Körfez ülkelerinde koronavirüs: Suudi Arabistan’da aktif vaka sayısı artıyor

Körfez ülkeleri vatandaşlarının kara sınırlarından geçiş yapmalarına izin verirken Umman da tedbirleri hafifletiyor.

Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)
Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)
TT

Körfez ülkelerinde koronavirüs: Suudi Arabistan’da aktif vaka sayısı artıyor

Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)
Sağlık Bakanlığı yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı. (Abdullah Falih)

Suudi Arabistan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarında ciddi bir artışa tanık oluyor. Ülkedeki aktif vaka sayısı 10 bin 43’e ulaştı. Sağlık Bakanlığı’nın dün yaptığı açıklamaya göre, bin 269 yeni vaka daha kaydedildi. Böylece toplam vaka sayısı 452 bin 956 oldu. Yoğun bakımda tedavi görenlerin sayısı da bin 489 olarak açıklandı.  
Sağlık Bakanlığı dün bin 81 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşenlerin sayısının 435 bin 520’ye yükseldiğini, son 24 saatte 16 kişinin yaşamını yitirdiğini ve toplam ölü sayısının 7 bin 393’e ulaştığını duyurdu.
Sağlık Bakanlığı koronavirüs salgının yayılmasının önlenmesi ve toplumun sağlığının korunması için yaz tatili ve seyahat dönemi süresince koruyucu önlemlere bağlı kalınmasının önemini vurguladı.
Suudi Arabistan İslami İşler, Davet ve Rehberlik Bakanlığı dün, cemaat arasında 12 koronavirüs vakasının kaydedilmesinin ardından üç bölgede geçici olarak kapatılan 12 caminin yeniden açıldığını bildirdi. Sterilizasyon işlemlerinin tamamlanmasının ardından yeniden açılan cami sayısı bin 461’e yükseldi.
Bakanlık sterilizasyon çalışmalarının ardından Mekke’de 9, Baha’da iki ve Riyad’da da bir caminin açııldığını kaydetti.

Umman
Umman Sultanlığı dün Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri vatandaşlarının çalışmalarını sürdürebilmeleri için kara sınırlarından günlük geçişler yapmalarına izin verildiğini ve koronavirüs salgının engellenmesi amacıyla uygulanan bazı kısıtlamaların hafifletildiğini duyurdu.
Sultanlık ayrıca Brezilya, Nijerya, Tanzanya, Sierra Leone, Etiyopya, İngiltere, Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Mısır, Filipinler ve Tayland’dan gelen yolcuların ülkeye girişlerine yönelik uygulanan yasağın süresinin uzatılmasına karar verdi.
Yapılan açıklamada 5 Haziran’dan başlayarak bir sonraki duyuruya kadar, Umman’a giriş yaptıkları tarihten önceki 14 gün boyunca yasaklanan ülkelerden herhangi birinde bulunan tüm yolcuların ve Malezya ve Vietnam’dan gelenlerin ülkeye giriş yapmasına izin verilmeyeceğini duyurdu.
Sultanlık tüm eyaletlerde 20.00-04.00 saatleri arasında uygulanmakta olan ticari faaliyet yasağına ise son verdi. Kapasitelerinin yüzde 50’yi geçmemesi şartı ile dükkanların, mağazaların, restoranların ve kafelerin çalışmalarına devam etmesine ancak 12 yaş altı çocukların bu mekanlara girmesine izin verilmemesine karar verdi.
Sultanlık, kapasitelerinin yüzde 10’unun kullanılması şartı ile sadece 5 vakit namazın için camilerin açılmasını onayladı.  Ayrıca kapasitelerinin yüzde 50’sini aşmamak kaydıyla ticari faaliyetlere ve yüzde 30’unu aşmamak kaydıyla düğün ve benzeri sosyal faaliyetlere izin verilmesi kararlaştırıldı.
Bunların yanı sıra plaj ve parkların açılmasına, toplanmaların engellenmesine, otel müşterilerinin yüzme havuzu ve spor salonlarını yüzde 50 kapasite ile kullanmasına izin verildi. Açık alanlarda grup sporlarının yapılmasına yönelik yasak kaltı.
Koronavirüs ile mücadele kısıtlamalarını hafifletme kararı Umman Sağlık Bakanlığı tarafından dün yapılan, ikinci doz aşılama uygulamasının pazar günü başlayacağına yönelik duyurunun ardından geldi.
Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre Umman’daki toplam vaka sayısı 219 bin 529’e, can kaybı 2 bin 370’e ve iyileşme oranı da yüzde 91,6’ya yükseldi.

