Çin, ABD'li gazeteciyi hedef aldı: "Irak'ta nükleer silah yalanını yazan da bu isimdi"

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vang, Wuhan laboratuvar sızıntısı teorisiyle ilgili iddialara tepki gösterdi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vang, Wuhan laboratuvar sızıntısı teorisiyle ilgili iddialara tepki gösterdi (Reuters)
TT

Çin, ABD'li gazeteciyi hedef aldı: "Irak'ta nükleer silah yalanını yazan da bu isimdi"

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vang, Wuhan laboratuvar sızıntısı teorisiyle ilgili iddialara tepki gösterdi (Reuters)
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Vang, Wuhan laboratuvar sızıntısı teorisiyle ilgili iddialara tepki gösterdi (Reuters)

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Venbin, Kovid-19'un kökeninin Wuhan'daki laboratuvar sızıntısı olduğu teorisini yeniden gündeme getiren The Wall Street Journal makalesinin yazarlarından Michael R. Gordon'ın Irak işgali öncesi nükleer silah hikayesini yazan gazetecilerden biri olduğunu söyledi.
The Wall Street Journal'da yayımlanan ve Michael R. Gordon'ın da yazarları arasında yer aldığı makalede, Wuhan Viroloji Laboratuvarı'nda çalışan üç kişinin ilk Kovid-19 hastasının tespit edildiği Aralık 2019'dan önce hastalandığı iddia edilmişti.
Çin Dışişleri Bakanlığı ise ABD istihbarat verilerine dayandırılan ve laboratuvar sızıntısı teorisini yeniden tartışmaya açan iddianın "tamamen yanlış" olduğunu belirterek habere sert tepki göstermişti.
Bakanlık sözcüsü Vang Venbin, dün düzenlediği basın toplantısında makalenin yazarlarından Gordon'ın Irak işgaline yol açan nükleer silah iddiasını da o dönem sık sık haber yaptığına dikkat çekti. Vang, "Amerikalı gazeteci Michael R. Gordon 19 yıl önce doğrudan Irak Savaşı'na yol açan Irak'ın 'nükleer silah edinme girişimi' hakkında doğrulanmamış kaynaklara atıfta bulunarak yanlış bilgiler uyduran muhabir" dedi.
Çinli yetkili, "Şimdi aynı kişi benzer şekilde anonim bilgileri yanlış bir şekilde alıntılayarak, güvenirliğin sınırlarını zorlayan Vuhan laboratuvar hipotezini abartıyor" diye konuştu.
The Wall Street Journal'ın ulusal güvenlik muhabiri olan Gordon, öncesinde 30 yıldan uzun süre The New York Times'ta muhabir olarak görev yapmıştı. Gordon, Irak'ta nükleer silah bulunduğu yönünde sonradan yanlış olduğu ortaya çıkan bilgileri ilk haberleştiren isimlerdendi.
8 Eylül 2002'de Gordon'ın Judith Miller'la kaleme aldığı "ABD'ye göre Saddam Hüseyin nükleer bomba parçası arayışını hızlandırdı" başlıklı haber tartışma yaratmıştı. The New York Times, 2004'te Irak işgali haberlerini değerlendirdiği bir yazıda, isimsiz kaynaklara dayandırılan söz konusu haberi sorunlu bir gazetecilik örneği olarak nitelemiş ve daha dikkatli olunması gerektiğini kabul etmişti.
Independent Türkçe, RT, The New York Times



Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
TT

Dalay Lama: 130 yaşımı görmek istiyorum

14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)
14. Dalay Lama, Tibet'in bağımsızlığı için şiddet karşıtı mücadelesiyle 10 Aralık 1989'da Nobel Barış Ödülü’nü almıştı (AFP)

Tibet Budizmi'nin ruhani lideri 14. Dalay Lama Tenzin Gyatso cumartesi günü sürgündeki binlerce Tibetli'yle buluştu. 

Dünyanın dört bir köşesinden gelen takipçileri, 14. Dalay Lama'nın onlarca senedir yaşadığı Dharamshala yakınlarındaki büyük tapınakta bir tören düzenledi.  

6 Temmuz'da 90 yaşına girecek 14. Dalay Lama'nın çok uzun bir yaşam sürmesi için duacı oldular. 

Tenzin Gyatso törende yaptığı ve eş zamanlı olarak farklı dillere çevrilen konuşmasında Budistlerin ruhani koruyucularından birine işaret ederek şu ifadeleri kullandı:

Şu ana kadar elimden gelenin en iyisini yaptım. Avalokiteśvara'nın da desteğiyle 30-40 yıl daha yaşayıp duyarlı varlıklara ve Budizm öğretilerine hizmetimi sürdürmeyi umut ediyorum.

14. Dalay Lama, aralıkta Reuters'a yaptığı açıklamada 110 yaşına kadar yaşayacağını öngörmüştü. 

Tenzin Gyatso, ölümünden sonra Tibet'teki Budizm geleneğinin süreceğini belirterek, bu unvanı taşıyan son kişi olmayacağını önceki günlerde söylemişti.

Ruhani lider, 1587'de oluşturulan Dalay Lama unvanının yeni bir reenkarnasyonla süreceğini ifade etmişti.

Halefinin belirlenmesinde tek yetkinin kendi kurduğu Gaden Phodrang Vakfı'na ait olacağını söyleyen Tenzin Gyatso, 15. Dalay Lama'nın Çin sınırları dışında "özgür dünyada" doğacağını da yinelemişti. 

Gyatso'nun "Çin dahil herhangi bir ülke tarafından siyasi amaçlarla seçilen bir adayın tanınmaması gerektiğini" vurgulamasına Pekin'den tepki gelmişti. 

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mao Ning, yeni Dalay Lama'nın Pekin yönetimi tarafından onaylanması gerekeceğini savunmuştu.

Tibet Budizmi'ne göre Dalay Lama, reenkarne olacağı bedeni kendisi seçebiliyor. 

Tenzin Gyatso, 1940'ta Dalay Lama’nın 14. reenkarnasyonu olarak Tibet Budizmi'nin ruhani liderliğini yapmaya başlamıştı.

Gyatso, Çin birliklerinin Tibet'in başkenti Lhasa'da 1959'da patlak veren bağımsızlık yanlısı ayaklanmayı bastırmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamshala kentine yerleşmişti. Burada sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Himalaya Dağları'nın kuzeyinde yer alan 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" diye biliniyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" diye adlandırmıştı.

Independent Türkçe, AFP, Reuters