Suriye’nin kuzeydoğusunda ikinci dalga pandemi uyarısı

Fırat’ın doğusunda Kamışlı’da Özerk Yönetimi’nin Sağlık Komitesi’ne bağlı olan bir karantina merkezi (Şarku’l Avsat)
Fırat’ın doğusunda Kamışlı’da Özerk Yönetimi’nin Sağlık Komitesi’ne bağlı olan bir karantina merkezi (Şarku’l Avsat)
TT

Suriye’nin kuzeydoğusunda ikinci dalga pandemi uyarısı

Fırat’ın doğusunda Kamışlı’da Özerk Yönetimi’nin Sağlık Komitesi’ne bağlı olan bir karantina merkezi (Şarku’l Avsat)
Fırat’ın doğusunda Kamışlı’da Özerk Yönetimi’nin Sağlık Komitesi’ne bağlı olan bir karantina merkezi (Şarku’l Avsat)

Suriye’nin kuzeyinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayılarının gerilemesinin ardından tekrar tehlikeli seviyelere yükselmesi endişe yarattı. Bunun yanı sıra sıcaklıkların 40 dereceye yaklaştığı bir zamanda, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kısmi kapanma tedbirlerine geri dönmeyi ve hastaların geçişinin kolaylaştırılmasını dikkate alınarak, sınır geçişleri ve limanlarda ihtiyati tedbirler uygulamayı düşünüyor.
Özerk Yönetim Sağlık Komitesi Başkanı Dr. Civan Mustafa şunları söylüyor:
“Kovid-19 salgını hala devam ediyor. Yasakların kaldırılması salgının yayılmasının önüne açar bu da bizi ikinci bir dalga ile karşı karşıya getirir. Tüm raporlar ve işaretler, yaz ortalarında ikinci bir virüs dalgasının yayılacağını gösteriyor.”
Komite Başkanı Dr. Civan Mustafa bölgenin önceki dalgalardan daha güçlü bir dalgaya maruz kalma riskine karşı uyarıda bulundu. Sağlık Komitesi’nin tüm ihtiyati tedbirleri aldığını ve aşıların bölgeye ulaşması için çalıştığını belirtti. Komite Başkanı yeni bir dalga sebebiyle vaka ve ölüm oranlarında tehlikeli seviyelere ulaşılması korkusuyla yeni bir kapatmanın uygulanması ihtimali olduğunu açıkladı.
Özerk Yönetim Sağlık Komitesi ekipleri Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kadroları ile koordineli olarak Suriye’nin kuzeydoğusundaki Haseke Valiliği’nde bir hastanede sağlık personeline yönelik aşı kampanyası başlattı. COVAX programı kapsamında 23 bin AstraZeneca aşısının bölgeye ulaşmasının ardından salgınla mücadele için çalışan sağlık personellerinin aşılanması için bölgedeki 11 merkez ve tıbbi noktada aşılama yapılmaya başlandı. Haseke’de 13 bin 200 doz, Deyrizor’un doğu kırsalındaki bölgelerde 4 bin ve Rakka 6 bin doz aş uygulanacak.
Komite Başkanı şu ana kadar yaklaşık 17 bin 500 doz aşısı teslim aldıklarını ve önümüzdeki birkaç gün içinde 6 bin dozluk bir teslimat alacaklarını böylece aşı sayısının 23 bin ulaşacağını ve bu dozların salgın ile mücadele için virüse karşı savunma hattında bulunan sağlık personellerine uygulanacağını söyledi. Yetkili, 55 yaş üstü yaşlılar, özellikle kronik hastalıklardan muzdarip olanlar da dahil olmak üzere aşıya ihtiyacı olan grupları aşılamak için Sağlık Komitesi’nin bir planı olduğuna dikkat çekti.
Sağlık Komitesi dün 62 yeni vaka ve 3 ölüm kaydetti. Böylece kuzeydoğu Suriye’deki vaka sayısı 732 ölüm ve bin 875 iyileşen dahil olmak üzere 17 bin 919 vakaya ulaştı.
Sağlık Komitesi’nin, Fırat’ın doğusundaki Özerk Yönetim’e bağlı ana şehirlerden biri olan Kamışlı Müdürü Rojin Ahmed “Biri Kamışlı’da ikisi Derik’te olmak üzere karantina merkezleri hazırladık. Un Ponte Per (UPP) organizasyonunun desteğiyle Derik Devlet Hastanesi’nde bölgedeki vakalar için bir bölüm tahsis ettik. Bölgedeki sağlık personelleri günlük olarak yeni vakalar ve ölümler kaydediyorlar” diyor. Ahmed “Enfekte olduğundan şüphelenilen kişiler ve vakalar, sağlık ekipleri ve acil durum komiteleri tarafından takip edilerek PCR cihazı test ediliyor. Ev karantina tabi tutuluyorlar ve tüm ihtiyaçları karşılanıyor” ifadelerini de sözlerine ekledi.
Özerk Yönetim yetkilileri geçtiğimiz günlerde vaka ve ölüm sayılarındaki artışın endişe verici olduğunu belirtiyorlar. Kürt yetkili Rojin Ahmed salgınla mücadelede halkın ihmalinin ve sorumluluk bilincinin olmamasının, bölgeyi tehlikeye atacağını dolayısıyla herkesin dikkatli olması ve önlem alması gerektiğini, kişisel olarak korunmanın toplumun korunmasını sağlayacağını vurguladı.
Ancak birçok gözlemci bölge sakinlerinin ihtiyati tedbirlere ve sosyal mesafe kurallarına uymamasının yanı sıra kısıtlamaların kaldırılması ve ihtiyati tedbirlerin hafifletilmesiyle birlikte çoğu kişinin virüsün yayılmasını engellemek için gerekli olan maske takma ve gerekli önlemleri almadan marketlerde alışveriş yaptığından şikayet ediyorlar. Aktivistler insanları maske takmaya, güvenli mesafeyi korumaya ve evde kalmaya çağıran farkındalık kampanyaları başlattılar.
Fırat’ın doğusundaki bölgeler, 2019’un başında Rusya-Çin vetosu ile Yarubiyah geçişinden yapılan yardımın kesilmesinin ardından zaten sağlık ve tıbbi ekipman eksikliği sebebiyle sıkıntı çekiyordu. Kovid-19 salgının ortaya çıkması ikinci bir tehdit oluşturdu. Uluslararası ve yerel insani yardım kuruluşları ve Kürt yetkililer, Suriye’de 9 yıldır devam eden çatışmada birçok hastanenin yıkılması, sağlık hizmetleri noktalarının ve kliniklerinin hizmet dışı kalması gibi sağlık sistemlerindeki ağır kayıplar nedeniyle salgının yayılmasını kontrol altına almadaki yetersizlik konusunda uyarıda bulundu. 



Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
TT

Irak’ta Koordinasyon Çerçevesi eski bir başbakanı hükümete liderlik etmesi için görevlendirmeyi değerlendiriyor

Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)
Koordinasyon Çerçevesi liderleri, kendilerini yeni Irak parlamentosundaki "en büyük blok" olarak ilan eden bir bildiri imzaladılar, (INA)

Şii Koordinasyon Çerçevesi’nin anayasal sınırlar içinde, en fazla üç ay içinde yeni hükümeti kurma sürecinde karşılaştığı karmaşıklıklar göz önüne alındığında, "çerçeve" güçlerine yakın üst düzey bir yetkili, yeni hükümete eski bir başbakanın liderlik etmesi olasılığını dışlamıyor.

Yetkili, Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte, Şii güçlerin "özellikle mevcut ve beklenen yerel ve bölgesel zorluklar göz önüne alındığında, ülkenin en üst düzey yürütme pozisyonunu üstlenecek deneyimli bir isim istediklerini" söyledi. Yetkili, "Koordinasyon Çerçevesi içindeki güçlerin, daha önce başbakanlık yapmış olan Nuri el-Maliki, Muhammed es-Sudani, Haydar el-İbadi veya Mustafa el-Kazımi gibi isimlerden birini ve daha az ölçüde, Ekim protestolarının ardından görevinden alınan Adil Abdul-Mehdi'yi seçebileceği" olasılığını da dışlamadı.


Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
TT

Lübnan Genelkurmay Başkanı: Ordunun temel amacı istikrarı sağlamaktır

Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)
Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, 15 Aralık 2025 tarihinde Lübnan'ın güneyindeki Tire şehrinde bulunan Güney Litani Komutanlığı'nda, ordunun Güney Litani bölgesindeki planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere düzenlenen saha gezisi sırasında büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler arasında duruyor (Lübnan ordusunun X sayfası)

Lübnan Genelkurmay Başkanlığı tarafından dün, Güney Litani bölgesinde ordunun planının ilk aşamasının uygulanmasını incelemek üzere büyükelçiler, maslahatgüzarlar ve askeri ataşeler için düzenlenen saha gezisi sırasında, Lübnan Genelkurmay Başkanı General Rudolf Heykel, ordunun temel amacının istikrarı sağlamak olduğunu vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre General Heykel, ‘ordunun birincil hedefinin istikrarı sağlamak olduğunu, ancak İsrail'in Lübnan topraklarını işgalinin devam ettiğini ve saldırıların sürdüğünü’ belirtti.

