En yüksek ücreti alan 5 CEO

Milyarderler arasında en düşük maaşa sahip olan CEO Elon Musk.

Tesla’nın CEO'su Elon Musk.
Tesla’nın CEO'su Elon Musk.
TT

En yüksek ücreti alan 5 CEO

Tesla’nın CEO'su Elon Musk.
Tesla’nın CEO'su Elon Musk.

Ahmet Mustafa / Uluslararası ilişkiler uzmanı, Gazeteci
Geçen yıl Kovid-19 salgını nedeniyle dünya ekonomisinde yaşanan daralmaya rağmen Wall Street S&P endeksindeki en büyük şirketlerin icra kurulu başkanları, yani CEO’ların maaşları ve ikramiyeleri yüzde beş artarak toplam 13,4 milyon dolara ulaştı. Araştırma firması MyLog IQ tarafından yayınlanan verilere bu geçen yıl CEO’ların maaşlarında ve ikramiyelerinde ardı ardına yaşanan beşinci artış oldu.
Çalışmada S&P endeksine kayıtlı en büyük 400 şirketin başındaki CEO'ların maaşları araştırıldı. Söz konusu şirletler 2020 yılında hissedarlarına ortalama yüzde 8 oranında kazanç sağladılar. MyLog IQ, CEO’ların maaşlarını incelerken kurumsal verileri dikkate aldı.
The Wall Street Journal’da haberde yüksek kazanç sağlayan şirketlerin CEO’larının en yüksek maaşları almadıkları gibi kazançları düşük olan şirketlerin CEO’larının da düşük maaşlar kazanmadığı ortaya çıktı.
Çoğu şirkette CEO maaşları şirket hissesi olarak ödendiğinden toplam ücret ve ikramiye paketi bu hisselerin yıl içindeki performansına göre değişiyor. Sonuç olarak maaşlar ve ikramiyeler, şirketlerin salgından mümkün olduğunca az etkilenme yeteneklerine, krizden elde ettiği fırsatlara veya iyi performansı artırabilmelerine dayanıyor.

En yüksek gelirli CEO’lar
Salgından en kârlı çıkan sektörlerin başında dijital alanda faaliyet gösterenler geliyor. En yüksek ücretli beş CEO da yazılım alanında çalışan şirketleri yönetiyor. Wall Street Journal, MyLogIQ verilerini analiz ettiği haberinde geçen yıl başında maaş bordrosu en yüksek olan beş CEO’yun hangileri olduğunu açıkladı. Maaş ve ikramiye toplamı 50 milyon dolar olan CEO sayısı 2019'da iki iken geçen yıl yediye ulaştı.
En fazla kazanan isimlerin başında geçen yıl toplam maaşı ve ikramiyesi 200 milyon doları aşan, finansal yazılım şirketi Paycom Software'in kurucusu ve CEO'su Chad Richison var. İkinci sırada geçen yıl maaş ve ikramiye paketi 150 milyon doları aşan, video oyunu geliştiricisi Activision Blizzard’ın CEO'su Bobby Kotick yer alıyor. Üçüncü sıradaki isim, 2020'de maaşı ve ikramiyeleri 130 milyon doları aşan, biyoteknoloji şirketi Regeneron Pharmaceuticals’ın CEO’su Leonard Schleifer. Bu isimleri her biri 75 milyon dolar kazanç sağlayan DaVita’nın CEO’su Javier Rodriguez ve General Electric'in CEO’su Lawrence Culp takip ediyor.
Ancak haberde de belirtildiği gibi bu sıralama, şirketler tarafından tescil edilen resmi verilere dayanıyor. CEO’lar için belirlenen ücretlerde, şirketin performansının değişmesinden dolayı artış ya da azalma yaşanabiliyor. Örneğin General Electric Yönetim Kurulu, CEO Lawrence Culp’a 2020 maaşı içinde 57 milyon dolar değerinde hisse verdi. Ancak yıl sonunda bu hisselerin değeri değerleri 100 milyon dolara ulaştı.

