Körfez ülkelerinde koronavirüs: Suudi Arabistan’da aktif vaka sayısı artıyor

Körfez ülkeleri vatandaşlarının kara sınırlarından geçiş yapmalarına izin verirken Umman da tedbirleri hafifletiyor.

Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)
Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)
TT

Körfez ülkelerinde koronavirüs: Suudi Arabistan’da aktif vaka sayısı artıyor

Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)
Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)

Suudi Arabistan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarında ciddi bir artışa tanık oluyor. Ülkedeki aktif vaka sayısı 10 bin 43’e ulaştı. Sağlık Bakanlığı’nın dün yaptığı açıklamaya göre, bin 269 yeni vaka daha kaydedildi. Böylece toplam vaka sayısı 452 bin 956 oldu. Yoğun bakımda tedavi görenlerin sayısı da bin 489 olarak açıklandı.  
Sağlık Bakanlığı dün bin 81 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşenlerin sayısının 435 bin 520’ye yükseldiğini, son 24 saatte 16 kişinin yaşamını yitirdiğini ve toplam ölü sayısının 7 bin 393’e ulaştığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı koronavirüs salgının yayılmasının önlenmesi ve toplumun sağlığının korunması için yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı.
Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve Rehberlik Bakanlığı dün, cemaat arasında 12 koronavirüs vakasının kaydedilmesinin ardından üç bölgede geçici olarak kapatılan 12 caminin yeniden açıldığını bildirdi. Sterilizasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından yeniden açılan cami sayısı bin 461’e yükseldi.
Bakanlık sterilizasyon çalışmalarının ardından Mekke’de 9, Baha’da iki ve Riyad’da da bir caminin açııldığını kaydetti.

Umman
Umman Sultanlığı dün Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri vatandaşlarının çalışmalarını sürdürebilmeleri için kara sınırlarından günlük geçişler yapmalarına izin verildiğini ve koronavirüs salgının engellenmesi amacıyla uygulanan bazı kısıtlamaların hafifletildiğini duyurdu.
Sultanlık ayrıca Brezilya, Nijerya, Tanzanya, Sierra Leone, Etiyopya, İngiltere, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Mısır, Filipinler ve Tayland’dan gelen yolcuların ülkeye girişlerine yönelik uygulanan yasağın süresinin uzatılmasına karar verdi.
Yapılan açıklamada 5 Haziran’dan başlayarak bir sonraki duyuruya kadar, Umman’a giriş yaptıkları tarihten önceki 14 gün boyunca yasaklanan ülkelerden herhangi birinde bulunan tüm yolcuların ve Malezya ve Vietnam’dan gelenlerin ülkeye giriş yapmasına izin verilmeyeceğini duyurdu.
Sultanlık tüm eyaletlerde 20.00-04.00 saatleri arasında uygulanmakta olan ticari faaliyet yasağına ise son verdi. Kapasitelerinin yüzde 50’yi geçmemesi şartı ile dükkanların, mağazaların, restoranların ve kafelerin çalışmalarına devam etmesine ancak 12 yaş altı çocukların bu mekanlara girmesine izin verilmemesine karar verdi.
Sultanlık, kapasitelerinin yüzde 10’unun kullanılması şartı ile sadece 5 vakit namazın için camilerin açılmasını onayladı.  Ayrıca kapasitelerinin yüzde 50’sini aşmamak kaydıyla ticari faaliyetlere ve yüzde 30’unu aşmamak kaydıyla düğün ve benzeri sosyal faaliyetlere izin verilmesi kararlaştırıldı.
Bunların yanı sıra plaj ve parkların açılmasına, toplanmaların engellenmesine, otel müşterilerinin yüzme havuzu ve spor salonlarını yüzde 50 kapasite ile kullanmasına izin verildi. Açık alanlarda grup sporlarının yapılmasına yönelik yasak kaltı.
Koronavirüs ile mücadele kısıtlamalarını hafifletme kararı Umman Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan, ikinci doz aşılama uygulamasının pazar günü başlayacağına yönelik duyurunun ardından geldi.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Umman’daki toplam vaka sayısı 219 bin 529’e, can kaybı 2 bin 370’e ve iyileşme oranı da yüzde 91,6’ya yükseldi.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün, Sotrovimab ilacının hafif ve orta şiddetli semptomlar görülen Kovid-19 vakalarının tedavisinde, acil durumlarda kullanılmasının onaylandığını duyurdu.
Kuveyt resmi haber ajansı KUNA, İlaç ve Gıda Kontrol İşleri Müsteşar Yardımcısı Dr. Abdullah el-Bedr’in Sotrovimab ilacının bir monoklonal antikor ilacı olduğunu ve enfeksiyon riski taşıyan yetişkinlerde ve çocuklarda (12 yaş ve üzeri) hafif ve orta şiddetli Kovid-19 vakalarını tedavi etmek için kullanıldığını söylediğini aktardı.
Müsteşar Yardımcısı, ilacın 65 yaş ve üstü ya da belirli sağlık rahatsızlığı olan kişilerin tedavisinde de kullanıldığını, söz konusu ilacın hastanede tedavi gören veya enfeksiyon nedeniyle oksijen desteğine ihtiyaç duyan Kovid-19 hastalarında ise kullanılmadığını vurguladı.
Dr. Abdullah el-Bedr, Sotrovimab ilacına yönelik klinik çalışmaların, ilacın hastaneye yatışları veya ölümleri yüzde 85 oranında azalttığını gösterdiğini bildirdi. İlaç, çalışma şekli ile de diğerlerinden ayrılıyor. Virüsün insan hücrelerine yapışmasını ve girmesini önlemek için tasarlanmış bir monoklonal antikordan oluşuyor.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) daha önce yaptığı açıklamalarda ilacın Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan veya oksijen tedavisi gören hastalarda kullanımının onaylanmadığını bildirmişti.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı dün, son 24 saat içinde 98 bin 545 aşı uygulandığını, böylece toplam uygulanan doz miktarının 13 milyon 66 bin 261’e, aşı dağılım oranının da 100 kişide 132,11’e yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık ayrıca ülkede 2 bin 154 yeni bulaş daha kaydedildiğini, vakaların tamamının durumunun stabil olduğunu ve gerekli sağlık hizmetlerinin verildiğini açıkladı. Güncel veriler ile ülkede kaydedilen toplam vaka sayısı 574 bin 958’e yükseldi. Kovid-19 sebebiyle iki kişinin daha hyaşamını yitirmesi ile ülkedeki toplam can kaybı bin 686’ya ulaştı.

Bahreyn
Bahreyn’de dün 29 kişi daha Kovid-19 sebebiyle yaşamını yitirdi. Böylece toplam ölü sayısı bin 9’a yükseldi ve Kovid-19’a bağlı ölümler bin ölüm sınırını aştı. Sağlık Bakanlığı 983’ü göçmen işçi, bin 274’ü daha önce kaydedilen vakalarla ile temas kuran kişiler ve ikisi yurt dışından gelenler olmak üzere 2 bin 259 yeni vaka kaydetti. Ülkede tespit edilen vaka sayısı toplam 213 bin 827’ye yükseldi.
Bakanlık ayrıca 427 kişinin tedavisinin devam ettiğini bildirdiği açıklamasında 326 kişinin yoğun bakımda olduğunu aktardı. 27 bin 954’e ulaşan aktif vakaların 27 bin 628’inin durumunun stabil olduğu bilgisi paylaşıldı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.