General Heykel, ‘gezinin amacının, ordunun Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 1701 sayılı kararı ve ateşkes anlaşmasını uygulamaya ve sınırlı imkanlarına rağmen kendisine verilen görevleri yerine getirmeye kararlı olduğunu teyit etmesi olduğunu’ belirtti.

Katılımcıları bizzat karşılayarak, ‘Lübnan’a gösterdikleri ilgi nedeniyle temsil ettikleri kardeş ve dost ülkelere minnettarlığını’ dile getiren General Heykel, ‘halkın, Lübnan toplumunun tüm bileşenleri gibi orduya güvendiğini’ belirtti.

Gezi sırasında, ordunun Lübnan’ın çeşitli bölgelerindeki görevleri, Güney Litani bölgesindeki genel durum ve BM Lübnan Geçici Gücü (UNIFIL) ile iş birliği ilişkilerinin yanı sıra Düşmanlıkların Durdurulması Anlaşması İzleme Komitesi (Mekanizma) ile koordineli olarak ordunun bu bölgedeki planının ilk aşamasının uygulanması hakkında da bilgi verildi.


İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
TT

İsrail güçleri Batı Şeria'da Filistinli bir çocuğu öldürdü

Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)
Batı Şeria'da askeri operasyon sırasında İsrail askerleri (AFP)

Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail ordusunun dün Beytüllahim'in güneydoğusundaki Tuqu' kasabasında düzenlediği bir baskın sırasında 16 yaşındaki bir Filistinli çocuğu vurarak öldürdüğünü açıkladı. Bu olay, İsrail işgali altındaki Batı Şeria'da son dönemde yaşanan şiddet dalgasındaki son olaylardan biri oldu.

Resmi Filistin haber ajansı WAFA, Tuqu' kasaba meclisi başkanının, İsrail güçlerinin dün gece kasaba merkezinde toplanıp "ayrım gözetmeksizin" ateş açmasının ardından çocuğun vurulduğunu söylediğini belirtti.

Ajans, ordunun Ammar Yasir Sabah adlı çocuğu göğsünden gerçek mermiyle vurduğunu ve çocuğun hastaneye kaldırıldığını, ancak hayatını kaybettiğini ifade etti.

Batı Şeria'da şiddet bu yıl ve Ekim 2023'te başlayan iki yıllık Gazze Şeridi savaşından bu yana tırmanmıştır. İsrail yerleşimcilerinin Filistinlilere yönelik saldırıları keskin bir şekilde artarken, ordu hareket özgürlüğüne yönelik kısıtlamaları sıkılaştırdı ve birçok şehirde büyük çaplı baskınlar düzenledi. Birleşmiş Milletler'e göre 7 Ekim 2023 ile 14 Kasım 2025 tarihleri ​​arasında Batı Şeria'da 1000'den fazla Filistinli öldürüldü.

 İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)İsrail askerleri, Batı Şeria'daki Ramallah yakınlarındaki el-Amari mülteci kampına düzenlenen askeri baskın sırasında mevzi alıyor (AFP)

Aynı dönemde Batı Şeria'da 59 İsrailli öldürüldü. Şarku’l Avsat’ın Resmi Filistin verilerinden aktardığına  göre bu yıl Batı Şeria'da, İsrail güçleri tarafından öldürülenler arasında 53 Filistinli çocuk da bulunuyor.

Batı Şeria'da yaklaşık 2,7 milyon Filistinli, İsrail askeri işgali altında sınırlı bir özerklik içinde yaşıyor. Yüz binlerce İsrailli de buraya yerleşmiş durumda.

Uluslararası toplumun büyük çoğunluğu, İsrail'in 1967 savaşında ele geçirdiği topraklara inşa edilen yerleşimleri yasadışı olarak kabul ediyor ve BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, İsrail'i tüm yerleşim faaliyetlerini durdurmaya çağırdı. İsrail, yerleşimlerin yasadışı olduğunu reddediyor ve toprakla olan dini ve tarihi bağlarını gerekçe gösteriyor. İsrail güçleri mülteci kamplarını boşaltarak binlerce Filistinliyi evlerinden zorla çıkardı ve Batı Şeria'daki bazı şehirlerde on yıllardır varlığını sürdürüyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü, geçen kasım ayında İsrail'i Batı Şeria'daki zorla tahliyeler olarak nitelendirdiği eylemler nedeniyle savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlemekle suçladı.