En düşük gelirli CEO’lar
S&P endeksinde yer alan en büyük şirketlerin maaş ve ikramiye paketlerinde maaşı 5 milyon doları aşmayan en düşük ücretli CEO'ların sayılarının son yıllarda 28 ila 33 arasında değişti. Geçen yıl bu sayı sadece 24 oldu.
5 milyon dolardan az kazananlar arasında Twitter CEO'su Jack Dorsey ve enerji altyapı şirketi Kinder Morgan CEO’su Steven Kean var. Listedeki en düşük maaşlı isim ise Tesla’nın CEO'su milyarder Elon Musk. Resmi verilere göre Musk, 2020 yılı için maaş ya da ikramiye adı altında herhangi bir ücret almadı.
Musk, 2018 maaş ve ikramiye verilerine göre söz konusu dönemde kendisine verilen ve geçen yıl 32 milyar dolarlık piyasa değeri olan hisse senedi opsiyonlarından yararlandı. Diğer yandan Tesla şirketi, hissedarları için en yüksek getiri ile 2020 yılında performansı parlayan şirketler listesinin başında yer alıyor.
Verilere göre üst düzey performans gösteren ve hissedarlarına iyi kazanç sağlayan en büyük beş şirketin CEO'ları, 13 milyon dolardan fazla olan ortalama maaşlarından ve ikramiyelerden daha az kazandılar. Bunlar arasında en iyi performans gösteren Tesla'nın CEO’su Musk’ın resmi CEO maaş ‘sıfır’ olarak geçiyor. E-ticaret şirketi  Etsy’nin CEO’su Josh Silverman'ın 2020'deki kazancı ise sadece 1,9 milyon dolar. Geçen yıl 3,9 milyon dolar kazanan Penn National Gaming CEO’su Jay Snowden için de durum aynı.
Geçen yıl en iyi performans gösteren 25 şirketten 12'sinin teknoloji alanında faaliyet gösterdiği, dördünün ise sağlık ve tıp sektöröünden olduğu kaydedildi.
Buna karşılık geçen yıl en kötü performans gösteren beş şirket ise CEO’larına genel 2020 ortalamasının üzerinde bir ödeme yaptı. Örneğin Norwegian Cruise Line, büyük şirketler arasında en kötü performans gösteren şirket olarak ön plana çıktı. Ancak CEO'su Frank Del Rio 2020'de 36.4 milyon dolar kazandı. Onu geçen yıl CEO’su Vicki Hollub'a 14,2 milyon dolar ödeyen Occidental Petroleum izledi.



İsrail-İran çatışması küresel ekonomiyi nasıl tehdit ediyor?

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
TT

İsrail-İran çatışması küresel ekonomiyi nasıl tehdit ediyor?

Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)
Tokyo Menkul Kıymetler Borsası'nda Nikkei 225 endeksini gösteren elektronik panonun önünden geçen bir kadın (AFP)

Ortadoğu'da İsrail ile İran arasındaki çatışma şiddetlenirken, dünya bu gerilimin olası ekonomik yansımaları konusunda endişe duyuyor. Bu hayati bölgede yaşananlar sadece çatışan ülkeleri değil, aynı zamanda birkaç kilit kanal aracılığıyla tüm küresel ekonomiyi etkiliyor; finansal ve ticari istikrarı tehdit ediyor.

cshy
Tahran'da İsrail hava saldırılarının hedef aldığı bir binanın enkazında çalışan arama-kurtarma ekipleri (AFP)

İsrail-İran çatışmasının küresel ekonomi üzerindeki temel etkileri neler?

* Enerji fiyatları... Enflasyonu ateşleyecek bir kıvılcım

Ortadoğu küresel enerjinin can damarıdır ve petrol ve gaz tedarikinin büyük bir kısmı Hürmüz Boğazı gibi hayati önem taşıyan su yollarından geçmektedir. İster petrol tesislerine doğrudan saldırılar isterse seyrüsefere yönelik tehditler yoluyla olsun, bu kaynakların kesintiye uğraması kaçınılmaz olarak petrol ve gaz fiyatlarında bir artışa yol açacaktır. İran, dünya petrolünün yaklaşık yüzde 3'ünü ve gazının yüzde 7'sini üreterek küresel enerji piyasasında önemli bir oyuncu konumunda.

tyu7
Tacoma'daki American Oil and Refining Company (EPA)

Enerji fiyatlarındaki bu artış bölgeyle sınırlı kalmayacak, doğrudan küresel enflasyona dönüşerek tüm mal ve hizmetleri etkileyecek. Küresel olarak artan üretim ve nakliye maliyetleri, merkez bankalarının enflasyonu kontrol altına almak için daha uzun süre yüksek faiz oranlarını sürdürmesini zorlaştıracak ve bu küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasına yol açacak.

* Tedarik zinciri kesintisi: Ticaret darboğazı

Küresel tedarik zincirleri büyük ölçüde Ortadoğu'daki hayati deniz yollarına dayanır ve herhangi bir aksama dalga etkisi yaratır:

Hürmüz Boğazı ve Kızıldeniz'e yönelik tehdit: Hürmüz Boğazı, dünya ham petrolünün yaklaşık yüzde 20'sinin geçtiği hayati bir tıkanma noktasıdır. Bu boğazı kapatmaya yönelik herhangi bir tehdit, hatta boğazdaki gemilere yönelik tehditler, nakliye şirketlerini gemilerini Afrika'daki Ümit Burnu çevresine yönlendirmeye zorlayacaktır. Bu yönlendirme basit bir değişiklik olmayıp, nakliye sürelerinde ve maliyetlerinde büyük bir artış anlamına gelmekte, malların varışını geciktirmekte ve son tüketiciye ulaşma fiyatlarını yükseltmektedir. Daha yüksek navlun sigortası primleri şirketler üzerindeki mali yükü artırmakta ve bu da genel maliyetlere yansımaktadır.

