ABD: Suriyeli mültecilere 200 milyon dolar sağlanacak

ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, dün Suriye-Türkiye sınırında (Reuters)
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, dün Suriye-Türkiye sınırında (Reuters)
TT

ABD: Suriyeli mültecilere 200 milyon dolar sağlanacak

ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, dün Suriye-Türkiye sınırında (Reuters)
ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield, dün Suriye-Türkiye sınırında (Reuters)

Türkiye; Suriye ve Irak'taki askeri harekatlarının ülke güvenliğini sağlamaya devam edeceğini duyururken ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Linda Thomas Greenfield ise ABD'nin Suriyeliler için 200 milyon dolar tutarında ek fon sağlayacağını söyledi.
Thomas Greenfield, Suriye'nin kuzeyindeki her beş kişiden dördünün insani yardıma ihtiyacı olduğunu, İdlib’de yardıma muhtaç milyonlarca insan bulunduğunu vurguladı.
Dün Suriye sınırındaki Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı (WFP) Merkezi’ni ziyaret eden Greenfield, merkezin çalışmalarından haberdar olmak için BM Suriye Krizi için Bölgesel İnsani Yardımlar Koordinatör Yardımcısı Mark Cutts ve insani yardım kurumlarındaki çalışanlar ile bir araya geldi. Cilvegözü sınır kapısının şuanda Suriye'ye yardım ulaştırma yönünde uluslararası toplum için en iyi seçenek olduğunu vurgulayan Greenfield, zirâ açık kalan sınır kapılarından biri olduğunu, o da kapandığı taktirde yoğun bir zulmün yaşanacağını ifade etti.
BM’yi Suriyelilerin yaşadığı trajedileri sona erdirme yönünde insani yardım, koronavirüs karşıtı aşılar ve tıbbi malzemelerin sevk edilmesini sağlamaya çağıran Greenfield, Suriyeli mültecilere yaptığı ev sahipliği ve WFP Merkezi faaliyetlerine verdiği destek için Türk hükümetine teşekkürlerini sundu.
Aynı zamanda Washington'un Suriye'ye insani yardım sağlanması için yeni sınır kapıları açılması yönünde Güvenlik Konseyi (BMGK), Türkiye ve Rusya ile görüşmelerde bulunduğunu da ekledi.
BM Suriye Krizi için Bölgesel İnsani Yardımlar Koordinatör Yardımcısı Mark Cutts ise bölgeye yönelik insani yardımları salgın döneminde dahi hiç durdurmayan Türk makamlarının koronavirüs salgınıyla mücadele tedbirleri kapsamında sınır kapılarının kapatılması sırasında bile yardım teslimine izin verdiğini vurguladı.
Çarşamba günü Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Suriye'de devam eden çatışmayı, bölgedeki ilgili insani ve güvenlik konularını görüşen Cutts, BMGK’nın Suriyelilerin hayatlarını kurtaran sınır ötesi BM insani yardımı erişimini yeniden yetkilendirmesi ve genişletmesinin önemini vurguladı.
Linda Thomas Greenfield’in bugün Türkiye, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi, küresel zorluklar ve Suriye konusunda işbirliğinin geliştirilmesi hususlarında üst düzey Türk yetkililerle görüşmelerde bulunacağı üç günlük Türkiye ziyaretini tamamlayacak.
Diğer yandan Türkiye Milli Güvenlik Kurulu (MGK), Ankara'nın hem Suriye hem de Irak'taki sınır ötesi askeri harekatlara devam etme yönündeki kararlılığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki toplantının ardından Çarşamba gecesi MGK’dan yapılan açıklamada, “terörü ortadan kaldırmak için gerçekleştirdiği sınır ötesi askeri harekatların komşu ülkeler ve Türkiye topraklarında güvenlik ve barışı tesis etmek amacıyla yürütüldüğünü, bu harekatların devam edeceğini” ifade edildi.
Aynı zamanda Türkiye'nin komşu ülkelerin egemenliği ve toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu, ancak Türkiye sınırları içi ve dışında terörle mücadele konusundaki tutumunu sürdüreceğini dile getirdi.
Kurul tarafından yapılan açıklamada, “Güney sınırlarımız boyunca terör örgütlerini etkisiz ve sınırlarımızı güvenli hale getirmeye yönelik harekatlar kesintisiz şekilde sürdürülecektir” ifadelerine başvuruldu.
Milli Savunma Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada ise Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) en kapsamlı bileşeni olan YPG’ye bağlı 3 militanın Barış Pınarı bölgesinde etkisiz hale getirildiği belirtildi. Türkiye, söz konusu bölgeyi Kuzeydoğu Suriye'de yer alan kendisine bağlı gruplarla kontrol ediyor.
Açıklamada militanlardan 1’inin bomba yüklü motosikletle saldırı düzenlemeye çalıştığı, diğer 2’sinin ise güneyden sızma girişiminde bulunduğu ifade edildi.



Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
TT

Gazze’de ateşkes görüşmeleri ne durumda?

İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)
İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı (Reuters)

Filistinli yetkililere göre Gazze'de ateşkes görüşmeleri çıkmaza girdi. 

Kimliğinin açıklanmaması şartıyla BBC'ye konuşan kaynaklar, Tel Aviv yönetiminin Katar'ın başkenti Doha'daki müzakerelere, ihtilaflı konularda karar vermeye yanaşmayan bir heyet gönderdiğini savunuyor. 

Ayrıca yetkililer, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD ziyaretiyle "zaman kazanmaya" çalıştığını ve süreci tıkadığını ileri sürüyor. 

Netanyahu, 7-10 Temmuz'da gerçekleştirdiği ziyarette ABD Başkanı Donald Trump'la bir araya gelmişti. Ancak beklenen 60 günlük ateşkesin sağlandığına dair bir açıklama yapılmamıştı.

Filistinli yetkililer, İsrail ordusunun Gazze'den çekilmesi ve bölgeye yardım girişleri gibi konularda uzlaşma sağlanamadığını belirtiyor. 

BBC, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığını aktarıyor. İsrail ordusunun Gazze'nin 1 ila 1,5 kilometre içine giren bir alandaki "tampon bölgeleri" bırakmak istemediği ifade ediliyor.

Diğer yandan Hamas'ın tampon bölgelere ait haritaları istediği ve sözkonusu alanın söylenenden çok daha büyük olduğunun ortaya çıktığı aktarılıyor. Buna göre İsrail ordusu, bazı noktalarda Gazze'nin 3 kilometre kadar içine giren tampon bölgeler inşa etmeyi planlıyor. 

Filistinli örgütün ilk etapta bu konuda taviz vermeyi düşündüğü fakat haritaları görünce bundan vazgeçtiği ifade ediliyor. Tel Aviv yönetiminin, Gazze'nin Mısır sınırındaki Refah kentinin tamamında işgalini sürdürmeyi planladığı aktarılıyor.

Kaynaklardan biri, Netanyahu yönetiminin tutumuna dair şunları söylüyor: 

Bu görüşmeleri hiçbir zaman ciddiye almadılar. Bunları zaman kazanmak ve sahte bir ilerleme görüntüsü vermek için kullandılar.

Diğer yandan New York Times'ın (NYT) analizinde, Netanyahu'nun Gazze savaşını iktidarını sürdürmek için kullandığına dikkat çekiliyor. 

Netanyahu'nun, savaşın sürmesini isteyen Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir gibi radikal sağcı koalisyon ortaklarını memnun etmek için ateşkese yanaşmadığı ifade ediliyor. 

Analizde, Netanyahu'nun Nisan 2024'te ateşkes yapmayı düşündüğü fakat yine aynı baskılar nedeniyle geri adım attığı belirtiliyor. Bazı Amerikalı yetkililerin, Netanyahu'yla İsrail halkının yüzde 50'sinin savaş yerine rehine takası anlaşmasını istediğine dair anket sonuçları paylaştığı, İsrail liderininse şöyle yanıt verdiği aktarılıyor: 

Evet ama bu yüzde 50'lik kesim benim seçmenlerimden oluşmuyor.

Başbakanın yargı reformu paketinin 2023'te büyük protestolara yol açtığı, hatta yedek askerlerin greve gittiği anımsatılıyor. Bunlara ek olarak Netanyahu hakkında yolsuzluk ve rüşvet suçlamalarıyla açılan davaların sürdüğü hatırlatılıyor. 

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) de Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında Kasım 2024'te tutuklama emri çıkarmıştı. 

Analizde, Netanyahu'nun Gazze savaşını uzatarak bu davalardan kendini korumaya çalıştığı belirtiliyor. "İsrail hiç olmadığı kadar güvensiz bir konumda" denen analizde, başbakanın hamlelerinin ülke tarihinin en karanlık sayfalarından birini oluşturduğu ifade ediliyor: 

Netanyahu, 21. yüzyılın felaketlerinden birinin mimarı ve bu felaket, İsrail'in adını muhtemelen onlarca yıl lekeleyecek.

Independent Türkçe, BBC, Times of Israel, New York Times