Kuveyt
Kuveyt Sağlık Bakanlığı dün, Sotrovimab ilacının hafif ve orta şiddetli semptomlar görülen Kovid-19 vakalarının tedavisinde, acil durumlarda kullanılmasının onaylandığını duyurdu.
Kuveyt resmi haber ajansı KUNA, İlaç ve Gıda Kontrol İşleri Müsteşar Yardımcısı Dr. Abdullah el-Bedr’in Sotrovimab ilacının bir monoklonal antikor ilacı olduğunu ve enfeksiyon riski taşıyan yetişkinlerde ve çocuklarda (12 yaş ve üzeri) hafif ve orta şiddetli Kovid-19 vakalarını tedavi etmek için kullanıldığını söylediğini aktardı.
Müsteşar Yardımcısı, ilacın 65 yaş ve üstü ya da belirli sağlık rahatsızlığı olan kişilerin tedavisinde de kullanıldığını, söz konusu ilacın hastanede tedavi gören veya enfeksiyon nedeniyle oksijen desteğine ihtiyaç duyan Kovid-19 hastalarında ise kullanılmadığını vurguladı.
Dr. Abdullah el-Bedr, Sotrovimab ilacına yönelik klinik çalışmaların, ilacın hastaneye yatışları veya ölümleri yüzde 85 oranında azalttığını gösterdiğini bildirdi. İlaç, çalışma şekli ile de diğerlerinden ayrılıyor. Virüsün insan hücrelerine yapışmasını ve girmesini önlemek için tasarlanmış bir monoklonal antikordan oluşuyor.
ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) daha önce yaptığı açıklamalarda ilacın Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatırılan veya oksijen tedavisi gören hastalarda kullanımının onaylanmadığını bildirmişti.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Sağlık ve Toplum Koruma Bakanlığı dün, son 24 saat içinde 98 bin 545 aşı uygulandığını, böylece toplam uygulanan doz miktarının 13 milyon 66 bin 261’e, aşı dağılım oranının da 100 kişide 132,11’e yükseldiğini duyurdu.
Bakanlık ayrıca ülkede 2 bin 154 yeni bulaş daha kaydedildiğini, vakaların tamamının durumunun stabil olduğunu ve gerekli sağlık hizmetlerinin verildiğini açıkladı. Güncel veriler ile ülkede kaydedilen toplam vaka sayısı 574 bin 958’e yükseldi. Kovid-19 sebebiyle iki kişinin daha hyaşamını yitirmesi ile ülkedeki toplam can kaybı bin 686’ya ulaştı.

Bahreyn
Bahreyn’de dün 29 kişi daha Kovid-19 sebebiyle yaşamını yitirdi. Böylece toplam ölü sayısı bin 9’a yükseldi ve Kovid-19’a bağlı ölümler bin ölüm sınırını aştı. Sağlık Bakanlığı 983’ü göçmen işçi, bin 274’ü daha önce kaydedilen vakalarla ile temas kuran kişiler ve ikisi yurt dışından gelenler olmak üzere 2 bin 259 yeni vaka kaydetti. Ülkede tespit edilen vaka sayısı toplam 213 bin 827’ye yükseldi.
Bakanlık ayrıca 427 kişinin tedavisinin devam ettiğini bildirdiği açıklamasında 326 kişinin yoğun bakımda olduğunu aktardı. 27 bin 954’e ulaşan aktif vakaların 27 bin 628’inin durumunun stabil olduğu bilgisi paylaşıldı.



Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, ocak ayında yabancıların mülk sahibi olmasına izin vermeye hazırlanıyor

Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)
Riyad'da bir caddede seyreden arabalar (Reuters)

Suudi Arabistan, gayrimenkul sektöründe yabancı yatırımcılara yönelik yeni bir döneme hazırlanıyor. Ülke, ocak ayında yürürlüğe girecek güncellenmiş yabancı mülkiyet yasası ile yabancı birey ve kuruluşların ülke genelinde gayrimenkul edinimini düzenleyecek. Bu sistem, gayrimenkul sektörünün gayri safi yurt içi hasılaya (GSYİH) katkısını artırmayı ve gelir kaynaklarını petrolden bağımsız olarak çeşitlendirmeyi hedefleyen stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Söz konusu hedefler, Suudi Arabistan’ın Vizyon 2030 programıyla uyumlu bir yaklaşım sergiliyor.

Uygulamadan sorumlu olan Gayrimenkul Genel Otoritesi, yürütme yönetmeliğini hazırlıyor ve yabancıların mülkiyet ve yatırım yapabileceği bölgeleri belirlemeye çalışıyor. Belirlenen detaylar, sistemin yürürlüğe girmesinden önce kamuoyuna açıklanacak.

Yeni yasa ayrıca, uluslararası profesyonellerin ülkede kalmasını desteklemeyi, şehirleşme ve kentsel yaşam kalitesini artırmayı amaçlıyor.

Mülkiyet kapsamı

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil, geçtiğimiz hafta yaptığı bir televizyon röportajında, gelecek ay yabancıların konut amaçlı gayrimenkul edinme sisteminin yürürlüğe gireceğini açıkladı. Bakan, uygulamanın Suudi Arabistan’daki tüm şehirlerde geçerli olacağını, ancak Mekke, Medine, Cidde ve Riyad olmak üzere dört şehirde yalnızca belirlenen bölgelerde mülkiyetin mümkün olacağını belirtti. Ülkede ikamet eden yabancılar ise birer konut sahibi olabilecek.

Öte yandan, sistemin ekonomik sektörler açısından daha esnek olacağı ve ticari, sanayi ve tarım alanlarında yabancıların tüm şehirlerde mülkiyet ediniminin sınırlama olmadan mümkün olacağı kaydedildi.

Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)Suudi Arabistan Belediye, Köy İşleri ve İskân Bakanı Macid el-Hakil (SPA)

Suudi Arabistan Gayrimenkul Genel Otoritesi’nde yabancılar için mülkiyetten sorumlu icra direktörü Fahd bin Süleyman, kasım ayında yaptığı açıklamada, Riyad, Cidde ve kutsal şehirler (Mekke ve Medine) için yabancılara ayrılan bölgelerin hâlâ gözden geçirildiğini ve ‘yakın zamanda’ yeni mülkiyet kurallarını belirleyen yönetmeliklerle birlikte ilan edileceğini duyurdu. Bin Süleyman, söz konusu bölgelerin ‘çok geniş’ olacağını ve büyük ölçekli projeleri kapsayacağını belirterek, bu alanlarda yabancı mülkiyet oranının yüzde 70 ile yüzde 90 arasında olması beklendiğini aktardı. Kutsal şehirlerde satın alma yapacak kişilerin Müslüman olması gerektiğini vurgulayan Bin Süleyman, bunun dışında büyük bir kısıtlama bulunmayacağını ifade etti. Bin Süleyman, “Büyük şartlar yok ve sınırlamalar getirmek istemiyoruz; mevcut yasa ile güncellenmiş yasa karşılaştırıldığında belirgin bir fark görülecek” dedi.

Piyasa tahmini

Uzmanlar ve gayrimenkul sektörü profesyonelleri, güncellenmiş yabancı mülkiyet yasasının yürürlüğe girmesine kısa süre kala, söz konusu sistemin hazır konutlara yönelik ek bir talep yaratacağını ve gayrimenkul piyasasındaki likiditeyi artıracağını belirtti. Uzmanlar, uluslararası şirketlerin Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurmasını teşvik edecek bu sistemin ekonomik aktiviteyi canlandıracağını ve gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme dönemini başlatacağını öngörüyor. Etkinin özellikle Riyad, Cidde, Mekke, Taif, Medine ve turistik bölgelere yakın şehirlerde hissedileceği, yasanın etkilerinin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreği ile 2027 yılı boyunca netleşmeye başlayacağı tahmin ediliyor.

