Fas, göçmen çocukları Avrupa’dan geri almayı planlıyor

AB, Rabat'ın kararını memnuniyetle karşıladı.

Avrupa topraklarına geçen göçmenler ve güvenlik güçleri
Avrupa topraklarına geçen göçmenler ve güvenlik güçleri
TT

Fas, göçmen çocukları Avrupa’dan geri almayı planlıyor

Avrupa topraklarına geçen göçmenler ve güvenlik güçleri
Avrupa topraklarına geçen göçmenler ve güvenlik güçleri

Nevfel eş-Şarkavi
Fas Kralı 6. Muhammed, bazı Avrupa ülkelerinde düzensiz bir biçimde devam eden refakatsiz Faslı göçmen çocuklar sorununun nihai olarak çözülmesi gerektiğini söyledi.
İçişleri ve Dışişleri bakanlıklarından yapılan açıklamada, Fas’ın, kimliği tespit edilen refakatsiz çocukların iadesini kabul etme konusundaki taahhüdünün açık ve kesin olduğu belirtildi. Fas Kralı tarafından yabancı devlet başkanları nezdinde birçok kez durumun gündeme getirildiği, başta Fransa ve İspanya olmak üzere bazı ülkelerle bu amaçla iş birliği mekanizmalarının kurulduğu ve onlarca çocuğun Fas'a iadesinin gerçekleştiği söylendi.
Açklamada bazı Avrupa ülkelerindeki yasal ve idari engellerin bu adımların hızlı bir şekilde atılmasını engellediğine dikkat çekilerek Fas'ın bu sorunun çözümü için her zaman olduğu gibi Avrupa ülkeleri ve Avrupa Birliği ile iş birliği yapmaya hazır olduğu kaydedildi. "Fas, Avrupa Birliği ve ilgili ülkelerin bu süreci kolaylaştırmak için kısıtlamaları aşabileceğini umuyor”  ifadesi kullanıldı.

Göç krizi
İspanya egemenliği altındaki Ceuta şehri, Faslı göçmenlerin akına sahne oldu. İspanya'nın Polisario Cephesi liderini tedavi edilmek üzere sahte kimlikle kabul etmesiyle tetiklenen Rabat ve Madrid arasındaki krizin etkisiyle, yaklaşık 200'ü çocuk olmak üzere geçen yıl sadece 17-20 Mayıs tarihleri arasında yaklaşık 10 bin Faslı göçmen, İspanyol egemenliği altındaki şehre girdi.
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez konuyla ilgili yaptığı açıklamada, binlerce göçmenin Fas tarafında sınır kontrollerinin gevşetilmesi nedeniyle Ceuta şehrine doğru ani akının geçmiş yıllarda benzeri görülmemiş bir krize neden olduğunu söyledi. Sanchez, İspanya ile Fas arasındaki stratejik ilişkinin saygı ve güven temeline dayanması gerektiğini belirterek Avrupa sınırlarına ve İspanya'nın Ceuta ve Melilla sınırlarına saygı duymasının önemini vurguladı. Sanches açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Fas'a, kendisi için önemli olan stratejik çıkarları savunmak için Avrupa Birliği'nde İspanya'dan daha iyi veya daha iyi bir müttefiki olmadığını hatırlatmamız gerekiyor.”

Avrupa Birliği memnun
Avrupa Birliği, Fas'ın kararını memnuniyetle karşıladı. AB Komşuluk ve Genişleme Politikasından Sorumlu Komisyon Üyesi Oliver Farrelly, “Refakatsiz haldeki çocuk göçmenlerin geri kabulüne ilişkin Fas tarafından yapılan bu önemli duyuruyu memnuniyetle karşılıyorum” dedi. Ayrıca AB'nin Fas ile göç zorluklarını ortadan kaldırmak ve ortak çıkarlara hizmet edecek ikili ortaklığı güçlendirmek için yakın iş birliğinin devam ettiğini vurguladı.
Avrupa Parlamentosu Üyesi Andrey Kovatchev de Fas'ın kararından duyduğu memnuniyeti dile getiren bir diğer isimdi. Konuyu Fas ve AB arasındaki göç alanında iş birliği için doğru yönde atılmış olumlu bir adım olarak nitelendiren Kovatchev “Göç sorunları konusunda yakın iş birliği kurmak, AB ve Fas'ın karşılıklı çıkarınadır. Uluslararası hukuk kapsamındaki hakların korunarak çocukların ailelerine güvenli bir şekilde geri dönmelerini sağlamak çok önemli" ifadesini kullandı.

