Afrika Birliği, Mali’nin üyeliğinin askıya alındığını duyurdu

Ordu Batı Afrika zirvesine katıldıktan sonra Gana’dan dönüşünde Guetta’ya eşlik ediyor. (AFP)
Ordu Batı Afrika zirvesine katıldıktan sonra Gana’dan dönüşünde Guetta’ya eşlik ediyor. (AFP)
TT

Afrika Birliği, Mali’nin üyeliğinin askıya alındığını duyurdu

Ordu Batı Afrika zirvesine katıldıktan sonra Gana’dan dönüşünde Guetta’ya eşlik ediyor. (AFP)
Ordu Batı Afrika zirvesine katıldıktan sonra Gana’dan dönüşünde Guetta’ya eşlik ediyor. (AFP)

Afrika Birliği (AfB) dün (Çarşamba) Mayıs ayındaki askeri darbenin ardından Mali’nin AfB üyeliğini derhal askıya almaya karar verdi. Söz konusu karar Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu’nun (EKOWAS) ülkenin Sahel bölgesindeki üyeliğinin askıya alındığını açıklayan kararından sonraki dokuz ay içerisinde gerçekleşti. Afrika Birliği Barış ve Güvenlik Konseyi tarafından Salı akşamı onaylanan bir bildiride, “ülkedeki anayasal düzen yeniden sağlanana kadar Mali’nin tüm faaliyet ve kurumlara katılımının derhal askıya alındığı” açıklandı. AfB Mali ordusuna, acil ve koşulsuz olarak kışlalarına geri dönme, Mali’deki siyasi sürece müdahaleden kaçınma ve demokratik geçişe engelsiz, şeffaf ve hızlı bir şekilde dönmek için koşullar yaratma noktasında çağrıda bulundu.
AFP’ye göre, bu durum gerçekleşmediği takdirde, “Konsey geçiş sürecini engelleyenlere karşı yaptırım ve diğer cezai tedbirler uygulama noktasında tereddüt etmeyecek” ifadeleri kullanıldı. AfB darbeyi kınayarak, Mali’deki durumun gelişmesinden ve ülkedeki geçiş sürecinde şimdiye kadar elde edilen kazanımlara olumsuz yönde etki etmesinden duyduğu derin endişeleri dile getirdi.
Darbe, Sahel Bölgesi’ndeki zayıf ülkenin istikrarı noktasında büyük endişelere neden oldu. Ayrıca uluslararası toplumdan ekonomik yaptırımlar uygulanması noktasında uyarılar aldı. Mali’nin eski sömürge devletleri olan ABD ve Fransa ikinci darbeye karşı yaptırım tehdidinde bulundu. AfB Mali’deki durumu değerlendirme noktasında yakın bir zamanda bir heyet oluşturacağını duyurdu.
Ağustos 2020’de Mali’ye ticari ve mali yaptırım uygulayan Batı Afrika ülkeleri grubu, bu defa genel veya orduyu hedef alan herhangi bir yaptırım uygulamadı. 15 ulustan oluşan blok, Mali’ye sivil yönetime geçme çağrısında bulundu.
Albay Asimi Goita Pazar günü Mali’ye dönmeden önce darbeci hükümeti savunma noktasında Gana’daki EKOWAS zirvesine katıldı. Goita, aylarca süren hükümet karşıtı gösterilerin ardından, 18 Ağustos 2020’de Mali Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita’yı deviren darbeye liderlik etmişti.
Askeri konsey iktidarı ele geçirdikten sonra, mali ve ticari yaptırımlar uygulamakla tehdit eden EKOWAS baskısı altında sivilleri cumhurbaşkanlığı ve geçici başbakanlık pozisyonlarına atamayı kabul etmişti.
O sırada AfB Mali’nin üyeliğini askıya almış, ancak askeri konseyin 18 ay içerisinde sivil hükümete geçiş sözü vermesi üzerine bu kararı Ekim ayı başlarında iptal etmişti.
15 Nisan 2021’de geçiş otoritesi makamları genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin Şubat ve Mart 2022’de gerçekleştirileceğini belirterek bu çerçevede bir program oluşturdu. Ancak Mayıs ayında ordu, memnuniyetsizliklerin artmasının ardından hükümetin yeniden kurulmasını istemedi. Cumhurbaşkanı Bah Ndaw, Başbakan Moctar Quane ve diğerleri gözaltına alınarak Bamako yakınlarındaki Kati Askeri Kampı’na götürüldü. Perşembe günü Cumhurbaşkanı ve Başbakan serbest bırakıldı. Ordu ikilinin istifa ettiğini söyledi.
Ardından Mali Anayasa Mahkemesi Albay Asimi Goita’yı Mali’yi yönetmesi için yeni geçici cumhurbaşkanı olarak atadı. Askeri konseyin sivil liderlerin atanmasına ilişkin verdiği sözleri geri çekmesi, 2022 yılı başlarında yapılması planlanan seçimler de dahil olmak üzere diğer vaatlerine olan bağlılığı noktasındaki şüpheleri giderek artırıyor.
Ordu bu hafta yaptığı açıklamada, daha önce yayınlanan takvime bağlı kalacağını doğrularken, bir takım değişikliklerin olabileceğini belirtti.
AfB yaptığı açıklamada, mevcut liderlerden hiçbirinin yaklaşan seçimlere katılmaması ve şu anda ev hapsinde bulunan Ndaw ve Quane da dahil olmak üzere tüm siyasiler üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması çağrısında bulundu.
EKOWAS Mali ve kurumlarının üyeliğini askıya alarak, Mali liderlerinin EKOWAS zirvelerine katılımlarını engelledi. Gana Dışişleri Bakanı Shirley Ayorkor Botchwey zirve sonunda gazetecilere, söz konusu kararın hemen yürürlüğe gireceği ve iktidarı sivillere devretme noktasında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerin yapılacağı tarih olan Şubat 2022’ye kadar yürürlükte kalacağını belirtti. Dünyanın en fakir ülkelerinden biri olan Mali’de hali hazırda zor durumda olan halk, Ağustos 2020’de uygulanan yaptırımlardan oldukça kötü etkilendi.
Mali 2012’de kuzey bölgelerinin yerel ve silahlı gruplar tarafından düşmesinden bu yana kanlı şiddet olaylarına tanık oldu. Burkina Faso ve Nijer’de isyanlar baş gösterdi. İsyan, hükümetin kontrolü dışındaki bölgede 19 milyonluk nüfusun yaşadığı toprakların büyük bir kısmının terk edilmesine neden oldu.



