Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, BAE’yi ziyaret ediyor; HRW’den sivil toplum üzerindeki ‘kısıtlamaların kaldırılması’ çağrısı

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi (AFP)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi (AFP)
TT

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi, BAE’yi ziyaret ediyor; HRW’den sivil toplum üzerindeki ‘kısıtlamaların kaldırılması’ çağrısı

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi (AFP)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi (AFP)

Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, üç gün sürecek Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) resmi ziyareti kapsamında dün Abu Dabi'ye geldi. Diğer yandan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ise ülkenin yürütme makamını ‘sivil toplum üzerindeki kısıtlamaları kaldırmaya, yerel kuruluşların önümüzdeki Aralık ayında yapılması planlanan seçimleri yapabilmeleri için çalışmalarını özgürce yapmalarına izin vermeye’ çağırdı.
Yerel basındaki haberlere göre BAE’ye habersiz ziyaretinde Menfi’ye Ulusal Birlik Hükümeti Dışişleri Bakanı Necla Menguş ve İstihbarat Servisi Başkanı Hüseyin el-Aib eşlik ediyor.  
Diğer yandan Ulusal Birlik Hükümeti’ne bağlı Libya Medya Vakfı Başkanı Muhammed Bayou, “Daha önceden feshedildiğini açıklayarak Diriliş ve Reform Cemiyeti adını alan Libya'daki Müslüman Kardeşler, dün geri dönerek bir bildiri yayınladı. Feshedilmiş cemaat adına yayınladıkları açıklamada Vakıflar Kurumu tehdit edildi. Böyle bir düzmeceye şahit oldunuz mu?” dedi.  
Dün yayınladıkları bildiride, 2008'de İhvan’dan ayrılan bir siyasi aktivist ile ilgili şahsi bir davaya adının karışmasından dolayı Libya Vakıflar Kurumu’na yönelik öfkesini dile getiren Müslüman Kardeşler, kendisini eleştiren veya kışkırtan her tarafı dava etme hakkını saklı tuttuğunu vurguladı.
Libya'daki Müslüman Kardeşler topluluğu, Mayıs ayı başlarında adını Diriliş ve Reform Cemiyeti olarak değiştirmiş, analistler bunu yaklaşmakta olan seçim maratonu öncesinde proaktif bir adım olarak değerlendirmişti.

HRW’den çağrı
Diğer yandan dün HRW tarafından yapılan açıklamada, Libya seçimleri yaklaştığı sırada, sivil toplum kuruluşlarının tabi tutulduğu, Libya’nın hürriyetlerin korunması yönündeki uluslararası yükümlülükleri ihlal eden ciddi kısıtlamaların Ulusal Birlik Hükümeti yetkilileri tarafından kaldırılması gerektiği vurgulandı.
HRW, Fayiz es-Serrac liderliğindeki eski Başkanlık Konseyi tarafından sivil toplum örgütlerinin çalışmaları hakkında yayınlanan kararnamenin, Libya'nın temel özgürlükleri koruma yönündeki uluslararası yükümlülüklerini ihlal ettiğini ve bu örgütleri haksız yere kısıtladığını ifade etti.
HRW’nin Libya işlerinden sorumlu yetkilisi Hanan Salah, seçimler öncesinde güçlü bir sivil topluma duyulan ihtiyaç ışığında kararnameyi ‘endişelendirici’ olarak nitelendirdi. Libya otoritesini bu kararnameyi gözden geçirerek iptal etmeye çağıran Salah, zira bu kararın insan hakları alanlarında hayati çalışmalar yürüten grupları susturmayı amaçladığını vurguladı.
Serrac, 2019 yılı Mart ayında Sivil Toplum Komisyonu çalışmalarına ilişkin düzenlemelerin kabul edilmesi yönünde bir karar yayınlamış, Libya'daki insan hakları meseleleriyle ilgilenenler ise buna karşı çıkmıştı. HRW yetkilisi Salah ise Libya'daki yürütme makamına Libya'nın örgütlenme özgürlüğünü koruma yükümlülükleriyle uyumlu düzenlemeler oluşturması çağrısında bulundu.
Libya'da ‘kota’ politikasının tekrarlanmasından korkulurken Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkanı Halid el-Mişri, egemen pozisyonların liderlerinin atanmasına ilişkin dosyayı görüşmek üzere Fas'ın başkenti Rabat'a gitti. Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Mareşal Halife Hafter, dün akşam doğu Libya'daki er-Recme şehrindeki başkanlık merkezi ofisinde çok sayıda parlamenteri ağırladı.
Hafter’in ofisi, Temsilciler Meclisi Başkanı ikinci yardımcısı Hamid Huma ve sekiz üyenin de katıldığı toplantılarda nelere değinildiğine dair ayrıntı vermedi.
Vatandaşlar ve insan hakları dernekleri, Libya Kızılayı Ecdebiye şube müdürü Mansur Ati’nin dün akşam işyeri yakınlarında ortadan kaybolduğunu bildirdi. Ecdebiye’deki kimliği belirsiz silahlı kişilerin Ati'yi kaçırdığını, akıbetinin dün öğleden sonra itibariyle bilinmediğini açıklayan İnsan Hakları Ulusal Komitesi, kendi deyimiyle insani yardım çalışmaları ve sivil toplumdaki çalışanları da etkileyen adam kaçırma ve gözaltı olaylarındaki artışı kınadı.