Gayrimenkul uzmanı ve pazarlamacı Sakr ez-Zehrani, konuyla ilgili açıklamasında, yasanın uygulanmaya başlamasının Suudi Arabistan gayrimenkul piyasasında dönüm noktası oluşturacağını belirtti. Zehrani, sistemin, geniş bir kesimin kiralamadan mülkiyete geçmesine yol açarak işlem yapan kullanıcı tabanını genişleteceğini vurguladı.

Zehrani, bu dönüşümün hazır konutlar ve planlı konut projelerine yönelik ek talep yaratacağını, satış ve alım hareketliliğini artıracağını ve piyasadaki likiditeyi güçlendireceğini kaydetti.

Gayrimenkul kalitesinin iyileştirilmesi

Zehrani, yabancıların ticari, sanayi ve tarım sektörlerinde tüm şehirlerde mülkiyet edinmesine izin verilmesinin, uluslararası şirketler için Suudi Arabistan’da ofis ve projeler kurma motivasyonunu artıracağı ve bunun ekonomik faaliyetleri canlandırarak gayrimenkul sektöründe daha istikrarlı bir büyüme dönemini başlatacağı öngörüsünde bulundu.

Zehrani’ye göre piyasadaki ilk değişiklikler, gayrimenkul ürünlerinin kalitesinin yükselmesi, geliştiricilerin daha yüksek standartlı ve iyi planlanmış projeler üretmesiyle daha geniş bir alıcı kitlesinin taleplerini karşılamaya yönelik olacak. Ayrıca, yerli ve yabancı yatırımcıların pazara girmesiyle organize arz hacminde de artış yaşanacak.

Yeni sistemin fiyat istikrarını da destekleyeceğini belirten Zehrani, çünkü hem yerleşiklerin hem de yabancıların mülkiyeti genellikle uzun vadeli olup kısa vadeli spekülasyonları sınırlayacağını ifade etti. Yasa ile birlikte uygulanacak yasal ve denetim mekanizmalarının şeffaflığı artıracağını ve finans sektörüne, hem yerleşikler hem de yabancılar için özel finansal ürünler sunma fırsatı sağlayacağını söyledi. Bu durumun kredi hacmi ve piyasa likiditesi üzerinde olumlu etkisi olacağı kaydedildi.

Zehrani, yasanın yürürlüğe girmesinin ilgiyi ve sorgulamaları doğrudan artıracağını, ancak piyasadaki işlemler üzerindeki gerçek etkinin kademeli olarak hissedileceğini belirtti. İlk sinyallerin 2026’nın ikinci çeyreğinde, yabancılar ve yerleşikler için ilk işlemlerin tamamlanmasıyla ortaya çıkmasının beklendiğini söyledi.

Açık göstergelerin 2026’nın üçüncü ve dördüncü çeyreğinde netleşeceğini belirten Zehrani, uygulamanın ilk yılının geçiş dönemi olacağını, en somut etkilerin ise 2026’nın ikinci yarısı ve sonrasında gözlemleneceğini vurguladı.

Coğrafi konuma bağlı olarak değişen etki

Gayrimenkul ve değerleme uzmanı Mühendis Ahmed el-Fekih, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, yeni mülkiyet yasasının etkisinin coğrafi konuma göre farklılık göstereceğini belirterek, en olumlu etkilerin Mekke ve çevresindeki şehirler (Cidde ve Taif) ile Medine’de hissedileceği öngörüsünde bulundu. Riyad’daki gayrimenkul piyasasının ise gayrimenkul mülkiyeti ve yatırımı için yabancı sermayeyi çekmede önemli bir rol oynayacağını ifade etti.

El-Fekih, turizm sektörüne yatırım yapmayı hedefleyen sermayenin, Mekke’ye yakınlığı nedeniyle Taif gibi turistik bölgelere, ayrıca Abha ve Cizan ile Neom projesine yakınlığı sebebiyle Tebük’e yönelmesinin muhtemel olduğunu belirtti.