2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
TT

2025'in ilk yarısında Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik 11 binden fazla saldırı gerçekleştirildi

İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)
İşgal altındaki Batı Şeria'da El Halil'in kuzeyinde inşa edilen yeni bir İsrail yerleşim karakoluna bakan Filistinli çocuklar, 6 Temmuz 2025 (AFP)

Filistin resmi istatistikleri, bu yıl içinde Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik ordu ve yerleşimci saldırılarının 11 bini aştığını gösterdi.

Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi Başkanı Mueyyed Şaban, 2025 yılının ilk yarısında işgal devleti tarafından gerçekleştirilen toplam saldırı sayısının, yerleşimci milisler de dahil olmak üzere çeşitli İsrail kurumları tarafından gerçekleştirilen 11 bin 280 saldırıya ulaştığını bildirdi.

Şaban düzenlediği basın toplantısında, “Saldırıların şekli, sayısı ve niteliğindeki bu önemli artış, işgal devletinin Gazze Şeridi'nde ve Filistinlilerin bulunduğu tüm yerlerde halkımıza karşı yürüttüğü saldırganlıkla eş zamanlı geliyor” dedi.

Şaban, konseyin bu yılın ilk yarısında Batı Şeria'da meydana gelen saldırıları belgeleyen yıl ortası raporunu inceliyordu. ‘İşgal devletinin Filistin topraklarına saldırıları ve sömürgeci genişleme tedbirleri’ başlıklı rapora göre bu saldırılar, sahada gerçekleri dayatmaktan (toprak gaspları, sömürgeci genişleme ve zorla yerinden etme) saha infazlarına, arazi sabotajlarından buldozer operasyonlarına, ağaçların sökülmesinden mülklere el konulmasına, Filistin coğrafyasının bağlarını kesen kapatma ve kontrol noktalarına kadar uzanıyordu.

Saldırılar bin 975 saldırı ile Ramallah’ta yoğunlaşırken, bunu bin 918 saldırı ile El Halil ve bin 784 saldırı ile Nablus izledi.

Siyasi destekli saldırılar

Rapor, Batı Şeria'nın İsrail'deki siyasi düzeyin desteğiyle art arda gelen yerleşimci saldırılarına tanık olduğu bir dönemde geldi.

İşgal Edilmiş Topraklarda İnsan Hakları için İsrail Bilgi Merkezi (B'Tselem), yerleşimci şiddetinin hükümet politikasının parçası olduğunu ve İsrail apartheid rejiminin Filistin topraklarına el koymayı genişletme ve tamamlama stratejisinin bir uzantısı olarak resmi devlet yetkililerinin buna izin verdiğini, olanak sağladığını ve katıldığını bildirdi.

Şaban, yerleşimcilrin toplamda 2 bin 153 saldırıya ulaştığını ve ‘dört sivilin şehit olmasına neden olduğunu’ vurguladı.

Rapora göre yerleşimci saldırıları, ‘Filistin köylerine saldırmak, buralardaki insanlara şiddet uygulamak, sahipleri içerideyken evleri ateşe vermek, vatandaşlara ateş etmek, yerleşim karakolları kurmak, vatandaşların topraklarını kontrol etmek, sokaklara ve araçlara saldırmak , organize ve tehlikeli saldırılar başlatmak’ arasında değişiyordu.

Bu saldırılar Ramallah (491), El Halil (409) ve Nablus (396) vilayetlerinde yoğunlaştı.

Filistin istatistiklerine göre, yerleşimciler geçtiğimiz 2024 yılı boyunca 2 bin 400 saldırı gerçekleştirdi.