Devam eden kriz
Kriz, başta İspanya ve Fransa olmak üzere son yıllardaki yasa dışı göç ile sayıları 20 bine ulaşan çok sayıda Faslı çocuğun Avrupa’ya gitmesi ile zirve yaptı. Avrupa Birliği, söz konusu çocukların durumuyla ilgili endişelerini dile getirmeye devam ediyor.
Uluslararası ilişkiler alanında çalışmalar yürüten Faslı Profesör Nebil Zakavi, konuya dair şu değerlendirmelerde bulundu:
“Göç krizinin Fas'ı bu meselenin yönetiminde bir ortak olarak görmeyen Avrupalı ​​komşunun zihniyetinden kaynaklandığı düşünüldüğünde bu durum Fas ve Avrupa arasındaki ilişkilerde aşırı hassasiyet yaratıyor. Avrupa’nın poziyonu daha ziyade dış sınırlarda savunmacı bir duruşa işaret ediyor. Ayrıca İspanya ve Fransa'daki Faslı çocuk göçmenlerin kırılgan durumu göz önünde bulundurularak, Avrupa sınırlarının ileri düzeyde proaktif korunması yönünde kısıtlayıcı bir göç politikası benimsemesi için Fas'a baskı uygulanıyor. Bu, iki ülkenin yetkililerinin krizi çözememesine neden oldu. Bu, Faslı çocukları fiziksel ve psikolojik baskıya ve ardından ayrımcılığına maruz bırakarak kopmalara yol açan tamamen yasal bir etkileşimin sonucudur.”

Çocuk göçmenlerin durumu
Avrupa makamlarının Faslı göçmenlere yönelik uygulamalarında zaman zaman ihlaller ortaya çıkıyor. İspanyol güvenlik güçleri, geçen mayıs ayında Ceuta kenti sınırlarında çıkan gerginlikte, aralarında reşit olmayanların da bulunduğu Faslı göçmenleri denizi geçerek Fas topraklarına dönmeye zorladı. Yayınlanan bir video ile kaçak göçmen bir grup Faslı çocuğun geçen şubat ayında Kanarya Adaları'ndaki bir sığınakta İspanyol güvenlik güçleri tarafından dövüldüğü gözler önüne serildi.
Çocuk yaştaki Faslı göçmen İlyas et-Tahiri, Temmuz 2019'un başlarında İspanya'nın Almeria kentindeki bir gözaltı merkezinde, İspanyol polisinin altı üyesi tarafından tutuklandıktan sonra boğularak öldürüldü. Et-Tahiri'nin annesi oğlunun okulda ırkçılığın her türlüsüne maruz kaldığını ve Almeria şehrindeki bir çocuk merkezinde boğularak öldürüldüğünü söyledi. Oğluna İspanyolca bilmediği için okulda kötü muamele edildiğini belirten anne arkadaşlarıyla karıştığı bir hırsızlığın ardından 17 yaşında tutuklandığını, Algeciras'taki çocuk merkezinde bir yıl hapis yattığını ve psikolojik durumu kötüleştikten sonra Terras de Oria çocuk merkezine nakledildiğini aktardı. Et-Tahiri'nin annesi açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Çok korktu. Sebepsiz yere cezalandırıldığını söyledi. Maruz kaldığı haksızlıkları ortaya çıkarmak için mahkemeye birçok kez şikayet gönderdi ancak cevapsız kaldı."
Fas Vatandaşlık ve İnsan Hakları Birliği Başkanı Driss Sedraoui, İspanya’da Faslı çocuk göçmenlerin haklarının birçok defa ihlal edildiğini, sistematik şiddete ve tacize maruz kaldıklarını söyledi.

 


Suriye ordusu, muhaliflerin Halep'in ‘büyük bölümünü’ kontrol ettiğini kabul etti

Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)
Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)
TT

Suriye ordusu, muhaliflerin Halep'in ‘büyük bölümünü’ kontrol ettiğini kabul etti

Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)
Suriye'nin kuzeyinde bulunan Halep şehrinin sokaklarındaki muhalifler (AFP)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) bugün yaptığı açıklamada, Suriyeli muhaliflerin Halep'in ‘büyük bölümünü’ kontrol altına aldığını, Rus savaş uçaklarının 2016'dan bu yana ilk kez kentin mahallelerine hava saldırıları düzenlediğini ve Suriye ordusunun da muhaliflerin kentin ‘büyük bölümünü’ kontrol altına aldığını kabul ettiğini duyurdu.