Uzman, yeni sistemin uygulanmasının ilk yılının piyasanın test edilmesi ve fırsatların değerlendirilmesi açısından bir geçiş dönemi olacağını, gerçek etkinin ise 2027’de, yani ikinci yıl itibarıyla hissedilmeye başlanacağını vurguladı. Ayrıca, yasanın Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda ulusal ekonomide gelir kaynaklarını çeşitlendirmeye ve petrol bağımlılığını azaltmaya katkı sağlayacağını, bu yatırımların Suudi vatandaşlar için yüzbinlerce yeni istihdam fırsatı yaratacağını kaydetti.

Sistem teşvikleri

Suudi Arabistan, Ocak 2026’dan itibaren yürürlüğe girecek olan yeni yabancı mülkiyet yasasıyla gayrimenkul sektöründe kapsamlı bir açılım gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Yasayla, Suudi Arabistan’da yabancıların belirlenen coğrafi alanlarda taşınmaz mülkiyeti edinmeleri yasal olarak düzenlenecek. Bu adım, Vizyon 2030 hedefleri doğrultusunda yabancı yatırımları çekmeyi, gayrimenkul sektörünün GSYİH’ye katkısını artırmayı ve ulusal ekonomide petrol dışı gelir kaynaklarını çeşitlendirmeyi amaçlıyor. Yasa ayrıca uluslararası yeteneklerin ülkede istikrarlı şekilde kalmasını ve yaşam kalitesinin yükselmesini hedefliyor.

Yasa kapsamında, yabancılar yalnızca Bakanlar Kurulu’nun belirleyeceği coğrafi alanlarda mülk edinme yetkisine sahip olacak. Bu alanlar, Gayrimenkul Genel Otoritesi’nin önerisi ve Suudi Arabistan Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi onayıyla belirlenecek.

Buna göre, Suudi Arabistan’da ikamet eden yabancılar, belirlenen coğrafi alan dışında sadece bir adet konut satın alabilecek. Mekke ve Medine’de mülk edinmek isteyenlerin ise Müslüman olması zorunlu.

Şirketler açısından ise Suudi şirketler yasasına göre kurulan ve hisselerinde yabancı ortak bulunan şirketlere, belirlenen coğrafi alanlarda mülk edinme hakkı tanınıyor; alan dışında ise faaliyet veya çalışan konutları için mülk edinilebilecek.

Yasa, borsaya kayıtlı şirketler, yatırım fonları ve özel amaçlı kuruluşlar için ise Suudi Arabistan genelinde mülk edinme imkânı sağlıyor. Bu haklar, Sermaye Piyasası Kurumu (CMA) tarafından Gayrimenkul Genel Otoritesi ve ilgili kurumlarla koordineli olarak belirlenen düzenlemelerle uygulanacak.

Yasa, özel ikamet programları veya Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleriyle yapılan anlaşmalarla tanınan hakları etkilemiyor ve yabancı mülkiyetine ekstra ayrıcalık sağlamıyor.

Ayrıca, yabancılardan yapılacak taşınmaz işlemleri için değerinin yüzde 5’ini aşmayan bir harç alınacak; detaylar yürütme yönetmeliğinde belirlenecek. Kurallara uymayanlar para cezası veya uyarı ile karşı karşıya kalacak; yanlış beyanda bulunanlara 10 milyon riyale kadar ceza uygulanabilecek ve mahkeme kararıyla gayrimenkulün satışı sağlanabilecek.


Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
TT

Guterres,'ten Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanındaki nitelikli ilerlemesine övgü

Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)
Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Antonio Guterres, (DGA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet alanında kaydettiği nitelikli ilerlemeyi övgüyle değerlendirerek, ülkenin ulaştığı seviyenin uluslararası ölçekte örnek teşkil ettiğini ve yenilikçi, etkili kamu hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik açık bir kararlılığı yansıttığını söyledi.

