Münbiç’te zorunlu askerliğin kaldırılması konusunda anlaşma sağlandı

Suriye’nin kuzeydoğusunda Suriyeli çocuklarla konuşan iki ABD askeri. (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda Suriyeli çocuklarla konuşan iki ABD askeri. (AFP)
TT

Münbiç’te zorunlu askerliğin kaldırılması konusunda anlaşma sağlandı

Suriye’nin kuzeydoğusunda Suriyeli çocuklarla konuşan iki ABD askeri. (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusunda Suriyeli çocuklarla konuşan iki ABD askeri. (AFP)

Münbiç’teki ‘sivil yönetim’ ve Askeri Konsey, beş kişinin yaşamını yitirdiği protestoların ardından durumu sakinleştirmek için harekete geçti. Bölgenin ileri gelenleri, kabile ve sivil hareket liderleri ile sivil yönetim ve Askeri Konsey yetkilileri arasında devam eden görüşmelerde zorunlu askerlik konusundaki özel yasayı geri çekti.
Münbiç Askeri Konseyi Komutanı Muhammed Ebu Adil, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada şehrin ileri gelenleri, şeyhleri ve bölge halklarıyla bir toplantı düzenledikleri bilgisini verdi. Ebu Adil, son olaylarda tutuklananların hepsinin serbest bırakılması, olayın meydana geldiği koşulların araştırılması için bir komisyon kurulması ve bu ihlallere karışanlardan hesap sorulması şartıyla Münbiç kırsalında meşru müdafaa görevinin faaliyetlerini durdurma, görevi incelemeye ve tartışmaya sevk etme kararı aldıklarını bildirdi. Muhammed Ebu Adil sözlerini şöyle sürdürdü:
“Askeri komutan, sivil idare, askeri yönetim ve kabile temsilcilerinin istekleri ve önerileri doğrultusunda, ülkenin güvenlik ve istikrarını, iç huzuru ve bir arada yaşamı korumak, fitne ve kan dökülmesine son vermek için zorunlu askerlik görevine son vermiştir.”
Aynı şekilde barışçıl hareketin liderleri, iyi niyet göstergesi olarak tüm protestoları durdurmak için sivil yönetim ve Askeri Konsey yetkililerine 11 Haziran’a kadar süre tanıdıklarını duyurdu. Münbiç eş-Şaab gazetesi, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) liderleri ile bölgenin ileri gelenleri arasında 2 Haziran’da  düzenlenen toplantıda uzlaşı sağlanan tüm maddelerin uygulanması yönünde sivil hareket tarafından sunulan talepleri yayınladı. Talepler arasında ‘Özerk Yönetim ile gösterilere katılan tüm mağdur aileleri arasında şart ve talepleri yerine getirmek üzere sağlanan bir barış sözleşmesinin yanı sıra protestolarda yaralananların tedavi edilmesi, kabul edilebilir bir fiyata akaryakıt, yerli gaz ve çimento sağlanması, vatandaşların işlerini bozan yolsuzlukarın temizlenmesi, protestolara katılanların veya destek verenlerin kovuşturulmaması, tutuklanmaması ve alıkoyulmaması, geçiş kapılarının ticari hareketliliğe açılması’ şartları da bulunuyor.
Münbiç’teki Yasama Konseyi Başkanı Muhammed Ali el-Abbo, kötü niyetli elleri ‘fitne çıkarmak ve şehirde güvenlik ve istikrara darbe indirmek’ ile suçladı. Sivil yetkili, genel olarak Suriye’nin ve özel olarak da ülkenin kuzeydoğu bölgelerinin zor ve kritik bir siyasi istikrarsızlık ve her yönden kuşatma aşamasından geçtiğinin altını çizdi. Muhammed Ali el-Abbo, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Biz, Suriye’nin bir parçasıyız. Münbiç coğrafi konumu, bileşenleri arasındaki benzerlik ve istikrar açısından büyük önem taşıyor. Bu durum, şehrimizin güvenliğini ve istikrarını gözetleyen birçok kişiyi memnun etmiyor. Çok sayıda kişi taleplerini ifade etmek üzere sokağa çıktı. İşler yolunda giderken bu talepleri yerine getirmek istemeyen bazı eller, halkın arasına nifak sokmaya, sabotajları körüklemeye, şehrin istikrarını bozmaya ve kaos yaratmaya çalıştı.”
Sivil bir aktivist de şehirdeki ve komşu köylerdeki durumu sakinleştirmek ve Münbiç şehrinin merkezinde Ebu Said kabilesi şeyhi İbrahim Silaş da dahil birçok kabile şeyhi ile görüşme düzenlemek için Rus tarafının yardımını isteme girişime dikkat çekti. Söz konusu girişim kapsamında, içerisinde çok sayıda askeri ve zırhlı aracın da bulunduğu Rus güçlere ait askeri bir konvoyun SDG unsurları eşliğinde Münbiç şehrine girdiği bilgisini verdi.
Diğer yandan aktivist Mervan el-Halabi, Suriye Milli Ordusu’na bağlı Üçüncü Kolordu’nun, bölgedeki gelişmeleri takip etmek için Halep’in kuzeyinde Münbiç bölgesi ile temas hatlarına askeri araçlardan ve savaşçılardan oluşan askeri takviyeler gönderdiğini aktardı. Halabi, SDG’nin durumu kontrol edemediği takdirde Suriye rejimi ile Münbiç bölgesinin Şam’a teslim edilmesi için görüşmelerin yapılmasının beklendiğine dikkat çekti.
Halep’e bağlı olan Münbiç şehrivilayetin yaklaşık 80 km kuzeydoğusunda, Türkiye sınırına sadece 40 kilometre uzaklıkta yer alıyor.Suriye’de ayaklanmanın patlak vermesinden 10 yıl sonra, Askeri Konsey’e destek veren ABD ordusu da dahil olmak üzere, devam eden savaşta dış ve iç taraflar için bir buluşma yeri haline geldi. Rus güçler ve Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’e sadık düzenli güçlerin de buluşma noktası. Bu unsurlar güneybatıda konuşlanıyor. Ayrıca, uluslararası karayoluna (M4) uzanan bu hayati bölgeyi kontrol etmek için de mücadele veriyor. Münbiç Halep, Rakka ve Haseke olmak üzere üç vilayet arasında bir temas noktası konumuyla ön plana çıkıyor.



Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
TT

Trump'ın ‘desteğine’ rağmen Gazze ateşkes anlaşmasının tamamlanmasının önündeki engeller neler?

İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)
İsrail'in el-Bureyc Mülteci Kampı’na düzenlediği hava saldırısında hasar gören bir binanın enkazı arasında hayatta kalanları arayan Filistinliler (AFP)

ABD, ocak ayında varılan anlaşmanın mart ayında çökmesinden bu yana Gazze Şeridi'nde bir ateşkesin gerekliliğinden bahsediyor. 13 Haziran'da başlayan İran-İsrail çatışmasının 12 gün sonra sona ermesiyle birlikte Gazze krizinin sona erdirilmesi gerektiğine dair uluslararası talepler arttı, ancak henüz bir anlaşma sağlanamadı.

Şarku’l Avsat'a konuşan uzmanlar, Gazze anlaşmasının önündeki engelleri İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun savaşa ve kişisel çıkarlarına bağlı kişiliğine ve Hamas'ın savaşı durdurmak için sözlü değil yazılı garantilerde ısrar etmesine bağlarken, savaşın her iki tarafının da ABD baskısı altında kısmi bir anlaşmayı göz ardı etmediğini belirtiyor.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Avrupa Birliği'nin (AB) Ortadoğu Barış Süreci Özel Temsilcisi Christophe Bigot dün Kahire'de yaptıkları toplantıda, ‘Mısır'ın Katar ve ABD ile iş birliği içinde Gazze'de ateşkes sağlanması, esir takası ve Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaştırılması yönündeki çabalarını’ gözden geçirdi. İkili, ‘İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırganlığının durdurulması gerektiğini’ vurguladı.