Bu transferler limanlar ve küresel dağıtım ağları üzerinde büyük lojistik zorluklar yaratır. Bu da belirli malların kıtlığına ve temel bileşenlerin endüstrilere tesliminde gecikmelere yol açarak küresel üretim zincirlerini sekteye uğratabilir.

u7ı8
Hürmüz Boğazı'ndan geçen bir petrol tankeri (Reuters)

Analiz firması Kpler tarafından yayınlanan verilere göre, geçen hafta İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının ardından navlun oranları yükseldi. Arap Körfezi'nden Çin'e giden tanker navlunlarının cuma günü yüzde 24 artarak varil başına 1,67 dolara yükseldiği belirtildi. VLCC (Çok Büyük Ham Petrol Taşıyıcısı) navlunlarındaki artış yıl başından bu yana görülen en büyük günlük hareketi yansıtıyor ve bölgede algılanan risk düzeyini vurguluyor.

Kpler'deki analistler, deniz savaşı risk primi şu ana kadar değişmemiş olsa da, aşırı istikrarsızlık devam ettikçe navlun oranlarının daha da yükselmesini bekliyor.

* Çalkantılı gökyüzü

Mevcut çatışma ortamı, hava sahasının kapanmasının ardından yolcularını ve mürettebatını korumak için acil önlemler almak zorunda kalan küresel havayolu şirketlerini uçuşlarını yeniden yönlendirmeye ya da iptal etmeye zorladı. Bu da yolcular için büyük aksaklıklara ve zorlukla toparlanan seyahat ve turizm sektörü üzerinde doğrudan bir etkiye neden oldu. Bu durum, daha fazla yakıt tüketimi gerektiren daha uzun rotalar nedeniyle operasyonel maliyetlerde artışa yol açarak bilet fiyatlarına yansıyabilir ve özellikle ekonomik zorluklarla mücadele eden şirketler üzerinde ek mali baskı yaratabilir.

tyu7
Tel Aviv yakınlarındaki Ben Gurion Havalimanı'nda boş bir giden yolcu salonu (EPA)

* Finansal piyasalar ve yatırımcı güveni: Volatilitenin dehşeti

Jeopolitik gerilimler finans piyasaları için bir kâbustur. Çatışmalar arttıkça yatırımcılar altın ve ABD doları gibi güvenli varlıklara yönelir, bu da borsalarda ve para birimlerinde keskin dalgalanmalara neden olur. ‘Güvenli limana sığınma’ aynı zamanda bölgeden sermaye kaçışına yol açarak bölgesel sermaye piyasalarını zayıflatabilir ve doğrudan yabancı yatırımları azaltabilir. Ülkelerin kredi itibarları da kötüleşerek borçlanma maliyetlerini artırabilir ve bütçelerine yük getirebilir.

* Yavaşlayan ekonomik büyüme: Resesyon hayaleti

Yüksek enflasyon, yüksek navlun maliyetleri ve düşük yatırımcı güveninin bir araya gelmesi, küresel ekonomik büyümede yavaşlama için bir reçetedir. Çatışmanın uzun sürmesi ve yayılması, özellikle de tedarik zincirlerinin tamamen kesintiye uğraması ve enerji fiyatlarının görülmemiş seviyelere ulaşması halinde, dünyayı bir durgunluğa, hatta bir depresyona itebilir. Bölgesel istikrara ve yakıt fiyatlarına büyük ölçüde bağlı olan turizm ve havacılık gibi sektörler bu durumdan ilk etkilenenler arasında yer alacaktır.

frgty
Almanya'nın DAX endeksi Frankfurt Borsası'nda düştü. (Reuters)

* Güvenlik harcamaları: Bütçeler üzerinde bir yük

Riskler arttıkça, bölgedeki ve dünyadaki hükümetler kendilerini savunma ve güvenlik harcamalarını arttırmak zorunda bulabilirler. Kaynakların üretken yatırımlardan güvenlik harcamalarına kayması, hükümet bütçeleri üzerinde ek bir baskı oluşturarak temel hizmetleri ve kalkınma planlarını etkileyebilir.

* Merkez bankaları altınla korunuyor

Jeopolitik gerilimler ve belirsizlik, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankalarını, kriz zamanlarında rezervlerin değerini koruyan güvenli bir liman olarak altın rezervlerini önemli ölçüde artırmaya itiyor. Bu eğilim son üç yılda önemli ölçüde arttı ve Dünya Altın Konseyi önümüzdeki beş yıl içinde daha fazla merkez bankasının altın varlıklarını dolar aleyhine arttırmasını bekliyor.

Sonuç olarak, İsrail-İran anlaşmazlığı küresel ekonomik istikrar için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Bu sadece bölgesel bir anlaşmazlık değil, küresel ekonominin gölüne atılabilecek ve iç içe dalgalara neden olabilecek bir taştır. Bakalım uluslararası toplum bu gerilimi kontrol altına alabilecek ve dünyayı bunun yıkıcı ekonomik sonuçlarından koruyabilecek mi?