüne seriyor.
Suudi Arabistan-Kuveyt ilişkileri stratejisi, kurucularının 1891'den bu yana temellerini atma konusundaki bilgeliklerine dayanıyor. 2 Aralık 1922'de sınırlarla ilgili Ukayr Antlaşması’nı imzalayan iki ülke, 20 Nisan 1942'de de siyasi, ekonomik ve güvenlik ilişkilerini düzenlemek için hazırlanan bir diğer anlaşmaya varmıştı.
Suudi Arabistan ve Kuveyt, bölgesel ve ilgili uluslararası meseleleri ele alma konusundaki ortak tutumlarını resmi mektuplar, telefon görüşmeleri ve karşılıklı ziyaretler ile pekiştirmeye devam ediyor. İki ülkenin görüşleri başta terörizm ve radikalizm ile mücadele ve bazı Arap bölgelerindeki çatışmalar olmak üzere bölgedeki birçok başlıkta uyumunu koruyor. Aynı zamanda terör örgütü DEAŞ, Lübnan’daki terörist Hizbullah milisleri, Yemen’deki muadilleri Husiler başta olmak üzere terör örgütleri faaliyetlerine karşı koyma yönünde de bir ortak görüş mevcut. Bu nedenle Kuveyt, Yemen'deki meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu ortak güçlerinde de yer alıyor.
Kuveyt resmi haber ajansı (KUNA), köklü ilişkileri pekiştirmek için düzenlenen bu ziyaretin iki ülke arasındaki iş birliğinin gücünü kanıtlar nitelikte olduğunu aktardı.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.