Bu gelişme, ABD Başkanı Donald Trump'ın, savaşın her iki tarafına da Gazze'de bir ateşkes imzalamaları için defalarca çağrıda bulunduğu bir döneme denk geliyor. Şarku’l Avsat'ın Times of İsrael’den aktardığına göre Trump son olarak cumartesi gecesi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda, “Gazze'de bir anlaşma yapın. Esirleri geri alın!” diyerek İsrail Başbakanı’na bir anlaşmaya varması için baskı yapmaya çalıştı.

cdvfgh
Gazze Şeridi'nin orta kesiminde İsrail saldırıları sırasında öldürülen yakınları için ağlayan Filistinli kadınlar (AFP)

İsrail ile İran arasındaki çatışmaların sona ermesinin ardından peş peşe açıklamalar yapan Trump, cuma günü İsrail ve Hamas arasında ateşkes sağlanması çabalarına katılan bazı kişilerle yaptığı görüşmeler sonrası Gazze Şeridi'nde yeni bir ateşkes sağlanabileceğine dair iyimserliğini ifade etti. Reuters'ın haberine göre iki taraf arasında bir hafta içinde anlaşmaya varılabileceğini belirten Trump, Gazze'de ilerleme kaydedildiğini ifade etti.

Trump'ın Gazze'de ateşkes için bastırması, Axios'un cuma günü İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'in bugün İran ve Gazze Şeridi ile ilgili görüşmeler yapmak üzere Beyaz Saray'a geleceğini duyurmasıyla birlikte geldi. Axios, Dermer'in Netanyahu'nun bu yaz Washington'a yapacağı ziyareti de görüşeceğini bildirdi.

Bu gelişmeler, İsrail medyasında Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un olası ziyaretine ilişkin çelişkilerin yaşandığı ve İsrail Yayın Kurumu'nun Witkoff'un bölgeye gelişi konusunda bir karar vermeden önce arabulucuların Hamas'a yönelik baskılarının sonuçlarını beklediğini söylediği bir dönemde yaşandı.

İsrail'de yayın yapan iNews24, Witkoff'un Mısır'a ‘kararlı bir ziyaret’ gerçekleştireceğini bildirdi. Söz konusu ziyaret, müzakerelerde ‘önemli ilerleme’ kaydedildiğine dair olumlu işaretlerin yanı sıra İsrail tarafından yapılan açıklamaların tonunda somut bir değişimin yaşandığı bir dönemde gerçekleşiyor.

İsrail ve Filistin konularında uzman Mısırlı akademisyen Dr. Tarık Fehmi'ye göre ateşkesin önündeki en büyük engellerden biri Hamas'ın gelecekteki ateşkesler için yazılı garanti almakta ısrar etmesi, Washington'un ise sözlü garantilerden bahsetmesi olduğunu düşünüyor. Fehmi, Witkoff'un Mısır ve İsrail'e yapacağı ziyaretin, arabulucuların Trump'ın desteğiyle bir anlaşmaya varmak için izledikleri yolda bir ilerleme kaydedilmesi halinde gerçekleşeceğini ve bu ziyaretin, ABD Başkanı'nın anlaşmaya varma arzusuna pek sıcak bakmayan Netanyahu üzerindeki baskıyı artıracağını düşünüyor.

fgth
Gazze Şeridi'ndeki İsrail bombardımanı sırasında hayatını kaybeden bir kurbanın cenazesini taşıyan Filistinliler (AFP)

Hamas konusunda uzman Filistinli siyasi analist İbrahim el-Medhun'a göre ‘şu anda herhangi bir anlaşmanın tamamlanmasının önündeki en büyük engel, yargıdan ve siyasi hesap vermekten kaçan Binyamin Netanyahu’. El-Medhun, İsrail'in 7 Ekim 2023'teki başarısızlığıyla ilgili herhangi bir soruşturma komitesi kurmayı reddeden ve peşindeki yolsuzluk dosyalarında yargı önüne çıkmayı kabul etmeyen kişinin Netanyahu olduğuna dikkat çekti. Öte yandan Trump'ın birkaç gün önce İsrail'in içişlerine müdahalesi geldi; Netanyahu'ya yargılanmasının durdurulması ve iktidarda kalmasının sağlanması da dahil olmak üzere açık sözler ve vaatlerde bulundu.