 


İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
TT

İsrailliler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep ederek sınırı geçtiler

İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)
İsrail'de sağcı hareketlere mensup kişiler, Gazze Şeridi'nin yeniden işgalini talep etmek için Gazze'ye bakan bir tepede toplandı (AP)

İsrail ordusunun yasağına rağmen, dün birkaç İsrailli Gazze Şeridi'ne girdi ve eski bir yerleşim yerinde İsrail bayrağını dalgalandırarak harap olmuş Filistin topraklarının yeniden işgalini istedi.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre İsrail sağ kanadıyla bağlantılı sosyal medya hesapları, açık bir alanda İsrail bayrağının etrafında toplanmış yaklaşık 20 erkek, kadın ve çocuğu gösteren bir fotoğraf paylaştı ve fotoğrafın Kfar Darom'da çekildiğini iddia etti.

Gazze Şeridi'nin merkezindeki bu eski kibbutz, diğer 20 yerleşim yeriyle birlikte, İsrail'in 2005'teki tek taraflı çekilmesi sırasında boşaltılmıştı.

O zamandan beri, İsrail sağının bir kesimi, Gazze'de İsrail yerleşimlerinin yeniden kurulmasını savunuyor. Bu çağrı, Gazze Şeridi'ndeki savaşı başlatan 7 Ekim 2023'teki Hamas saldırısından sonra daha da yoğunlaştı.

Bunun ardından, bazı İsrailli yetkililer de Filistinlilerin Gazze'den tahliye edilmesini ve bölge üzerindeki İsrail kontrolünün yeniden kurulmasını savundu.

rty65u7
Gazze'ye yerleşmeyi destekleyen İsrailliler, ordunun kendilerine Gazze Şeridi içinde Hanuka bayramını kutlama izni vermesini talep eden bir yürüyüşe katıldı (Reuters)

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ne girenlerin "İsrail topraklarına geri gönderildiğini" duyurdu ve "onlarca" kişinin daha başka bir sınır kapısından sızmasının engellendiğini, ancak bazılarının güvenlik bariyerlerini aşmayı başardığını belirtti.

Açıklamada ayrıca, "savaş bölgesine herhangi bir giriş yasaktır, sivilleri tehlikeye atar ve bölgedeki askeri operasyonları aksatır" denildi.

Sınır kasabası Sderot'ta düzenlenen bir mitingde, yerleşim hareketinin önde gelen isimlerinden Daniella Weis, yaklaşık 100 destekçisine şöyle seslendi: “Allah'ın izniyle, bu bayrağın yükseltilmesi yeni bir dönemin başlangıcını işaret edecek; Gazze'ye geri döneceğimiz bir dönem.”

Şöyle devam etti: “Gazze, Endonezyalılar, Türkler, Mısırlılar veya başka herhangi bir ülke tarafından yönetilmeyecek. Gazze'yi yalnızca İsrail halkı yönetecek.” Bu sözleriyle, ateşkes anlaşması kapsamında Gazze Şeridi'ne konuşlandırılması beklenen uluslararası istikrar gücüne katılması muhtemel ülkeleri kastediyordu.