SOHR, Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) ve müttefik grupların ‘şehrin büyük bölümünü, hükümet merkezlerini ve hapishaneleri kontrol altına aldığını’ bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın SOHR’dan aktardığına göre Rus savaş uçakları, 2016'dan bu yana ilk kez dün ve bugün gece yarısından sonra Halep’in mahallelerine hava saldırıları düzenledi.

Reuters'a konuşan iki Suriyeli askeri kaynak, “Rus ve Suriye hava saldırıları Halep'in bir mahallesindeki muhalif savaşçıları hedef aldı” dedi.

SOHR daha önce de kimliği belirsiz savaş uçaklarının dün gece yarısından sonra Halep kentinin mahallelerine hava saldırıları düzenlediğini ve kentin batı yakasında Halep el-Cedide yakınlarındaki el-Furkan mahallesini hedef aldığını açıklamıştı.

harita

Yeniden konuşlanma

Suriye ordusu yaptığı açıklamada, silahlı grupların saldırısında onlarca askerinin öldüğünü ve muhaliflerin Halep kentinin mahallelerinin büyük bölümüne girerek orduyu yeniden konuşlanmaya zorladığını duyurdu.

Söz konusu açıklama, HTŞ liderliğindeki Suriyeli muhalif grupların geçen hafta başlayan sürpriz bir saldırıyla rejim kontrolündeki Halep kentine girdiğinin ordu tarafından ilk kez kabul edilmesi anlamına geliyor.

Ordu tarafından yapılan açıklamada, “Çok sayıda teröristin bulunması ve birden fazla cephede çatışmaların yaşanması, silahlı kuvvetlerimizi saldırıyı bertaraf etmek, sivillerin ve askerlerin hayatını korumak ve karşı saldırıya hazırlanmak amacıyla savunma hatlarını güçlendirmeyi amaçlayan bir yeniden konuşlanma operasyonu gerçekleştirmeye sevk etti” denildi.

Muhaliflerin saldırısı, Suriye'de 2020'den bu yana büyük ölçüde durmuş olan iç savaştaki çatışmaları yenileyerek Devlet Başkanı Beşşar Esed'e karşı son yılların en büyük meydan okumasını temsil ediyor.

Suriye ordusundan yapılan açıklamada, ‘rejim güçlerinin yoğun ve güçlü saldırılar düzenlemeye devam etmesinden ötürü muhaliflerin tam anlamıyla başarı sağlayamadığı’ belirtildi.

Daha önce de iki askeri kaynak, Rusya ve Suriye savaş uçaklarının bugün Halep'te isyancıları hedef aldığını söylemişti.

Rusya 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşında Esed'e yardım etmek üzere 2015 yılında Suriye'ye hava gücü göndermişti.

SOHR, hava saldırıları, kara bombardımanı ve Suriye ordusunun ‘sınırlı’ direnişi sonucunda 20 muhalifin öldürüldüğünü belirtti.

SOHR’un bildirdiğine göre söz konusu saldırılar, muhaliflerin Suriye ordusuyla şiddetli çatışmalara girdiği bölgeye ‘büyük’ askeri takviyelerin gelişiyle aynı zamanda gerçekleşti.

SOHR ayrıca, Halep ve İdlib'de Suriye ordusu ile muhalif silahlı gruplar arasında çarşamba günü patlak veren çatışmalarda ölenlerin sayısının 301'e yükseldiğini bildirdi.

Muhaliflere bağlı medya kuruluşları dün, silahlı grupların Halep’in büyük bölümünü ele geçirdiğini bildirirken, Suriye ordusu da yaptığı açıklamada güçlerinin muhaliflerin büyük bir saldırısını püskürttüğünü duyurdu.

Rusya'dan yardım sözü

Reuters'a konuşan iki Suriyeli askeri kaynak, Suriye ordusunun, muhaliflerin kuzeybatıdaki Halep vilayetini ele geçirmesini önlemek için Rusya'dan ilave askeri yardım sözü aldığını açıkladı.

İki kaynak, Şam'ın, yeni Rus askeri teçhizatının 72 saat içinde kıyı kenti Lazkiye yakınlarındaki Rus Hmeymim Hava Üssü’ne ulaşmaya başlamasını beklediğini kaydetti.