Harry Potter'ın Draco Malfoy'u, Emma Watson'la aşk yaşadığı iddialarına yanıt verdi

Tom Felton ve Emma Watson, Harry Potter serisi çekimleri sırasında kurdukları yakın arkadaşlık ilişkisiyle biliniyor (Warner Bros)
Tom Felton ve Emma Watson, Harry Potter serisi çekimleri sırasında kurdukları yakın arkadaşlık ilişkisiyle biliniyor (Warner Bros)
TT

Harry Potter'ın Draco Malfoy'u, Emma Watson'la aşk yaşadığı iddialarına yanıt verdi

Tom Felton ve Emma Watson, Harry Potter serisi çekimleri sırasında kurdukları yakın arkadaşlık ilişkisiyle biliniyor (Warner Bros)
Tom Felton ve Emma Watson, Harry Potter serisi çekimleri sırasında kurdukları yakın arkadaşlık ilişkisiyle biliniyor (Warner Bros)

Harry Potter film serisinde canlandırdığı Draco Malfoy karakteriyle tanınan Tom Felton, seride Hermione Granger'ı oynayan Emma Watson'la arasında romantik bir ilişki olduğuna yönelik iddialara dair konuştu. 
ET'ye verdiği röportajda Felton hem Harry Potter filmlerinin çekildiği günlere hem de Watson'la ilişkisine dair soruları yanıtladı. 
Watson'la aralarında "bir şey" olduğunu söyleyen Felton ilişkilerinin niteliğine yönelik şu ifadeleri kullandı:
"Eğer bu bir anlam ifade ediyorsa, bir şeyiz. Uzun zamandır çok yakınız, onu çok seviyorum. Harika biri olduğunu düşünüyorum. Umarım iltifata karşılık verir."
Ünlü oyuncu ayrıca şu ifadeleri kullandı:
"Romantik kısmına gelince bence bu Tom ve Emma meselesinden çok Slytherin/Gryffindor meselesi."
Oyuncu aralarındaki bağın karakterlerinin rekabetinden de beslendiğini ifade etti.
Felton, Watson'la birbirlerini sürekli aradıklarını ve hatta birkaç gün önce görüştüklerini söyledi. 
"Birkaç gün önce Emma'yla konuştum ve konuşma anında, 'Vay canına mutfak lavabosu tıkanmış' ya da köpeğimin belirli bir tür yemeği yememesi gibi önemsiz konulara döndü."

Görünüşe göre oyuncuların arasında romantik bir ilişkiden ziyade çok sıkı bir arkadaşlık bağı bulunuyor. 
Emma Watson halihazırda Kaliforniyalı işadamı Leo Robinton'la birlikte ve Us Weekly'nin aktardığına göre çiftin ilişkisinin uzun süreli olduğu anlaşılıyor. 
Independent Türkçe, ET, Us Weekly



Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump yönetimi yarım milyon göçmene sınır dışı bildirimi gönderdi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

ABD Yüksek Mahkemesi'nin, Trump yönetiminin Biden dönemindeki insani şartlı tahliye programını sonlandırmasına izin veren kararı onaylamasının ardından İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) bu hafta Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan binlerce göçmene sınır dışı bildirimleri dağıtmaya başladı.

CNN'nin incelediği bildirimlerde, göçmenlere gönüllü olarak ayrılmamaları halinde, "kişisel düzenlemelerini yapıp ülkesine sorunsuz şekilde dönme fırsatı tanınmaksızın" gözaltı ve sınır dışı edilme gibi yaptırımlarla karşı karşıya kalabilecekleri uyarısında bulunuldu.

Biden yönetiminin başlattığı insani şartlı tahliye programı, koşulları sağlayan göçmenlere iki yıllık kalış izniyle Birleşik Devletler'e giriş izni veriyordu. Program kapsamında, söz konusu 4 ülkenin yaklaşık 530 bin yurttaşına ABD’ye giriş izni verilmişti.

Trump yönetimi, "yeterince incelemeden geçirilmemiş" göçmenlerin ülkeye girişine izin verdiği gerekçesiyle programı eleştirmişti. Ancak program zaten başvuru sahiplerinin geçmişlerinin incelenmesini ve kamuya yük olmamaları için bir mali sponsor bulmalarını şart koşuyor.

Görsel kaldırıldı.
Sığınma talebinde bulunan bir göçmen, Trump'ın göreve başlamasının ardından CBP One uygulamasında randevusunun iptal edildiğini gösteriyor (AP)

Yüksek Mahkeme, yönetimin programı durdurma yönündeki acil talebini geçen ay kabul ederek DHS'in program kapsamında ABD'de yaşayanlara sağlanan güvenceleri kaldırmaya başlamasının önünü açtı.

DHS çarşamba günü yayımladığı açıklamada programa kayıtlı kişilerin çalışma izinlerini iptal edeceğini doğrulamıştı.

DHS Halkla İlişkiler Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, "Biden yönetimi Amerika'ya yalan söyledi" demişti. 

Küba, Haiti, Nikaragua ve Venezuela'dan gelen, yeterince denetlenmemiş yarım milyondan fazla yabancının ve bunların yakın aile üyelerinin bu feci şartlı tahliye programları aracılığıyla ABD'ye girmesine izin verdiler; onlara Amerikan işlerinde rekabet etme ve Amerikalı işçilerin ücretlerini düşürme fırsatı verdiler; tespit edilen sahteciliğe rağmen, kariyer memurlarına bu programları sürdürmeleri yönünde baskı yaptılar ve ardından ortaya çıkan kaos ve suçlardan Kongre'deki Cumhuriyetçileri sorumlu tuttular.

Biden yönetimi bu programı, sığınma başvurularında sıkça adı geçen ülkelerden gelen göçmenlere yasal ve kontrollü bir yol sunarak güney sınırındaki baskıyı hafifletme yönünde bir strateji olarak tanıtmıştı. 

Programın kaldırılmasıyla birlikte göçmen hakları savunucuları ve hukuk uzmanları, sınır dışı edilme riskiyle karşılaşanlarla ilgili bir dizi hukuki mücadele ve insani endişe dalgasına hazırlanıyor.

Bu gelişme, göçmenlikle ilgili gerginliğin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bir dönemde yaşanıyor.

Geçen hafta sonu Los Angeles'ta, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) operasyonlarına karşı protestolar patlak vermiş ve Trump asker göndererek yanıt vermişti.

Bunun yanı sıra ülke çapında ICE karşıtı gösteriler başladı ve cumartesi günü için daha fazlası planlanıyor.

Independent Türkçe