Geçtiğimiz hafta, Weis'in kurucu ortaklarından olduğu aşırı milliyetçi yerleşim hareketi "Nahala", bir mesajda, Gazze'de İsrail bayrağını dalgalandırmayı organize etme niyetini açıkladı. Bu girişim, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, on diğer bakan ve Knesset'in yirmiden fazla üyesi tarafından destekleniyor.


İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
TT

İsrail, Kassam Tugayları'nın 100 üyesinin idam edilmesi için baskı yapıyor

İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).
İsrailli yerleşimciler dün güney İsrail'deki Sderot'ta düzenlenen bir etkinlikte Gazze'nin yeniden işgal edilmesi çağrısında bulundu (Reuters).

İsrailli yetkililer dün, Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugayları'nın seçkin birliğinin 7 Ekim 2023 saldırısındaki rolleri nedeniyle 100 üyesinin idam edilmesine yol açacak koşulların ve suçlamaların yapılması ve özel bir askeri mahkeme kurulması için baskı yaptı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve Adalet Bakanı Yariv Levin, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından tutuklanan 450 Hamas üyesinin yargılanması için özel bir mahkeme kurulması olasılığını görüştüler.

Dava hakkında bilgi sahibi yetkililer, İbranice yayın yapan medya kuruluşlarına, "Ciddi suçlarla suçlananlardan 100'ünün askeri savcılık tarafından idam cezasıyla karşı karşıya kalacağını" söyledi.

İsrail ordusu ve Adalet Bakanlığı'ndan üst düzey yetkililer, Başsavcı Itai Ofir de dahil olmak üzere, seçkin birliğin üyelerinin yargılanması için özel bir yasal çerçeve oluşturulmasını görüşmek üzere bir araya geldi. Katz, "İsrail, saldırının faillerini kesin bir şekilde cezalandırmaya kararlıdır: İsrail sivillerine zarar veren herkes tam olarak hesap verecektir" dedi. İsrailli yetkililere göre, Tıp Birliği'nin zehirli iğne fikrini reddetmesinin ardından, askeri savcılık muhtemelen kurşuna dizilerek idam cezası isteyecektir.

Şarku’l Avsat’ın Kanal 14’ten aktardığı habere göre "Yetkili makamlar bu kişileri ağır güvenlik önlemleri altında özel bir askeri tesiste tutuyor ve gözaltı koşulları uluslararası insan hakları örgütlerinin tepkisini uyandırıyor."


Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı
TT

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris toplantısı: Lübnan ordusuna destek verilmesine vurgu yapıldı

Paris'te dün yapılan toplantıda, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan olmak üzere üç taraf Lübnan ordusunu destekleme konusunda anlaşmaya vardı ve Lübnan silahlı kuvvetlerini desteklemek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansın tarihi şubat olarak belirlendi.

Toplantıya Suudi Arabistan'ın Lübnan Büyükelçisi Prens Yezid bin Ferhan, Fransa'nın Lübnan Büyükelçisi Jean-Yves Le Drian ve "mekanizma" toplantısına katılan ABD Büyükelçisi Morgan Ortagus'un yanı sıra Lübnan Ordu Komutanı General Rudolph Heykel katıldı.

Elysee Sarayı tarafından yayınlanan açıklamada, üç ülke temsilcilerinin, "Lübnan'ın (İsrail ile) düşmanlıkların sona erdirilmesi çabalarına destek verme" çalışmaları çerçevesinde, "Şubat 2026'da Lübnan Silahlı Kuvvetleri ve İç Güvenlik Güçlerine destek amacıyla düzenlenecek uluslararası konferansa hazırlık için üçlü bir çalışma komitesi kurma" konusunda anlaştıkları belirtildi. Üç taraf da "Lübnan Silahlı Kuvvetlerine ve yaptıkları fedakarlıklara desteklerini" ifade etti.

Şarku’l Avsat’a bilgi veren kaynaklar, ordunun çalışmalarına yönelik olumlu değerlendirmenin "İsrail eleştirileri karşısında Lübnan'ı desteklemede önemli bir faktör" olduğunu ifade etti.