El-Medhun, garantiler ve bunların anlaşmayı engellediği yönündeki söylemler konusunda şu ifadeleri kullandı: “İster sözlü ister yazılı olsun, bu konu önümüzdeki müzakereler sırasında ve üzerinde mutabık kalınacak detaylı mekanizmalar aracılığıyla ele alınacak. Ancak Hamas için şu andaki öncelik soykırımı durdurmak, saldırganlığı sona erdirmek, işgali geri çekmek, kuşatmayı kırmak, yardım getirmek, aç bırakma politikasını durdurmak ve Gazze Şeridi'ndeki felaket durumundan kurtulmaktır.”

Hamas dün yaptığı açıklamada, Arap medyasında yer alan, esir takası anlaşmasını ve Gazze Şeridi'nde ateşkesi kabul etmek için koşullar belirlediği yönündeki haberleri yalanlayarak, bunun ‘temelsiz’ olduğunu vurguladı. Hamas, herhangi bir anlaşma için koşullarının açık olduğunu ve bunların ‘işgalin söylemine hizmet eden anonim kaynaklar’ aracılığıyla değil, kamuoyu önünde ortaya konduğunu belirtti.

fgtrhyu7
İsrail'in Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye'ye düzenlediği saldırının ardından yükselen dumanlar (AFP)

İsrail müzakerelerdeki gelişmelerle ilgili resmi bir açıklama yapmazken, Gazze Şeridi'nde bir anlaşma yapılması çağrıları Washington'dan Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa ve Türkiye’ye kadar yayılıyor. Cuma günü BM Genel Sekreteri Antonio Guterres ateşkes çağrısında bulunurken, bir gün önce de AB liderleri Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes yapılması çağrısında bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamada, Erdoğan'ın geçtiğimiz çarşamba günü NATO zirvesinde liderlere İsrail ile İran arasındaki ateşkesin kalıcı olması gerektiğini söylediği ve Gazze Şeridi'ndeki insani krizin hafifletilmesi için ateşkes çağrısında bulunduğu belirtildi.

Fehmi, ‘Hamas'ın birçok fikirle ve arabulucuların yoğun çabalarıyla karşı karşıya olduğunu, uzun vadeli değil kısmi bir anlaşma yapmak zorunda olduğunu ve bunu baskı altında kabul edebileceğini, İsrail'in tutumunun ise Trump ve ekibinin baskısıyla belirleneceğini’ vurguladı.

Diğer yandan el-Medhun'a göre Hamas bu aşamada ‘savaşı bitirmek, soykırımı durdurmak, İsrail işgalini Gazze Şeridi'nden çekmek ve ilk aşama olarak insani yardımın girişini sağlamakla’ ilgileniyor gibi görünüyor. El-Medhun, Hamas’ın, ‘saldırganlığın sona erdirilmesi için ciddi baskı yapan bölgesel ve uluslararası ortamın ışığında uzlaşmazlığa yönelmediğini’ ifade etti.

El-Medhun sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Hamas, katliamların ve saldırganlığın sona ermesine yol açacak her türlü fırsatı değerlendirecektir. Savaşı sona erdirmek ve Gazze Şeridi'nde asgari yaşam unsurlarını yeniden tesis etmekle ilgilenen Hamas, esir dosyasındaki sorumluluğunun bilincinde; adil ve kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak İsrailli esirlerin serbest bırakılmasını garanti eden her türlü teklifle etkileşime girmeye hazır.”