Guterres, beraberindeki heyetle birlikte Riyad’daki Dijital Hükümet Kurumu (DGA) İnovasyon Merkezi’ni ziyaret etti. Ziyarette Kurum Başkanı Mühendis Ahmed es-Suveyyan ve Suudi Arabistan’ın New York’taki Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Dr. Abdulaziz el-Vasıl da hazır bulundu.

BM Genel Sekreteri, gelişmiş bir dijital geleceğin inşasına katkı sağlayacak girişimleri desteklemek için ortak iş birliğinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

cds
Fotoğraf: DGA

Taraflar, görüşmede dijital hükümetlerin geliştirilmesi, inovasyonun desteklenmesi, dijital dönüşüm ekosistemlerinin sürdürülebilirliğinin artırılması gibi ortak konuları ele aldı. Ayrıca Suudi Arabistan’ın sürdürülebilir kalkınma hedeflerini desteklemek ve kamu sektörünün etkinliğini yükseltmek için yürüttüğü dijital yetkilendirme çabaları da değerlendirildi.

Toplantıda, kurum ile BM kuruluşları arasındaki iş birliği imkânları; özellikle bilgi paylaşımı, dijital standartların geliştirilmesi, ortaya çıkan teknolojiler ve yapay zekânın etkinleştirilmesi, kapasite geliştirme ve hizmet kalitesini uluslararası ölçekte yükseltecek ortaklıkların kurulması konularında incelendi.

dsec
Guterres'e Suudi hükümetinin dijital stratejisi hakkında görsel bir sunum yapıldı (SPA)

Guterres, İnovasyon Merkezi’nin dijital kapsayıcılık, hizmet tasarımı, eğitim deneyimleri, yapay zekâ ve yeni teknolojiler gibi alanlarda uzmanlaşmış laboratuvarlarını gezerek merkezde sunulan imkânlara ilişkin bilgi aldı.

Kurum ekibi, Suudi Arabistan’ın dijital hükümet stratejisine ve ilgili BM göstergelerinde kaydedilen ilerlemeye dair bir sunum gerçekleştirerek ülkenin dijital altyapısının olgunlaştığını ve ulusal deneyimin gelişmişliğini ortaya koydu.


Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
TT

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım, Refah sınır kapısından Gazze'ye ulaştı

Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)
Suudi Arabistan'dan gelen insani yardım malzemeleri yüklü kamyonlar Refah sınır kapısından geçiyor (Kral Salman Yardım Merkezi)

Suudi Arabistan'dan gelen yeni bir insani yardım sevkiyatı, Gazze Şeridi'ndeki mağdurlara ulaştırılmak üzere dün Refah sınır kapısından geçirildi.

Kral Selman Yardım ve İnsani Çalışmalar Merkezi’nin (KSRelief) "Gazze'deki Filistin Halkına Yardım Halk Kampanyası" kapsamında sağladığı yardımlar arasında büyük miktarda gıda sepeti ve çadır yer aldı.

Merkez, kampanya kapsamında bugüne kadar 75 uçak ve 8 gemiyle 7 bin 685 tondan fazla gıda, tıbbi malzeme ve barınma malzemesi ulaştırarak, hava ve deniz köprüsü kurdu. Ayrıca Filistin Kızılayı'na 20 ambulans teslim etti.

sdfg
Suudi Arabistan'dan Gazze'deki afetzedelere yeni bir insani yardım sevkiyatı yolda (KSRelief)

KSRelief ayrıca Gazze içinde 90 milyon dolar ve 350 bin avro değerinde yardım projeleri uygulamak üzere uluslararası kuruluşlarla anlaşmalar imzaladı. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre sınır geçişlerinin kapatılmasını aşmak ve yardımların ulaşmasını sağlamak için Ürdün ile ortaklaşa havadan yardım operasyonları gerçekleştirdi.

Bu yardım, Suudi Arabistan'ın Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkının çektiği acıları hafifletmek amacıyla merkez aracılığıyla sağladığı yardım çalışmalarının bir uzantısı niteliğindedir. Soğuk ve zorlu yaşam koşulları nedeniyle çocuklar ve kadınlar da dahil olmak üzere Filistinliler insani tehlike altındadır.